Bolu - Gölcük Milli Parkı

Bolu - Gölcük Milli Parkı

Bolu'nun en güzel tabiat parklarından bir tanesidir Gölcük. İstanbul ve Ankara'nın neredeyse tam ortasında kalan memleketimin (ki bana göre Kutsal Topraklar) parlayan incilerinden bir tanesidir. Bolu denilince ilk akla gelen Abant, Yedigöller, Kartalkaya ve Aladağlar olsa da Bolu halkının en çok sevdiği ve bulunmaktan keyif aldığı yerdir Gölcük.
Bu yazımda çok fazla konuşmadan daha çok fotoğraflarla anlatmak istiyorum Gölcük'ü..
Küçüklüğümde neredeyse her hafta sonu ailemle zaman zamanda arkadaşlarımla bisikletlerimizi alarak gezdiğimiz bu doğa harikasını yıllar sonra yeniden bisikletle gezmeye karar veriyorum.
Bir gün öncesinde Ananem, Dedem, Dayım ve Yengemi ziyarete gitmiştim. Kuzenim Ferdi'de oradaydı. Ertesi gün Gölcük'e gideceğimi söyledim kendisine. O'da motosikletle bende gelirim dedi. Haberleşiriz diyip ayrıldık.
Ertesi gün 08:00'de kalkıyorum. Hızlı bir şekilde hazırlanarak 08:20'de Sağlık Mahallesindeki evimden yola çıkıyorum. Hava oldukça serin hafifte olsa bir pus var.

(link)

Gölcük, başlangıç noktası olan evimden tam 15 km uzaklıkta iken yolun 7,2 km'lik Karacasu beldesine kadar olan kısmı tamamen düz geriye kalan 7,8 km'lik ortalama %8 eğimli olan kısmı ise tamamen tırmanış. Şehrin ortalama yükseltisi 726 metre iken Gölcük Tabiat Parkı 1217 metre yükseklikte.
Uğur Mumcu Parkı üzerinden Akpınar'a doğru yol alıyorum.

(link)

Akpınar'dan aşağıyı Aktaş ve sonrasında Karaçayır Mahallelerini geçerek Karacasu yoluna çıkıyorum.

(link)

Yaklaşık 4 km dümdüz yolda keyifle yol alıyorum.

(link)

Bolu'yu geride bırakıyorum.

(link)

Karacasu..
Tabelanın arkasında gördüğünüz tepecikler buzdağının sadece görünen kısmı, sisle kaplı olan kısmında ise tırmanılması gereken devasa bir dağ var..

(link)

Ve Başlıyoruz.

(link)

Bu noktadan sonrası tamamen tırmanış yemyeşil ağaçlar ve çimenlerle kaplı orman içinden..

(link)

Yemyeşil doğa

(link)

Dağ Evi..

(link)

Tırmanışın ne kadar dik olduğunu bu fotoğraf gayet güzel anlatıyor.

(link)

Bolu'ya tepeden bakan etrafı ağaçlarla kaplı orman içersinde Gazelle Resort.

(link)

Güzellik..

(link)

Kartpostallık bir fotoğraf..

(link)

Tek yön ve oldukça dar bir dağ yolu..

(link)

Ve oldukça kıvrımlı..

(link)

Ayrıca yolun ne kadar dar ve tehlikeli olduğunu gösteren bir fotoğraf karesi

(link)

Tertemiz dağ havasını içime çekerek yol alıyorum. Şehirde serin olan hava tırmandıkça soğuyor.

(link)

Daha da yukarılarda yağan çiğ yolun bu kısmını tamamen ıslatmış durumda, bisikletimin tekerlekleri zemine tutunmakta zaman zaman sıkıntı yaşıyor.

(link)

Yol kenarında bir çeşme..

(link)

Başım bulutlara değmeye başlıyor Hedefe ulaşmaya yaklaşık 2 km var. Hava artık buz gibi normal bir şekilde nefes alıp verdikçe dahi ağzımdan dumanlar çıkıyor.

