Bugün(24 EYLÜL)daha temiz, daha yaşanabilir, daha doğal bir istanbul için!

http://img51.imageshack.us/img51/1448/kamp21copy.jpg

daha temiz, daha yaşanabilir, daha doğal bir istanbul için hadi gelin bugün birlikte pedal çevirelim! İklimi değil sistemi değiştirmek için harekete geçelim!
(link)

Bisikletin savunduğu evrensel değerler altında çalışmalarına devam bisiklet grupları, oluşumlar ile bizler, yani "Özgür Pedal Hareketi" olarak, bugün Kadıköy'ün puslu sokaklarında pedal çevirmek üzere yollara düşüyoruz! Bisikleti bayrak gibi havaya dikerek, ARABADAN İN, BİSİKLETE BİN diye haykıracağız!

Petrol değil BİSİKLET,
HES değil, BİSİKLET,
Termik Santral değil, BİSİKLET
Yeni yeni otobanlar, pahalı viyadükler, tüneller değil, BİSİKLET
Karbon değil BİSİKLET*
diyerek haykırmaya, bisikletler ellerde, avazımız çıktığı kadar bağıracak; doğru olduğuna inandığımız, hakikate, olması gerekene işaret edeceğiz!

bu amaçlarla bir araya gelip, bisikleti bu haklı isiteklerimizin iletilmesinde bir araç olarak kullanma yolunu seçtik! Gelin, bisikleti sadece bakkala çakkala gitmek ya da spor yapmak için değil, Bisikleti bir söz söyleme, tavır koyma nesnesi olarak da kullanalım!

Bisiklet bu post modern şehirde, daha yaşanabilir, daha temiz bir dünya için savaşırken kullanacağımız post modern bir savaş silahına dönüşsün! Bu düsturla yola çıkan Özgür Pedal Hareketi, fevkaladenin fevkinde, meksika ölüm mangası tadında, olan biten olaylara refleks ya da üzerinde çalışılmış tepkiler veren bisikletli bir sanatçı inisiyatifidir!

Herkese açıktır, sayfası da budur;
(link)
Sanatın elitist bir kaymak tabakaya öykünen tarafına inat, herkesin sanata ulaşması gerektiğine ve herkesin sanatçı olduğuna inanıır!

Kamusal alanda nötr durumdaki halkın, ortadaki sorunların çözümüne ilişkin harekete geçmelerini sağlayacak "süreçler" yaratan, ve bu süreçlerin, galerilerde sergilenen tablolardan daha çok sanat eseri olduğunu savunan, kamusal alanda sanat yapan, bisikleti de bu sanatlarının nesnesi haline getiren
Özgür Pedal Hareketi, Eylül 2011 tarihinde, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar fakültesi ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesindeki, bisiklete binen bir grup öğrenci, akademisyen ve o kafadaki bir gürüh tarafından kurulmuştur. Allah sonumuzu hayretsin


BUGÜNKÜ ETKİNLİĞE GELMEK İSTEYENLER İÇİN DETAYLAR;
(link)





(*takdir edersiniz ki karbon salınım oranından bahsediyorum, yoksa bende isterim karbon bi bisiklet

http://1.bp.blogspot.com/-0xnNOLpaZ0w/TiBEWYI169I/AAAAAAAAACI/zujFPrFXAsc/s1600/24EFaceAfis.jpg


Türkiyenin dört bir yanındaki bu serzenişe, İstanbullular olarak asıl ses çıkartması gereken bizleriz. Lütfen, Katılım yüksek olsun ve bu sayede bu konuya basın ve yayın organlarının ilgisini çekeblelim!

İklim değişikliğine karşı 24 Eylül'de harekete geçiyoruz!

Ankara, saat 10:30'da Ankara Garı önünde buluşarak Güven Park'a hareket edecek.
(link)

Antalya, saat 11:00'de Atatürk Parkı (Barbaros Çay bahçesi karşısı) / Konyaaltı Caddesi'nde bisikletle, saat 13:00'de yayalarla Karaalioğlan Parkı / Belediye Önü'nde buluşuyor.
(link)

İstanbul, saat 14:00'te Kadıköy, Et ve Balık Kurumu önü ve Kadıköy İskele Meydanı'nda buluşuyor.
(link)

İzmir, saat 18:30'da Alsancak, (Kıbrıs Şehitleri Caddesi) Yakın Kitapevi önünde buluşuyor.
(link)

Muğla, saat 14:00'te Sınırsızlık Meydanı'nda buluşuyor.
(link)

İklimi değil sistemi değiştirmek için 24 Eylül’de harekete geçelim!

