Scudo Sports

Çadırlı kamp yapmak ve vahşi hayvan sorunsalı

Cömert

Forum Bağımlısı
Kayıt
21 Şubat 2012
Mesaj
634
Tepki
2.526
Şehir
İstanbul
Arkadaşlar özellikle belirtiyorum , oldukça uzun bir yazı olacaktır. Uzun yazı okumayı sevmeyenler için forumda daha bir çok ilginç olabilecek bir çok konu var. Onları okumak için sağ üst köşedeki X işaretine basıp, sayfadan ayrılmalarını tavsiye ediyorum.

Hem tatil yapmak hem de eğlenmenin hem alternatif, hemde yollarından birisidir çadırlı kamp atmak.

Forumda da görebildiğim kadar çoğu üyemizin alternatif tatil planların da, çadırlı kamp atmak genelde ilk tercihlerden ama görebildiğim kadarıyla yapılan kamplar, genelde zaten yıllardır kullanılan ve güvenilir, mevcut kamp alanları içinde, Bu tür alanlarda zaten çok büyük güvenlik sorunu olmaz.

Ama medeniyetten tamamen uzak mekanlarda yapılan, konaklamalar da,vahşi hayvanlara karşı neler yapılabileceği hakkında çoğu üyemizin, anlayabildiğim kadarıyla ciddi bir bilgisi veya fikride yok.

Bu konuda bir kaç fikir sahibi olabilmeniz açısından , bu konuda ki bir kaç bilgimi sizlerle paylaşmak isterim. Umarım vereceğim bilgileri uygulamak zorunda kalmazsınız ( Kötü bir şey demiyorum, yazıyı okudukça anlayacaksınız )

Kamp yapan herkes çadırında uzandığında, dış ortamdaki seslere daha çok konsantre olur ve kaynağı bilmediği türden sesler çoğaldında da , genelde aklına , ya uzaylılar kaçırırda sağıma soluma chip takarsa ? Ya kurtadamlar gelir de , gıdıdan dişlerse ? Şimdi işin gücün yoksa her dolunayda , dönüşüp dönüşüp dur. Etrafta ısıracak birilerini ara , kılla tüyle falan uğraş .

( Tamam tamam fazla abarttık. Böyle olmaz elbette )

Genelde hepimizin aklına , ya ayı gelirse, ya kurtla veya başka bir vahşi hayvanla karşılaşırsam vs vs düşüncesi illaki gelir. Böyle bir durumda kalmamak için ne türlü tedbirler almak gerekir ? Veya durumla karşılaşırsa ne olur ? Bir kampçının başına başka , ne türlü tehlikeler gelebilir..Bunlardan bahsetmek isterim.

Öncelikle arkadaşlar, şunu iyi bilelim ki, tüm vahşi hayvanlar enerjisini ekonomik şekilde kullanırlar , Genelde kolay besin peşindedir. Yani hiç bir hayvan çok özel bir durum oluşmadıkça , avını kovalamaya veya avı ile dövüşmeye meyilli değildir.

Yaban domuzu , kurt veya ayı , en az bizlerin onlardan korktuğu kadar, bizlerden korkuyorlar ve insanlardan olabildiğince uzak duruyorlar.

Ancak özellikle ayı oldukça çabuk öğrenir. , insanların bıraktığı artıkları yemeye alışkın ise kamp bölgelerinide çabucak benimser ve yakınıza daha doğrusu yiyecek bulmayı öğrendiği mekana gelir. Ama bir iki örnek haricinde , Türkiye de henüz çadır içine girip hal hatır soran ayı olayını , avcılık camiası da dahil duymadım.

Bilindik kamp alanlarında herhangi bir sıkıntı kolay kolay olmaz. Zaten bu yazı tamamen aklı başında bir insan evladının konaklama yapmayı asla düşünmeyeceği bir yerde kamp atma fikri olanlar içindir.( Cümle ağırmı oldu ne ? )

İnsan beyni ilginçtir. Bilinmeyen bir kavramı, tanıdığı , alışkın olduğu bir kavram ile eşleştirmeye oldukça meyillidir. Bu yüzden gece yarısı gördüğünüz bir çalı veya kaya, pek ala gözünüze canavar gibi gözükür. Bir böceğin çıkarttığı ses , kolaylıkla çok yakınlarda bulunan vahşi bir hayvan gibi algılanır.Hayatınızda hiç çalılıklarda yürüyen bir kirpi duymadıysanız , duyacağınız ses , beyninizi devasa boyutlardaki bir hayvanın etrafınızda dolaştığına kolaylıkla ikna edebilir.

Şimdi öncelikle çadır kurmadan , alınabilecek tedbirlerden başlayalım.

- Mor ışık Kullanımı :

Mor renk veren bir el feneri veya mevcut fenerin önüne koyabileceğiniz ,mor renkli bir filtre edinmeniz lehinize olur. Sebebine gelirsek , akrep ve çiyan gibi zehirli böceklerin kabukları altındaki özel bir pigmentten dolayı mor ışık ( Ultra videole ışık ) altında fosforik boya ile boyanmış gibi parlamasıdır. Bir örümcek ağı, bir örümceğin orada olduğunun göstergesidir. Veya bir arı kovanı Ancak çiyan veya akrep gibi hayvanların varlığını gösteren bir emare veya karakteristik bir yuva yapma şekli yoktur. Her taşın altından çıkabilirler. Bu ışığında sayesinde çadır kuracağınız yerin yakınlarında bu tür zararlı böcekleri net görebilmeniz mümkün olacaktır.

j8VQZL.jpg


Akrep veya çiyanların cirit attığı bir mekanada çadır kurmamak için mor ışık önemlidir.


