siz Hristiyanların domuzundan kendinizi korumaya çalışadurun, bir gün Hindular binecek tepenize, "neden bizim kutsal ineklerimizi kesip yiyorsunuz" diye
Hıımmmm.. ilginç... Bana duvardaki petekler balı çağrıştırdı hemen.. ve bisiklete binen yaratığın inek olduğunu düşünerek, uzun bir bisiklet turunun ardından ballı süt içmek için gidilecek harika bir mekan diye düşünmüştüm...
Sonunda Barselona'da gitmek nasip oldu mekana. Aslında özellikle aramadım bir anda karşıma çıktı mekan. Heyecanla içeri girdim, acıkmıştım da açıkçası. Uzatmamak gerekirse mekan tanıtım fotograflarından çok daha küçük. Mekan "L" şeklinde, tavanda asılı sele şeklindeki lambalar girişte yer alıyor, "L"nin diğer ucu da yani yemek yenen yeri de diğer tarafta. Toplamda 3-5 kişilik oturma yeri var. İçeri bisikletle falan da girilmiyor (internette mekanı gördüğümde acaba bisikletle mi giriliyor diye düşünmüştüm). Bu konseptte daha ferah bir yer yapılsa belki daha çok ilgi çekebilir çünkü ben gittiğimde yemek saati olmasına rağmen hiç müşterisi yoktu. Neyse kendi adıma güzel bir tecrübe oldu.
Şehirden de kısaca bahsetmek gerekirse, Barselona tam bir bisiklet şehri. Şehirde belediyenin koyduğu bisikletler (trafikte adamın bindiği kırmızı bisiklet) yoğun olarak kullanılmakta. Tasarımları da oldukça güzel, önden katlanabilir. Şehir genelinde birbirinden renkli "fixie" bisikletler kullanılıyor. Hani bizim buralardaki gibi cyclocrosslar, dağ bisikletleri, önden arkadan amortisörlü bisikletler yok denecek kadar az. Şehrin büyük bir kısmında geniş bisiklet yolları mevcut. Trafikte bisikletler son derece güvenli ve arabalar ile uyum içinde. 7'den 77'ye olmasa da 15'den 77'ye bir çok kişi bisiklet kullanıyor. Bisiklet kiralama noktaları oldukça popüler ve iş yapıyor.