Scudo Sports

Bisikletli sporcuya arkadan çarparak ölümüne neden ol ve sonra adı "kaza" olsun.

Allah rahmet eylesin.

İyi araba var diye basıyolar sonuç...
 
Scudo
Türkiyede tabiki bisikletliye haklida olsa haksizda olsa vuran hep suclu oluyor. Su kaza almanyada olsa bisikletli trafik kurallarina uymadigi icin yüzde yüz suclu oluyor.
Kim suclu olursa olsun ve sonuc ne olursa olsun bu bir kazadir, o araclkullananin kesinlikle aha bisikletli ben suna carpayimda ödüreyim dedigini düsünmüyorum.

Tabiki bir canin gitmesi güzel birsey degil, Allah mekaninin cennet etsin. Ailesine ve yakinlarina sabirlar diliyorum.

Ben bu forumda kaldirimdan giderken Agac dalimiydi calimiydi hatirlamiyorum ama kaldirima dogru büyügü icin bisikletli dala carpip dalli sucladigini gördüm.
 
Biri emniyet şeridinden gidiyormuş diyor,

"Olsun adam suçlu."

Diğeri sol şeritten gidiyormuş diyor,

"Olsun adam suçlu."

...
 
Sol şerit veya sağ şerit , bisikletli hatalı da olsa gidip çarpman gerekmez . Sanki her araba kullanıcısı hatasız araba kullanıyor. 20 yıldır aktif araba kullanıyorum ne öküzler gördüm ve görüyorum hatanın Allah 'ını yapıyorlar ben frenleyip duruyorum . Ne yapayım hatalı diye bodoslama gireyim mi ?

Demek ki dikkat ediyorum , telefonu elime almıyorum , hız limitlerine uyuyorum.

Sol şeritte gidiyor diye suçlamak kadar saçma birşey duymadım. Adam belki ilerideki kavşaktan sola dönecek ?

Hey Allah 'ım.
 
Allah rahmet eylesin. Trafikte kelle koltukta gidiyoruz hepimiz. Geçen Trans Türkiye yarışında Bolu-Bursa etabında Orhangazi'den geçiyorum emniyet şeridi yok, bariyer yol çizgisine sıfır. En sağdan ilerliyorum trafik yoğun bir an tam arkamdan bir çarpma ve kırılma sesi geldi, başımı çevirdim. Motosikletli bir arkadaş yerlerde yuvarlanıyor, motoru da bariyerlere çarpıp parçalandı. Hemen önüme çeken polo'nun da arka camı patlamış. Araç şoförü panikle inip motorcuyu kontrole koştu, yanındaki kadına noldu diye sordum. Sana çarpmamak için şeritte açılınca motorcu bize çarptı dedi. Kendimi bir tuhaf hissettim. Bir anlık canımız var şu yollarda. Rabbim korusun hepimizi.
 
Öncelikle Allah kalanlara sabırlar versin, her anımız şans eseri hayatta kalarak geçiyor.

@Murat Cömez
Murat abi inanki Türkiye de “aha bu bisikleti şuna bir çarpayım da görsün “ yada “şu mala bak bisikletle Anayol’da ne geziyor git futbol sahasında sür” ya da “şuna 120 km ile giderken ensesine bir tokat atayım da düşsün salak” diye düşünen şöför var. Hem de sayısı tahmin edebileceğinden çok fazla sadece senin dediğin gibi çarpınca ya da o hızla tokat atınca adamın öleceğini düşünebilecek zekaya sahip değiller.
Emin ol bunları görmesem söylemem.
Sonuç olarak; her an avlanılacak tavşan gibi tetikte, her türlü kasıtlı hareketten kurtulacak kadar temkinli bisiklet sürmeliyiz arkadaşlar.
 
Motorcusu da arabacısı da hatta bisikletçisi de Allah ne yarattıysa basıyor. Hız limiti nedir ne işe yarar kimsenin umursadığı yok. Şehir içindeyken yola çıkacak her taşıt ve yayaya çarpmadan durabilecek şekilde kullanmak lazım. Suç her zaman yolun gerektirdiği hızın üzerinde gidendedir.

