Scudo Sports

Bisikletle Ağrı Dağı Zirvesi 5137 M

Merhaba,

Ağrı dağına 3 kez çıkmış birisi olarak bu faaliyetiin yapılacağını duyunca birşeyler yazma gereği hissettim.

Bazı bilgileri sizinle paylaşmak isterim,
* Ağrı Dağı nın zirve tırmanışı için en kolay rotası klasik güney rotası olup 2 kamp ile zirveye çıkılır.
* tırmanış 2000-2500 m civarından başlar, 3200 m deki ilk kamp sonrasındaki 4200 m kampı ve ardından zirve ye çıkarak aynı rotadan geri dönülür.

Bu faaliyeti organize eden arkadaşların atladıkları bazı noktalar var. Bu dağa çıkış yüksek irtifa tırmanışı kategorisindedir ve büyük ciddiyet ister. Oksijen azlığı, düşük basınç neticesinde insan fizyolojisinin en çok zorlandığı anlar 3000 m den sonra başlar, ve her atılan adımda daha fazla hissedilir. Bisiklet le bu dağa çıkmak isteyen değerli arkadaşlarım acaba aklimatizasyon süreci geçirecekler mi. Çünkü bu süreç 1-2 gün yada 1-2 hafta ile olmaz. Dağcılıkla uğraşan kişiler sürekli bu ve buna yakın yüksekliklere tırmandıkları için 1-2 günlük aklimatizasyon süreci dağcılara yeterli olabilir. Fakat hayatında 1500-2000 metrenin üzerine çıkmamış, yada bu yükseklikte hiç yaşamamış birisi için kandaki alyuvar sayısının artması, düşük basınça beynin alışması gibi evreler çok daha uzun olur.
Bisikletle çıkacak arkadaşlar bu dağ öncesinde aklimatizasyon için çeşitli yüksek irtifa tırmanışları yapacaklar mı acaba,?

Bir de şu kavramı açmak gerekiyor. Ağrı dağına bisikletle çıkmaktan kasıt, 3200 m den sonra bisikleti sırtta taşıyarak zirveye sırtta çıkarmak sonrasında da geri mi indirmek. Çünkü 3200 M KAMPINDAN SONRA BU DAĞA BİSİKLET İLE ÇIKMAK NEREDEYSE İMKANSIZ, 3200 m - 4200 m arasındaki bölüm çok dik, yer yer kaya ve genellikle iri büyük taş bloklardan oluşmaktadır. yüksekliğin de etkisiyle burada pedal çevirmek çok çok güç olur.(bisikletçilerin kendi malzemelerini kendilerinin çıkarmadığını farz ediyorum.) zaten 4200 m den sonra ayakta bile durma neredeyse güç olur, çünkü yüzek kendiniz büyüklüğünde kaya bloklarından oluşmaktadır. burada bisikletin üzerinde bile duramazsınız. 4200 m den sonraki bisiklet sürülebilecek tek nokta belki de zirve buzuluna ulaşıldıktan sonraki 200-300 m lik bölüm. bu bölüm 4700 m den başlar, zemin cam buz şeklindedir. bu 200-300 m dışındaki son yokuş ise botlarda krampon takılarak çıkılabilen bir bölüm. bisikleti hiç aklınızdan bile geçirmeyin bu son bölümde. bu arada bu 200-300 m lik bisiklet sürülebilecek düzlük çok kolay gözükmekle beraber Türkiye nin en deneyimli dağcılarından Rahmetli İskender Iğdır ın düşüp hayatını kaybettiği bölümdür. Yani burası da basite alınacak bi yer değil.

Tüm bunları bir araya getirince, geriye Tırmanışın başlayacağı Eli köyünden 3200 m ye kadar ki bölüm bisikletle çıkılabilir. Zaten bu dediğim bölümde stabilize yol mevcut.Böyle olunca bu kısım dışında tüm dağ tırmanışı boyunca bisikletler sırtta taşınıp inecek. Belki 3200 m ye kadar ki bazı iniş bölümlerinde bisiklete binilebilir, ama sürekli değil !