İklim gözümüzün önünde değişiyor. 1990’lar bin yılın en sıcak on yılı, 1998 yılı ise bin yılın en sıcak yılı oldu. 2011’in ilk 6 ayı, şimdiye kadarki en sıcak dönem olarak kayıtlara geçti, 2010'un en sıcak yıl rekorunu kırmasından söz ediliyor.

Dünya Gıda Örgütü (FAO) 2009’da dünyada açlığın rekor düzeye yükseleceğini ve her gün 1,02 milyar civarında insanın, yani toplam insan nüfusunun yedide birinin aç kalacağını açıkladı.

Bu süreci hızlandıran en önemli etken iklim değişikliği.

Dünyanın en büyük insani felaketlerinden biri şu an Afrika'da yaşanıyor. Ve bu felaket 3 günde oluşmadı. Somali'de, Etiyopya'da, Kenya'da yaşanan kuraklık hep oradaydı. Geçtiğimiz yüzyılda Somali’de 10 yılda bir yaşanan kuraklık, son yıllarda 2 yılda bir yaşanmaya başlandı.

Somali'de yaşanan çölleşme ve kuraklığı arttıran etken iklim değişikliği.

Aşırı yoksulluk, artan seragazı emisyonları, gıda güvenliği ve açlık, savaş ve kriz, artan su kıtlığı, biyo-çeşitliliğin azalması ve göç, tüm dünyada her geçen gün büyük baskı oluşturuyor. Şimdi dünya liderleri Somali için acil alarm durumuna geçmiş olsalar da, çözümler yine kısa vadeli ve aslında yine etkisiz. Bizlerin, iklim felaketi dediklerine hükümetler “doğal felaket” diyor. Hükümetler konuyu görmezden gelip, harekete geçmeyerek hepimizin geleceği ile oynuyorlar.

Geleceğimizi ve yaşam hakkımızı elimizden almaya çalışanlar, bir tek noktayı unutuyorlar. Bizlerin yani sıradan insanların dünyayı değiştirme gücünü…

2011 yılı, biz sıradan insanların yılı oluyor. On yıllardır süren diktatörlükler, sivillerin inançlı ve ısrarlı ayaklanmasıyla teker teker yıkılıyor. Tunus’taki, Mısır’daki ve Orta Doğu’nun çeşitli yerlerindeki dostlarımız bizlere değişimin çok çabuk gelebildiğini kanıtladılar. Ülkelerinde kapalı durmaktan pas tutmuş her konunun üzerini açtılar. Onlar bizim iklim mücadelemizin ilham kaynakları.

24 Eylül günü, her türlü değişimin mümkün olduğunu göstermek için tüm dünyadaki dostlarımız gibi biz de sokaklarda olacağız. Geleceğimizi ve gezegenimizi kendi çıkarları uğruna yok sayanlara değişim istediğimizi; bu değişimi ellerimizle yapmaya hazır olduğumuzu göstereceğiz.

Hükümetlerden iklim değişikliğini arttıracak nükleer santral, kömürlü termik santral, 3.köprü ve sayısız HES’ler gibi çılgın projeler değil, iklim değişikliğini durduracak adımlar atmasını talep ediyoruz. Bugün Somali yarın dünyanın başka yerlerinde daha vahim dramların yaşanmaması için fosil yakıtlardan biran önce vazgeçmelerini, şirketlerin çıkarlarını değil, vatandaşların ve doğanın çıkarlarını savunmalarını talep ediyoruz.

Şimdi iklim değişimine, nükleer santrallara, savaşlara, HES’lere, çılgın projelere, 3.Köprüye, türcülüğe, Somali’de yaşanan trajediye, çevre felaketlerine karşı olanların güçlerini sokakta birleştirme zamanı!

Birlikte harekete geçelim! Tüm dünyayla beraber!