Ben her gün döner kavşaktan sola dönmek için bir süre sol şeritten gitmek zorunda kalıyorum. Yoksa kavşağın dibinden daha sert bir açıyla iki şerit geçmem lazım. O bana daha tehlikeli geliyor. Üstelik o zaman kavşaktan çıkan arabalar da beni görmeden üzerime fırlıyorlar. Kendimce en güvenli yöntemi bulmaya çalışıyorum. Burada bilmeden bir suç işliyorsam cezası ölüm mü şimdi?

Hayır on dakika önce gidince dünyayı mı kurtarıyorlar anlamıyorum. Çoğu gidip saçma sapan muhabbetle harcıyor o on dakikayı.
 
@Anonim

Kavşakta arkadan araç geliyorsa kırmızıyı bekleyip durduklarında sola geçiyorum, onlarla beraber kavşak dönüyorum. Sanırım en güvenlisi bu.
 
@Anonim

Işık olmayan kavşak, kavşak değildir. Sokak arası yol ayrımı ile karıştırıyorsunuz sanırım, onda da bahsettiğiniz kadar sıkışık trafik olmaz zaten. Trafiğin yoğun olduğu yerlerde, yani caddelerde trafik ışık ile kontrol edilir, daha yoğun ve trafiğin dağıldığı yerlerde ise kavşak ile kontrol sağlanır.

Profilinizde İstanbul'da olduğunuz yazıyor, ışık olmayan bir kavşak var mı orda?
 
Bir gün bu rahmet bizim ardımızdan da okunacak ama bakalım ne zaman olacak, çok üzücü, geride kalanlara sabır diliyorum.
 
@turcudede
Çook, hem de döner kavşak. Sol şeritteki araçlar yaklaşırken döner kavşaktan çıkan araçlar yüzünden azıcık yavaşlıyor. Arkasındaki 7 aylıklar da hız kesmemek için sağ şeride geçip onları sağdan geçip düz devam ediyor.

Ayrıca ha İstanbul ha başka yer ne fark eder. Bu apaçiler her yerdeler.
 
Örgütlü bir güç olmazsak daha çok böyle başlıklar altında ağlar sızlar ahlar vahlar çekeriz. Forumdakiler kendini ölümsüz zannediyor ya da sıra bana gelmez diye düşünüyor. Ama herkesin bir canı var bu hayatta ..pc oyunu olsa öldüğün yerden yeniden doğarsın fakat hayatın şakası yok .. bir bisiklet vidasının sayfalarca konuşulduğu ya da şu kadar param var bana ne tavsiye edersinizin bitmeyen bir tv dizisi gibi akıp sürdüğü forumda bu konulara dokunmak iğneyle kuyu kazmak gibi . Ölenlere rahmet kalanlara sabır dileyeyim adet yerini bulsun..
 
Son düzenleme yönetici tarafından yapıldı:
@ippon

Çözüme odaklı bir yorum , elinize sağlık .
Soru şu ne yapa biliriz ?!

Aslında yapılacak çok şey var . Bu forum da dahil olmakla forumdakiler, yakın çevredekiler sivil bir toplum örgütü gibi hareket ede bilir .
Nasıl ?! Bir araya gelerek kendimize kazazade süsü vererek bir etkinlik yapa biliriz .
Bisikletli ölümlerine karşı imza kampanyası başlatıb devlet büyüklerimizle birlikte pedal çevire biliriz .
Çok mu zor ???
 
@Anonim

Aslında farkediyor. Burda trafiğe çıktığımda dolmuşlar hariç bütün araçlar bana yol veriyor, yayalar iltifat ediyor, rüzgar bile arkadan itekliyor, o derece bisiklete saygı duyular bir yer (Yenimahalle/Ankara).

Dediğiniz gibi ışıkların olmadığı, trafiğin sıkışık olduğu, herkesin kontrolsüz bir şekilde bir yerlere ulaşmaya çalıştığı, her an kaza ihtimalinin olduğu kalabalık bir yerde mutlu insan olmaz, mutlu insan olmazsa kısır döngü gibi herkes kendi bildiğini okuyup, diğerlerinin hayatını göz ardı eder.

Büyükşehir belediyesine müracaat ile çözülebilir, yeni başkan ile icraat artar mı bilemiyorum ama en çok göç veren şehir olmaktan kurtulmak istiyorlarsa halkı huzura kavuşturmaları lazım.