Şimdi diğer mesaj yazanlardan bazılarının yanıldığı nokta dağın zorluğunu sadece yüksekliği ile sınırlı tutmaları. Yüksekliği halletseniz bile satıh bisiklet için hiç de uygun değil. Bu şekilde bir bisiklet li tırmanış tüm ekibi zor duruma sokabilir bir tırmanıştır.

Bu faaliyeti organize edenlere bi sorum olacak; bu faaliyeti planlamadan önce acaba yürüyerek tırmanışı denediler mi ?

AMACIM FAALİYETE KATILACAKLARIN ŞEVKİNİ KIRMAK DEĞİL! LÜTFEN YANLIŞ ANLAŞILMASIN. BU FAALİYET BİSİKLETLE YAPILABİLİR, AMA BİSİKLET ÜZERİNDE DEĞİL, BİSİKLET SIRTTA. UMARIM BU FAALİYET GERÇEKLEŞİR, GİDEN ARKADAŞLAR DEDİĞİMİ DAHA İYİ ANLAR. SAĞ SALİM DÖNERLER.

Sağlıcakla pedallayın. :)
 
Scudo
bu tabiki bir dünya rekorudur.ağrıya tek ayak sekerek çıkan
bir dağcı da dünya rekoru kırmış olur! nedeni de kendinden
önce kimsenin bunu yapmamış olmasıdır, dolayısıyla yine
kendinden önce ağrıya çıkmış dağcılar bunu yanlış anlamaz, çünkü
kendileri ağrıya tek ayak sekerek çıkmamışlardır.
dolayısıyla ağrıya bisikletle tırmanma eğer gerçekleşirse bir
dünya rekorudur.Everest ,K2 ,Kançencanga, Lhotse ,Makalu ,Ço Oyu.....
hangisine bisikletle yada kaykayla çıktığınızda bir dünya rekoru kırmış olursunuz
nedeni de başka Everest ,K2 ,Kançencanga, Lhotse ,Makalu ,Ço Oyu,Ağrıların
olmayışıdır.
saygılar.


@gürsel
 
  • Beğen
Tepkiler: ulas ve memocy
Valla kolay gelsin hepinize. Ağrı Dağı çok yüksek olmamasına rağmen iklim ve koşullar açısından çok süprizler barındıran bir dağdır. Arkadaşlarım Ağustos ayında tam donanımlı bir tırmanış yapmıştı onlardan tam bir hafta sonra havanın aniden bozması ile İtalyan bir dağcı kayboldu ve yaşamını yitirdi.

Hepinize bol şans diliyorum, umarım başarılı ve sağlam bir şekilde bisikletlerinizle birlikte etkinliği tamamlarsınız.
 
  • Beğen
Tepkiler: ulas
Sevgili Herbil,

Öncelikle ilginden ve içinde olduğun endişeden dolayı teşekkür ederim. Seni gayet iyi anlıyorum. Hatta bu organizasyon tehlikeli olduğu için de dışarıdan katılımcı almıyoruz. Kendi ekibimizle gidiyoruz.

Şunu ısrarla söyledik ama yine demekte fayda var.

Ekibimiz dağcılık yamaç paraşutü, tırmanış ve sağlık konusunda eğitimli ve bilinçli kişilerdir. Aktif olarak da bu sporlarla ilgilenen kişileriz. Aklimatizasyonun da ne olduğunu çok iyi biliriz.


Tırmanış rotamızı ve kaç gün süreceği konusunda da yazılarımız forumda bir çok noktada yazıyor. Okumayan arkadaşlara okumalarını öneririz.


