Scudo Sports

Corona virüsü (Covid-19)

Scudo
İBB vefat sorgulama sistemine göre İstanbul'da dün 21 , bugün de 10 kişi Corona'dan ölmüş. Oysa sağlık bakanı dün 16 ölüm açıklamıştı. Ekşi sözlük başlığı;

(link)

İBB vefat sorgulama sistemi;

(link)
 
Dünya sağlık örgütü böyle demiş,demişte kime inanacağımızı şaşırdık🙄
 

Dosyalar

  • 328B425B-B6F5-4E8B-95D5-A865E5A67D54.jpeg
    328B425B-B6F5-4E8B-95D5-A865E5A67D54.jpeg
    805,5 KB · Okunma: 70
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
Bugün 1 haftadır kaldığım izmirden ankaraya geldim. Şehirler arası otobüs seferleri iptal edildiği için yollarda tek tük arabalar vardı. İzmir 16 derecelerde gündüz sıcaklığı olarak, ankaraya vardığımda saat 18 di ve sıcaklık 5 derece idi. İzmirde daha fazla insan ve araç trafiği var ankaraya göre.

Bu virüsün cidden şakası yok anladığım kadarıyla.
 
Bazı sitelerde id2020 projesi ürünü olduğu söyleniyor bu covid -19 hastalığının

bu konuda düşüncesi veya inanan var mıdır?
 
Avustralya televizyası Tükiye'deki covid 19 durumunu da değerlendirmiş.Aynı analizleri Nagehan Alçı Hanımefendi' den de bekliyoruz. :ckskc: Medya tek sesli otorite yandaşı olunca çok bir beklentim yok ama neyse.Medya dediğin kamuoyu oluşturur, objektiftir.Kamuoyu oluşturmak, dürüst ,rasyonelist, realist olmak felaket tellallığı değil, iyiye doğru ulaşabilmek için iktidar sahiplerini ve halkı bilinçlendirmektir.
 
istanbul çıkışında, viaport tarafında "kontrol noktası" adı altında saçmalık var
yolu tek şeride düşürmüşler, 8-10 tane polis var, geçen araçlara bakıyorlar sadece
otobüs, tır, servis aracı ne ararsan hepsi geçiyor
ne bir durdurma var ne bi kontrol
sadece gözle kontrol
zaten durdurup kontrol etse ve hasta biri çıksa ne yapacaklar, ne ambulans var ne sağlık görevlisi... (istanbul yönünde 1 ambulans vardı, ankara yönünde yoktu)
 
  • Beğen
Tepkiler: mariokaldato
Covid 19'un Bize Öğrettiği Gerçekler Vol 2

Virüs çıktıktan sonra sağlık bakanlığına fahiş fiyatlarla tıbbî malzeme satmaya çalışan yahut hiç satmayıp istifleyen, yurt dışına satan firmalar derhal halka ifşa edilmelidir. Bu firmaların ürettiği bir iğneyi satın almak dahi bize haramdır. Biz öleceğiz ama bunlar yaşayacak öyle mi? Sağlık Bakanlığına mail attim. Siz de atın. Bu firmaların tutumu hâlâ devam ediyorsa ifşa istiyoruz. Tüketimden gelen gücümüzü kullanıp bunları batıracağız. Ülkesi zor durumdayken dayanışma göstermeyenin bu ülkeden ekmek yemeye hakkı yoktur.
 
1 haftadır yüzde 80 kapalı olan şirketim bugünden itibaren kısa çalışma ödeneğine başvuracakmış. çalışmayıp bu ödeneğe tabi olanlardan birisi de benim. en fazla 3 ay ve asgari ücretin bir buçuk katı veriliyor maaşın %60 ına denk gelecek şekilde.. böyle bir ödenek olduğunu bugün öğrendim. iyi midir kötü müdür bilmiyorum. sonumuz hayrolsun.
 
İBB vefat sorgulama sistemine göre İstanbul'da dün 21 , bugün de 10 kişi Corona'dan ölmüş. Oysa sağlık bakanı dün 16 ölüm açıklamıştı. Ekşi sözlük başlığı;

(link)

İBB vefat sorgulama sistemi;

(link)

Sistemleri kapatmışlar.

