çok eskilerden suların şırıl şırıl aktığı... yol boyunca ağaçların yaprakların rüzgarın etkisiyle sallanıp altından geçenlere hoş bi esinti verdiği... yolda herkesin birbirini görüp su ve yiyecek ikram ettiği... gölgenin altına kaç beden gireceği değil ne kadar muhabbet edeceği düşünüldüğü...yıllardı biz pikniğe gider top oynardık... ailemizin yanından ayrılıp suyu takip eder kaybolurduk ve bizi aramaya çıkanlarda bizi bulmak için o eşsiz manzarayı keşfederlerdi....
biz artık büyüdük... kocaman olduk... yürümekten korktuğumuz yollarda 2 teker üzerinde gidiyoruz (yani siz) pikniklerde mangalın yanmasını değil mangalı yakmak için sabırsızlanıyoruz...
çok çok güzel bi gezi olmuş... parkur zor değildi kimine göre zor gelebilir ama!!! ... bana burdan söylemesi kolay... ben bi ay yokum dedim nerde sulak yer var oraya gidiyorsunuz... alcanız olsun... garazınız banamıydı... hepinizi öpüyorum.... kucaklıyorum...
ender'e hatice'ye ismail'e cahide'ye ali'ye yunus 'a huzeyfe'ye mehmet ali'ye ve alper'e bana yapmış oldukları bu davranıştan dolayı kızıyorum....
nasıl bensiz gidersiniz hala anlamıyorum....
Ayıp be arkadaş. O gün kaç kere konuştuk. Ya şimdi Hüseyin olsa söyle olurdu, böyle derdi diye. Sor herkese. Hem beni bir ay saymayın diyosun, gelmiycem diyosun, sonra birde karşımıza geçip ağlıyorsun. Sen hatice ve beni daha ilk gezide 20 km rampaya vur, sonraki hafta biz yokken pamukkale de havuz sefası yap, şimdi de gel bize kız.
Hüseyincim sana söyleyecek birtek şeyim var sanırım arkadaşlarda katılır :
Bize takıl hayatını yaşa
merhaba
aslına bakarsanız fotolarda izmarit olayı yaman çelişki olmuş.fotoları birdaha gözden geçirince dikkatimi çekti.ama en azından çevreye olan duyarlılığınız için ismail ve ender teşekkür ederim.