Scudo Sports

Bisikletli nükleer santral reklamı

mesele nükleer santralin ne olduğu değil, olası bir kazada ne olacağı. ve maalesef geri dönüşü olmayan sonuçları var.
biraz uçak sanayine benzer. havacılıkta 6sigma kuralı işler genelde. amaç milyonda 6 hatadır maksimum. kısa özeti her bir milyon uçuştan 6'sı düşebilire denk gelir. içindekiler haricinde kimseyi rahatsız etmeyen bir durum.

bu arada yetiştiremediğimiz elektirik 77 milyon değil. nüfusun üçte birinin yaşadığı istanbul ve çevresi.
elektriğe bütün ülke eşit bedel ödesin, devlet ve kamu kuruluşları faturalarını ödesin, trt payı kesilsin, belli modernizasyonlar yapılsın elektrik yeter.

ayrıca erken kalkan yol alır hesabı gün ışığı tarlasına (güneş değil) geçmekte fayda olabilir. aynı zamanda tarım araçlı da kullanılabiliyor çünkü.
 
Scudo
Şimdi aklıma bir soru geldi..
Fukuşima'da neden soğutma sistemi çökmüş, çekirdek niye aşırı ısınıp erimeye başlamıştı?
 
  • Beğen
Tepkiler: magrur
@KullanıcıAyı merhabalar,
Nedeni, deprem sonrası oluşan 15mlik tsunami dalgalarının, soğutma sistemine zarar vermesidir.
ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

(link)
 
  • Beğen
Tepkiler: Anıl Erdoğan
Akkuyu Nükleer Santralin reklamında bisiklete binen eğlenen mutlu çocuklar yerine kolları bacakları çıkmamış fiziksel sakat duyu organları olmayan bir çoğu kanser çocukların resimlerini koysalar yaa...
 
Daha elektriği bile veremeyen bir ülkenin nükleer enerji ile nasıl bir vahim durum oluşturacağını bilemiyorum.
Avrupa yenilenebilir enerjinin güzelliklerini yaşıyor biz hala nükleer diye uğraşıyoruz.
Avrupada Toplam enerji tüketiminde yenilenebilirin payı İsveç'te yüzde 52,1, Letonya'da yüzde 37,1, Finlandiya'da yüzde 36,8 ve Avusturya'da yüzde 32,6 olarak hesaplandı. Bu oran Lüksemburg'da yüzde 3,6, Malta'da yüzde 3,8 ve Hollanda'da yüzde 4,5 seviyelerinde kaldı.

Biz daha doğru düzgün hızlı treni yapamadık... nükleer de ne???
http://www.ozgurkocaeli.com.tr/images/haberler/hizli_treni_yavas_tren_cekti_h263987_daf89.jpg
 
Canımı sıkan ne biliyor musunuz? Bizim olmayan bu kadar tehlikeli bir teknolojiyi erk planları için dışardan almak. Kim inanıyor bizim bunun için alt yapıya sahip olduğumuza. Ya bırakın konu hakkında hiç bir bilgiye sahip olmayayım. Vatandaşım abi ben güvenmiyorum. Dün düz santrallerimizin bile nasıl çöktüğünü gözlerimizle görmedik mi? Ya bilinçlendirme yayınları, yanlı taraflardan yapılan propagandalar. arkadaşım kullağımı açıp dinlesem, hak versem bile bizim ülkede bir sistemi yürütme şekli onu ayakta tutma, bir sıkıntı karşısında yapılması gerekenlerin sistematiği tam oturmuş değil. ya bırakın eski sistemle cahil terörist çevrecilerin, masum köylülerin dediği yöntemle devam edelim. Nükleer olmadan bile o kadar çok can kaybediyoruz ki sırf yukarıda saydığım yürütme ve acil durumlara karşı kullandığımız stratejilerin eksikliğinden dolayı bile güvenmiyorum ikna olamıyorum. Deprem riski en büyük olan yerlerde bile deprem alanlarına birşeyler yapmıyormuyuz. En kötü mademlerde bile uyarı sistemlerini göz göre göre kapatmıyor muyuz? Okullarımızın kaç tanesinde yangın merdiveni var ve ne kadar güvenilir. bizim içimizde yok arkadaşlar, bu kadar sorumluluk alacak yürek yok bizde. Varmış gibi görünebilir ama bence yok. Çıkıp bana burada şu mühendisin bu ekibin yazılarını referans göstermeyin. Okusam da mantıklı bulsam da güvenmiyorum. İlk başta kurulu düzenlerin yürütmeleri sağlıklı yapalım sonra nükleer için baştan alırız.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet H.
Dün kü elektrik kesilmelerinin asıl sebebinin Ptesi günü Enerji Bakanlığının açıkladığı alım fiyatını beğenmeyip şartel indiren özel santraller olduğu söyleniyor...

