Murtega
Daimi Üye
- Kayıt
- 6 Ocak 2014
- Mesaj
- 387
- Tepki
- 519
- Şehir
- Budapeşte
- İsim
- Murat B.
- Bisiklet
- b'Twin
Yilin ilk konaklamali turuna bu hafta cikabildik. Birkac diger alternatifi eledikten sonra elimizde kalan fikir ülkenin kuzeyindeki Milli Park'a yolculuk. Yaptigimiz rota asagi yukari su sekilde:
Rotanin bir kismini haritada cizemedim, cünkü Google patikadan bile saymamis.
Carsamba öglene dogru bisikletleri yükleyip yola cikiyoruz. Milli Parka ulasana kadarki ilk 70 kilometrede Eurovelo 6'yi takip edecegiz. Dunakeszi'ye kadarki ilk 20 km biraz cetrefilli. Bazen trafige karismamiz gerekiyor. Trafikte seyrederken bisiklet yolu kaldirimin diger yaninda tekrar beliriyor. Oraya nasil gececegimizi planlayana kadar tekrar kayboluyor. Asil bisiklet yolu nehrin bati yakasinda oldugu icin bu tarafta gayet sallapati bir is olmus. O yolu secmedik, cünkü tekrar dogu tarafina gecmek icin nehri tekne ile gecmek tek alternatif. Onlar da her saatte bir sefer yapiyor.
Dunakesi'den sonraki 50 kilometre, eger tabelalardan birini iskalamazsaniz, oldukca düzgün.
Evden cikisimiz
Tuna'ya paralel sekilde seyrediyoruz. Nisan ayinda simdiye dek gördügümüz en güzel hava. Fakat rüzgar zorluyor.
Su molasi
Hava kararana kadar Eurovelo 6'da pedallamayi sürdürüp Slovakya sinirindaki Szob'a variyoruz.
Visegrád kalesi:
Yol üstündeki gördügümüz tek kamp alani kapali olunca tüm aksam üzerini yolumuz üstünde cadir kurabilecegimiz sakin bir alan arayarak gecirdik. Sonunda nehir kiyisinda gözden irak bir yere gece karanliginda cadir kuruyoruz. Suyun karsi tarafi Slovakya topraklari.
Toparlanip kahvalti aramak icin yola düsüyoruz. Ilk duragimiz Marianosztra. Ülkenin en önemli manastirlarindan birine ve en büyük kadin hapishanesine sahip ironik bir kasaba. Önce sulari tazelemek gerek.
Buraya asil gelis sebebimiz ise bu dag yolu. Milli Park'a giris yapabilecegimiz haritadaki en yakin nokta.
Google Maps'ten bakinca bu kadar kötü gözükmüyordu.
Trekking sezonu belli ki daha acilmamis. Bizden baska etrafta kimseler yok. Dag bisikletinin sanindandir diyerek tirmanisin bir kisminda bisikletleri itekliyoruz cünkü lastikler dönmüyor. Egim de cok ciddi. Sonunda ana yoldan ayrilip baska bir patikadan düse kalka iniyoruz ama bir Macar klasigi olarak yol ormanin icinde bir anda bitiyor. O kadar indikten sonra ayni yolu tekrar tirmanmak zor geldigi icin ufak bir arayis sonunda artik kullanilmayan eski bir yürüyüs yolu buluyoruz.
Yol üstüne devrilmis agaclar, son yagmurdan kalan camur göletleri ve sürekli derenin bir o tarafina bir diger tarafina gecmek gerektiren bir patika. Eger yürüyüse cikmis olsaydik pek sorun olmazdi ama üzerindeki yüklerle birlikte 30 kilo bisikletlerle pek kolay olmadi burayi gecmek. Yine de orman buna kesinlikle deger. Sonunda asfalt yoldan 5 kilometrede gelebilecegimiz Letkes'e neredeyse 20 km bir yolculuk ve orman yolundan 300 metre irtifa kazanip variyoruz. Fakat daha büyük bir problemimiz var. Telefonun sarji bitti. Bir sonraki tura kadar kesinlikle solar sarj aleti alinacak.
