yaya olanı bir dert bisikletlisi ayrı bir dert geçmiş olsun ucuz süspansiyon yoksunu bisikletiniz ile onların süper süspansiyonlu bisikletine çarpıp sorun yaşamadan atlatmanız biraz şans işi.
Bisiklet kültüründen ziyade biraz daha farklı düşünmemiz de gerekli. Bizler, bisiklete "fazla, gereksiz, israf, motosiklet parası" veren insanlarız istisnalar hariç hepimizin çevreye, diğer bisikletlilere ve belirli durumlara karşı olan tavrı daha değişik oluyor. Çocuklara ailesi tarafından bu bisikletler alındığı ve ailesi terbiye vermesine veya vermemesine rağmen çevre faktörü de devreye girip bu şekilde bir kişiliğe genç yaşta büründüğü için bisiklet kültürü yok diyerek hepimizi yakmak pire için kaleyi yakmak gibi bir şey olur.
Devlet daireleri bisiklet kullanmadığı için bizi anlamıyor doğru dürüst yol yapmıyor, sokaktaki insanlar bisikleti sadece küçüklüğünde kullandığı "çocuk işi" olarak gördüğü için küçümsüyor ( düz yolda 30-40la gidebilen bir insanı küçümsemelerine hayranım" trafikte zaten Allah'a emanetiz anayasadan trafik kurallarından bihaber insanlar bize ders vermeye aklı sıra yanımızdan geçerken bağırıp korkutmaya (bu arada tekerleklerin döndüğünü ben trafikte bir araç sayesinde öğrendim) ters bir şeyde sağa çekip üstümüze atlamaya çalışıyor da bence bunlara rağmen bisiklet kültürünü biz bisikletliler (istisnalar hariç) olarak oluşturuyoruz. Yani kilit biziz bizi sokakta trafikte ancak bisiklet kullanan ama o anda trafikte veya sokakta olan birisi veya gerçekten duyarlı vatandaş anlar saygı gösterir. Bu "kültür" tam anlamıyla ne zaman bütün halka yerleşir muallakta bir konu ama yine de azınlık olarak varız.
Tekrardan geçmiş olsun "ucuz süspansiyonsuz, " vb. espriler bir yana bir düşüşte size bir şey olabilirdi, çocuğa bir şey olabilirdi hatta işe aile karışıp göz göre göre gerçeklik çarpıtılıp haksızlığa uğrayabilirdiniz. Neyse ki olay hiç bir insan ciddi bir fiziksel hasar görmeden atlatılmış.