- Kendinizi ve eşyalarınızı tütsülemek:
Sizi vahşi bir hayvanın takip ettiğini hakkında bir şüpheniz varsa , kendinizi ve eşyalarınızın kokusunu bastırmak için , kendinizi tütsüleyebilirsiniz arkadaşlar. Bu ne demek ve nasıl olacak ?

Vahşi bir hayvan daha yavruyken sürüsünün ve kendisinin av sahasını belirler ve düzenli olarak buralarda dolanıp kokusunu bırakır. Dolayısıyla kendi sahasında her kokuyu da tanır. Bu alana girdiğiniz an, kokunuz , O bölgeye hakim hayvan için bölgesini işgal eden yabancı bir canlı veya yenilebilecek bir av olarak algınabilir. Zifiri karanlıkta bile olsa koku izini çok rahat takip edebilir.

Kendinizi tütsüleyerek , kokunuzu bastırabilmek ve takip edilemez hale gelmek mümkündür.
Peki bu nasıl olacak ? Taze ağaç dalları ve yapraklarını yakacakınız ve çıkan beyaz dumana yaklaşacaksınız. Dumanın eşyalarınıza ve üzerine sinmesini bekleyeceksiniz. Ne alaka şimdi diyebilirsiniz.

Nerdeyse doğadaki tüm hayvanlar yangın ve yanan ağaç kokusuna alışkındır ve neye benzediğini bilirler. Duman kokusu gelen yerde ateşte yandığını bilirler. Gergedan haricinde hiçbir hayvanda yanık kokusu aldığı bölgeye yaklaşmaz. ( Gergedan ise gidip ateşi söndürmeye kalkar. İyi ki Türkiye de gergedan yok . Yoksa kamp ateşi yakmak isterken gergedanla muhatap olmak iyi bir şey olmamalı ),

Yani olay yabani hayvanın hiç alışkın olmadığı ve yemek olarak algılayabileceği kokuyu , yanık ağaç kokusuyla bastırmak. Taze ağaç yaprağı daha yoğun duman çıkartır arkadaşlar.Bu yzden taze dal ve yaprak yakılır.

brJL3m.jpg


Görseldeki gibi koca ağacı yakmanıza gerek yok. Bir kaç dal yeterlidir.

- Yoğun insan kokusu çıkartmak : !!!???

Bayan kuaförlerinden alacağınız kesilmiş saç sizi nerdeyse tüm vahşi hayvanlardan koruyacaktır. ( Nee saç mı ? ) Evet arkadaşlar. Gece hayvanları gözlerinden çok, kulaklarına ama özellikle burunlarına güvenirler. Bu durumda elinizin altında insan kokusunu yoğun bir şekilde yayacak en ucuz malzeme insan saçıdır. Dar gözlü bir fileye konulup, Islatılırsa daha yoğun koku salar. Hiçbir YARALI OLMAYAN hayvan, Bariz şekilde insan olduğu anladığı yere kolay kolay gelmez. ( Yaralı hayvan ciddi tehlikedir yazının sonunda açıklama yapılmıştır )


- Suya yakın bir bölgeye kamp atmamak :

Manzarası veya su kullanımını kolay diye göl veya dere kenarına yapılacak bir kamta , bu su kaynağını kullanan vahşi hayvanlarla karşı karşıya kalınacağı ihtimalini hepimizin malumudur. Çoğu vahşi hayvan su kaynaklarına ulaşım meselesinden dolayı kolay kolay 2000 metre rakımın üzerinde yaşamaz. Kurt , ayı , yaban domuzu , genelde rahatlıkla içinde gizlenebilecekleri yüksek çalılık veya otlar olan , ovalık düz alanları tercih eder ve aşırı dik , eğimli arazide kolay kolay yuvalanmaz. Ancak insanların kullandıkları bütün patikaları da kullanır.

- Kamp atılacak bölge hakkında önceden araştırma yapmak

Her bölgenin coğrafi yapısı farklı olduğu için , her bölgedeki hayvan popülasyonunun, bölgeye yerleşimi ve avlanma huyu farklı farklı olur. Nerdeyse hiç bir hayvan aşırı dik iniş ve çıkışların olduğu mekanlarda yuva yapmaz.

Karadeniz harici diğer bölgelerdeki ayılar yanında yavrusu yoksa saldırmaz. Sırtında büyük beyaz bir benek varsa bal ayısıdır ve bal peşindedir. Geldiğinizi çok uzak mesafelerden anlayacağı için karşılaşmamız için yönünü değiştirir. Sadece izlerini görebilirsiniz.

Her ayı tehlikelidir ama Ülkemizde en tehlikeli olan karadeniz ayılarıdır. Erkek olanları bölgecidir. Bölgesine girildiği an takibe başlar. Dişi ayı, yavrusu yoksa erkeğe göre daha sakindir ancak yavrusu varsa asla yavru ile anne arasına girilmez. Ayı ile asla göz teması kurulmaz. Gözlerinin içine bakarsanız tehdit olarak algılar. Dişlerini gösterir ve hırlar, halen bakmaya devam ederseniz saldırır.

Ayıyı fiziki gücünüzle yıkamazsınız. Öyle yerden bulduğunuz odunla vurmak veya taş atmak gibi bir şekilde kaçıramayacağınız gibi ancak dahada kızdırsınız. Ağaca tırmanmakta fayda etmez. Ancak duymaya alışkın OLMADIĞI sesleri çıkartırsanız şaşırtıp kaçırtırsınız. Veya kaçmak için kendinize zaman kazandırırsınız. Yanlız bunu koşmadan yapmalısınız. Koşarsanız içgüdüsel olarak kovalar. Geriye doğru hızlı adımlarla olabilir.