Herşeyi böyle özelleştirirsen elin oğlu gelir böyle elini kolunu bağlar....
 
maden kazalarındaki önlemleri tedbirleri alamayan ülke, nükleer satraldaki kazaları nasıl önleyecek yada tedbir alacaklar.cok düsündürücü...
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet H.
Konu nereye geldi takip edemedim açıkçası.
Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Bir açıklama yapmış, buyurunuz.

NKP: “Neden karşıyız?”
Nükleer Karşıtı Platform (NKP) 28 Mart’ta yaptığı basın açıklaması ile Sinop’ta nükleer santral kurulmasına ilişkin anlaşmanın reddedilmesi için Meclis’e çağrıda bulunmuştu. Ancak ne yazık ki tam da elektriklerin neredeyse tüm ülkede kesildiği 31 Mart 2015 sabaha karşı meclis bu tasarıyı onayladı ve santralin yapım işini Japonlar üstlendi
http://dunyalilar.org/wp-content/uploads/2015/04/nükleer-kazalar.jpg


Platform, “Sinop’ta nükleer santral kurulumuna neden karşıyız” başlığı ile gerekçelerini şöyle sıraladı:

* Bir kaza durumunda Çernobil’de ve Fukuşima’da olduğu gibi telafisi olanaksız zararlara yol açacak, radyasyon riski olan ve bir santral yapılmak istenmektedir.


* Anlaşmaya göre santralden elde edilecek elektrik enerjisinin tamamını devletin 20 yıl boyunca almayı kabul ettiği bedel bugünkü kur ile kilovat başına 30.7 kuruş, TETAŞ’ın son yayımladığı 2013 Yılı Faaliyet Raporu’ndaki 17.27 kuruşluk ortalama elektrik alış bedelinden yüzde 78 daha fazladır. Yani bu enerji pahalıdır, yurttaşların faturasının kabarmasına yol açacaktır.


* Türkiye 20 yılda üretilecek elektrik enerjisine 85 milyar dolar bedel ödeyecektir. Ayrıca kurulacak şirkette yüzde 49 pay sahibi olacak olması nedeniyle 22 milyar dolarlık yatırım tutarının 11 milyar dolarlık kısmında yükün Türkiye’de olacağı anlaşılmaktadır. Bu rakamların Türkiye`ye getireceği yük, dış açığın artmasına neden olacaktır. Fiyatı bile dolar kuruna bağlı olan bir enerji üretimiyle ülkemizin arz güvenliğinin sağlanması, elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması ve yurttaşlara ucuz elektrik sunulması mümkün değildir.


* TEİAŞ’ın son kapasite projeksiyon raporundaki veriler ve inşa halindeki santrallara ilişkin EPDK verilerine göre, santralin devreye gireceği yıllarda elektrik ihtiyacı 415 milyar kwh, Türkiye`de üretilecek elektrik enerjisi 513 milyar kwh’dir. Yani nükleer santrallar olmaksızın o yıllarda ihtiyaçtan 100 milyar daha fazla elektrik üretebilme olanağı vardır. Bu anlamda Sinop`ta nükleer santral kurulması gereksizdir.


