Anladığım kadarıyla sizi asıl üzen ve sinirlendiren görevlinin üslubu. İnsan gibi kibarca, size bisikletin yasak olduğunu söyleseydi ve gerekçesini bilmiyor olsa bile "bize verilen emir bu şekilde" deseydi, siz de muhtemelen uzatmayıp, emri verenlerle iletişime geçmeyi düşünecektiniz.
Ancak maalesef bu üslup sorununu hemen her yerde görmek mümkün. Bütün kurumlara alımlarda her şeyden ama her şeyden önce insanlarla insan gibi konuşabilme yetisinin ölçülmesi gerekiyor.
Çoğu zaman bir yere gittiğimde görevliye bir soru sormaya çekiniyorum. Veya en ufak bir sorunda bile hiç uzatmadan çekiyorum kendimi. Çünkü insanlar hemen genelde çirkefleşiyorlar.
Kibar olmak, insanlara karşı saygıyla yaklaşmak nedense bizim ülkemizde genelde zayıflık olarak görülüyor. Höt-zöt ve argo karışımı konuşmak da "delikanlılık" ...
Hani bi laf var, "İmam ...sa, cemaat ...ar." En yüksek mevkilerde bulunanların üsluplarına bakınca sokaktaki halkın üslubunu da yadırgamamak gerekiyor belki de.