Tencere ve kapağını birbirine vurmak , veya oldukça yüksek frekanstan bir alarm sesi duyarsa kaçar ama fazlada uzaklaşmaz. Ayıyı oyalamak için ayının gerisine bir miktar yiyecek atarsanız. Ayı yerdeki yemeği inceleyecek , koklayacak, yenilebilir bir şey olduğuna karar verecek ve yiecektir. Bunları yaparken size olan ilgisini tamamen kaybeder.

Tutup yemeği kendi yanınıza bırakırsanız, ana yemek olarak sizi gözüne kestirtebilir. Veya ayının görüş alanından çıkamayacağınız bir yere atarsanız ayı bir yandanda sizi gözleyecektir. Öyle bir yere atmalısnız ki incelerken ve yerken size arkasını dönsün.

Yanınızda silah veya silah olabilecek bir şey yok ise , Kurt ile hiçbir şansınız yok arkadaşlar. Tek bir kurt bile yeterince tehlikeliyken , Sürüyü görebiliyorsanız , saniyeleriniz sayılıdır. Size asıl saldırıyı yapacak olan görebildiğiniz kurtlar değil , göremediğiniz sürünün diğer kurtlarıdır.

Kurt her coğrafyada , en sert hava koşullaında bile yaşayabilen müthiş bir hayvandır. Kurdun tek bir zaafı vardır arkadaşlar. Kurt asla yiyeceğini paylaşmaz. Bu durumda görebildiklerinizin , önlerine yiyecek bir şey atmak oldukça etkili olur. Önüne yiyecek atılan kurt bir anda bocalamaya başlar ve yanındaki diğer kurtların bu yiyeceği almaması için saldırı düzenini bozar. Birbirlerine bile saldırabilirler. Bu durum da çadırı bisikleti unutup , Size en yakın yükseltiye veya ağaca kaçma için çok kıymetli birkaç saniye sağlar.

İnternette kurt yürüyüşü adı altında bir resim paylaşılır. Yok efendim en hastalar en önde yürümüş , ilk bunlar ölürmüş , lider alfa hep en geriden yürürmüş. Bazen lider olmak içinde en geride durmak lazım mış vs vs

W017ZL.jpg


Ee sürü bu kadar kalabalık değil ise nasıl yürürler ?

En öndekilerin tek görevi vardır. Karda sürüye yol açmak. Alfa neden en geriden yürür. ?

Çünkü sürüde hiyerarşi an be an değişebilir. Sürü dişileri her an alfaya saldırıp yeni alfa olmanın fırsatını kollarlar. Yani alfa kurt sürüyü değil diğer dişileri gözler. Alfa , alfa olma ihtimali olan diğer dişileri kontrol edebildiği ve bastırabildiği sürece alfadır. Alfayı öldüremeyi başarsanız dahi sürü kolay kolay dağılmaz. Anında yeni alfa olma kavgaları başlar. Yeni alfa sürüde konumunu alınca sürü işine kaldığı yerden devam eder. Özetle Kurt kendi türü için bile oldukça ölümcül bir hayvandır.


Yaban domuzu çok özel bir hayvandır arkadaşlar. Dünyadaki bütün hayvanlar silah sesinden kaçarken , domuz silah sesinin üstüne üstüne gider. 4 adet özel dişi bulunur. Bunun dikine olanlarıyla enine olanları bileyler. Diş bileme sözü buradan gelir. Domuz bu çenesine enine olan dişleriyle saplamak için değil bıçak gibi yarmak için saldırır. Yani domuz , köpek veya kurt gibi ısırmaz. Tamda yanınızdan geçiyor zannederken bu yan dişleriyle genelde , insanın kalça veya bel seviyesindeki bölgeyi yarar.

z3rbND.jpg



Domuz gececi hayvadır. Gündüz gözüyle domuzla karşılama ihtimaliniz yok gibidir. Ama gece olduğunda oldukça aktif hale gelir. Aşırı çekingen bir hayvandır. Kolay kolay insanın olduğu yere gelmez. Ama gelirse ve yanınızda silah olabilecek bir şey yoksa domuz kaçırtmak için çok özel bir yöntem var arkadaşlar

Domuzun gözü ile direkt göremeyeceği bir yerden , 5-6 tane dal parçasını inceden kalına doğru dizip sırayla kırmaya başlayın. Bu sesi duyduğu an kendisinden kat kat büyük bir hayvanın yaklaştığını zannedip anında uzaklaşacaktır. Top atılsa böyle korkutamazsınız.

Ayrıca domuz koşarken genelde hareketli cisimlere yoğunlaşır. Üzerinize doğru koşarken hiç kımıldamayı becerebilirseniz büyük ihtimalle sizi görmeden yanınızdan geçecektir.Hareket ederseniz sizi farkeder.

Vahşi doğada korkmanız gereken en tehlikeli mahluk , vahşi hayvanlar değil DEFİNECİLERDİR arkadaşlar.Ya şasırdınız değil mi ?

Bunlar define bulma hayali ile yarı deli dolaşırken , bu işlere tüm zamanlarını ve tüm paralarını harcamaya başladıklarında tam zamanlı deli olurlar .Hatta öyle bir zaman gelirki Bakırköy ruh ve sinir hastanesindeki deliler bile bunların yanında Bilim adamı gibi kalalabilir.

Kamp attığınız mekamda, yanınıza üstü başı perişan , toz toprak içinde birileri gelip , Orada ne aradığınızı soran olursa O bölgeden acilen uzaklaşın arkadaşlar.

Kaçak kazı işleri hep gece yarısı olduğundan uzaktaki kamp ateşinizi veya ışığınızı TAMDA BULMAK ÜZERE OLDUKLARI HAZİNELERİNİ ÇALMAYA GELEN BAŞKA DEFİNECİLER gibi algılayıp, size çok rahat ateş edebilirler arkadaşlar.Bu işin şakası yoktur arkadaşlar.

