Dimi ya, biz yıllarca kadro geometrisi, hava sürtünmesi, yuvarlanma direnci vs konuşalım, abiler de çıkıp desin ki rüzgar, tırmanış bik bik..
Tam da kapitalizmle ilgili başlığın gündem olduğu ortamda zamanlaması manidar olmuş.
Kesinlikle! Kartepeyi de tırmanır uludağı da tırmanır. Olay ne peki? Normalde 30 km sürecek gücü olduğu halde bu bisiklet sayesinde 70 km sürecek, kendini tatmin ve mutlu edecek. Yokuşta ayağa bile kalkmadan sabit 500 watt basacak, eve dönecek “bugün bilmem nereyi tırmandım” diye başarmış sayacak kendini. Ona sorsak yaptı, ona sorsak etti, hızlı gitti, ortalaması iyiydi vs. vs. Kısacası normalde 20 ortalamayla tamamlayacağı sürüşü 30’la tamamladı. Ne sayesinde? Bisikleti sayesinde, yol bisikletli gibi görünen elektrikli scooteri sayesinde. Ne satın aldı bu adam? Performans satın aldı, hız satın aldı, bedava böbürlenebilme satın aldı, kendisini iyi hissetme satın aldı, havalı olmayı satın aldı. Kafam kadar göbeğiyle bile gençlere taş çıkartan ortalama yapıyor, sırtı bile terlemeden. Neden? Çünkü parası var ve adam bunu direk satın alabiiyor.
Spora ters bir bisiklet gerçekten. Bisiklet arkadaşım bu, insan gücüyle gitmesinde esprisi. Gücün yoksa yokuşu tırmanamazsın, gerekirse iner yürürsün, dersin ki “ulan daha güçlenmem gerek demek” hırs yaparsın, daha erken yatar daha çok uyur daha iyi dinlenir daha iyi beslenir daha çok bisiklete binersin, ciğerin, bacağın dolaşım sistemin, tüm vücut kasların, kalbin güçlenir. Daha dayanıklı olursun, daha güçlü olursun, daha fit olursun, artık o yokuşu krallar gibi çıkarsın ve bununla birşeyi başarmış olursun, artık eskisinden daha güçlü be daha iyisindir. Bisiklet buna vesile olmuştur, sebep olmuştur, sana birşey katmıştır, sağlık ve güç katmıştır.
Peki bu elektrikli scoter bu kodaman işadamına ne kattı? Ayda yılda bir bilmemkaçmetrekare kendine özel otoparkında tozlanan bu son model bisikletine binip 20 kilometrelik bir parkuru bile tamamlayamayacak halde ve kondisyonda iken, 50 kilometre sürüyor. Bir de üstüne iyi hissediyor. Kendini kandırıyor, ihtiyacı olan tek şey başkalarına “yapabildiğini” göstermek. Aslında yapamadığı şey. Eh parası da var, trek de tamamen bu kodaman, göbekli, pek meşgul iş adamları için çıkarmış bu bisikleti. Akıllı firma. Parayla problemi olmayan adamlar çünkü bunlar. Paraları var ve bu parayla ego da mutluluk da spor da satın alabiliyorlar. Fakat bu yaptılları şeyin aslında kendini kandırmak olduğunu ve sporla pek de alakası olmadığını ve zaten bisikletin ruhuna ters olduğunu yukarıda sebepleriyle anlattım. Benim görüşüm budur ahanda buraya bırakıyorum Dilber hala gibi isteyen yer istemeyen de ...
Rüzgarın karşıdan estiği durumlarda ve tırmanışlarda artık geride kalmayacakmışız 