MİTİNG :24 Eylül, Cumartesi
Buluşma yeri: Kadıköy, Etbalık Kurumu önü
Buluşma saati: 14:00
Konser başlangıç saati ve yeri: Kadıköy Meydanı, saat:16.00
Konser: İlkay Akkaya ve Bajar

Küresel Eylem Grubu
Greenpeace
Yeşiller
Özgü Pedal Hareketi

samet bey
karbon bisikletli olarak karbon bisikletlerin son teknolojik harikalar olduğunu gördüm 50.000 km ye yaklaşırken söylenenlerin aksine çok sağlam bi kadro olduğunu gördüm hoyratça kullanmadığınız müddetçe bisiklete hiç bi şey olmuyor ..ayrıca her şeyde doğaya karşı terbiyeli olmamız lazım tabi karbon elde edilirken kesinlikle doğaya hiç bi zararı olmadan üretilmesini savunuyorum ve hatta herşeyin ,petrol çıkarıyorsak fosil yakıtların ne kadar zararlı olduğunu gördük havaya salınan yanmış petrol dumanının nelere mal olduğunuı gördük uçaklardan çıkan gazların nelere mal olduğunu ,otomobilden çıkan gazların, saymakla bitmez uygarlığın durması anlamına gelmekte hepsinden vaz geçersek ,kızılderili seattle reisin dediği gibi son balık öldüğünde hava kirlendiğinde toprak verimsizleştiğinde aç kalacağız o vakit cebimizdeki para ile ne yapacağız ,satın alacak yiyecek kalmaz ise, toprak önemlidir ,,,suni üretilen herşeye karşı olmamızda lazım ,bu geni oynanmış tohumlar, hiç bi şey doğal değil artık, besin sektörü para kazanacak diye insanların sağlığı ile oynanmaktadır ahmet aydın doktorun savunduklarını bende savunmaktayım taş devri diyeti kitabınnda her şey açık açık yazılmıştır, gidin marketlere sitrik asitten tutunda aramoya kadar bol bol kimyasallar vücuda girer ,insanlık artık hasta olma yolunda adım adım gitmektedir ,hele hele sporda yapmazlar ise vay hallerine ,,,,uygarlığın durması demektir her şeyden vazgeçersek burda insanlıkta suçludur, besin sektöründe çalışanlar koca koca marketlerde kimyasalllar satanlar ve petrolden 6000 üzerinde hammadde elde edilen tesislerde çalışanlar, bu hammaddelerin doğaya zararlı olup olmadıkları irdelendiğinde pek iç açıcı manzara çıkmıyor, insanlar geçimlerini burdan sağlarken oldukça kalabalık sayıda insanın hepsinin işşiz kalması söz konusu, bu uygarlık kurulurken doğa göz önüne alınmamış bilakis ondan fütursuzca faydanılma yoluna gidilmiştir, ok yaydan çıkmıştır artık bundan sonra çok geçtir çünki ısı artmıştır koca grönland eridi ve sular yükselecek daha fazla yağmur bulutları ve dehşet kasırgalar olacak evet budur doğanın tepkisi ,,,
insanoğlu egoisttir ve bedelini malesef ağır ödeyecektir ,,,,

etkinliğin Ankara ayağını, sağolsun @ulas foruma duyuru geçmiş;
https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=90850

özellikle antalyada yüzlerce bisikletlinin katılım söz konusu, İstanbul'daki rakamın onlardan aşağı kalmaması gerek diyorum ve ekliyorum, bu duyuruyu kendi kulübüm altından ben yapıyorum ama bunun dışında bir çok bisikletli oluşum, kendi kanalları üzerinden duyurdukları bu etkinliğe bisikletli ve yaya olarak katılım gösterecekler,

biz 13.45 de haydarpaşa garı önündeki bankların önünde buluşup, 14de başlayacak olan etkinliğe haydarpaşa yönünden katılacak şekilde pedallayacağız

mesela burada geçen hafta katıldığımız, istiklalime dokunma eylemcesinden fotoları görebilirsiniz;
https://www.bisikletforum.com/showthread.php?t=90963

@Kudret

yukarıda bir bütün olarak gösterdiğiniz acı tabloyu, biraz daha görünür kılmak, insanları şuanki nötr hallerinden bir an önce uyandırmak ereğiyle, bizler artık bisikletlerimizi bu uğurda bir şeylere dikkat çekebilmek için süreceğiz. İnsanları biraz olsun bu sonu iyi görünmeyen gidişata karşı çıkacak şekilde bilinçlendirebilmek için...

