Didim gezileri başladı 
3 aydır yoğunluk sebebiyle gezemiyordum. Didim-Akyeniköy-Akköy-Didim (55 km) kısa bir gezi yapmıştım bir kaç hafta önce.
Bu hafta sonu merak ettiğim Bafa gölüne gitmeye karar verdim. Turun yorgunluğunu atarken de sizlerle paylaşayım istedim. Görmek isteyen olur, gitmek isteyen olur, okumak isteyen olur...
Öncelikle fotoğraf konusunu açıklığa kavuşturayım. Tek başıma çıktığım gezilerde mola vermek pek huyum değildir. Fotoğraf çekmek için durmak zor gelir. Zaten hala bir fotoğraf makinası edinemedim
Yani malesef bugün fotoğraf çekemedim. Ancak internetten sizler için birkaç fotoğraf seçtim 
Sabah 04:45'te tam gün ağarmaya başlamadan yola çıktım. Didim-Akbük yolu üzerinden Denizköy ayrımından sola, ara yolla (milas-bodrum-söke) yoluna oradan tabiki sağa Milas-bodrum tarafına döndüm. Bafa gölü kıyısını takip eden yoldan Pınarcık'tan sonra Bafa'ya varılıyor. Buradan Gölkaya, Kapıkırı yoluna dönüp bir 10 km daha gidiyoruz. Aynı yoldan bir farkla geri dönüyoruz. Denizköy'e uğrayarak.
Sabah Didim sanayisinde fabrika ve dükkanların tüm köpekleri gece mesaisi için yıllara dökülmüş, normalde korkmama rağmen, köpeklerin aşırı saldırgan olması, günün henüz doğmamış ortalığın karanlık olması ve tek başıma olmam biraz sinirlerimi geriyor. Ben de sinirimi köpeklere bağırarak çıkartıyorum. Normalde hiç umursamadığım için şaşkına dönen köpekler bu sefer onlardan çok bağırmama şaşırıp birer ikişer bırakıyorlar peşimi.
Didim-Akbük yolundan Akbük koyunu ve Ege'nin yeşilliğini izleyerek yol alıyorum. Söke-Milas-Bodrum yoluna vardığım kilometre 26. Hava sabah saatlerine rağmen 20 civarında. İç anadoluda sabah serinlerine fazla alışmışık garipsedim doğrusu. Aynı şey Ege'nin bitki örtüsü konusunda da. Biz de ağaç deyince gölge gelir akla. Ama burda ormanda bile gölge bulmak zor
Cüce ağaçlar sizi... Ama heryer yemyeşil bu da ayrı bir güzellik 
Milas-Bodrum yoluna çıkınca bir iniş karşılıyor beni. Oh diyorum. Ama biliyorum ki her inişin bir çıkışı var. Yol hep hafif inişli çıkışlı. Güneş doğmaya başladı. Gölde ve dağ-kayalıklarda çok güzel bir manzara var. Pınarcık'a yaklaşınca epey bir rampa ile karşılaşıyorum. Bunun biraz daha ufağı Pınarcık'tan sonra da var. Bafa'dan sola dönünce daracık bir asfalt yolda 10 km gidiyorum. Gölkaya köyünden sonra Kapıkırı köyüne varıyorum. Ama köye girmeden hemen göl kıyısına dönüyorum. Yol toprak. Manzarayı izleye izleye gidiyorum. Tarlalar arasında ineğini alan köylü tarlasına, bahçesi gidiyor. Tam sabah saatleri çalışma vakti. Göl kıyında mola veriyorum. Evet 55 km. 23 ortalama ile hiç molasız geldim. Yemek yiyip dinleniyorum. Sırtımda dağcıların kullandığı bir çanta var ama epey sportif olduğu için sorun çıkartmıyor. Ter tutmaması için bile önlem alınmış.
Dinlendikten sonra aynı yoldan geri dönmeye başlıyorum. Tam kapıkırından çıkıyorum arka lastik iniyor. Açıyorum. Ufak bir yarık. En son Didim'de akort yaptırmıştım, jant ile iç lastik arasındaki koruyucuyu ya unuttu ya umursamadı tamirci. Olan iç lastiğe oluyor. Jant yarmış lastiği. Yamıyorum topluyorum şişiriyorum. 2 dk sonra tırt. Neyseki yedek iç lastik de var. Ama bundan sonra yolda çok daha dikkatli gidiyorum arkayı fazla zorlayıp tekrar yarılmaması için.
Dönüş biraz daha sıcak oluyor. Zaman zaman bunaltıyor. İç Anadoludaki öğlen sıcağı burada sabah 8'de mesaiye başlıyor anlaşılan. Gelirken Bafa gölü kıyısında zaman zaman serinlikler vardı. Orman ve nem daha serin yapmıştı havayı. Şimdi ise yakıyor.
Sorunsuz varıyorum Didim'e. Yine hiç molasız 57 km.
Toplam 112 km. 21.1 ortalama. Saat 11:45'te evdeyim. Kapıkırında 1 saat mola, yarım saatte lastikle mücadeleye vakit harcadım...
Turun ve bölgenin google earhten uzaktan görünümü.
http://img149.imageshack.us/img149/9572/uzaktanme5.jpg
By (link)
Şimdi de bölgeden resimler... Büyük hallerini görmek için açılan sayfadaki resimlere tıklamanız yeterli.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Herkese sevgiler saygılar.