Tabiki yeri gelecek bisikletleri sırtımıza alacağız. Yeri gelecek bineceğiz. Yorulacağız zorlanacağız. Zaten bunun için gidiyoruz ya. Yoksa bisiklete binilecek yer mi yok biz Ağrı Dağına çıkıyoruz. Nasıl rekor olacak o zaman.

Daha çok yorumlar yapılacak söyle denilecek böyle denilecek. Burada az bir zaman kaldı. Ağustosta belli olacak :) çıktık mı çıkmadık mı?

Arkadaşlar biz bu organizasyonun ne kadar tehlikeli ve zor olduğunu biliyoruz. Çünkü biz zoru seven kişileriz.

Yeniden ilginizden dolayı teşekkür ederiz.
 
Forum demek tartışmak ve fikirleri söylemek demek.. Bisikletforum'un ülkemizde iyi bir konsept yaratarak 2 teker konusunda açılım yaratması bulunmaz bir fırsat.
Bu Ağrı dağı faaliyetimiz konusunun birçok kişi tarafından fikirlerin paylaşımı konusunda ortak bir yer olması da çok çok iyi oldu.
85'e ulaşan mesaj ile görüyorum ki birçok kişi ve medya bu konuyu takip ediyor. Ben bu faaliyete katılımcı olarak mesajların hepsini okumadım ama hızlı göz gezdirmeler ile bazı konuları açıklamak gerektiğini hissediyorum.
Böyle bir faaliyetin ilk kez yapılması gezegenizimde bisiklete gönül verenlerden sadece birkaçı olan bizlerin , içimizden farklı birşey yapma isteği ve bisikleti daha çok tanıtmaktan başka amacı yok.
Ülkemizin doğu kısmı bisiklet konusunda çok gelişmemekle beraber benzersiz doğa imkanlarına sahip. Ben öğrenci iken dağcılık yaptığım yıllarda terör yüzünden kapalı olan bu dağları ilk kez 1998 senesinde açmışlardı ve korucular eşliğinde tırmanmıştık. Bu faaliyette Ağrı dağına ve ülkemizin kimi diğer yüksek dağlarına tırmanmış 3 kişi olacak, yüksek irtifanın (veya sadece bu faaliyet için söyleyelim bu yüksekliğin) getireceği olumsuzlukları iyi biliyoruz. En iyi dağcılar bile gelse biliyoruz ki hava ve diğer şartlar olumlu olmazsa yapılabilecek en iyi şey olan geri dönüş ile güvenli irtifaya inilecek.
Ayrıca bisiklet o yüksekliğe çıkar çıkmaz tartışmasına biz ekip olarak hiç girmedik çünkü binerek olmayacağını zaten biliyoruz ama kız arkadaşımız veya eşimizden bile kimi zaman kıskandığımız bisikletlerimizi şartlar iyi olursa paylaşarak sırtımızda taşıyacağız. Olur veya olmaz,sonuçta bisikletin adının daha çok duyulması kazanacak.
Tırmanış ile beraber o bölgelerde o kadar sayıda bisikletçinin beraber pedal çeviriyor olması, tarihi yerleri ziyaret etmesi gibi bu turun sosyal yanlarını da gözden kaçırmamak gerek.
Herkese iyi pedallar..
 
Gerçekten dağcıların bile yürüyerek çıkma için oturup düşündükleri bir daha siz delta ekimi bsikletlerle çıkmayı düşünmüşsünüz bu bile çok cesaret ister umarım hepiniz sağ sağlim ulaşırsınız ve dönersiniz gerçekten ve içtenlikle tebrik ediyorum sizleri başarılar dilerim hepinize
 
Moral bozmaya gerek yok. %100 verim alınacak diye de birşey yok.. bence katılımcıların gösterdikleri cesaret ve azim en büyük reklam olur ;)
 
  • Beğen
Tepkiler: Barış TOPÇU
Sevgili kardeşim Ulaş böyle bir projeden dolayı tebrik ederim azami emniyet tedbirlerini alacağınızdan hiç kuşkum yok başarılar dilerim.
RUHİ ALAKOÇ
ANKARA
 
@ralakoç


Teşekkür ederiz abicim. Artık bundan sonra çok fazla yorum yapmanın anlamı yok. 8-9 Ağustos günü oturur neler yaptık nasıl yaptık oturur konuşuruz.

