Şimdi hangi araçlara tutunulur, hangilerinin rüzgarına girilir vb bilgilere bakalım;
TIR'ların deryaline girilmez !
Çünkü TIR'ların motor hacmi 14.000cm3 iken bizim motorumuz olan kalbimizin hacmi 250-500cm3 tür.Farkın büyüklüğü açık.TIR'lar yüksek devirli, yüksek torklu araçlardır.
Tecrübesiz zamanımda denediğimde kırmızı ışıkta yakaladığım TIR'ın arkasına girip beklemiştim.Yeşil ışık yanınca, hemen hazırlandım, harekete geçtim, 6-8 saniye kadar arkasında hızlandım hemen 45km gibi bir hıza.
Fakat adam 2. vitese taktığında 60-65km gibi bir hıza çıkmıştı ki, 6-8 saniyede deryal sayesinde bile 45km ye çıkan bir insan, bir iki saniye sonra aniden düz yolda 60-65km hıza çıkamaz.
Sonuç?
Orta şeritte kalakaldım
önüm boş, arkamdan 50km hızla gelen ve giderek hızını artıran araçlar ve susmayan kornaları
, hemen gözlük aynamın yardımıyla, sağ şeride güvenli şekilde geçtim ve ondan sonraki birkaç denemem sonucu TIR'ların deryaline girilmemesi gerektiğini anladım.
*Çok eski ve çok eksoz gazı çıkaran kamyonlara yaklaşmayın bile !!!
Bu bir çin işkencesinden farklı değildir.Hem deryalde kalabilmek için normalden daha hızlı devirde pedal çevireceksiniz, hem de sizin direk ciğerlerinize 1gün boyunca maruz kalmadığınız kadar yüksek hacimde karbonmonoksit gazı ve diğer zararlı gazlar püskürtülecek.
Hem de o ciğerleriniz en çok oksijene ihtiyaç duyduğu anda
Bu yüzden 10 saniye sonra neden gözlerim karardı ve hastanede gözlerimi açtım dememek için eksoz gazından zengin, döküntü kamyonlara yaklaşmayın bile.
*Deryaline gireceğiniz kamyonun yükünün cinsi önemlidir. Eğer saman, kum vb uçuşabilen yükü olan bir kamyona yaklaşırsanız yol boyunca saman, kum, toprak veya yükü her ne ise vücudunuzda girmedik delik bırakmayacaktır.Zaten 10 saniye sonra gözlerinize dolan tozdan gözünüzü açamazsınız.Aracın yükünün cinsi bu yüzden önemli.
*Aracın istihap haddini geçip geçmediğine bakın. Eğer ki kamyonun dorsesinin de 2 katı yükseklikte ve görüntü itibariyle istihap haddini geçmiş bir kamyona takılırsanız, o yükün altında kalabilirsiniz.
*Tutunma noktalarına dikkat edin. Uygun aracı buldunuz diyelim, deryalde sürecek gücünüz de fazla değil.Ne yapacaksınız? Uygun bir yere tutunacaksınız.Peki neresine? Dorsenin arkasında bazen kısa, kalın halatlar olabiliyor, sağlamlığını denedikten sonra bu halat olabilir.Fakat halat gibi cisimler, sabit nesneler olmadığı için, kamyon frene bastığında direk dorseye gömmemek için araçla mesafenizi koruyun.
Tutunma işi, kolu uzun olanlar için daha kolay, dorsenin kapağında sabit çengeller oluyor, o çengele bir veya iki parmağınızı taktığınızda işte size sabit bir tutacak.Kolunuzu da sıkı tutup da frenlerde tampon görevi gördürürseniz dorseye çarpmadan siz de yavaşlayabilirsiniz.
*Tutunurken duruş şekli Ben solak olduğum için her zaman sol elimle tutunurum.Bu zaten şansıma sağlıklı olanı.Çünkü bisikletlerimizin ön freni sol tarafta.Yani sol elimle tutunurken, sağ elim gidonda ve sağ tarafta, arka fren kolunda, frene hazır durumda.Sol elle tutunurken, bisikletin dengesi için sağ pedalınız aşağıda olmalıdır.Çünkü sol kolunuz bisikletten uzakta ve bisikletinizi sol tarafa açısını değiştiriyor.Sağ ayağınızı da aşağıda tutarak dengeyi merkeze çekmiş oluyorsunuz.Bu sayede önümüze aniden çıkabilecek olası çukur, köpek ölüsü gibi denge bozucu etkenlere karşı en üst düzeyde dengeli kalıyoruz.Ama güvenli anlarda arada pedalı çevirip sol ayağı da aşağı alıp, pozisyon değiştirerek dinlenebilirsiniz.
*Tutunma maksimum hızı Bugüne kadar geçirdiğim kaza ve düşüşler sonucunda tutunmadaki hız limitini 50km olarak karar verdim.Bu kimseye tavsiye değildir.Kalkıp da onca verdiğim ipucunu okumadan sadece bu maddedeki 50km limitini deneyerek düşüp de bir tarafını kıran olursa tabi ki sorumluluk almak istemem.
50km hızla düştüğümüzde, kafamızda kask varsa, arkamızdaki aracın altında kalmak dışında ölüm riski düşüktür.Tekrarlıyorum, tüm bu ipuçlarını uygulamadan denemeyin bile.Kimseye tavsiye etmiyorum.Tek bir maddemi okuyup da, tek başına yargıda bulunursanız tabiki sağlıklı gelmez ve riskli gelir, fakat hepsini yerine getirdiğinizde risk minimum düzeyde olacaktır.
*Gece deryale girmeyin, tutunmadan bahsetmiyorum bile !
Bildiğiniz yoldasınız diyelim, tüm önlemleri de aldınız, risksiz bir kamyon da buldunuz, ama tutunmayı bırakın, deryale bile girmeyi unutun.
Geceleri görünür olmak çok önemlidir.Işıklarınız yetersiz olacaktır.Ayrıca yolun kenarından aniden çıkacak gece bekçilerimiz köpekler yüzünden korkup düşmeniz de muhtemeldir.