Not: Konuyu şehirlerarasına açtım çünkü Pınarcık, Bafa, Kapıkırı Muğla il sınırlarında.
3 aydır yoğunluk sebebiyle gezemiyordum. Didim-Akyeniköy-Akköy-Didim (55 km) kısa bir gezi yapmıştım bir kaç hafta önce.
Bu hafta sonu merak ettiğim Bafa gölüne gitmeye karar verdim. Turun yorgunluğunu atarken de sizlerle paylaşayım istedim. Görmek isteyen olur, gitmek isteyen olur, okumak isteyen olur...
Öncelikle fotoğraf konusunu açıklığa kavuşturayım. Tek başıma çıktığım gezilerde mola vermek pek huyum değildir. Fotoğraf çekmek için durmak zor gelir. Zaten hala bir fotoğraf makinası edinemedim
Sabah 04:45'te tam gün ağarmaya başlamadan yola çıktım. Didim-Akbük yolu üzerinden Denizköy ayrımından sola, ara yolla (milas-bodrum-söke) yoluna oradan tabiki sağa Milas-bodrum tarafına döndüm. Bafa gölü kıyısını takip eden yoldan Pınarcık'tan sonra Bafa'ya varılıyor. Buradan Gölkaya, Kapıkırı yoluna dönüp bir 10 km daha gidiyoruz. Aynı yoldan bir farkla geri dönüyoruz. Denizköy'e uğrayarak.
Sabah Didim sanayisinde fabrika ve dükkanların tüm köpekleri gece mesaisi için yıllara dökülmüş, normalde korkmama rağmen, köpeklerin aşırı saldırgan olması, günün henüz doğmamış ortalığın karanlık olması ve tek başıma olmam biraz sinirlerimi geriyor. Ben de sinirimi köpeklere bağırarak çıkartıyorum. Normalde hiç umursamadığım için şaşkına dönen köpekler bu sefer onlardan çok bağırmama şaşırıp birer ikişer bırakıyorlar peşimi.
Didim-Akbük yolundan Akbük koyunu ve Ege'nin yeşilliğini izleyerek yol alıyorum. Söke-Milas-Bodrum yoluna vardığım kilometre 26. Hava sabah saatlerine rağmen 20 civarında. İç anadoluda sabah serinlerine fazla alışmışık garipsedim doğrusu. Aynı şey Ege'nin bitki örtüsü konusunda da. Biz de ağaç deyince gölge gelir akla. Ama burda ormanda bile gölge bulmak zor
Milas-Bodrum yoluna çıkınca bir iniş karşılıyor beni. Oh diyorum. Ama biliyorum ki her inişin bir çıkışı var. Yol hep hafif inişli çıkışlı. Güneş doğmaya başladı. Gölde ve dağ-kayalıklarda çok güzel bir manzara var. Pınarcık'a yaklaşınca epey bir rampa ile karşılaşıyorum. Bunun biraz daha ufağı Pınarcık'tan sonra da var. Bafa'dan sola dönünce daracık bir asfalt yolda 10 km gidiyorum. Gölkaya köyünden sonra Kapıkırı köyüne varıyorum. Ama köye girmeden hemen göl kıyısına dönüyorum. Yol toprak. Manzarayı izleye izleye gidiyorum. Tarlalar arasında ineğini alan köylü tarlasına, bahçesi gidiyor. Tam sabah saatleri çalışma vakti. Göl kıyında mola veriyorum. Evet 55 km. 23 ortalama ile hiç molasız geldim. Yemek yiyip dinleniyorum. Sırtımda dağcıların kullandığı bir çanta var ama epey sportif olduğu için sorun çıkartmıyor. Ter tutmaması için bile önlem alınmış.
Dinlendikten sonra aynı yoldan geri dönmeye başlıyorum. Tam kapıkırından çıkıyorum arka lastik iniyor. Açıyorum. Ufak bir yarık. En son Didim'de akort yaptırmıştım, jant ile iç lastik arasındaki koruyucuyu ya unuttu ya umursamadı tamirci. Olan iç lastiğe oluyor. Jant yarmış lastiği. Yamıyorum topluyorum şişiriyorum. 2 dk sonra tırt. Neyseki yedek iç lastik de var. Ama bundan sonra yolda çok daha dikkatli gidiyorum arkayı fazla zorlayıp tekrar yarılmaması için.
Dönüş biraz daha sıcak oluyor. Zaman zaman bunaltıyor. İç Anadoludaki öğlen sıcağı burada sabah 8'de mesaiye başlıyor anlaşılan. Gelirken Bafa gölü kıyısında zaman zaman serinlikler vardı. Orman ve nem daha serin yapmıştı havayı. Şimdi ise yakıyor.
Sorunsuz varıyorum Didim'e. Yine hiç molasız 57 km.
Toplam 112 km. 21.1 ortalama. Saat 11:45'te evdeyim. Kapıkırında 1 saat mola, yarım saatte lastikle mücadeleye vakit harcadım...
Turun ve bölgenin google earhten uzaktan görünümü.
http://img149.imageshack.us/img149/9572/uzaktanme5.jpg
By (link)
Şimdi de bölgeden resimler... Büyük hallerini görmek için açılan sayfadaki resimlere tıklamanız yeterli.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Herkese sevgiler saygılar.
Not: Konuyu şehirlerarasına açtım çünkü Pınarcık, Bafa, Kapıkırı Muğla il sınırlarında.


