@Uğur Digan
Yazmayacaktım işim var. Kapatacaktım. Ancak bakınca duramadım.
Herkes ne çıkarırsa kendi payına. Kimseye bir şey giydirmiyoruz. Herkes dilediğini giyer. Biz ne gördüğmüzden söz ediyoruz.
Ya diyorum ki belki hiç bir neden yokken senden almaktan vaz geçtim. Belki çok daha avantajlı ucuz buldum ve vazgeçtim senden almaktan. Kaldı ki nedenlerini belirttim yukarıda. Bana yapacağınığınız satış bu kadar önemli olduğunu bilsem o edeceğiniz karı yeminle ilerideki bakımlarda fazladan vererek telafi ederdim. Dert edilecek bir şey değildi yani.
Sipariş ettiğiniz bisiklet vaktinden bana göre çok sonra gelmişse, nedeni beni ilgilendirmez, kaldı ki sorun ambar değildi, bunun üzerine konuşmamızı durumun Accell le ilgili olduğunu söylediğinizi hatırlatırım, nitekim Sundu o gün ambara verdi bisikleti ertesi gün buradaydı, bi zahmet o bisikleti başkasına satın.
Benimle iş yapmak istemediğinizi söylüyonuz. Dikkat edin iş yapmayacaktık. Siz gönüllü olarak sözleşmesini imzaladığınız servislik görevini yerine getirecek ve üzerine paranızı da alacaktınız. Ha diyebilirdin ki bundan sonra bana gelme. Eyvallah.
Star bisikleti yukarıda anlattım. Accell ona önce Lapierre in bir bisiklet markası olduğunu söylesin. Bir de bisikleti göstersin de abinin merakını gidersin.
Ben size niye geleyim ki artık. Göreceğim muameleyi görmüş duyacağımı duymuşum. Muhlis bey in dediği gibi bisikletimi de getirmem. Gönülsüz zoraki yapılan işten hayır mı gelir.
Peki aksi olsaydı ne olurdu? Tabii ki kırılmış olabilirsiniz, sadece satıştan yapacağınız karı kaybettiğiniz hisle hareket etmediğinizi varsayarsak. Şunu da belirteyim, Hüsnü bey Sizi aradığında adımı zikredeceğini böylece olaydan önceden haberdar olacağınızı düşündüm. Bahsetmedi benden. Tekrar da aramadım. Zira sorun olmaz benden alman dedi. Ben de bu işin erbabı bunlar, biz değil. Demek ki başka bayiden alıp servisligi başka bir bayi yapsa sorun olmazmış dedik. Ancak kazın ayağı öyle değilmiş.
Evet aksi olsaydı. Kırıldığını belli ederdiniz. Ben de üzülür kusura bakmayın, yanlış yönlendirmeyle iş uzadığından biran evvel bitirmek için almış oldum. Üzgünüm derdim. Sonra tüm bakımlarda 2 bisikleti de size getirir cömertçe parasını da ödedim. Muhlis beyin de bana dediği gibi (görüşme kaydı mevcut), aksesuar gibi diğer satışlardan da bisikletten kazanacağınızın fazlasını kazanırdınız.
Sona sizden her yerde başta burada övgüyle söz eder esnaflığınızı meth eder, yakınlarımızı size yönlendirirdik yaşadığımız sürece. Hatta başka şehire gitsek bile yine size sipariş verirdik. Nitekim önce ben Konyadaki bisikletçimi aramış ondan almaya çalışmıştım. Ancak elinde istediğim bisiklet yoktu.
Dedik ya esnaflık zor zenaattır.
İyi satışlar, bol kazançlar.
Wesselam.
Sen Diganlara Shaper 600 siparişi veriyosun alıyorum diye, sipariş fabrikaya geçiliyor. Sonra gidip aynı bisikleti Sundu'dan alıyosun, montaj için geldiğinde de senin alacağım diye söz verip sipariş ettirdiğin ve de Sundu'nun gelmez dediği bisiklet dükkanda duruyo. O an tesadüfen ben de dükkanda olmasam yanlış biliyorum dicem ama olayları kendimize göre anlatmak bu kadar mı kolay.