(link)

Yukarıdaki fotoğrafı çektiğim anda arkadan bir korna sesi duyuyorum. Dönüp bakıyorum bizim kuzen Yamaha YBR125 ile tam arkamda )

(link)

Sohbet ediyoruz biraz. Yamaha ile bir fotoğrafımız olsun dedik

(link)

Kuzenden güzel bir fotoğraf karesi..

(link)

ALO 177 "Ormanları korumak hepimizin görevi"

(link)

Ve "Gölcük Tabiat Parkı"

(link)

Sisle kaplı bir göl manzarası karşılıyor bizleri.
Aşağıdaki fotoğrafta yer alan ördeklerin ve ağacın arkasında bir göl var aslında Ancak sis bulutuyla kaplı.

(link)

Bu fotoğrafın arka planında da müthiş bir göl manzarası var. İlerleyen saatlerde sisin dağılması ümidiyle dolaşmaya başlıyoruz gölün çevresini..

(link)

Ferdi meyve suyu ve çikolata getirmiş. Bir masaya oturarak bunları afiyetle midemize indirip sohbet ediyoruz ve sis de etkisini kaybetmeye başlıyor.


Nilüferler..


(link)


Muhteşem güzellikte bir doğa..


(link)

Yoğun sis yine başlıyor.

(link)

Manzaradan eser yok ancak bu güzel manzarayı fotoğraflayabilmek için sisin dağılmasını beklemekte kararlıyız.

(link)

Sis dağılıyor.
1217 metre yükseklikte tertemiz bir hava ve bol oksijen..

(link)

Müthiş bir keyif..

(link)

Kartpostal isteyen

(link)

Bu güzel karelerden sonra gölün etrafını dolaşmaya devam ediyoruz.

(link)

Kuzen harika bir kare yakalamış.

(link)

İkizler..

(link)

Ben ve Bisikletlerim

(link)

Yansıma temalı fotoğrafım.

(link)

Pırıl pırıl su..

(link)

Dinginlik..

(link)

Uzaktan fotoğrafladığımız devlet konuk evinin yakından görünümü.

(link)

Huzur..

(link)

Sessizlik..

(link)

Kiralayıp kalabileceğiniz kütük evler

(link)

Gölün çevresinde tam bir tur atıp biraz dinlendikten sonra bu güzel cennetten köşesinden ayrılma vakti de geliyor.
Dağın tepesinden şehre sürüş keyfi mükemmel..
Virajlı dağ yolundan iniş,
Bisikleti dengede tutabilmek için harcanan enerji,
Yüzü yalayan o müthiş rüzgar,
Kesinlikle tadılması gereken harika bir duygu..
İniş öncesi son fotoğraf.

(link)

Şehre inerken yolun sol tarafında suda mısır satan bir aile görüyoruz. Ferdi mısır yiyelim mi diyor? Tabii ki evet diyorum ve yolun karşısına geçiyoruz Mısırlarımızı alıp tuzlayarak afiyetle yemeye başlıyoruz. O soğuk havada gerçekten çok iyi geldi. Sıcak sıcak içimiz ısındı.

(link)

Ferdi..

(link)

Verdiğimiz bu aradan sonra yolumuza devam ediyoruz.
Şehir sisle kaplı.

(link)

Karacasu..

(link)

Ve Bolu..

(link)

Oldukça keyifli, bol oksijenli, havanın soğuk olmasına rağmen içimizi ısıtan bir Gölcük gezisi oldu. İmkanı olan herkesin bu güzellikleri görmesini tavsiye ederim diyerek yazımı burada sonlandırıyorum. Umarım okurken keyif almış fotoğraflara bakarken ruhunuz dinlenmiştir. Bu gezi 2014 Ekim ayında gerçekletirilmiş olup fotoğraflar IPhone 5 ve Nokia Lumia ile çekilmiştir.

Bolu çok güzel
Gölcük mükemmel,
Keşke vaktim olsa ve BOLU LU OLARAK BOLU DA ZİYARET HARİCİNDE DAHA UZUN KALABİLSEM SİZİN İLE ALADAĞLARA VE AT YAYLASINA PEDALLAMAK İSTERİM

Muhteşem bir tur olmuş tek kelimeyle...