Ve satın alması oldukça kolay olduğu için genelde 12 cal av tüfeği ile dolaşırlar.( facebook üzerinden belgesiz ruhsatsız 12 cal pompalılar şu an için 350 TL den kapıda ödemeli şekilde kimin aldığına ve ne yapacağıda umursanmadan satılabiliyor arkadaşlar ).

12 cal av tüfeği ile vurulmak ölümcüldür kaldı ki , şansınıza hafif kanamalı bile yaralansanız ve 112 ambulans servisini arasanız bile medeniyetten uzaktasınız.Bulunduğunuz yeri tarif edemezsiniz , etseniz dahi karadan herhangi bir ambulas kolay kolay ormanda yol almaz.

Özetle defineciler bildiğiniz zır delidir ve oldukça tehlikelidir. Kamp atmadan evvel yakında köy gibi bir yerleşim varsa , bölgede defineci olup olmadığını öğrenmeniz hakikaten hayati önem kazanır.

Eskiler ölülerini toprağa gömmezler , kayalara oyulan kaya mezarlarına defnelerdi.Türkiye çoğrafyası da tarihin başlangıcından beri medeniyet merkezi olduğundan devamlı savaş , göç hareketleri yoğun olmuştur.

İşgalci ordudan kaçarken yolda soygunlar tarafından soyulmak istemeyen zenginlerde , servetlerini , mezar süsü verilmiş kazalara saklarlarmış. Nedeni ise mezarlıklara insanların korkudan pek dokunmamalarıymış.Dolasıyla ülkemizde gerçek kaya mezarlarının yanı sıra kaya mezarı süsü verilmiş GÖMÜ hikayeleri oldukça yaygındır.

Rüzgarı kessin veya arkanızı sağlama almak için kaya benzeri bir yapının yanında kamp atacaksanız , kaya duvarda yakın zamanda kazı yapılıp yapılmadığına dikkat edin. Çünkü bu kazı işleri , gürültü yapmamak ve dikkat çekmemek adına elektriksiz alet kullanılmadığı için uzun sürüyor ve görülmemek için hep gece yarısı başlıyor. Ciddi ciddi kim vurduya gitmek içten değil.

Özetle arkadaşlar doğada vahşi hayvanlarla karşılaşmamak için alışkın olduğu nesneler gibi kokmalısınız. Eğer karşılaşırsanız ve yanınızda silah yoksa , alışkın olmadıkları bir ses çıkatıp kaçmanız çoğu zaman işe yarar arkadaşlar. Definecilere ise henüz bir çare yok.

Ateşli silah alımı özel izinlere bağlıyken devletin doğal parklarında ruhsatlı bile olsa taşınması ve kullanılması yasaktır. Peki böyle bir durumda silaha alternatif olarak , vahşi hayvalara karşı , savunma için neler satın alınıp , bulundurulabilinir ?

Ateş yakmak : Kürkü olan her hayvan ateşin kürküne zarar vereceğini ve kürkünün yanacağını bilir ve ateşe yaklaşmaz. Ateşin üzerinden de atlayıp size saldırmaz. ( O filmlerde olur )

Zıpkın : Bunu satın alabilmek için herhangi bir belgeye ihtiyacınız yoktur.CO2 tüpü ile çalışanlarla 5-6 saniye aralıklarla oldukça seri atışlar yapılabilinir.( Arkadaşlar hayvanın canı yokmu , yazık diye hemen başlamayın , Saldıran bir vahşi hayvanla burun buruna gelindiğinde Ya O , ya ben durumunda kalırsanız anlarsınız)

Sapan : Hazır alabileceğiniz gibi kendiniz bile yaparsanız , eğer mahsur kalırsanız , ve ayakkabınızın tabanı kauçuk ise bu tabanı keserek , bağcıklarını kullanarak bile sapan yapılabilinir. Demek ki , bu tür gezilerde yumuşak kauçuk tabanlı bir ayakkabı ile gezinmek , dolaylı olarak aslında iyi bir şey.

7qMyRl.jpg


Sapanla ok atmak : Tahminimce bunu ilk kez duyuyorsunuz. Bir yay kadar hassas atış yapamasanız dahi , sapanla yakın mesafeden oldukça etkili atışlar yapılabilinir. Googledan "slingshot bow" diye video aratabilirsiniz.

Biber gazı : Ayı için özel üretilen ve 10 metre mesafeye kadar atım yapabilen gazdan bulursanız ne ala , yoksa üzerinde Nato yazan ve 10 TL ye seyyarlarda satılanlarla ancak kendinizi gazlarsınız arkadaşlar.

Elektrik şoku : İster inanın ister inanmayın çıkarttığı ses çok daha etkili olacaktır.

Yakıcı Lazer : Bu favori silahınız olabilir arkadaşlar. Yanlız olayı abartıp hayvanın gözüne gözüne tutmayın. Uzun süreli yara açabilecek ve hayvanıda delirtecek kadarda tutmayın.Yaralı hayvan tehlikelidir.Size olmasa dahi canı yanarken yoluna çıkan herkeze saldırabilir.Hayvanın canı yanıp rekleks yapıp kaçıyorsa , devamını getirmeyin.

Barutlu Yem atmak : O ne yav ? Arkadaşlar Barut kokusu o kadar yoğundur ki , koku izi süren hayvanların koku reseptörlerini geçici bir süre kapatıyor. Yani yiyeceği bir beze sarıp üzerine barut dökerek attığınızda , hayvan kokladığı an koklama duyusu kapanır. Kaçtığınız vakit , izinizi süremez ve sizi kokunuzdan bulamaz. Yoksa barutu patlamıyoruz. O kadarda değil.