---

Asıl konu ile alakalı olarak;

Trafikte biz ve motosikletliler; arabalardan, arabalar; kamyonlardan, kamyonlar ise tırlardan korkuyor.
Biliyoruz tehlikeli olduklarını, o yüzden araç sahibi dikkatsizdi diyerek suç atmaktansa biz dikkatli olmalıyız. Hiç bir araç sürücüsü soldaki acil şeridinde bisikletli görmeyi beklemez. Tamam oraya girmesi hata ve suç olabilir, ama bisikletlinin girmesi de suç. Her halükarda oraya "acelesi olan" (iğneleme) araçların girdiğini biliyoruz, neden bunu bilerek kendimizi tehlikeye atalım ki? Normal araç girmese, ambulans girip size çarpabilir! Bu sefer kimin suçu olacak?

"Yetkililer" araçların park edeceği yeri bile düşünmeden şehir kurdular, bisiklet yolu ile çözülür hayallerini unutun.

Sadece kendinize dikkat edin. Can sizin, onların değil.
 
Karayolları trafik kurallarına göre;

Bisiklet motorsuz bir ulaşım aracıdır. Yani bisiklet sürücüsü şehirler arası yollarda ve şehir içindeki yollarda sağ şeritten gitmekle yükümlüdür (emniyet şeridi değil ! kaldırım değil !)
Ama pratikte sağdan da soldan da emniyet şeridinden de gitsen kelle koltuktasın.
Çünkü birçok sürücü tarafından halâ araç olarak görünmüyorsun. O bilinç, o kafa gelişmemiş.
 
  • Beğen
Tepkiler: TatanQa_tr
@Yorgun
Uzun zamandır foruma uğramayan @Ahmetgitar hocamız bu yazılanları okusaydı devlet büyükleri kavramına bir açıklık getirebilirdi. :) şaka bir yana demokratik toplumlarda STK ‘ların gücü yadsınamaz.
 
@Yorgun
gercekcı olmak gerekırse cok zor. Aıleden baslayan egıtım sevıyesı bızım ulkemızde cok cok cok dusuk. saygı gostermek, medeni davranmak bizim ulkemızde zayıflık olarak kabul edılıyor ve egıtımsız kısıler bu davranısları "bu kısı zayıf, gucsuz" dıye yorumlayıp ustunluk kurmaya calısıyor. eger bısıkletlılere saygı gosterılmesı ıstenıyorsa oncelıkle aılenın verdıgı egıtım sevıyesı yukseltılmelı. Bu da ınsanlara ve devlete buyuk bır sorumluluk yukluyor. bu aıleden alınan egıtım kısmını asarsak sonrasında yapılması gereken seylerden bırı de bısıkletın cocukların karne hedıyesı olması mantıgının ortadan kaldırması olması gerekır. kısacası her sey ınsan kalıtesını arttırmaya bakıyor. uzucu olan ıse bu ulkede ınsan kalıtesı her gecen gun daha da asagıya gıdıyor. bısıklete bınecegım dedıgım zaman cevremde korkan gozler gormeye alısmıs durumdayım haksız degıller ama bır sey olacak dıye de bısıklete bınmekten vazgecmek mantıklı gelmıyor.
 
Nur içinde yatsın...

2010'da, ilk işime girer girmez hem de ilk maaşımda ilk yol bisikletimi almıştım, Salcano XRS 200. 1 yıldan fazla kullandım o bisikleti hem sporumu yaptım hem işe gittim, hem dolaştım, çevre illere gidip geldim birkaç sefer. 2011'de bir gün yine herzamanki güzergahtan işe giderken, Değirmenbahçe Caddesi yokuşunu iniyordum, nasıl olmuş hatırlamıyorum ama ben caddeden yokuş aşağı inerken sokaktan önüme araba çıkmış ve ben de kaputunun üzerinden uçmuşum. Yaşamamış gibi anlatıyorum, çünkü hatırlamıyorum, geçici hafıza kaybı yaşadım, 5-6 saat sonra hafızam yerine geldi hastanede. Bisiklet pert oldu, o günden sonra da göremedim o bisikleti.

