@Musa_06-18 üstad bizim hedef direk Karabük olunca pek çekmedik resimsiz anlatayım şimdi konu hakkı tek olduğu için malesef açamıyorum keyifli okumalar dilerim
Herşeyden önce bismillehirrahmenirrahıym.
18:00 izmir kalkış 02:45 ankara varış (otobüs ) 0 uyku, hafif açlık. Ve tur başlıyor 05.03 demetevler metro istasyonundan hareket ediyoruz. Bi adet mosso tca 735 tiagra bi adet kron xc 500 10 kg ağırlık 2 samimi dost. Ostim yönüne bir müddet sürüyoruz hava çok güzel fırıncılar selam veriyor öylesine bir yol soruyoruz ama bu öylesine olmuyor rota ufaktan değişiyor bi müddet sonra kendimizi çevre yolunda köpek sesleri arasında hatta onlarla yol alır olarak buluyoruz. Köpek kovucu ve ürkütücü bir ses tonu almışız yanımıza
Ankara trafiği henüz uykuda bizse namazımızı kıldık sabahın nimetleri ile yol alıyoruz. Normalde rota köy içleri idi ama böyle denk geldi pişman değiliz. Ufaktan hareket başlıyor sanırım tam zamanında kalkmışız çünkü çok yoğun trafik akışı var ve haddinden hızlı. Kazan a yandan bakıp devam ediyoruz. Sonra saray güzel bi kaç özçekim diyoruz hava ısınmadan devam. Sadece kurt boğazı var oda kafanıza koymuş iseniz koymuyor pek Kızılcahamam tabelaları artık daha belirgin. Ve karşıda devasa yazı ile kaplıca başkenti. Soldan aşağı sanırım 4 km kadar yol. Benim ilk elimin değdiği bisiklet malesef bisiklet gözlüğüne para kalmadı güneş gözlüğü var ve rüzgar alıyor +akan ter gözlerimi yakıyor o yüzden o güzelim inişte 65 i geçemiyorum. Sonra Kızılcahamam bi iki pohoça ardından sandviç hatta indirimli muhabbeti hoş esnafın hiç gitmek istemiyor insan ilgili ve cüretkar. Kızılcahamam çıkışında solda çeşme var suyu az akıyor ama tadı mükemmel orda yiyoruz birşeyler saat 9dolayları. Arkadaş ile iyi geldik diyoruz kendimize ilk tutum şahsen benim. Bisikletler değişimli kullanılıyor. Tam yol ileri. Azap bayırı bizi bekliyor
Karabük yönü işaret ediyor tabela ama o yolun bilgisi olmadığı için biz Gerede tarafından devam ediyoruz. Bi kaç şirin köy ve buz gibi su iç iç kanamıyor insan. Ama şişeriz korkusu ile temkinliyiz. Karşıda kocaman DSİ yazısı solundan azap bayırı harbi azap. 13 km yazmışlar biz bakmadık ne kadar diye biraz bisiklet ile çıkıyoruz sele artık rahat vermiyor ve malesef iniyoruz biraz yürü bin genelde yürüyerek çıkıyoruz. Sanki ilerde rampa bitiyor gibi güç geliyor ayaklara ama sonrası hüsran meğersem yine varmış.. 10:45 kalkışlı arabada arkadaş var acaba onun önüne Gerede de geçer miyiz derken navigasyon başka yola gidin diyor uyuyoruz. Ve işte gebeler. Biri diyor şöyle böyle su içinde bataklık derken toprak yoldan devam sinirler oynuyor. İndik artık deyip döndüğümüz yolu geri alıyoruz rota demirler. Telefon az çekiyor değilsem x şirketi interneti. Navigasyon köy içi gösteriyor köylerde oturan bi kaç kişi ise farklı yol. Tabela desen varla yok arası. Bencik yaylalar da bi ikram ayran ve hoş sohbet işte bu iyi geldi bas pedala. Yoldan giderken bi araç önce sollayıp sonra duruyor az konuşuyoruz demirler li hüseyin amca kısaca adam. 7 km kadar araba ile götürüp öyle bir yol tarif ediyor ki artık köylerin ismi yazmasa da olur. Sürekli arıyor bizi yola hakim dere tepe derken ormanlık arazi mandıra tarafı burası epey bi toprak yol genelde aşağı doğru. İyiki yanlış girmişiz değdi. Çukurca baş kavak mı ne öyle öyle derken anayol gel bana gel bana yapıyor ama rahat 3 km eğimli yol yine bisikletler elde. Yola çıkıyoruz bas pedala tesisten epey çikolata ben yemiyorum pek arkadaş götürdü sigarayı bıraktı da
derken saat epey oldu bu arada. Karabük il sınırı sanırım saat 7 civarı hava kapattı karanlık görüş mesafesi kısa bundan sonrası genelde aşağı doğru ama hakkını malesef veremiyoruz. Karabük 50 km filan ama o yolu malesef ki 3 saatte aldık hava karardı. 22 civarlarında yataklarda duş almış şekilde şükür çekiyoruz. Elhamdülillah. Tavsiye bu yolu kullanın ama hedefi iyi koyun bizde çadır vardı bırakmask bu yol bitmez 2 gün olurdu. Lakin şimdi bitti ve gerçekten huzurluyuz. Selametle kalın vesselam..