Ancak barut satın almak içim av tezkereniz olması gerekir.Bu teskere ile yılda 1 kilo barut satın alma hakkınız var. Barut satın alabilme hakkı olan eş dost tanıdıkdan elde edebilirseniz , veya şu an av fişeği satın almada herhangi bir yasal engel yok. Bir kutu alıp fişekleri söküp içindeki barutu kullanabilirsiniz. Barut burnu hassas hayvanlar üzerinde oldukça etkilidir.

Kendinizi olduğundan iri ve büyük göstermek : Sürü hayvanlarında sökmez ama tek hayvanı şaşırtabilirsiniz. Ellerinizi kaldırabildiğiniz kadar yukarı kaldırın ve çıkartabileceğiniz en aykırı , acaip sesi çıkartın. Kaçabileceğiniz en yakın uygun yere koşmaya hazırlanın. Böyle bir yer yoksa kaçmayın Geri geri yürüyün. Tabiattaki çoğu hayvan kolay kolay büyük hayvanlara bulaşmaz.

Sarı ve siyah giyinmek : Yok artık daha neler ???? Doğadaki tüm canlılar eşek arılarını bilir ve eşek arısı olan bir yere gitmeye çekinir.Bu yüzden özellikle ayılar yaklaşmasın diye orman içinde kullanılacak buldozer, kepçe, exkavatör vs vs nerdeyse tüm iş makineleri sarı ve siyah renklere boyarlar.( Yani bu renk tesadüfen veya göze hoş görünüyor diye şeçilmiyor ) Hayvanlar bu iki rengi eşek arısı sokması ve acı ile bağdaştırdığından , bu renkleri kullanmak şaşırtıcı şekilde caydırıcıdır.

Sivriltilmiş Sopa : Arkadaşlar şu an için yazacaklarım size ilk okuduğunuzda ağır gelebilir , bu yüzden kalın harflerle yazadıklarımı en az 3 kere okuyun. Yazılanlar oldukça acı ama bir o kadarda doğrudur.

Bu tür bir sopayla kendinizi koruma yolu seçerseniz, size saldıran hayvana öldürmek için vurmaktan başka çare yoktur arkadaşlar. Çünkü yaralı bir vahşi hayvan , önceki aç halinden çok çok daha tehlikelidir. “Avlanamayacak kadar yaralı olan bir hayvan kolay avlara yönelecektir. Size olmasa dahi o ortamda bulunan başka bir insana ve özellikle kaçamayacak veya kendisini savunamayacak kadın , yaşlı , küçük çocuklara rahatlıkla saldırabilir”.

Hele hele Kurtta çok özel bir durum var arkadaşlar. Kurt vahşi olduğu gibi ayrıca intikam peşinde koşan dünyadaki yegane hayvandır. Öldürmezseniz ya sizi ya da bundan sonra önüne çıkan insanlara öldürmek maksadıyla saldırmaktan asla çekinmeyecektir. Yemek için saldırmaz , direkt olarak öldürmek için saldırır. Kalkı ki köpek bile hırlasa ne kadar tedirgin oluruz. Kurt hırlamasını canlı canlı duyun , günlerce rüyalarınıza girer .

Biliyorum bunları söylemek kolay uygulamak zordur. Ateşli silah ruhsatım , ateşli silahlarım ve avcılık izinlerim var. Kolluk kuvvetine bazen dert anlatmak zor. Motorsiklet kullanıcısıyım. Sırtımda silahla otobanda yol alırken , illaki çevirmeye giriyorum. Ne maksatla taşıdığım sorusuna , atış talimi için şeklinde veridiğim cevap ikna edici olmadığı için , daha doğrusu polisi veya jandarmayı bu açıklamaya çoğu zaman inanmadığı için Avcı belgesi çıkarttım.

Canlıya atmıyorum ama hedef atış çalışması yapabilmek için poligonlar sahibi olduğum silahlara uygun olmadığı için , kırsala , meşgul mahaller dışına çıkma zorunluluğum var.

Ağır silahlıyken bile ,kaynağını bilmediği bir ses duyduğunda insan tedirgin olurken , hiç silahsız bu tür olaylarla yüzleşmek bunları hatırlayabilmek uygulamak hakikaten zor. Ancak hiçbir şey yapmamak yerine O an için yapılabilecek olanı uygulayabilmek , hayati tehlikeyi savuşturmak adına fark yaratacaktır. Unutmayın. Vahşi bir hayvan karşısında HER SANİYE OLDUKÇA KIYMETLİDİR.

Umarım bunların hiç birisi başınıza gelmez ve bunları uygulamak zorunda kalmazsınız.
 
Scudo
Ellerinize sağlık güzel bir yazı olmuş :)
 
Şahane bir yazı olmuş. Bir solukta okudum. Ellerinize sağlık :)
 
@Cömert Böcek falan girmemesi için her yeri kapalı çadır kullanmak lazım bence:harika:
Ayrıca çadıra girip çıkarken hemen kapıyı(fermuarı) kapatmak lazım:)
 
  • Beğen
Tepkiler: Okan POLAT
Hocam atesli silahla dolasmak yasak demissiniz
Muhtemelen dediginiz av tufegidir.Av sezonu olmayan zamanlarda tabi

Peki tasima ruhsatli tabanca ile dogal parklarda dolasmak yasak mi?
 
