Dünya bisiklete biniyor binmesine de...

Amsterdam'da günlük 120 bin bisiklet park yeri kapasitesi bulunuyor. Hollanda'da 15 bin kilometre bisiklet yolu var. Dünyada en fazla izlenen spor olaylarının başında Fransa bisiklet turu geliyor. Dünyada 52 ülkede bisiklet turizm merkezi bulunuyor. Belçika'da bisikletle işe ve okula gidip gelenlere kilometre başına 0,50 Euro ulaşım iadesi parası ödeniyor. İngiltere'de yapılan yeni yollar ile bisiklet yollarının toplamı 16 bin kilometreyi buluyor. Ericsson firması personelinin yüzde 70'i bisikletle işe gidip geliyor. Avrupa'da bisiklet ve güvenlik malzemelerinden vergi alınmıyor. Beyaz Saray'ı bisikletli polisler koruyor. 1903 yılından bu yana İsviçre ordusunda 50 bin bisikletli özel askeri birlik bulunuyor. Ülkeler ve Şehirlerarası Avrupa Bisiklet Yolu Ağı (Eurovelo), 12 ana yol ile birlikte 65 bin kilometreyi buluyor. Türkiye'de Bisikletçiler; Bol çukurlu, bol kasisli, yamalı, göçük yollarda can çekiştiriyor ve bonus olarakta trafik canavarlarıyla uğraşıyor...

Paylaşım için teşekkürler. gerçekten aynen dediğiniz gibi dur sağa kaçıyım çukura girmeyim dur sola kaçıyım diğer çukura girmeyim derken ancak evin yolunu buluyoruz. Tabi birde dikkatsiz sürücülerle uğraşmakta cabası.

ülkelerin gelişmişliğinin bir göstergesidir bisiklete vevrilen önem ve malesef bisilete ülkemizde hiç değer verilmiyor

Ortaköy İşbankası şube müdürü işe bisikletle gidip geliyormuş. Genel müdürlük "şirketimizin imajını zedeliyorsunuz" diye ihtar edince bırakmak zorunda kalmış...

İşte anlayış farkı...

Ülkemizde bisiklete binenlere parası yok gözü ile bakılıyor melesef.

O şekilde bakanların çok parası var ondandır

@nuhcan

Vay kekolar..

5 milyarı arabaya motora vermeyip carbon bisiklete binen adam fakirmi yani
Valla türk insanının zaten medeniyet seviyesine hayranım..yaşlı adam yolda paten kayıyor avrupa ülkelerinde..hatta kaykaya biniyorlar..Bizim burada öyle birisini görsele salağa bak lan derler ..O kadar kültür sahibi bir ülkeyiz..hangi konuda aferdersiniz armut değilizki bisiklet konusunda olmasın..

türkiyede otomobilden başka hiç bir araca saygı duyulmaz..arabası olan adamdır olmayan değildir..bi bisiklete 5000 lira veren kerizdir ama bi traktör bozması jipe 250000 lira veren ağadır paşadır..gidecek yol yokmuş ne yazar..otur içinde cep telefonunu da yapıştır kulağına..senden daha kralı yok..bu görmemişlerin sayesinde lüks arazı aracı diye bi ucube icat oldu bi de..hangi aklıevvel bi audi q7 ile araziye girecekse..

Bozuk yola, trafiğe, bisiklet yolunun olmayışına razıyım. Bunlara bir şekilde katlanıyoruz da, ya çevreden gelen tacize ne demeli. Anka Bisiklet Grubu ile Çubuk Karagöle gerçekleştirdiğimiz turda sağolsun Çubuk Belediye Başkanı bizimle yakından ilgilendi ve bir kaç yerel gazete ile internet haber portalında haberlerimiz çıktı. İnternetteki habere bir tane yorum yapılmış ama sanırım terbiye sınırları dışında olduğu için silinmiş. Sadece başlığı kalmış; "Akılsızlar". Bisiklete binen bu kadar doktor, hakim, mühendis, ekonomist, öğretmen ve diğer saygın meslek sahibi yüzlerce insan ya da Türkiye'nin en güzel okullarında okuyan öğrenci akılsız, bu yorum yazan kendini bilmez, dünyadan bihaber yaşayan insan müsveddesi akıllı. İşte malesef Türkiye'de insanların malesef bir kısmının bisiklete bakışı böyle.

Konu hakkında çok fazla olumlu gelişme de var, ama olumsuzlar daha çok öne çıkıyor. Kendimizi en kötüye göre hazırlarsak yollarda daha fazla rahat ederiz.

Aslında ülkemizde bisiklet potansiyeli var. Bisiklet altyapısı oluşturulsa pek çok kentimiz Amsterdam' a dönecek, ama yerel yönetimler bu konuda adım atmıyor. Bisiklet düşmanı cahillerin bakışının önemli bir kısmı, alt yapı oluşturulduktan bir süre sonra düzelir.

