Bisiklet Kazaları

Selam arkadaşlar,

bugün kaza değil ama bir kazaya ramak kala yaşadım. Tali yoldayız. :
karşıdan gelen var.
Arkamda da araç var ve araç aniden beni solladı.
ve karşıdan gelenle tokuşmamak için araç beni sollayıp aniden sağa önüme kırdı.
araca sağ aynadan vurmaya ramak kaldı. Sert frenle kurtardım.

özetle sürücü beni kasten hayati tehlikeye attı.
Plakayı alıp emniyete şikayet edecektim ama fotoğraflayamadıö maalesef.

Bisiklet ulaşım aracıdır demiş ki:

Selam arkadaşlar,

bugün kaza değil ama bir kazaya ramak kala yaşadım. Tali yoldayız. :
karşıdan gelen var.
Arkamda da araç var ve araç aniden beni solladı.
ve karşıdan gelenle tokuşmamak için araç beni sollayıp aniden sağa önüme kırdı.
araca sağ aynadan vurmaya ramak kaldı. Sert frenle kurtardım.

özetle sürücü beni kasten hayati tehlikeye attı.
Plakayı alıp emniyete şikayet edecektim ama fotoğraflayamadıö maalesef.

Hepsini görüntüle...

Geçmiş olsun böyle dangalaklar çok fazla maalesef.

Burayı okudukça şunu daha çok anlıyorum. Ülkemizde insanlar artık her şeyden o kadar çok bunalmışlar ki, tam bir sıkışmışlık içinde kafayı yemekle yememek arasında gidip geliyorlar. Her konudan, siyasi olaylardan, ekonomik sıkıntılardan, kendilerinin aslında yaşamayıp da gerçekten güzel yaşayabilenleri gördükçe fark ettikleri dipte gezmelerinden iyice darlanmış durumdalar. Bence bu yüzden agresif insanlarımızın sayısı hızla artıyor.
Her yere yetişmeye çalışırcasına koştur koştur giden insanlarımızın araç kullananları da artık bisikletlinin hakkına ve hızına tahammül edemiyor. Kafası kaldırmıyor, dayanma gücü sınırlarını aşmış olmaktan dolayı kolayca hem kendinin, hem de diğerlerinin canını tehlikeye atabiliyor.
Bu yüzden biz bisiklet sürücüleri, yollarda mümkün olduğu kadar sakin kalıp, mümkün olduğu kadar arkamızdaki büyük araç sürücülerine yol vermek zorunda kalıyoruz. Tamamen bizim hakkımız olan yerlerde bile eğer canımızı riske atmak istemiyorsak toleransımızı arttırmak zorunda kalıyoruz.
Üzgünüm devletimizin yönetiminin biz halkına verebildikleri / becerebildikleri bu kadar.

60 yaşındaki emekli dayı fırında benden önce ekmek almaya çalışıyor. İkimizden başka kimse yok fırında. Bu neyin acelesi? burdan kazanacağın 30 saniye ile neyapacak acaba.?
Aslında hiç bir işi, acelesi olmayan insanlar sırf kendini iyi hissetmek için trafikte, sokakta, sporda v.s. gereksiz riskler alıyor etrafına tehlike saçıyor. Seni birkaç saniye kazanmak için az önce tehlikeye atan şoför kendisini ikaz edince ( ne hikmetse )birden kavga edecek vakti olduğunu hatırlıyor.
Bunun bunalmakla alakası yok. Bildiğiniz düpedüz düz YOZLAŞMA...

Atasoy demiş ki:

60 yaşındaki emekli dayı fırında benden önce ekmek almaya çalışıyor. İkimizden başka kimse yok fırında. Bu neyin acelesi? burdan kazanacağın 30 saniye ile neyapacak acaba.?
Aslında hiç bir işi, acelesi olmayan insanlar sırf kendini iyi hissetmek için trafikte, sokakta, sporda v.s. gereksiz riskler alıyor etrafına tehlike saçıyor. Seni birkaç saniye kazanmak için az önce tehlikeye atan şoför kendisini ikaz edince ( ne hikmetse )birden kavga edecek vakti olduğunu hatırlıyor.
Bunun bunalmakla alakası yok. Bildiğiniz düpedüz düz YOZLAŞMA...