* Santralin yakıtı Fransa ve Japonya’dan gelecektir. Türkiye’de nükleer yakıt tesisi yoktur. Türkiye’deki uranyum kaynakları nükleer santral yakıtı olarak kullanılamaz; işlenmesi gerekir. Türkiye’de böyle bir tesis ve teknoloji de yoktur. Uluslararası imza attığı anlaşmalara göre böyle bir tesisin de yakın zamanda kurulma ihtimali yoktur. Dolayısı ile Sinop Nükleer Santralı elektrik enerjisinde dışa bağımlılığımızı arttıracaktır.


* Nükleer santrallarda oluşan atıklar dünyanın başına giderilmesi çok zor olan bir dert açmıştır. Bu sorunu çözmüş olan ülke yoktur. Atıklar arttıkça sorun daha da büyümektedir. Sinop Nükleer Santralı Türkiye’yi de bu sorunlu ülkeler arasına katacaktır.


* Santralin yapılması yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi önünde engeldir. Temiz enerjiye engel olmaktadır. Şöyle ki bu santralların yapılması ile oluşacak fazla enerji kapasitesi nükleer santrallara alım garantisi verilmiş olduğundan yenilenebilir kaynakların geliştirilmesine engel olacaktır. Diğer yandan ülke kaynakları yenilenebilir enerjinin teşviki için değil, nükleer enerjinin satın alınmasıyla yurtdışına aktarılarak harcanacaktır.


* Santralde bir kısmı yabancı uzman olmak üzere en fazla 1000-1200 kişiye iş imkanı sağlanabilir. Yani harcanan yatırım tutarıyla ortalama istihdam yaratma rakamının çok çok altında kalacak bir projedir.


Kaynak: (link)
 
O değil de hazır ülke çapında elektrik krizi yaşanmışken, yani popülist bir tabirle "krizi fırsata mı çevirsek" diyip başka bir reklam filmi de çekebilirler. İşte karanlıkta kalmamak için nükleere evet diyin, yerli enerji için haydi nükleere gibi gibi... Bunun yapılmasına şaşırmam belki ama destekleyenlere şaşarım, diyecektim ki aslında ona da şaşırmam sanırım.. neyse yaşayalım da görelim :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet H.
En kötüsüde burda konuşuyoruz bizi takmıyacaklar.:(
 
@mehmet ulaş

Biz, birbirimizi takmıyoruz ki.
 
@sedat_slave o da doğru ya bunun engellenmesi için çok büyük bir topluluk lazım.Sadece para için yaşayanlar yaptırıyor bunları ne doğa kaygıları ne ileriki nesile kaygıları var.
 
  • Beğen
Tepkiler: KullanıcıAyı
Bugun haberlerde gosterdi. 54 nukleer santralden 53 unu kapatan Japonya'ya Turkiyede nukleer santral yaptiracakmişiz.
Japonlarin bilmedigi bizim bildigimiz biseyler var sanirim
 