Yapabilirsiniz yapamazsınız gibi konuları lütfen buraya taşımayalım. Manasız çünkü.

Yeniden teşekkürler.
 
  • Beğen
Tepkiler: Taner Yavuz
Bu güzel ve yaratıcı projeyi sonuna kadar destekliyorum.
Olayın kamuoyunda da bir ses getireceğine inanıyorum.
O tarihlerde ben de muhtemelen Zirve Dağcılık ile birlikte zirve için orada olacağım.
Karşılaşmak ve o yükseklikte tekeri dönsün dönmesin bisikletleri görmek büyük keyif verecektir.
 
@hksm

Olaydan haberim var.. Zirvede görüşmek üzere..
 
Galiba aynı şeyi yazıyoruz.. Ben de diyorum ki bu bir ilk olur..
Mesajımda o kadar da yazdım, anlaşılmamış demek.. (Malesef teşekkür edenler de anlamamış..)Neyse, yapacak bir şey yok.. O bölümü okuyanlar ne demek istediğimi anladılar.. Bunun kolayı var: Açın Guiness Rekorlar kitabını, bakın bakalım benzer bir şey var mı? Tekrar yazayım: (Rekor da kıran eski milli bir atlet olarak) Bir disiplinde rekor olması için yapılan etkinliğin belli bir standardı olması gerekir. Yani 100 m rekoru kıran bir kişi, dünyanın her yerindeki pistlerde boyu 100 m olan pistte rekorunu deneyebilir. Bu pistin belli bir standardı vardır. Mesela bazıları yokuş yukarı değildir pistlerin. Standart pistte yapılan en kısa zaman da rekor olur. Benim de katıldığım macera yarışlarında hiç bir zaman rekorlardan söz edilmez. Çünkü hiç bir zaman koşullar standart değildir..Tırmanma yarışlarının da dünya rekoru kavramı yoktur aynı şekilde.. Ama o tırmanılan duvar için rekor vardır ama o duvara/rotaya özgüdür.
Bu durum bazen ille de bildiğimiz sporlarda olması şart değildir.. (Guiness rekorlarına bakın.) Orada hiç bir zaman bilmem ne dağına ilk çıkan bir kişiden bahsedilmez. (Rekor olmadığı için .Ama en yüksek dağa çıkandan bahsedilir. Çünkü bu bir rekordur..Ya da en yüksek dağdan (Everest oluyor:) ) yamaç paraşütüyle atlayan dünya rekoru kırar. Ama K2 'den yamaç paraşütüyle atlayan dünya rekoru kırmış olmaz. Bir dalgıç Marmara denizi'nin en derin yerine dalarsa bu da bir dünya rekoru mu olacak.. Bu anlayışa göre evet: Marmara denizinin en derin yerine dalma dünya rekoru:))O zaman Mariana çukuruna inenler ne yapmış oluyor?? Evren rekoru mu?O zaman benim de bir sürü dünya rekorum var:) : Erciyes dağına bisikletle çıkma dünya rekoru :), Kaçkar dağlarını bisikletle geçme dünya rekoru:) Madem hepsinden 1'er tane var!! :)Kulağa ne tuhaf geliyor değil mi? Daha da uzatırdım ama herhalde yeterli olmuştur anlaşılması için..