Güzel fotolar,güzel anlatım.
Manzara,tabiat harika ayaklarına nefesine sağlık paylaşım için teşekkürler.

Fotoğraflar harika, kesinlikle görülmesi ve mümkünse yaşanması gereken bir yer. Çok şanslısınız, en azından istediğiniz zaman çıkıp gidebiliyorsunuz oralara. Güzel bir tur olmuş sizin için, tebrikler

Çok güzel fotoğraflar ve çok güzel bir tur
Bolu şimdiye kadar tur yaptığım en güzel doğaya sahip şehir, biz de geçtiğimiz yaz şöyle bir tur yapmıştık Bolu'da :
Anadolu yakası antreman turları

Bayıldım resmen, 2 günlük bolu planımda buraları var, havaların ısınmasını bekliyorum. içime resmen su serpildi, heyecanım biraz daha arttı. ayakların dert görmesin.

@cngz

Teşekkür ederim.

@Tolga Çelebi

Teşekkür ederim.

@karaz

Çok sağolun teşekkür ederim.

@ratm

Stressiz, sessiz, sakin ve doğa ile içiçe bir şehir Bolu, yaklaşık 10 yıl önce iş için İstanbul'a yerleştim. Ancak ailem ve akrabalarım halen Bolu'da. Sık sık gidip geliyorum. Bir bisikletim Bolu'da Kron XC 250 her zaman hazır bekler beni orada. İstanbul'da RockRider 8.3

@taskin

Oo yazın gitmişsiniz. 4 mevsimi de ayrı güzel oranın. Tepedeki Beşpınarlar, Aladağlar, Göksu ayrı bir dünya.

@recep24ank

Teşekkür ederim. Tam 2 gününüz varsa ilk etapta bir gününü Gölcük ve Aladağlar için diğer gününü Abant için kullanmanızı tavsiye ederim.

Gerçekten çok güzel doğa harikası yerler,güzel bir sunum eline ayağına pedalına sağlık!...

@suat66 Çok teşekkür ederim. Gerçekten de doğa harikası.

Ama bu kadarda kıskandırılmaz ki Tebrikler harika doğa harika bir gezi

@OsmaniyeRehber ))) Teşekkür ederim

Aydın dostum bu turunda en az kapıdağ turun kadar güzel olmuş. Madem bolulusun böyle bir yeryüzü cenneti için bize alternatif yollar çizermisin. Yedigöllere gidiş geliş nasıl olur, yolu asfaltladılarmı, yedigöller içinden devrek e geçebilirmiyiz, yedigöllerde gece çadırda konaklayabilirmiyiz, yörede ayı vs varmıdır, yedigöllerden çıkış yüklü bisikletle zor olurmu, boluya kaç saatte ulaşırız, abant gölünde çadır kurmaya izin veriyorlarmı, gölcükten abant gölüne kestirme yol varmı,

@mehmetsunu hocam selamlar nerden başlıyım bilemedim biraz uzun olacak yazım

Öncelikle Yedigöller yolunun asfaltlanması Ekim 2015 sonu Kasım 2015 başı itibariyle bitti ve yolun tamamı artık asfalt (Bolu-Yedigöller 42 Km). Biz Bolulular sevinsek mi üzülsek mi bilemedik çünkü orası gerçekten çok bakir bir bölgeydi. Daha önce yol tamamiyle toz, toprak, çakıl ve sel suları nedeniyle patates tarlası gibiydi belki de daha kötüydü dolayısıyla kimse aracını yıpratmak istemediğinden çok fazla rağbet görmüyordu. Bolu'dan Yedigöller'e arabayla yaklaşık 2 saat süren bu mesafe yol yapıldıktan sonra 40-45 dakikaya düştü. Yol yapılmadan önce şehir dışından ve şehir içinden oraya gelenler gerçekten doğa tutkunu, fotoğrafçılığı ve kampı gerçek anlamda hobi olarak edinmiş bilinçli doğa severlerdi. Fakat yolun yapılmasıyla birlikte özellikle hafta sonları ziyaretçi sayısı muazzam bir şekilde arttı.

