Road_Runner
Road Runner
- Kayıt
- 24 Nisan 2010
- Mesaj
- 6.006
- Tepki
- 24.945
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Cervélo
Özel mesaj yoluyla bana ulaşan ve sık sorulan bir sorunun kendimce cevabını paylaşıyorum. Okuyanlara faydalı olacağını düşünüyorum çünkü yaygın bir soruydu bu. Daha önce de 1 kez yaptığım soru-cevap başlığının ikincisini açıyorum 
Birincisi grup set yükseltme sorusuydu: Grup setimi yükseltmeli miyim? sorusu
Soru:
Merhaba abi nasılsın sorum şu bisiklete binmeden önce nasıl ısınma hareketleri yapmam lazım yada bisiklet üstünde kaç dakika hangi hız ve hangi nabız aralığında ısınmam gerek ?
Cevabım:
Isınma hareketlerini bisikletçilerin %99.9'u yapmıyor.
Sadece profesyoneller ve çok ciddi yarı profesyoneller (ne demekse artık
) yapıyor. Yani bu işten ekmek yiyenler
Google'da ve Youtube'da basit birer aratmayla ısınma hareketlerini bulabilirsin. Bunlar kasları ısıtır ve açar, birazdan yapacağımız yüklemelerde kas sakatlıklarının önüne geçer. 
Fakat bisikletin üzerine çıkıp ilk 15 dakika ısınma sürüşü yapılması bir nebze de olsa bu ısınma hareketlerinin yerini tutar (tabiiki ısınma hareketleri çok daha etkili, çünkü sırtımızı, karnımızı ve bisiklet üzerinde ısıtamayacağımız pek çok bölgemizi de ısıtabiliyoruz ve vücudumuzun neredeyse her köşesini spora hazır hale getiriyoruz
)
Isınma sürüşüne verdiğim en iyi örnek yanımızdaki bir arkadaşımızla sohbet edebilecek durumda nefes alıp veriyor olmamız, yani rahatça konuşabilecek durumda olmanızdır. Tek başınızaysanız kendi kendinize sesli konuşabilirsiniz
Hiç nefessiz kalmamanız, zorlanmamanız gerekiyor. Bir başka tüyo da sakız çiğnemek olabilir. Sakız çiğneyerek ısının. Nefessiz kalmamanız gerekir eğer doğru tempodaysanız. Bunlar hep nefes üzerinden tempomuzu belirlemeye yönelik taktikler. Yani bizi neredeyse hiç zorlamayan bir tempoda bisiklet sürüyor olmamız gerekir. Nabız zone 2 bölgesinde olmalı, kişiden kişiye değişebilir tabi bu sayılar, yani kimine göre 90'lardadır, kimine göre 130'larda'dır. Tamamen sizin nabız kondüsyonunuza bağlı. Bu yüzden net bir nabız değeri verilemez, fakat sakız örneği herkes için geçerli ve güzel bir ölçüdür, kendinizi ona göre ayarlayabilirsiniz
Isınma sürüşü yaparken şunları yapmamaya çalışın: Ayağa kalkmamaya çalışın mümkünse hep oturarak sürün, ve yokuş çıkmamaya çalışın, düz bir rotada ısının. Düzgün, sizi yormayacak bir asfaltta ısının. Ve ısınma sürüşünde neredeyse hiç terlememeniz gerek. Sadece vücudunuzun ısındığını, sıcakladığını "hissetmelisiniz" ama asla ıslanmamalısınız.
10-20 dakika arası önerilir, ben 15 dakika civarı yaparım. Zaten bir yerden sonra dakika tutmanıza gerek bile kalmıyor ve kendi vücudunuzu tanır hale geliyorsunuz, "hazırım" diyorsunuz ve temponuzu yükseltip, antrenmana başlıyorsunuz
Benzer şey soğuma için de yapılabilir. Yine tam olarak aynı tempoda, aynı nabza, aynı zorlukta, yani başlangıçtakinin tam olarak aynısı pedal çevireceksiniz yine 15 dakika. Buna "soğuma" deniyor. Aslında ikisi de aynı şey. Biri sürüş başında biri sürüş sonunda yapıldığı için adları farklı: Isınma ve soğuma.
Soğumanın da asıl amacı, antrenman süresince vücudumuzda, kaslarımızda ve hücrelerimizde, kanımızda biriken laktik asidin vücuttan atılması. Bildiğiniz gibi laktik asit kan dolaşımında karaciğere gönderilir ve orada parçalanır. Fakat karaciğerin bu işlemi yapma limiti sınırlıdır, (dakikada birkaç miligram olarak düşünün mesela, tam sayıyı hatırlayamadım). Tempolu sürüşlerde biryerden sonra hani bir yorgunluk, halsizlik, kaslarımızda güçsüzlük, hatta ağrı hissederiz. İşte bunun sebebi vücudumuzda, kaslarımızda birikmiş laktik asittir. Yorgunluk ve ağrı verir. Karaciğerin parçalamakta yetiştiremediği ve vücutta birikmeye başlayan laktik asit sebep olur buna. İşte soğuma, vücutta birikmiş olan bu laktik asidi vücuttan uzaklaştırmamıza katkı sağlar. Antrenmanı aniden kesip, eve gelip kendimizi yatağa-koltuğa attığımızda vücudumuzda hala ciddi oranda laktik asit vardır. Fakat soğuma sürüşü yaptığımızda, vücudumuzu o esnada zorlamayız, yani vücut laktik asit üretmiyordur artık, ama kan dolaşımı hala hızla devam etmektedir, kan vücutta akmaya ve vücut bol oksijen almaya devam etmektedir. Devam eden bu hızlı kan dolaşımı sayesinde hücreler, kaslar ve kandaki birikmiş laktik asit karaciğerimize geri taşınmaya devam eder ve vücut laktik asit parçalama işlemine kaldığı yerden devam eder, çünkü kanımız hala hızlı akıyor. Oysa koltuğa uzanmış olsaydık kan dolaşımımız yavaşlayacak ve laktik asidi karaciğere taşıma işlemi daha yavaş olacaktı.