@SametAksuoğlu

bu acı tablo karşısında yapılacak hiç bi şeyin olmaması üzüntü verici gerçektende kibirliyiz ne konusunda bi ailede dört araba oh yani....
efendim hanlar katlar ..... toprağın üstüne dök betonu üstünden gürültülü araçları geçir ve bunun adına medeniyet deyin bu tek dişi kalmış canavar evet haklı idi teyfik fikret,,,,,ha yol yapmayacakmıydık ama böyle değildi iş....alt üst geçit ,otoban bu nedir doğanın yok edilişi insanın yazgısı burda ,,bu uygarlık asla doğal olamaz ..kopenhagında evler ahşap ve her evin etrafında bahçe var ağaç var ama uygarlığın sembolü yollarda var ve tabi araçlar dünyanın her yerinde bu çelişkili görüntü ben her zaman otomobile abartılı gözle baktım bu amerikan rüyası dünyanın içine etti.....herkeze otomobil ne demek bence baştan balık kokuyor toplu taşıma olabilir bu da elektrikli trenler ......ve daha emniyetli hava araçları doğaya zararsız ve deniz yolu doğaya zararsız ..akıl şunu der bi şeyi icat etmeden önce onun uzun vadede doğaya zararlı olup olmadığını tart insanoğlu tartmadı ve ödüyor şimdi ......

tüm dünya insanlarının oturup kendi öz eleştirilerini yapması lazım benim varlığımın doğaya ne kadar zararlı olup olmadığı üzerine ...bunu yapacak bu olgunluğu gösterecek insanlık yoktur .......işi düşünüyor adam umurundamı doğa ,,,,,,,,,,,,her zaman söyleyeceğim gibi bizim kızılderililerin dünya görüşünden çok şeyler öğrenmemiz gerektiğini şiddetle savunuyorum hristiyanı budisti ,hindusu ve müslümanı ve yahudisi, onlardan çok şey öğrenmeli çünki onların düşünceleri son derece kozmiktir evrenseldir .....doğa ile uyumlu yaşamanın ne demek olduğunu onlardan öğreneceğiz..............
bizonları bile aşırı şekilde öldürmeyen siyular ve bir siyu ,kabilesi için gerekli olan bizonları öldürdükten sonra avından özür diler ve ağlardı böyle gelenek hiç birimizde yok .....biz hayvanlara saygı göstermeyen bi milletiz diğer uluslar gibi ,abd li işgalciler siyuların bizonlarını yok ettiler ne için sadece derisi için böyle vahşeti görmedi tabi siyular,, boşuna savaşmadı o millet ,bu avrupa kaçkınları ile, ve günümüz abd sinde haklı davaları için savaş veriyorlar açıkça abd devletinden gasp ettikleri topraklarını geri istiyorlar helal olsun başkada bi şey demem....

ayrıca diğer bi sektör ilaç ,,,evet sanki bu besin sektörü ile anlaşmış gibiler insanlığı vurmak yaralamak için öldürmüyorlar hasta ediyorlar ......evet kimyasal satan marketler ve hasta olanlara gene kimyasal karışımlı ilaçlar ......doğada herşey var idi öz idi ,işin işine kimyasalı katarsanız olayın rengi değişir..

şunu unutmayalım para ,çok para insanı yoldan çıkarır en sevdiğimiz bazı bisikletçilerin ellerinde coca cola ile gözükmeleri doğal değil sonuçta gazlı içecek bu ....fazla içilirse ne olacağı belli evet tabi para aldılar o bisikletçiler, burda bu gerçeği paylaşmak istedim ad vermeyeyim ....

@SametAksuoğlu
Zannedersem karbon salınımından bahsediliyor. Yoksa tüm canlıların vücudunda karbon var. Muhtemelen karbon yapımı bisikletler ifade edilmek istenmemiştir.

evet tabii ki,

zaten dip not şeklinde o olayı açıklamaya çalıştım.

çevreciler karbon değil bisiklet dediklerinde yanlış anlaşılma olmuyor ama biz bisikletliler arasıunda bu söylemin yanlış anlaşılma ihtimali çok yüksek

neyse, ben çıkıyorum, buluşma yerine hemen gideyim, erken gelenleri karşılarım.

13.45 de haydarpaşa gar önü
14 de kadıköy eski et-balık kurumu(minübüslerin kalktığı yer)