Scudo Sports

Bisikletine isim koyanlar.

@Afyon35

aslında '' Black Mamba '' dan geliyor benim birader verdi bu ismi kendisi Kobe'yi pek sever de , ama '' Gara '' yı sorarsan yalan yok o da İlkay Zaman'dan :)
 
Scudo
wp_20170422_13_27_30_pro.jpg

Dağdeviren, göbek adıysa Canavar.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafa Zeybek
IMG_20171013_170302.jpg
Dandik ile tanışın ;)
 
  • Beğen
Tepkiler: furkanbr
@GençSporcu:)
Gayet açık öteki çok iriydi o yüzden bu daha mülayim olduğu için ;)
İsim konusunu takmamak lazım önemli olan memnuniyet :harika:
Kullandıkça spontane gelişiyor ... :islik:
 
Adı Asuman mavi olduğu için bu ismi koydum Asuman gökyüzü demek.
 

Dosyalar

  • 10EC26D9-6799-4F26-AECB-4AA57320F930.jpeg
    10EC26D9-6799-4F26-AECB-4AA57320F930.jpeg
    194,4 KB · Okunma: 20
Duman..
 

Dosyalar

  • F65E591E-7E8E-425E-A6D4-AFCD3580D5D1.jpeg
    F65E591E-7E8E-425E-A6D4-AFCD3580D5D1.jpeg
    174,4 KB · Okunma: 17
Benim önceki bisikletim Bianchi Track 2004 modeliydi. Onunla okula gidip gelirken adını ben değil öğrencilerim " Kırmızı limuzin " diye koymuşlardı
 
Kara boğa (Blackbull)...
Rampalardan sonra iniş gördümü zaptedemiyorum beraber 73.5 km/sa hızı gördük :hhhhhh:

FullSizeRender (3).jpg
 
Bisikletime koyduğum isim İkarus'tur. Özgürlük tarifi imkansız bir şeydir ama İkarus bana her zaman şunu der : "Ölçülü ol."
İkarus'un mitolojik öyküsü aşağıdadır. Keyifle okumanız dileğiyle.
upload_2018-1-16_8-52-50.jpeg
İKARUS.jpg

YAŞAMAK İÇİN YÜKSELMEK Mİ, YÜKSELMEK İÇİN YAŞAMAK MI?
Antik Çağ mitolojisindeki en sevdiğim karakterlerden biri İkarus’tur!
Ege zeytiniyle beslenmiş insanların hayalinden doğmuştur. İnsanın limitlerini zorlaması üzerine tutkulu bir efsanedir.
İkarus’un babası Daidalos, çok başarılı bir mucit ve mimardır. Kıskanç insanların kışkırtması sonucu, kralı tarafından sürgün edilince, Girit Adası’na gider.
Geldiğini öğrenen Girit Kralı Minos onu hemen sarayına davet eder. Kralın başı kendi çocuğu olan bir canavarla derttedir. Karısı tanrılar tarafından cezalandırılıp yarı boğa yarı insan bir çocuk doğurmuştur. Kral, Daidalos’tan Minotaurus adlı bu insan yiyen canavarı hapsedecek bir yer yapmasını ister.
Daidalos üstün zekâsıyla içinden bir türlü çıkılamayan bir labirent (labyrnthos) yapar ve canavar oraya konur. Canavar için Atina gibi çevredeki şehirlerden toplanan 7 kadın 7 erkek kurban olarak labirente atılmaktadır.
Zamanla Atina halkı bu duruma isyan eder ama Girit Kralına karşı bir şey yapamazlar. Halk hazır olunca, bir gün halk kahramanı da çıkagelir.
Atinalı üstün bir savaşçı olan Thesseus, kurban adayı olarak Girit’e gider. Labirentte canavarla savaşıp onu öldürmek ister ama labirentin karışıklığında yönünü şaşırır. Daidalos’a başvurur. Daidalos da bir iplik yumağını alıp, labirentin girişine bağlayarak yürürse, kaybolmadan başladığı yere geri dönebileceğini söyler.
Thesseus labirente girer, yönünü kaybetmeden ilerler, sonunda savaşarak canavarı öldürür. Canavarı öldürünce kahraman olur. Bu arada kralın kızı ona âşık olur! Thesseus kralın kızını da alarak, Girit’ten gider. Kral olanları öğrenince çok kızar.
“Ne çok alçaktan uç, ne çok yüksekten!”
Kral, Daidalos’un Thesseus’a labirentin sırrını açtığını düşünüp, onu cezalandırmak için oğlu İkarus’la beraber kendi yaptığı labirente kapatır.
Becerikli mimar nasıl kurtulacağını düşünmeye başlar. O kadar iyi bir labirent yapmıştır ki, kendisi bile içinden çıkamamaktadır!
Sonunda başka bir fikir bulur. Kuşların bıraktığı tüyleri toplayarak, balmumuyla birleştirip kendine ve oğluna birer kanat yapar. Kanatları sırtlarına yapıştırıp kollarına bağlarlar.
Daidalos oğlu İkarus’a, kanatlar balmumundan yapıldığı için çok alçaktan da çok yüksekten de uçmamasını tembih eder. Çok alçaktan uçarsa nemin kanatları ağırlaştırarak uçmasını engelleyeceğini, çok yüksekten uçarsa güneşin balmumunu eritip kanatlarını yakacağını söyler.
Ona sıkı sıkıya tembih eder: “Ne çok alçaktan uç, ne çok yüksekten!”
Genç İkarus kanatlarını takar ve kendisini hava boşluğuna bırakıp uçmaya başlar.
Giritliler şaşkın bir şekilde aşağıdan olanları seyrederken, onlar özgürlüğe uçarlar.
Takma kanatlarla uçarak yükseldikçe İkarus’a bir şeyler olmaya başlar. Özgürlüğün, uçmanın ve kendi kanatlarıyla yükselmenin keyfini aldıkça, kendinden geçer İkarus. Babasının tüm söylediklerini unutup, gözünü güneşe diker. Ona dokunmak istercesine, tüm gücüyle güneşe doğru yükselmeye başlar. Tüm sınırları unutup yükseldikçe yükselir.
Güneşe yaklaştıkça, İkarus’un balmumundan yapılmış kanatları erimeye başlar. İkarus durmak bir yana daha da yükselir. Sonunda kanatları eriyip kopunca İkarus Ege Denizi’ne düşer, sularda kaybolur. Güneşe ulaşma tutkusu hayatına mal olmuştur. İnsan zekasının kıvrak ve şeytani yönünü gösterdiği kadar denge, ölçülülük, sabır ve sebatı da içeren hüzünlü bir hikayedir bu. (Alıntıdır. )
 
btwin triban 500 kırmızı bisikletinden aldım. arkadaşım görünce hayırlı olsun "kırmızı şeytan" dedi. sanırım artık adı bu. :)
 
@Mustafa Zeybek

Islık olsun. :p
 
  • Beğen
Tepkiler: kerem E
Geri