@Cömert bilgiler için teşekkür ederiz kamp yapmak isteyen insanlar için aklının bir ucunda tutacağı epeyce bir bilgi var. Anlayamadığım bir kısım var;
@Cömert
@Cömert
bu ikisi birbirine tezat değilmi hem kokunuzu bastırın diyorsunuz hem de güçlü koku yayın diyorsunuz neye göre tercih etmek gerek
 
Ben, onlardan korkuyorum. Onlarda benden korkuyor. Yaşam alanlarına girmiyorum, yeterince işgalciyim zaten . Ücretli ve güvenli tatavadan müzikten ve insan kalabalığından uzak pek kimsenin tercih etmeyeceği yerleri seviyorum.
 
bu tür durumlarda gençelrin meşhur sözü aklıma geliyor. çokta şeey etmemek lazım :) şaka bir yana tedbir kontrole tabidir ve yıllardır dağ bayır kamp yapan biri olarak bu bilgiler için teşekkür ederim.sadece dip not olsun diye söyliyeyim gri ayılar (ki trde sadece bunlar yaşar ) çok iri olduğundan, ağaca özellikle dalsız gövdeli olanlara yani kayınlara falan çıkamazlar.bu yüzden doğu karadenizde kara kovan balları ağaçların tepesine yerleştirilen kovanlarda olur.naçizane uyarım yemek arayana yemek bende var demeyin.uzağa istifleyin .birde domuz gece çadırınınzı çalılık sanacağından çadırda mutlaka ışık olsun.yani görünün.karakovan_bal5.jpg
 
@mehmet roy


Serbest taşıma ruhsatınız varsa sadece uçağa silahla binemezsiniz , birde adliiyeye silahla giremezsiniz. Bunun haricinde heryere gidebilirsiniz. Ancak Milli parklarda kullanmaya kalkarsanız sıkıntı.Maşallah öyle anlayışlı ve zeka küpü memurlarımız varmı , bir denk geldiğinizde yandığınızın resmidir.

Ülkemizde size saldırdığını video ile bile ispatlasanız ayı vurmanın cezası 18.000 TL ve avcıların başbelası olan kontrol memuru ödül yönetmeliği. Nedir bu ? Kaçak olarak avlanan bir kişinin kullandığı silah ve araba dahil her türlü ekipmana el koyma yetkileri var. Bu el konulan ekipman açık arttırmayla satılıyor ve buradan gelen para memurlar arasında bir havuzda birikip memurlara ikramiye dağıtılıyor. Hal böyle olunca en ufak bir olayda memur kullandığınız bütün ekipmana ek koymaya oldukça meyilli oluyor. Yani ateş etmeseniz dahi avlandığınız ve memmurları görünce vurduğunuz avları sakladığınız iddiasıyla silahınıza el konulabilinir.

Ayrıca Ankara külliye toplantısına giden köy muhtarlarının bazılarının nedense huyu suyu değişiyor.15-20 haneli bir köyün muhtarıyken bir anda köyün şerifi pozlarına bürünüp " burada kanun benim" şeklinde cümleler kurmaya başlayabiliyorlar. Kalkı ki köy muhtarıda idari yönetim sayıldığı için size kimlik ve ruhsat sormaya yetkililer , göstermezseniz kolluk kuvveti çağırabiliyorlar. Sonra ayıkla pirincin taşını

Yani serbest taşıma ruhsatlı silahı göstere göstere taşımadıktan ,sağüa sola keyfi ateş etmedikten veya bir vahşi hayvan vurduğunuzu beyan etmediğiniz sürece doğal parklarda size uygulananacak hukuki bir yaptırım Şimdilik gözükmüyor.

Not : Facebookta paylaşılan avlanmış hayvan resminden dolayı bile idari para cezası kesilebiliyor.

@yalmaner

Aslında bir tezat yok. Yazı uzamasın diye kısa kestiğim bir durum , ilk başta net anlaşılmıyor. Normal şartlarda vahşi bir hayvan , insan olan bir bölgeye kolay kolay gelmez.

Ancak bir hayvan sizi durmaksızın takip ediyorsa , yaralı olması ve sizi kolay av gibi görmesi , bu hayvan kurt ise daha önceden insanlar tarafından zarar görmesinden dolayı size zarar vermek için takip ediyor olması kuvvetli ihtimaldir. Bu durumda baskın koku izi yaymak yerine , koku izini dumanla bastırmak daha akıl kar'ı dır.

Yani hayvanın kokunuzu aldığından eminseniz ve yinede o hayvan o bölgeden uzaklaşmıyorsa, veya etrafınızda dolaşmaya devam ediyorsa , kendinizi tütsülemek ve bölgeden uzaklaşmak , yapılacak en mantıklı iş olacaktır.


--------------------------------------------------------



Ayrı bir başlık açmadan kamp yapanların oldukça işine yaracağına inandığım pek bilinmeyen iki ekipman hakkında bilgi vereyim.

İlki Gps backtrack veya trackback özellikli kol saati :

Arkadaşlar kamp kurduktan sonra , etrafı gezinmek , keşfetmek istediğinizde , kaybolmak başınıza gelebilecek oldukça olası bir ihtimaldir.

Bu nasıl olabilir ? Etrafı dolaşırken , geri dönüş yolu olarak aklınızda kalan yer işaretlerinin , Her iki tarafı farklı görünebilir. Mesela büyük bir kayanın önden görünüşü farklı olabilir , arka tarafı farklı olabilir.Aklınızda kayanın ön tarafı kaldığı için geri dönüşte kayanın arka tarafını tanıyamayabilirsiniz. Doğru yol yerine farklı bir yere sapabilirsiniz.

Aynı türden ağaçlar birbirlerine oldukça benzerler , referans aldığınız ağaçı kolaylıkla bir başkasıyla karıştırabilirsiniz. Gece yarısı el fenerinin yetersiz aydınlatması ile şekilleri çok kolay karıştırabilirsiniz. Ve benim başımın belası olan göz gözü göremeyecek kadar yoğun bir Sis'e yakalanabilirsiniz. Örnekleri çoğaltmak mümkün.