Bisikletsiz 1 yıl dayanabildim. 2012 yılında ikinci yol bisikletim olan Carraro CR 022 aldım, o zamanlar kül rengiydi o seri, çok yakışıklı bir bisikletti... Onunla daha da uzun yol yaptım. Ekipmanımı eksiksiz tamamladım, yol bisikleti gruplarına dahil oldum, yani bisikleti daha çok sevdim fakat onunla da ayrılışımız benzer yolla oldu... 2 yıllık birlikteliğimizi yine dikkatsiz bir 4 tekerle çarpışmamız sonucu sonlandırmak zorunda kaldık. Bisikletim ortadan ikiye ayrıldı Merter McDonalds'ın önünde... Bisikletim artık katlanır bisiklet olmuştu, fotoğrafını sosyal medyada da paylaşmıştım hatta katlanır yol bisikleti aldım diye. Benim de köprücük kemiğim ikiye ayrıldı, ameliyat olmadığım için de üst üste kaynadı, sorun yok şu an.

Bu kazadan sonra bisikletsiz 2 yıl dayanabildim. 2014'de yine bir yol bisikleti aldım. Onunla da ufak tefek düşüp kalkmalarım oldu ama hiçbiri ciddi değildi çok şükür. Sadece 2017'de otobanda arkamdan çarpan taksi sonrası arka jantım kurabiye gibi ufalandı, ben de bariyere sırtımla girdim, boynum biraz zedelendi ve birkaç hafta kafamı hareket ettiremedim. Çekirge üçüncü kez zıplamıştı ve hala hayattaydım.

Bisikletle geçen 7 yılın bilançosu: 2 hurda bisiklet, 1 hurda arka jant, 3 kez ambulansa binme, birinde geçici hafıza kaybı, birinde köprücük kırığı, birinde boyun zedelenmesi. Son kazada boynumun kırılmaması inanmayacaksınız ama mucizeydi arkadaşlar. GPS'den baktım, o anki hızım 35 km/h, taksinin bana girdiği hız tahmini 60 km/h ve ben bariyere sırtımla, 40 km/h ile falan girdim. Bariyeri içeri göçerttim. Ne kaburgalarım kırıldı, ne boynum kırıldı. Biraz daha aşağı düşsem bariyere kafam çarpacaktı, biraz daha yukarı düşsem bariyere bacaklarım çarpacak ve ben geriye doğru takla atacak, yine kafamın üzerine çakılacaktım yani her türlü feci bitecekti. Ama o son kaza benim karar vermemde kesin etkili oldu.

Çevremden, en yakınlarımdan duyduğum kaza haberleri, ölümler, yaralanmalar... Ne yapıyorum ki ben dedim. Sonum belli. Bu sene olmazsa seneye, o da olmazsa öteki seneye, ısrar ettiğim şey belli. Ya öleceğim, ya da bir daha bisiklet süremeyecek hatta belki de yürüyemeyecek hale geleceğim. Yaptığım şey bunda ısrar etmekti. Kafa aynası, gidon aynası, bunlar hiçbir işe yaramaz. Benle sürenler bilir, ben yolun gidilebilecek en sağından giderim hatta kumun çakılın içinde giderim, tozlu kısımdan giderim, kaçabildiğim kadar kaçarım yoldan ve arkamdan en ufak bir ses duyduğumda hemen kafamı çevirir bakarım, bunun dışında da rutin olarak her 15-30 saniyede bir arkama bakarım, kontrol ederim. Resmen piskopatım yani bu konuda. Yolu sürekli gözlerim. Ama beni hayatta tutan şey yolu gözlemem değil, şanslı olmamdı. Hepimiz için geçerli bu. Onbinlerce kilometre bisiklet sürmüşsek ve hala ölmemişsek, bu şanstır. Tedbir, ayna, kask, hatta sırta takılacak DEV LED TABELA, bunların hiçbiri bizi hayatta tutmayı garantilemez.

Tüm bunları göz önünde bulundurarak geçtiğimiz ay bisikletimi sattım, bir daha yol bisikleti almayacağım bir mucize olmazsa. Belki yine yazar çizerim, makale çeviririm, konuşurum ama kolay kolay bisiklet üzerine çıkacağımı sanmıyorum.

Sürdük, eğlendik, güzeldi ama bitti. Herkese kazasız sürüşler dilerim, umarım şans hep yanınızda olur.
 
Geri