(link)

Aynı zamanda İBB güya biz yanlış veri girdik demiş ama hiçbiryerde böyle bir İBB açıklaması da göremedim.
Sonuçta ekşisözlükte bir yazar bunu ortaya çıkarmış çağımızda gizli saklı birşey kalacağını düşünen varsa yanılır. Gün gelir birisi de çıkar covidden ölen kişiler için açılan bu mezarlara kaç kişinin gömüldüğünü sayar, tartışma biter.
 
Son düzenleme:
Virüste olumlu bir yönde mutasyon olmazsa seçenekler ortada. Aşının çıkması, yeteri kadar üretilmesi ve ülkeye gelmesi en en erken bir yıl. İlaç desen keza öyle. (Mevcutta denenen ilaçlar yoğun bakım için uygulanan sonucu kesin olmayan ilaçlar)

Ya toplumsal bağışıklık denilecek tüm önlemler kaldırılıp 3 aya bu iş bitecek. Ölü sayısı 250.000 i bulabilir.
Ya aşırı önlemler alınıp (sokağa çıkmanın ötesinde ev hapsi Çin yaptı) 3 aya bitecek. Ölü sayısı en azda kalır. (Büyük ekonomi sorunları doğurur, devletin bu sürede dağıtması gereken parası yok)
Ya da şimdiki gibi önlemler ile devam eder ve bir yıla yakın sürer. Tabi diğer ülkelerinde bitirmiş olması lazım. Ölü sayısı 10.000 i geçmez. Ekonomi allak bullak olur. Anarşi artar, açlık ve Çaresizlik insanları devlet ile karşı karşıya getirir.

Devletin kara gün akçesi bile yok şu an. Zenginlerin malına el koyup halka dağıtacağını da sanmıyorum. Dış borçlanma 2. şıkkı desteklemeye yeter ancak.
Ben web yazılımcısıyım. 2 haftadır evde çalışmaya başladım. Önümde 3 - 4 haftalık iş var, sonrası yok. Bu işlerinde paralarının geleceği garanti değil. Mayıs ayında maaş alamazsam ne yapacağım. Hadi kira, kredi, fatura salla. Elde kalanla ne kadar karnımı doyura bileceğim. Sonucu belirleyecek bu soru.

Kimse sıcaklar başlayacak falan demesin, nevsimsel grip değil bu. Salgın giripler hep yaz aylarında çıkmış. İspanyol gribi mayısta bitip ağustosta çok daha bulaşıcı olarak geri dönmüş.
 
Normalde tv izlemem, evde yok. Şu ana araba servisinde 1 saattir bloomberg izlemek zorunda kaldım. Dünyanın kıçında ayı bağırıyor, bunlar kripto para, temassız banka kartı, internet ödemeleri ve gayrimenkulü para gibi kullanmak gibi şeylerden konuşuyorlar. Bakın karamsar hiç bir tablo çizmiyorlar. Bu panik yapmayalım havasında değiller, salgın sonrasının planlarını anlatıyorlar. Bu virüs için türlü komplo teorileri vardır. Takip etmediğim için bilmiyorum, ama bu virüs ile birşeyler hızlanacak ve bazı hazırlanmış planlar devreye girecek. Bu tür silahlar ile toplumları tasarlamaya alıştıkları vakit belirli aralıklarla insanlık bu tür salgınlara maruz bırakılacak gibi. Hatta, bu virüsün birden bitip 10 yıl sonra yeni bir şekilde çıkacağı da söylentiler arasında.
 
Virüs nasıl bitebilir ki? delinin biri virüsü dondurup bir iki sene sonra ülke merkez bankalarını tehdit edip soygun yapmak için bile kullanabilecek ilken,diğer fantezileri varın siz düşünün.
Tek çare aşı.
 