Gps bactrack ne yapar ? Bu alet aslında çok gelişmiş bir pusuladır. Geri dönmek istediğiniz noktayı alete işaretlediğinizde alet bu noktanın koordinatlarını hafızasına alır.Geri dönmek istediğinizde ve aleti açtığınızda , alet başlangıç noktası olarak işaretlediğiniz yerin , O anki konumunuza göre hangi yönde kaldığı ve aranızda ne kadar mesafe olduğunu gösterir.Aletin gösterdiği yöne doğru ilerleyerek , başlangıç noktanıza yoğun siste bile hiç kimsenin yardımı olmaksızın , geri dönebilirsiniz.

(link)

(link)

Bir an için bunu cep telefonuyla yapacağınızı düşünsenizde , internet servis sağlayıcılarının baz istasyonları kapsama alanı içinde değilseniz veya bulunduğunuz bölge haritalandırılmamışsa cep telefonundan faydalanamazsınız. Bu alet denizde dahil olmak üzere , dünyanın her yerinde çalışır.


İkinci faydalı olduğuna inandığım ürün ise lazer pointer - düdük ikilisi . 10 km ye kadar görünebilir bir ışın demeti yaydığından zifiri karanlıkta tam olarak nerede olduğunuzu sizi arayanlara göstermesi açısından ucuz ve faydalı bir alettir.

(link)

Yanlız bunu nasıl kullanacağınızı , bununla ne anlatmak istediğinizi , diğer kamp arkadaşlarınızla paylaşmanız lazım ki , Lazer ışını demetini gördüklerinde, bu ışığı neden açtığınızı anlayabilsinler.
 
hiç bir yerde rastlamadığım çok faydalı bilgiler bunlar sağolun.

araştırma yaparken etrafa belirli bir ses frekansı yayan aletler görmüştüm diye hatırlıyorum. kamp alanında bunu açarak yaklaşmamaları sağlanabiliyormuş. bu aletler etkili midir acaba gerçekten?
 
  • Beğen
Tepkiler: Motorcraft
@tamerttskorkmaz

Aslında ortada kamp iptal ettirecek bir durum yok. Türkiyenin herhangi bir noktasında yapacağınız kamp etkinliği sırasında , bölgede bulunan köpeklerin, bölgede bulunan diğer vahşi hayvanlara nazaran saldırma ihtimali, kat kat daha yüksektir.

Bu durumda hangi hayvan neden insana saldırır , bunu bilmek gerekiyor. Vahşi hayvanlar korkutuldukları vakit kendi bildikleri mekanlara doğru kaçmaya meyillidir. Bunu da genelde o bölgeye geldiği yoldan geri giderek yaparlar. O yolun üzerinde değilseniz bir sıkıntı çıkmayacaktır. Ayrıca bütün canlılar yavruları varsa aşırı korumacıdır. Yavru olan canlı potansiyel tehlike gördüğü herşeye saldırır. Yavrusu yok ise

Domuz için konuşursak : Gündüz bir domuzla karşılaşma ihtimaliniz , uzaylıyla karşılaşma ihtimali kadardır. Neden böyle dedim. Açıklayayım.

Domuzun derisi oldukça hassas olduğu için güneşe çıkamaz. Ayı veya kurt gibi yuva yapma huyu yoktur. Güneşten saklanacağı ve kamufle olacağı kadar sık çalılık içinde akşam olmasını bekler. Öyle güzel saklanır ki 3 metre yakınında dahi olsanız göremezsiniz.Aşırı sık orman veya çalılıklara girmedikçe domuzla gündüzleyin karşılaşmazsınız. Keza avcılar köpekleri sayesinde domuzu yatağından kaldırır ve uygun açıklığa doğru sürerler. Yani ormana yürüyelim önümüze çıkanı vuralım gibi bir durum yok.



Domuzun insana saldırabilmesi için , aşırı şekilde kışkırtılmış ve yaralanmış olması gerekiyor.
.
Domuzun görüşü iyi değildir. Panik halinde kaçarken , kaçış yolu üzerinde bulunuyorsanız hareketliyseniz sizi farkederse ve fırsatını bulursa saldırır. Kaçış yolu üzerinde değilseniz yönünü kolay kolay değiştirip üzerinize gelmez. Kaçış yolu üzerinde ama hareketsiz iseniz büyük bir ihtimalle sizi görmez.

Ayı için konuşursak : Bu tamamen piyangodur. Hollywood filmlerinde bu canlılar olduka yanlış tanıtılmıştır. Ayı daha önce insan görüdüyse hiç bir şekilde yaklaşmaz. Ama önceden hiç insan veya çadır görmemişse , meraklı bir hayvan olduğunu için , sizin veya çadırınızın ne olduğunuzu anlamak için takip eder.

Daha önceden çöplerden beslenmiş ise çadırın içinde yiyebilecek bir şeyler bulabileceğini öğrenmiştir. Tutupta balta , bıçak vs vs ile canını yakarsanız o zaman saldırır. Ayı insanlar kıyaslandığı vakit aşırı güçlü bir hayvandır. Böyle bir durumda kalınırsa soğuk kanlı kalabilmekte imkansıza yakındır ancak bunu başarabilirseniz , sizin yenilecek bir şey olmadığınızı anlayıp , büyük ihtimalle hiç bir şey yapmanıza gerek kalmaksızın uzaklaşacaktır.

Kurt için konuşursak : Canı insanlara tarafından daha önceden yakılmış ise size geçmiş olsun. Toprağınız bol olsun. Ki ülkemizde bu durum bildiğim kadarıyla hiç yaşanmadı. Ama neticede kurtta kurttur.Asla hafife almaya gelmez.Şehir yaşantısı bizi aşırı medenileştirdi. Kurtun ne nalet bir hayvan olduğu unutuldu. Genelde çakal için kurnaz denilir ama kurt daha kurnazdır. Yaralı numarası yapabilir yaklaşmanızı bekleyebilir. Sakın sakın ama sakın bir kurdun yakınına hiç bir ortamda gitmeyin.