Dag yoluna bir sonraki giris 35 kilometre ötedeki Bernecebarati. Yol üstünde bir kamp alani daha buluyoruz fakat o da kapali. Tekrar dag yoluna girdikten sonra ilk buldugumuz yerde kamp atiyoruz. Google sagolsun:
Ilk denememize kiyasla bu dag yolu bir tik daha iyi, fakat ormanda calisma yapan araclar yolu oldukca bozmus. Telefonlarda hala sarj olmadigi icin tekrar Google'dan yardim alacagim:
430 metre irtifa aldiktan sonra uzun bir inis sonrasi parkin dogu tarafindaki Nagyoroszi'ye ulasiyoruz. Hava durumu aksam üzeri ve gece yagmur gösteriyor. Telefonlardan birini restoranda az da olsa sarj edip trenleri kontrol ediyoruz. Raylarda calisma varmis. Yalnizca otobüsler isliyor ve bisiklet yüklemenin imkani yok. En azindan Vac'e ulasabilirsek Tuna üzerinden teknelerle gidebiliriz diye düsünüp yola düsüyoruz ve hayatimin en korkunc 26 kilometrelik yolculugu basliyor. Yol su:
Macaristan-Slovakya arasindaki ana yol: E77. Tek serit gidis-gelis, inanilmaz bir arac yogunlugu ve gecen her 3 aractan biri tir. Her ne kadar olabildigince uzaktan gecseler de tirlarin rüzgari bile sizi yol disina itmeye yetiyor. Yanimizdan her arac gecisinde ufak capli bir panik atak geciriyorum. Sonunda dayanamayip ilk sapaktan atiyorum kendimi disariya. Geceyi Diosjenö kasabasinda geciriyoruz. Sansimiz yaver gidiyor ki kamp yeri acik, geceyi gecirmek icin odalar da mevcut. Bir oda kiralayip yerlesiyoruz.
Üzerimizdeki keneleri ayikladik, telefonlar sarj edildi, E77'ye tekrar cikmayacak sekilde rota planlandi, yola cikmaya haziriz. Ilk durak kalesi ile meshur Nógradi.
Kaleye yalnizca merdivenle cikildigindan bu seferlik es geciyoruz. Bu noktadan sonra tekrar orman patikalarina girecegiz. E77 harici tek alternatif.
Orman yollarinda hoplaya ziplaya, dag bisikletini ve amortisörü icat edene rahmetler okuyarak gidiyoruz.
Büyük kismi inisle gecen 20-25 km sonrasi tekrar Tuna kiyisinda Eurovelo 6'ya baglanip geldigimiz yoldan Budapeste'ye dönüyoruz.
4 günlük yolculugumuzun bilancosu yaklasik 100 kilometresi orman ici olmak üzere 236.73 km ve bastan asagi temizlik gerektiren iki bisiklet.
Rotanin bir kismini haritada cizemedim, cünkü Google patikadan bile saymamis.
Carsamba öglene dogru bisikletleri yükleyip yola cikiyoruz. Milli Parka ulasana kadarki ilk 70 kilometrede Eurovelo 6'yi takip edecegiz. Dunakeszi'ye kadarki ilk 20 km biraz cetrefilli. Bazen trafige karismamiz gerekiyor. Trafikte seyrederken bisiklet yolu kaldirimin diger yaninda tekrar beliriyor. Oraya nasil gececegimizi planlayana kadar tekrar kayboluyor. Asil bisiklet yolu nehrin bati yakasinda oldugu icin bu tarafta gayet sallapati bir is olmus. O yolu secmedik, cünkü tekrar dogu tarafina gecmek icin nehri tekne ile gecmek tek alternatif. Onlar da her saatte bir sefer yapiyor.
Dunakesi'den sonraki 50 kilometre, eger tabelalardan birini iskalamazsaniz, oldukca düzgün.
Evden cikisimiz
Tuna'ya paralel sekilde seyrediyoruz. Nisan ayinda simdiye dek gördügümüz en güzel hava. Fakat rüzgar zorluyor.
Su molasi
Hava kararana kadar Eurovelo 6'da pedallamayi sürdürüp Slovakya sinirindaki Szob'a variyoruz.
Visegrád kalesi:
Yol üstündeki gördügümüz tek kamp alani kapali olunca tüm aksam üzerini yolumuz üstünde cadir kurabilecegimiz sakin bir alan arayarak gecirdik. Sonunda nehir kiyisinda gözden irak bir yere gece karanliginda cadir kuruyoruz. Suyun karsi tarafi Slovakya topraklari.
Toparlanip kahvalti aramak icin yola düsüyoruz. Ilk duragimiz Marianosztra. Ülkenin en önemli manastirlarindan birine ve en büyük kadin hapishanesine sahip ironik bir kasaba. Önce sulari tazelemek gerek.
Buraya asil gelis sebebimiz ise bu dag yolu. Milli Park'a giris yapabilecegimiz haritadaki en yakin nokta.