Ülkemizde motorculara bile yeterince saygı gösterilmiyor. Bisiklete yeterince gösterilmesini bekleyemeyiz şimdiki durumda.

Berk

Onu yazanın cahilliğine vermek lazım. Zaten biz ya akılsız olduğumuzdan ya da paramız olmadığı için bisiklete biniyoruz ben de bu tür cahil, bisiklete binmenin bir hobi, bir spor olduğunun bilincinde olmayan insanlarla karşılaşıyorum. Bisikletle 30-40 km'lik bir mesafe kat edip arkadaşımla buluştuğumda söylediği laf şuydu: "Olum paran yoksa verseydim de minibüse binseydin" Ki kendisi beni tanıyan, durumumu da az çok bilen bir insan ama cahil, yapacak bişey yok... O minibüslerde gezerken benim kendi arabam vardı, hala var ama ben bisiklet kullanıyorum, mutluyum Göç alan şehirlerde bu tür olaylar daha fazla görülüyor, eğitim şart ne diyim...

Bisiklet'e verilen değer...

Şunları gördükçe memleketten kaçıp gidesim, bir daha da hiç gelmeyesim geliyor anasını satayım... Pazar günü NTV'de dünyada bisiklet yolları ile ilgili çalışmaları anlatan çok güzel bir program vardı. Sinirimden ağlayacaktım nerdeyse, millet nerelerde yaşıyor, ne imkanlara sahip insanlar var, bir de bizim halimize bakın... Kask takarsın laf atarlar, iyi bisikletin alırsın çalarlar, bisiklet yolu yok, düzgün yol yok, söz hakkın yok, geçiş hakkın yok... ne lan bu!

bıde bısıklete 1000 lıranın uzerınde para verırsın sana ahmak derler.. ne lan bu ucuyo mu fılan derler.. kultursuz adamaların halı bu..

@nuhcan

benzer bir olay, eğitimci bir arkadaşımın başına geldi. çalıştığı okulun idarecileri onu işe bisikletle gelip gittiği için o okulda çalışmasını istememiş. müdürüde evine 5 km uzaklıktaki okuldan alıp 50 km uzaklıktaki okulda görevlendirmiş...

@Nuri Kongur


Sizin arkadaş o mesafeyide rahat gider gibi geliyo bana

Bisiklete binip uzun yol yaptıktan sonra çevremdeki bazı insanlar şöyle diyor:
"Başka işin yok mu?"

Zihniyete bak.....!

Avrupa'yı geçtim ; Kolombiya , İran ,Şili gibi ülkelerde bile bisiklet kültürü bizim kat kat ilerimizde

arabanı al modifiyeni çek,benzine paraları dök,insanlar arasında yer alırsın m.etme. gösterişin Allahı Türklerin içini yiyip bitirdiği için geri kalmadık mı zaten?

Yukarıdaki örnekleri okuyunca şöyle bir anım aklıma geldi. Müzikle para kazandığım zamanlarda adamın biriyle şöyle bir konuşma geçmişti.

- Aa gitar mı çalıyorsunuz (tırnaklarıma bakarak)
- Evet
- Şarkı da söylüyormusunuz
- Hayır
- Ee neden çalıyorsunuz o zaman?
- ??????

Şimdi bunu söyleyen cahile gitarın solo olarak da çalınabildiğini, enstrumantal konser de verilebildiğini falan anlatıp haaa diye bir cevap bekleyeceğime. Derdimi kimseye anlatmamaya karar verdim. Anlayan anlar, isteyen dinler, isteyen çalar.

Bisiklete binmeyen zevkinden kendi mahrum kalır. Hobisine 1000 tl yi çok görüp daha GPS in ne olduğunu bilmeden 1500 tl lik telefon kullanan insana
ancak acınır. Zaten genel psikolojik durumumuz ortada milletçe.Kavga etmeye ona buna bok atmaya yer ararız. Bi deniz kokusunu çimen kokusunu içine çekerek bisiklete binmeyen, vazgeçtim koşmayan ondan da vazgeçtim yürümeyen insandan , hayatındaki tek zevki mangal yapmak olan (kendisine sorsan bir çok zevki vardır) insandan başka bir şey beklemek abes zaten.

Bir yandan da bunlar gelişmenin doğal basamakları. Çoğunluk olunca karşındaki "dur bende bi deniim der" şu an çoğunluk renault megane alacam komşuma hava atacam hırsıyla hayatını paralama evresinde. Sırasıyla bisiklet yolları, bisiklete binen populasyon ( konuyu sadece bisikletle sınırlandırmak da yanlış aslında) , tiyatroya giden, kitap okuyan, kendine has ilgi alanı olan ve bunu geliştirmek için zaman ve emek harcayanlar çoğaldıkça telefon ve araba gibi sadece ihtiyaca yönelik şeyler önemini yitirecektir. O zamana kadar etrafı fazla takmayıp keyfe bakmak en doğrusu. O zaman pek yakında değil çünkü...