Karadeniz ormanlarını tehlikeli yapan durum , oldukça sık orman ve oldukça sık çalılık örütüsü olmasıdır.Bir havyan burnuzun dibine kadar gelse dahi farkedemeyebilirsiniz. Veya panik yapıp kaçarken üzerin yaprak ve dallarla kapanmış kayalara veya çukurlara basıp düşebilirsiniz. Kıyılık bölgelerde aşırı eğim olduğu için düşerseniz , büyük bir ihtimallede yuvarlanırsınız. Kanamalı bir yaralanma durumunda tek başınaysanız işiniz çok zor.

Bu yazdıklarım genel bilgidir. İllaki böyle olacaktır diye bir durumda elbette yoktur. Yani Karadenizde pek ala kamp yapılabilinir.

Sayın Sencar , Akustik ses çıkartan hiç bir alet kullanmadığım için işe yarayıp yaramadığı konusunda bir bilgim yok. Ancak bir dostumdan köpeklere karşı etkili olduğu iddia edilen Dazer aletinin hiç bir işe yaramadığı bilgisini almıştım. Zaten mantıken bu türlü aletlerden çıkan sesin etkili olabilmesi için, ya kapalı bir alanda olması lazım , ya da hayvana çok yakın olmanız lazım.
 
@Cömert abi ilk defa bu kadar organize bilgiyi tek bir sayfada buldum. elinize emeğinize sağlık siz yeter ki uzun uzun yazın biz okuruz büyük bir keyifle.neticede tecrübeyi yaşayarak edinmektense yaşamış olanlardan edinmek çok daha faydalı olacaktır.

Başka sayfalara da yazdım abi ama tam bir cevap alamadım. Öncelikle ben çadırın kapalı alanında kendimi huzursuz hissediyorum çubukları biri kumaştan sökse hoop paket olduk diye düşünüyorum.cocukken gündüzleri akıl almaz yerlerde hayvan otlatmışlığım var olumsuz hava koşulları sis yağmur hatta karlı havalarda neler yapılır iyi kötü bilirim kısacası köy çocuğuyum abi. :))

ancak gece deyince orda bir duruyorum. Kampçılıktan da vazgeçecek halim yok bunun için hareket kabiliyetimi sınırlayacak çadırı bir kenara bırakıp hamakta kamp yapma fikrine odaklandım. En azından bana uzaktan biri yaklaşırsa benim de bunu görüp vaziyet alma şansım olur. Hamak yerden yüksek olacağı için en azından domuzların saldırılarından korur diye düşünüyorum ancak bunun da handikapları hakkında bilgim yok o açıdan ne dersiniz hamakta kamp yapmaya? bir de tarp olayı var kafama yatan ufak bir kumaş parçasını bir sekilde bir barınağa dönüştürme üzerine dayanıyor. Diğer büyüklerim sizlere de sesleniyorum hevesliyiz ancak donanım sahibi değiliz. Aslında net bir soru olmadı ama derdim anlaşılmıştır sanırım. :)
 
@Oğuzhan Çaylak tek başına kamp yapma, illa yapacaksan çok gözden uzakta olma.

Bunun dışında yaz kış sürekli kamp yapan birisiyim, bugüne kadar herhangi bir hayvan tehlikesi ile karşılaşmadım.
 
Yazınız çok güzel olmuş, keyifle okudum.
 
Ne güzel yazmışsınız bir solukta okudum emeğinize sağlık.
Şimdi gidip kurt belgeseli izleyeceğim, çok canım çekti :D
 
@Oğuzhan Çaylak

Hamak ilk önceleri mantıklı gözükse bile , uyurken benim gibi dönüp duran bir kişiyseniz, uyurken düşmenizde oldukça olası bi ihtimal.

Diğer sorununuz için aklıma ilk gelen çözüm harekete duyarlı ve pille çalışan kamp lambaları. Lamba yanından bir cisim gecerken yanacağı için erken uyarı sistemi gibi çalışabilir. Hatta led lambalara paralel bağlanabilecek bir buzzer gibi ses çıkartan bir aparatla hem ışık yanar hemde ikaz sesi çıkartır.Çıkan ses size yaklaşanın dikkatini dağıtacağı gibi sizide uyarır. Ama uykunuz derin ise yapacak bir şey yok. Lamba sadece hareket algıladığı vakit çalışacağından pilleri uzun süre gidecektir.

(link)


Veya uzaktan kumandalı kamp lambasıda olabilir. Kumandayla ışığı istediğiniz an açıp kapatabilirsiniz. Bunada buzzer gibi bir ses çıkartan aparat takılabilir.

Ancak kamp attığınız zaman , bunlardan kaç tane kullanmanız lazım ? Veya bir hayvan üzerinde ne kadar etkili olur ? İnanın bilmiyorum.Ancak size yaklaşan insan veya hayvan.n dikkatini dağıtıp, size oldukça değerli olan , bir miktar zaman kazandırması , hiç olmamasından iyidir

(link)

@Emre Semerci " Ne güzel yazmışsınız bir solukta okudum emeğinize sağlık.
Şimdi gidip kurt belgeseli izleyeceğim, çok canım çekti"

Bu filmide izlemeyi ihmal etmeyin.

(link)
 
@Cömert abi ağzına sağlık şimdiye kadar insanlar genelde korkacak birşey yok diyip hassasiyetlerimizi hiçe sayıyor harika öneriler abi artık kafam rahat olacak Çok tesekkür ederim :)
 
Geri