@eren cerciz

Böyle bir reklam yapmadılar ama elektrik kesintisinin sabahına karşı daha önce imzaları atılan Sinop nükleer santralinin yapımı için gerekli yasal düzenlemeyi yapıp meclisten geçirdiler. Çünkü kılıf tamamen hazırdı artık! Ve hiç kimsenin sesi çıkmadı...
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet H.
Enerji açığı var demek koca bir yalandır. Varsa da tek seçenek nükleer santral değildir. Sen güneş ve rüzgar enerjilerine yönelmeden direk nükleere yöneliyorsan demekki ya büyük rüşvet yiyecen ya da koltuğunu kaybetmeme peşindesin demektir. Nükleer patlamasa dahi çevresinde kanser etkisi yapar ermenistan sınırındaki nükleer santrale yakın köylerde hala sakat veya organları kolları bacakları tuhaf tuhaf olan hayvan ve insanlar doğuyor, patladığında zaten ülkeyi terkedip gidin, zira yaşanmaz. Nükleer atıkları nereye atılacak, avrupanın amerikanın nükleer çöplüğü olacak ülke , çor çocuğunuz sakat doğacak ya da acı çekerek ölecek gözlerinizin önünde ve sadece nükleere tepki gösterenlerin değil tepkisiz kalanların da başına aynı şey gelecek haberiniz olsun. Toplum tepki gösterince bu nükleerden vazgeçmek zorunda kalıyorlar, Akkuyu santralini protesto etmeye gidiyoruz en fazla 100-150 kişi geliyor, karar "yüceee " türk milletinin tabi.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mehmet H. ve papa
Bütün mesajları okudum.
Katkıda bulunan herkese teşekkürler.

Biz önümüzdeki bir iki ay içinde, çatımızı güneş panelleri ile
kaplıyoruz. Sadece, eli kulağında bir yasal düzenleme
var onu beklemekteyiz.
Böylece özellikle yaz aylarında ürettiğimizin
tamamını sisteme geri vermiş olacağız. Evde olduğumuz zamanlarda ise günlük
tüketimimizi karşılayacak ve artanını sisteme geri vereceğiz.

Bu fotoğraf geçen yıl Almanya'da çekildi.
Yakında kendi evimizin önündeki
fotoğrafımızı paylaşırım.

1 temmuz da 10. turumuza, 25. ülkemize doğru yola çıkıyoruz. :)

11082564_10153046655299300_5914634448809719921_n.jpg
 
Soma'da 300 madenciyi diri diri toprağa gömdükten sonra "Ölüm, kaza bu işin fıtratında var" diyen devlet, olası bir nükleer santral kazası sonrasında 30 bin kişi öldüğünde de çıkıp benzer şeyler söyleyecek ve ölen öldüğüyle kalacaktır. Bir kömür ocağını bile doğru dürüst denetleyemeyen devlet otoritesinden, nükleer santralleri etkin bir şekilde denetlemesini bekleyemezsiniz.

Bugün Türkiye'de rüzgar ve güneş enerjisinden elektirik elde etmek için devlete proje başvurusu yapan ve onay bekleyen firmaların kurmayı planladığı çevrim santrallerinin üreteceği elektirik enerjisi, kurulacak 2 nükleer santralin üreteceği elektirik enerjisinin 10 misline yakın. Bu firmaların projeleri hala devletin kapısında onay bekliyor ve kasten geciktiriliyorlar. Yine Türkiye'de enerji iletim hatlarındaki kayıp-kaçak oranları yatırım yapılarak aşağıya çekilse, kurulacak nükleer santrallerin üreteceği elektirik enerjisi kadar kazanç sağlanacak.

İşin bir de maliyet boyutu var. Nükleer santrallerin üreteceği elektiriği devlet 2-3 misli fiyatlarla işletmeciden satın alacak; "al ya da öde" sistemiyle, santrallerin üreteceği elektiriğe ihtiyaç duyulmasa bile taahhüt edilen ödeme satın alma yapılmadığı durumlarda da yerine getirilecek. Ayrıca dünyadaki hiçbir sigorta şirketi, devasa miktarlara ulaşan tazminatlar yüzünden artık nükleer santralleri sigortalamaya yanaşmadığı için, bu santrallerin yaratacağı tehditlerin maddi tazminat karşılıklarının tamamını TC Hazinesi üstleniyor.

Türkiye'nin nükleer santral peşinde koşmasının sebebi enerji ihtiyacı değil. Türkiye İran'a karşı nükleer silah geliştirmek istiyor ve bunun altyapısı kurmak amacında. Olan biten bundan ibaret.
 
Geri