Resmi rakamdır: Yedigöller’e 2014’te 43 bin kişi gelmişken 2015 yılında ise 109 bin 621 kişi geldi ki bu 109 bin kişinin 40 bini yolun yapılmasıyla birlikte gelen ziyaretçi sayıdır.

Bilinçsiz ateş yakma, mangal yapma, otopark sorun vs büyük sorunlar çıkardı. Bu yıl orada bilinçsiz ateş yakma ve mangal yasaklandı otopark sorunu için ise halen çözüm aranıyor çünkü tamamiyle ormanlık bir alan olduğu için ağaçsız boş yer yok.

Vessalam Yedigöller yolunun asfaltlanması bu sorunları beraberinde getirse de artık ulaşım oldukça kolay (Planlarım arasında burası da var buraya daha önce hiç bisikletle gitmedim) Ortalama bir hızla yaklaşık 4 saat alır diye düşünüyorum.

Burada kamp alanı var çadır kuruluyor. Tavsiyem hafta sonu değil hafta içi gelinmesi ayrıca kaliteli bir uyku tulumu şart.

Yedigöller - Devrek arasındaki yolu inan hiç bilmiyorum sanırım bu link bir nebze olsun aydınlatıcı olabilir.

(link)

Yaban hayatıyla ilgili soruna ise aşağıdaki linkler yardımcı olabilir.

(link)
(link)

Yüklü bisikletle Yedigöller'e çıkış zor olur mu? Daha önce tur bisikletleriyle bu bölgeye gelenler var muhakkak zor olacaktır ancak yapılamaz değil yapanlar var.

Abant'ta çadırlar için kamp alanı var evet kurabilirsin.

Gölcük'ten Abant'a kestirme yol yok herhalükarda şehre inmen gerekiyor. D100 üzerinden gitmeyeyim dersen şehre indikten sonra Mudurnu Yoluna girerek Gölköy ve Akkayalar'ı geçip Abant'a ulaşabilirsin.

Umarım aydınlatıcı olmuştur

@Aydın A.

Bak bu asfalt işine Boluludan daha çok üzüldüm. Yedigöllerin nispeten korunmuş kalmasının tek sebebi bence yol şartlarıydı. ne yığılca istikametinden nede boludan ulaşım cazipti. Dediğin gibi sadece doğa tutkunları gidiyordu. Ben hatta bak helal olsun bölgeyi korumak için ne güzel bir hinlik düşünmüşlerde yolu asfaltlamamışlar diye düşünmüştüm. Desene yazık oldu yedigöllere. Birde o milliparka giden insanın yöreye katkısı sıfıra yakındır. Neden birde nüfusu arttırmak isterlerki. Bırakın orada el değmemiş kalsın. Yazını herzamanki gibi zevkle okudum. Vakit ayırıpta vermiş olduğun kıymetli bilgiler içinde ayrıca teşekkür ederim.

mükemmel bir tur film sahnesi gibi :s

Sayın @Aydın A. turunuz da fotoğraflarınız da muhteşem. Gölcük'e, Abant'a ama en fazla Yedigöller'e pedallamak benim de hayalim. Oraları ben de iyi bilirim. 93-94 arası bir seneye yakın yaşadım Bolu'da. İlk iş tecrübemdi Ardem. Şimdi Arçelik işletmesi oldu. Kuzeninizin Arçelik yeleği de bu yüzden dikkatimi çekti. Sanırım orada çalışıyor. Onun nezdinde Bolu Arçelik'e de selamlar.

Ben de çok üzüldüm şu asfaltlama içine. Bizde doğaya karşı ilgi "Tam mangal yapılacak yer" ifadesiyle gösterildiği için üzülüyorum. Artık hiç bir yer güvende değil. Yaylalarımız bile...

Kazasız ve keyifli turlar

five

Güzel kardeşim kask bir aksesuar değil güvenliğin için en önemli ekipmandır sana ahkam kesöiyorum sakın yanlış anlama kask takman senin menfaatine bol pedallar. .

tam bizlikmiş buralar gelmek lazım aslınsda

@barış barış
Gidelim dostum