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
Ankara’daki olayın bir benzeri İzmir’de yaşandı...
Geçen hafta Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nde meslektaşlarını corona virüsü ile mücadeleye hazırlarken yaptığı konuşma sırasında ''Umre işi mahvetti, binlerce vaka var'' diyen Dr. Güle Çınar’ın özür dilemesinin ardından benzer bir olay da İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi'nde yaşandı.
(link)
Not: "Yetkililer bu bilim insanlarına özür dileteceklerine, söylediklerine kulak verseler çok daha iyi olur. Geçenlerde TTB başkanı Prof.Dr.Sinan Adıyaman, Prof.Dr. Bingür Sönmez gibi birçok değerli bilim adamı TV'lerde benzer açıklamalar yaptılar. Benim merak ettiğim; doğruları söyleyen herkese özür mü diletecekler?" diye düşünürken aşağıdaki son dakika sayılabilecek haber ile karşılaştım....

İstanbul Tabip Odası: Büyük bir kaos yaşanıyor, acil önlem alınmalı
İstanbul’daki kamu hastanelerinde Kovid-19 pandemisiyle mücadelede büyük bir kaos yaşandığını belirten İstanbul Tabip Odası, 200'ün üzerinde kesin ya da şüpheli/olası koronavirüs tanısı konulmuş hastanın yoğun bakımda olduğunu ve acil önlem alınması gerektiğini açıkladı.

İstanbul Tabip Odası (İTO) tarafından yayımlanan "Korona Günlerinde İstanbul’da Sağlık-1 Kamu Hastaneleri Raporu" adlı rapora göre, yalnızca İstanbul'da 200'ün üzerinde yoğun bakım hastası ve 2000'in üzerinde koronavirüs teşhisi konmuş hasta bulunuyor.

Oda, sağlık çalışanlarından topladıkları verilerle tabloyu görmeye çalıştığını açıklarken şunları söyledi:

"Yapılan açıklamalarda PCR testi pozitif çıkan 'vaka'ların esas alındığı; hastanelerde yatan ya da ayaktan takip edilen 'şüpheli/olası vaka' sayıları yer almadığı için gerçek tabloyu göstermekte çok eksik kaldığını ve bütün ısrarlarımıza rağmen Sağlık Bakanlığı toplam vakaların bölgelere, illere göre dağılımını açıklamadığı için diğer illerde olduğu gibi İstanbul’daki sayıları da bilemediğimizi ifade etmek isteriz.

İTO, İstanbul’daki özel hastaneler ve birinci basamak sağlık kurumlarına dair bilgileri de daha sonra açıklayacaklarını duyurdu. İTO'nun tespitleri şöyle:

Bu çerçevede İstanbul’daki kamu hastaneleriyle ilgili son iki haftalık süreçte derlediğimiz bilgiler ve gözlemlerimize dair öne çıkan tespitler:


  • 30 Mart 2020 günü itibarı ile İstanbul’daki kamu hastanelerinde kesin ya da şüpheli/olası Kovid-19 tanısıyla yatırılarak izlenen/tedavi edilen hasta sayısı 2 binin üzerindedir.
  • 30 Mart 2020 günü itibarı ile İstanbul’daki kamu hastanelerinde kesin ya da şüpheli/olası Kovid-19 tanısıyla yoğun bakım ünitelerine yatırılan vaka sayısı 2 yüzün üzerindedir.
  • Pandemi bu hızla devam ederse önümüzdeki günlerde/haftalarda İstanbul’daki kamu hastanelerinde ciddi yatak sıkıntısı yaşanabileceği görülmektedir.
  • Kovid-19 hastalığının ilk ortaya çıkışından hastaların görülmeye başlamasına kadar geçen iki buçuk aylık süreçte İstanbul’daki kamu hastanelerinde ciddi bir hazırlık çalışması yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle hastaneler Kovid-19 pandemisi sürecine büyük ölçüde hazırlıksız yakalanmıştır.
  • Hastanelerde görülen ve halen devam etmekte olan maske, önlük, eldiven, gözlük, vb kişisel koruyucu malzeme eksikliği bu hazırlıksızlık durumunu açık olarak göstermektedir.
  • Ancak “malzeme eksikliği” durumu tablonun sadece görünen yüzüdür; asıl problem organizasyon eksikliğidir.
  • Bu hazırlıksızlık ve Türkiye’de Kovid-19 vakalarının tespitindeki gecikme, bu salgında en öncelikli risk grubunda yer alan hekimler, sağlık çalışanlarının enfekte olmasına yol açmış, bazı hastanelerde Kovid-19’lu hastalarla temaslı hekimlerin bu süreçte de 24 saatlik nöbetler şeklinde çalıştırılması karşılaştıkları virüs yükünün artmasına yol açmış, neticede İstanbul’daki kamu hastanelerinde bugüne kadar enfekte olan hekim, sağlık çalışanı sayısı yüzü geçmiştir.
  • Durum böyle olmasına karşın Kovid-19 hastasıyla korunmasız olarak temas eden, semptom gösteren hekimlere, sağlık çalışanlarına yapılması gereken testlerde ciddi eksiklikler yaşanmaktadır.
  • İstanbul’daki kamu hastanelerinin çoğunda pandemi planları tam olarak uygulan(a)mamakta, başta klinik dışı branşlardan görevlendirilenler olmak üzere hekimlere, sağlık çalışanlarına pandemi önlemleri çerçevesinde yeterli eğitim verilmemiştir.
  • Gerek hastalar gerekse Kovid-19 hastalarıyla korunmasız olarak temas eden yüksek riskli sağlık çalışanları için önerilen hidroksiklorokinin temininde hastanelerde ciddi zorluklar yaşanmaktadır.
  • Kovid-19 hastalarının karşılanması/muayenesi/yatışı/tedavisi için gerekli algoritma hala İstanbul’daki kamu hastanelerinin tümünde uygulan(a)mamaktadır.
  • Hastanelerin birçoğunda Kovid-19 şüpheli hastalarla diğer hastaların temasını önleyecek triyaj sistemi ve kesin ya da şüpheli/olası Kovid-19 tanılı hastaların diğer hastalardan ayrı servislerde yatırılması hala hastanelerin tümünde uygulan(a)mamaktadır.
  • MHRS sistemi eskisi gibi çalışmakta, yapılan çağrılara ve hasta sayılarında düşüşe rağmen birçok hastaneye ertelenebilir sağlık hizmeti talebiyle müracaatlar devam etmektedir.
  • Öte yandan, bu süreçte hastanelerde tıbbi hizmet gereksinimi devam eden hastalarla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılmaması da ciddi problemler yaratmaktadır.
  • Hastalardan istenen PCR test sonuçları hastayı takip eden hekime çok geç ulaşmakta, çoğu kez hekimler yazılı olarak bildirilmeyen sonuçlara ancak telefonla ulaşabilmekte, bu durum tedavilerde ciddi aksaklıklara yol açmaktadır.
  • PCR testlerinin gecikmesi ve yalancı negatifliğinin yüksek olması nedeniyle birçok hasta için özellikle akciğer BT sonucuna göre Kovid-19 tedavisi başlanmakta, ancak bu hastalar resmi açıklamada yer almamaktadır.
  • “Hızlı Koronavirüs testi” konusunda toplumda yaratılan yanlış beklenti özellikle bazı hastanelere gereksiz başvurulara neden olmuştur.
'BÜYÜK BİR KAOS YAŞANMAKTADIR, ACİL ÖNLEM ALINMALIDIR'

Kovid-19 salgınıyla mücadelede büyük bir kaos yaşandığını da dile getiren İTO, bu kaostan hızla çıkılabilmesi alınması gereken önlemleri ise şöyle sıraladı:

  • Pandemiye karşı mücadele için öncelikle hekimlerin, sağlık çalışanlarının sağlığı korunmalıdır.
  • İstanbul’daki kamu hastanelerinde hekimlerin, sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu ekipman ihtiyacı hızla giderilmeli, ihtiyaç duyulan her türlü ekipman bütün kamu hastanelerinde düzenli ve yeterli miktarda sağlanmalıdır.
  • Kovid-19 hastasıyla korunmasız olarak temas eden, semptom gösteren bütün hekimlere, sağlık çalışanlarına gerekli testler yapılmalı, testleri pozitif çıkanların karantina süresi boyunca çalışmamaları sağlanmalıdır.
  • Sağlık kurumlarında yaygın olarak Koronavirüsle karşılaşan hekimlerin, sağlık çalışanlarının bu enfeksiyonu evlerine, ailelerine taşımaması için, başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yerel yönetimler ve diğer kamu kurumlarıyla yakın işbirliği yapılarak sağlık kurumlarına yakın yerlerde konaklama imkanı sağlanmalıdır. Bu konaklama yerleri mümkün olduğunca hastaneye yürüme mesafesinde olmalı, değilse de çalışanların özel araçlarla taşınması sağlanmalıdır.
  • Bu dönemde İstanbul’daki kamu hastanelerinde çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve hastaların sağlıklı ve yeterli beslenmesi başta olmak üzere her türlü ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli önlemler hızla alınmalıdır.
  • İstanbul’daki kamu hastanelerinde önümüzdeki günlerde, haftalarda daha da artacak olan yatak ihtiyacı göz önünde bulundurulmalı, bir an önce yatak sayısını arttırmak için gerekli çalışmalara başlanmalıdır. (Başakşehir’deki yapımı tamamlanmakta olan “Şehir Hastanesi”, Kamu-Özel Ortaklığı Modelinden vazgeçilerek bu amaçla bir an önce hizmete açılmalıdır.)
  • İstanbul’daki bütün kamu hastaneleri hızla pandemi planlarını eksiksiz olarak uygulamalı ve bütün çalışanlara gerekli eğitim verilmeli, ilgili branşlar dışından görevlendirilen hekimlerin eğitimine özellikle önem gösterilmeli, bu eğitimler düzenli aralıklarla tekrarlanmalıdır.
  • Bütün hastanelerde hızla etkin triyaj sistemi kurulmalı, Kovid-19 şüpheli hastaların diğer hastalarla aynı ortamda bulunmaları ve temasları önlenmelidir.
  • Bu süreçte diğer hastaların akut, kronik hastalıkları için sağlık hizmeti talebi göz ardı edilmemeli, bu amaçla pandemi dışın hastaneler belirlenmeli, kalp damar cerrahisi, kadın doğum, psikiyatri gibi özel dal hastaneleri bu çerçevede değerlendirilmelidir.
  • Hastaların ve hekimlerin, sağlık çalışanlarının gerekli mesafeyi koruyabilmesini de sağlamak için hasta randevuları 20 dakikada bir hasta olacak şekilde düzenlenmelidir.
  • Kovid-19’lu hastalarla çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının nöbetler de dahil olmak üzere günlük çalışma süreleri 12 saati geçmemelidir.
  • İl Sağlık Müdürlüğü İstanbul’daki kamu hastanelerinin her türlü ihtiyacını hızla karşılayabilmek için başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere yerel yönetimler ve diğer kamu kurumlarıyla sıkı işbirliği içinde olmalıdır.
  • İçinde tabip odaları, sağlık meslek örgütleri ve sendikaların olmadığı "İl Pandemi Kurulu" bilimsel olarak anlamsız, pratik olarak hükümsüzdür. Kovid-19 pandemisiyle boğuştuğumuz bugünlerde bütün siyasi yöneticiler ideolojik-politik ön yargılarını bir kenara bırakmalı; “görüntüyü kurtaran” değil, gerçekten durumu ve ihtiyaçları saptayıp süreci yönetebilecek bir “İl Pandemi Kurulu” oluşturulmalıdır.
  • (link)
 
Son düzenleme:
  • Beğen
Tepkiler: MakRo
Sabah işe girişte ateşimizi ölçüyorlar :) 2 denemede ölçemedi cihaz. Sonra 32.4 ölçtü. İyi dr dışarısı 5 derece. Buz gibi olmuşum. Dostlar alışverişte görsün.
 
benim hastane girişi ateş ölçümüm 34 :)) ölmüşüz haberimiz yok ya.... 34 hipotermi yani bi nevi dondurulmuşum ama yürüyebiliyorum bu nasıl işse artık
Beni bir firmada 31 derece ölçtüler, dedim aga bu nedir? Ortam sıcaklığına göre ayarlama yapılmış sanırım 6 derece ekliyoruz dedi. Haa dedim iyi henüz ölmemişim.
 
Geri