Eğer bölgesel bir etkinlik yapıldıysa bu yapılan o dağa (bölgeye) özgü olur. bu da o bölgenin /dağın /ülkenin rekoru olur.Bu olduğu zaman bir Türkiye yükseklik rekoru olacak. Çünkü şu ana kadar en yükseğe 95 yılında benim Manitou bisiklet çıkmıştı..O da 3600 m. idi.(Bilmediğim başka bir etkinlik varsa lütfen yazın..)O zaman gazetelere dünya rekoru kırdık demedik, Türkiye'de bu yüksekliğe çıkan ilk bisiklet dedik.. (Rekor olarak düşünülürse evet Türkiye rekoru: (En yükseğe çıkan bisiklet rekoru. (O ana kadar tabii ki)
Şunu da belirteyim ki bu proje büyük bir projedir. Gerçekleştiğinde bisikletçilik adına yarar sağlayacaktır. Ve de tüm kalbimle başarılar diliyorum proje içindekilere.. Ama böyle büyük projenin lansmanında kavram yalnışlığı olması istenmez herhalde.. İş başarılıp da bu dünya rekoru diye ilan edilirse biraz mantıklı düşünen büyük bir kitlenin gülümsemesine neden olmaya gerek yok.Bunun dünya değil de Türkiye rekoru olacağı kesin. (Çünkü ülkemizde daha yüksek bir dağ yok..:) )

Selamlar

@live strong
 
Ya arkadaşlar, Gürsel arkadaşımızında bahsettiği gibi; BU BİR REKOR OLAMAZ, İLK OLUR.

Ayrıca dağlar rekor kırılacak yerler değildir. Çünkü bir dağda hiçbir zaman bir önceki ile aynı koşulları elde edemezsiniz. 1 gün içerisinde 25 derece sıcağı görüp sadece 1-2 saat sonra -10 derecede tipiye maruz kalıp zor duruma düşebilirsiniz, yani koşullar çok değişkendir. Bunun için de Gürsel arkadaşımızın dediği gibi rekor olamaz bu, ancak ilk olur.

Ayrıca burada sorulması gereken önemli soru şu; 3500 m den sonra bisikleti zirveye kadar sırtta çıkarıp-indirince, Ağrı dağına bisiklet le çıkılmış mı olur. Mesela O zaman yanında kay kay taşıyan birisi de kaykay la ağrının zirvesine çıkıp inmiş olur mu.
 
@ulas

merhaba ulaş tebrik ediyorum.katılımcılar arasında tekirdağdan mehmet öznal'ın ismini göremedim.kendisi ile görüştüğümde katılacağını söylemişti.
 
Bence okumayın, toz pembe hayat güzel. "Okuruz ama eleştiriye kapalıyız" derseniz, bence hiç zahmet etmeyin, direk silin.

Giriş, gelişme ve sonuç...

Televizyonda garip bir program var. İzlemem ama, geçenlerde denk geldi. Kutu açıyorlar, coşuyorlar, hüzünleniyorlar vs. Programı yöneten acur, arada reklam giriyor. "Haydi, hep beraber XXX firmasını alkışlayalım!" diyerek orada bulunan seyirciyi coşturuyor. %99'unun beyni yıkanmış olan toplumun içinden geliyor sonuçta seyirci de. Ne yapsın? Coşuyor, tezahürat ediyor. XXX bankası ile XXX telefon şirketini sonuna kadar destekliyor. Orada sırada bekleyen garibanlara diyecek söz yok zaten. "Bana sıra gelsin de, ben istedikleri kadar alçalırım" diyen tipler. Bir de bu programı izleyen insanlar var...


Ağrı Dağı zirvesine yapılacak bir bisiklet turu, zor olacağı kadar, bir o kadar da eğlenceli olacaktır, buna eminim. Ama "Bisiklet kültürünü, bisikletili yaşamı" yaygınlaştırmak adına yapılacak bir şey olamaz. Yaygınlaşmasına olacak tek etkisi, "Gözde ve havalı olanı yapma" eğilimi olanların, DELTA bisiklete uğramalarını sağlar, o kadar. Bu tip "Yaygınlaştırma" projeleri ile makul yaşayan bir topluluk oluşturulamaz; azgın bir topluluk oluşturulur. Bisiklet ise, makul yaşayan, bilinçli tüketen bir toplumun simgesi olarak kalmalıdır.

Bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için, önce kendinizden başlayın. Yere çöp atmayarak başlayabilirsiniz. Turlar dışında da bisikleti ulaşım aracı olarak kullanabilirsiniz. Arabanızı, zorunluluklar haricinde, park edildiği yerde bırakmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz. Hatta güçlü motoru olan araba merakınızı, geçmişinize gömebilirsiniz. Daha doğrusu, o hayvani yapıdan çıkıp, insana benzemeye başlayabilirsiniz. Böyle bir toplumun karşısında hiç bir güç duramaz zaten. Hala duranlar var ise, işte o zaman gerçekçi projeler, eylemler vs. düşünülebilir.

Bırakın, Ağrı Dağı'na tırmanışınız, bir bisiklet turu olarak kalsın. Biz de Ağrı Dağı'ndaki güzel doğa ve bisiklet manzaralarını görelim, mütevazi hikayenizi de seve seve okuyalım.

İlk paragrafı neden yazdığım gayet açık. Şov, reklamlar ve bunları destekleyenler ortada. Üstelik destekçilerin çoğu, "Siz hiç beynimi yıkamak için zahmet etmeyin , ben kendim de yıkarım" zihniyetinde. Televizyon programında olduğu gibi...

Söyleyeceklerim bu kadar. Bu konuda yazıştığım bir arkadaşımın bana gönderdiği cevabı aynen kopyalamak istiyorum. Aynı mantık ile olaylara yaklaşan birilerini tanımak güzel.



İsmi lazım değil forumdaki kalabalıklar, bisiklet konusunda, saldırgan köpek besleyen insanlarla aynı psikolojideler. Nasıl ki o insanlar; hayvan sevgisi, doğa sevgisi ve de en önemlisi insan sevgisi taşımadıkları hâlde, sırf kendilerini daha havalı gösterdiği için köpek besliyorlarsa, ismi lazım değil forumdaki kalabalıklar da aynı nedenle bisiklete biniyor. Hattâ ciddi bir kesimi, hafta içinde Bağdat Caddesi'nde 4x4 yarıştırıp, hafta sonu bilmem kaç bin avroluk bisikletleriyle Kanlıca'ya yoğurt yemeye, Polonezköy'e köfteye, Belgrad ormanına hoplayıp zıplamaya gidiyorlar. Yani trend bisikletçisi profiline sahipler. İçinde gerçekten bisiklet sevgisi olan insan, bisikleti trend değil yaşamının parçası olarak görür, bu tür forumlarda embesilce tartışmalar yapmaktan kaçar, "en pahalısını" alarak egosunu tatmin etmez. Modern toplumlarda, bu sürdürdüğümüz tartışmalar yoktur bile. Çünkü modern toplumda bisiklet, çevreci ve sağlığa faydalı yönüyle, zaten yaşam kültürünün tam ortasında yer alır. Bu yüzdendir ki, bazı avrupa şehirlerinde trafikte geçiş üstünlüğü bisiklet > insan > araba şeklindedir...

Bisiklet bizim için hobi değil, bir yaşam tarzı. Çocuk katliamlarından kazanç elde elde eden kartellere karşı, petrol karşıtı duruşumuzun en önemli destekçisi, çevreci ve de eğlenceli bir taşıt.
 
Ağrı Dağı Tırmanışçıların Dikkatine,

7 Haziran pazar günü Ankara'da toplantı yapılacaktır.

Duymayan arkadaşların bilgisine.
 
Ulaş bizim güney rotası bu yıl için iptal. Sponsorlar ekstra bütçeyi vermeyince ertelemek zorunda kalındı. Size başarılar ;)
 
@Aybars Öge Sürücü

Teşekkürler Kardeşim. Umarım bundan sonraki organizasyonda beraber çıkarız. Sponsorluk işleri zor işler.
 
Geri