Google Maps'ten bakinca bu kadar kötü gözükmüyordu.
Trekking sezonu belli ki daha acilmamis. Bizden baska etrafta kimseler yok. Dag bisikletinin sanindandir diyerek tirmanisin bir kisminda bisikletleri itekliyoruz cünkü lastikler dönmüyor. Egim de cok ciddi. Sonunda ana yoldan ayrilip baska bir patikadan düse kalka iniyoruz ama bir Macar klasigi olarak yol ormanin icinde bir anda bitiyor. O kadar indikten sonra ayni yolu tekrar tirmanmak zor geldigi icin ufak bir arayis sonunda artik kullanilmayan eski bir yürüyüs yolu buluyoruz.
Yol üstüne devrilmis agaclar, son yagmurdan kalan camur göletleri ve sürekli derenin bir o tarafina bir diger tarafina gecmek gerektiren bir patika. Eger yürüyüse cikmis olsaydik pek sorun olmazdi ama üzerindeki yüklerle birlikte 30 kilo bisikletlerle pek kolay olmadi burayi gecmek. Yine de orman buna kesinlikle deger. Sonunda asfalt yoldan 5 kilometrede gelebilecegimiz Letkes'e neredeyse 20 km bir yolculuk ve orman yolundan 300 metre irtifa kazanip variyoruz. Fakat daha büyük bir problemimiz var. Telefonun sarji bitti. Bir sonraki tura kadar kesinlikle solar sarj aleti alinacak.
Dag yoluna bir sonraki giris 35 kilometre ötedeki Bernecebarati. Yol üstünde bir kamp alani daha buluyoruz fakat o da kapali. Tekrar dag yoluna girdikten sonra ilk buldugumuz yerde kamp atiyoruz. Google sagolsun:
Ilk denememize kiyasla bu dag yolu bir tik daha iyi, fakat ormanda calisma yapan araclar yolu oldukca bozmus. Telefonlarda hala sarj olmadigi icin tekrar Google'dan yardim alacagim:
430 metre irtifa aldiktan sonra uzun bir inis sonrasi parkin dogu tarafindaki Nagyoroszi'ye ulasiyoruz. Hava durumu aksam üzeri ve gece yagmur gösteriyor. Telefonlardan birini restoranda az da olsa sarj edip trenleri kontrol ediyoruz. Raylarda calisma varmis. Yalnizca otobüsler isliyor ve bisiklet yüklemenin imkani yok. En azindan Vac'e ulasabilirsek Tuna üzerinden teknelerle gidebiliriz diye düsünüp yola düsüyoruz ve hayatimin en korkunc 26 kilometrelik yolculugu basliyor. Yol su:
Macaristan-Slovakya arasindaki ana yol: E77. Tek serit gidis-gelis, inanilmaz bir arac yogunlugu ve gecen her 3 aractan biri tir. Her ne kadar olabildigince uzaktan gecseler de tirlarin rüzgari bile sizi yol disina itmeye yetiyor. Yanimizdan her arac gecisinde ufak capli bir panik atak geciriyorum. Sonunda dayanamayip ilk sapaktan atiyorum kendimi disariya. Geceyi Diosjenö kasabasinda geciriyoruz. Sansimiz yaver gidiyor ki kamp yeri acik, geceyi gecirmek icin odalar da mevcut. Bir oda kiralayip yerlesiyoruz.
Üzerimizdeki keneleri ayikladik, telefonlar sarj edildi, E77'ye tekrar cikmayacak sekilde rota planlandi, yola cikmaya haziriz. Ilk durak kalesi ile meshur Nógradi.
Kaleye yalnizca merdivenle cikildigindan bu seferlik es geciyoruz. Bu noktadan sonra tekrar orman patikalarina girecegiz. E77 harici tek alternatif.
Orman yollarinda hoplaya ziplaya, dag bisikletini ve amortisörü icat edene rahmetler okuyarak gidiyoruz.
Büyük kismi inisle gecen 20-25 km sonrasi tekrar Tuna kiyisinda Eurovelo 6'ya baglanip geldigimiz yoldan Budapeste'ye dönüyoruz.
4 günlük yolculugumuzun bilancosu yaklasik 100 kilometresi orman ici olmak üzere 236.73 km ve bastan asagi temizlik gerektiren iki bisiklet.
Dosyalar
-
157,5 KB Okunma: 1
-
135 KB Okunma: 0
-
204,6 KB Okunma: 1
-
195,8 KB Okunma: 0
-
106,5 KB Okunma: 1