Dumura Uğratma Gezileri

Bildiğiniz gibi
kask varsa
profesyonel giyinmişseniz
göğsünüzde şanlı bağrağımız da olsa
yabancısınızdır
aslında asıl yabancı olan onlar
hatta fransız
hatta hatta fransız bile değiller

hello diyen din kardeşlerime
"esselamü aleyküm ve rahmetullah ve berekatühü" demek hoşuma gidiyor
adamlarda tam bir dumur pozisyonu
işte resimler
eyüp sultan camisinde başladı. sabah namazını kıldık
balatta tarihi işkenmbecide nefis çorbamızı lüplettik
sirkeci de gerçek kahvecinin yerini öğrendik
sultanahmet"te nefis görüntüler eşliğinde (laleler) çayımızı içtik
rahmetli Erol Taşın kahvesinin yanından sahile yol devam etti
sultanahmette bir hanım kızımıza rastladık
Adını söyledim
bu sefer dumura uğrayan sarıların sülo ve abidin oldu


işte 1 mayıs hikayemiz


(link)
(link)
(link)
(link)
(link)

kurukahveci mehmet efendiyi boş verin
hemen onun yanında gerçek kahve hazırlayıcısı
aslında halef
yani devralan
ama tecrübe eden pişman olmaz
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
hayvanlara hakaret olmasın
ama
bu güzelim çiçeklerin içine yatmak
hayvanlıktan öte bişey
(link)
(link)
(link)
bitlisli kardeş
bitlisin ormanı güzel
bitlisin suları güzel
bitlisin kızları güzel dedi
bize ne elin kızından dedik
heralde "onu" kastetmemişti
sabah 5 de mesaisi başlıyormuş
Allah kolaylık versin
sevdim adamı
(link)
(link)
sultanahmette çay içtik
mekanın adı
sebil
yani bedava
ama
hesap kallavi
(link)
(link)
(link)toplumun ruh sağlığı için her zaman desteklediğim
çiçek çalışması
gerçekten güzel
ve her köşe de var
(link)
(link)
(link)
tarihi balat işkembecisi
sabah sabah da olsa
severim işkembeyi
(link)
sadece demirden oluşan bina
(link)
eminönünün gerçek sahipleri
(link)

Elinize ayağınıza sağlık resimler çok güzel

abi, elinize ayağınıza sağlık, çok hoş.

çok çok hoş....



ben de aynı gün öğleden sonra tarihi yarımadada idim, bisikletle değil ama, şöyle bir yürüyüş amaçlı. ve çemberlitaş'ta yerleşik esnafımızı bir test edeyim dedim. 2.mahmud han, abdülaziz han ve 2.abdülhamid han'ın türbeleri üçü birden aynı yerdedir, divanyolunda cadde üstünde tramvay durağından birkaç adım geridedir.
ve o sırada ufak ufak bir sürü dükkan vardır, her biri değişik şeyler satan.

o tramvay durağı civarında yanyana üç dükkana girdim ve kendilerine 50-80 metre mesafedeki mekanı, "2.abdülhamid han'ın türbesi nerede biliyor musunuz acaba" şeklinde sordum. üçünden de ortalama "vallahi bilemeyecem abicim, sen git istersen karşıdaki camide bir soruver" cevabını aldım.

utandım.

senin gözlerin sadece dolar işaretiyle dolsun, ömrünü sabahtan akşama kadar ellerini ovuşturarak geçir. esnafffffffffffffff.......

sadece turist kovalıyor bunlar, bize çeyrek ağızla cevap veriyorlar.

cahil cühela fikren fukara.....



ama şu yaptığınız olayı, ben de sabahın 3'ünde 4'ünde metrobüs bulabilirsem (ataşehirden ancak gelinir) yapmak istiyorum. orda başka bir hava var.

Ellerinize , ayaklarınıza , ağzınıza ve dilinize ve de parmaklarınıza sağlık. Gerçekten çok güzel iş çıkartmışsınız. 10 numara gezi olmuş. Daha niceleri olsun.

Unutmadan,

duruma uğratma çok güzel oluyor. Bir kaç kez saçlarımın bir bölümünü gri spreyleyip, sırt çantamı alıp , kısa kol giydigimde şubat ayında, Hello diyenler mi başka kelimeler kullananlar mı hepsi ile karşılaştım d.bakır'da. En güzel cevap ta merhaba demek oluyordu Bazılarına da selam

Şu selam mevzusu hakikaten tam bir dumura uğratma oluyor...

Bir de "Hello" mevzusu hasta ediyor beni...

Velev ki senin ülkene gelmiş bir turist olduğunu kabul edelim... Kendi dilinle "Merhaba" desen ne olur! Maksat gelen misafiri selamlamak değil mi?

Adam japon, fransız, alman, belçikalı ve sen ona "Hello" diyorsun!!!

Adam sana kendi diliyle cevap verse ne diyeceksin!


Ben de Hello diyenlere ÜZERİNE BASA BASA, "Es-Selamu Aleykum" diyorum... İnsanlar şok oluyor, cevap olarak "Aleykum-us Selam" diyemiyorlar bile...

Kimileri "Aaaa, adam Türkmüş lannnn" diye cevap verebiliyorlar ancak...

Gezi çok güzelmiş, şuanda tebessüm ediyorum, kalbimde sevinç var.

Bu arada biz de bir gün Ömer Faruk dost ile Eyüpten geçiyorduk; bir baba oğluna '' bak oğlum, yabancılar da geliyor, taaa nerelerden geliyorlar buralara '' demiş; ben duymamışım. O sırada Ömer Faruk ile konuşmaya başladığımda baba şaşırıp kalmış; Ömer Faruk olayı gözlemlemiş .Bilsem konuşmazdım.

Paylaşım için teşekkürler