Kısacası soğuma, vücudu bir sonraki güne daha dinç bırakmamıza, vücudun daha hızlı toparlanmasına, kendine gelmesine ve güçlenmesine yardımcı olur
Birincisi grup set yükseltme sorusuydu: Grup setimi yükseltmeli miyim? sorusu
Soru:
Merhaba abi nasılsın sorum şu bisiklete binmeden önce nasıl ısınma hareketleri yapmam lazım yada bisiklet üstünde kaç dakika hangi hız ve hangi nabız aralığında ısınmam gerek ?
Cevabım:
Isınma hareketlerini bisikletçilerin %99.9'u yapmıyor.
Fakat bisikletin üzerine çıkıp ilk 15 dakika ısınma sürüşü yapılması bir nebze de olsa bu ısınma hareketlerinin yerini tutar (tabiiki ısınma hareketleri çok daha etkili, çünkü sırtımızı, karnımızı ve bisiklet üzerinde ısıtamayacağımız pek çok bölgemizi de ısıtabiliyoruz ve vücudumuzun neredeyse her köşesini spora hazır hale getiriyoruz
Isınma sürüşüne verdiğim en iyi örnek yanımızdaki bir arkadaşımızla sohbet edebilecek durumda nefes alıp veriyor olmamız, yani rahatça konuşabilecek durumda olmanızdır. Tek başınızaysanız kendi kendinize sesli konuşabilirsiniz
10-20 dakika arası önerilir, ben 15 dakika civarı yaparım. Zaten bir yerden sonra dakika tutmanıza gerek bile kalmıyor ve kendi vücudunuzu tanır hale geliyorsunuz, "hazırım" diyorsunuz ve temponuzu yükseltip, antrenmana başlıyorsunuz
Benzer şey soğuma için de yapılabilir. Yine tam olarak aynı tempoda, aynı nabza, aynı zorlukta, yani başlangıçtakinin tam olarak aynısı pedal çevireceksiniz yine 15 dakika. Buna "soğuma" deniyor. Aslında ikisi de aynı şey. Biri sürüş başında biri sürüş sonunda yapıldığı için adları farklı: Isınma ve soğuma.
Soğumanın da asıl amacı, antrenman süresince vücudumuzda, kaslarımızda ve hücrelerimizde, kanımızda biriken laktik asidin vücuttan atılması. Bildiğiniz gibi laktik asit kan dolaşımında karaciğere gönderilir ve orada parçalanır. Fakat karaciğerin bu işlemi yapma limiti sınırlıdır, (dakikada birkaç miligram olarak düşünün mesela, tam sayıyı hatırlayamadım). Tempolu sürüşlerde biryerden sonra hani bir yorgunluk, halsizlik, kaslarımızda güçsüzlük, hatta ağrı hissederiz. İşte bunun sebebi vücudumuzda, kaslarımızda birikmiş laktik asittir. Yorgunluk ve ağrı verir. Karaciğerin parçalamakta yetiştiremediği ve vücutta birikmeye başlayan laktik asit sebep olur buna. İşte soğuma, vücutta birikmiş olan bu laktik asidi vücuttan uzaklaştırmamıza katkı sağlar. Antrenmanı aniden kesip, eve gelip kendimizi yatağa-koltuğa attığımızda vücudumuzda hala ciddi oranda laktik asit vardır. Fakat soğuma sürüşü yaptığımızda, vücudumuzu o esnada zorlamayız, yani vücut laktik asit üretmiyordur artık, ama kan dolaşımı hala hızla devam etmektedir, kan vücutta akmaya ve vücut bol oksijen almaya devam etmektedir. Devam eden bu hızlı kan dolaşımı sayesinde hücreler, kaslar ve kandaki birikmiş laktik asit karaciğerimize geri taşınmaya devam eder ve vücut laktik asit parçalama işlemine kaldığı yerden devam eder, çünkü kanımız hala hızlı akıyor. Oysa koltuğa uzanmış olsaydık kan dolaşımımız yavaşlayacak ve laktik asidi karaciğere taşıma işlemi daha yavaş olacaktı.
Kısacası soğuma, vücudu bir sonraki güne daha dinç bırakmamıza, vücudun daha hızlı toparlanmasına, kendine gelmesine ve güçlenmesine yardımcı olur