Hepsini görüntüle...

Bu yozlaşmanın sebepleri de az çok belli.

"Altı yıl önce 'ılıklık' edip köye yerleştim. Çok uzatamayacağım, meğerse kanserin sıfır noktasına inmişim. Köyler, T.C. kanunlarının alabildiğine esnetildiği, denetim olmayan, adeta serbest bölge, ayrı birer federasyon. Canı tarlanın ortasına inşaat mı yapmak istiyor? Küt yapıyor. Canı gayrı sıhhi müessese mi açmak istiyor, hemen iki tuğla, iki kiremit; ne vergi kaydı, ne iş yeri ruhsatı, pat diye açıyor. Denetim yapması gereken kurum belediye. Bir sonraki seçimde oy vermez kaygısıyla gidip rahatsız bile etmiyor. Zabıta desen, hemşerisi. Bu adamlara kaliteli bir eğitim verilmediği gibi (öğretmenler de hemşerileri), aynı zamanda toplum içinde yaşamaya dair kurallar olduğu da öğretilmiyor. Yere çöpünü atıyor, dereye atığını boşaltıyor, yeri geliyor, sokağın ortasına sandalyeyi atıp düğün yapabiliyor, gidip ormanın kenarında anız yakabiliyor... Cuma günü namazını kılıp, akşamına içki içip şişesini yerde parçalıyabiliyor.

Lokal bir problem gibi görünebilir, fakat bu adam köyden kopup şehre taşındığında, aynı alışkanlıkları da beraberinde getirip, bu sefer bisiklet yoluna park ediyor, her türlü durumda geçiş üstünlüğünün kendisinde olduğunu iddia edebiliyor, vb. Daha da önemlisi, evinde de aynı kültür hüküm sürdüğü için, bunlardan olma nesiller de gelişmiyor. Türkiye'nin batısında durum böyleyken, İç Anadolu ve Doğu Anadolu kimbilir nasıldır, hayal bile edemiyorum.

Tabii bir de üstüne rant zenginliği sayesinde madden sınıf atlamaları ve bunu hazmedememeleri, her birinin elinde telefon, sosyal medyadan maruz kaldıkları, kim bilir belki de çağdaşlık zannettikleri çarpık yaşam tarzları...

Yani sorun aslında köylülük, yontulmamışlık. Bu sorun, öyle doğa gezilerinde köy kahvesine uğrayıp da fark edebileceğiniz bir şey değil. İçinde olmanız gerek. İşin acı tarafı, katkıda bulunamıyorsun, "inadına" kendi bildiğini okuyor. Devletin eğitim ve denetim hamlesi yapması şart.

Aydos ormanı kaza yapıyordum dikkatsizlik sonucu
37 Gülden Cd.
(link)

Burada yol ayrımında karşıdan gelen aracı göremedim o yüzden bu tarz yollarda dikkatli olalım

@Sadettin Z. Abi burayı bilirsin Yakacık yolu

Arena demiş ki:

"Altı yıl önce 'ılıklık' edip köye yerleştim. Çok uzatamayacağım, meğerse kanserin sıfır noktasına inmişim. Köyler, T.C. kanunlarının alabildiğine esnetildiği, denetim olmayan, adeta serbest bölge, ayrı birer federasyon. Canı tarlanın ortasına inşaat mı yapmak istiyor? Küt yapıyor. Canı gayrı sıhhi müessese mi açmak istiyor, hemen iki tuğla, iki kiremit; ne vergi kaydı, ne iş yeri ruhsatı, pat diye açıyor. Denetim yapması gereken kurum belediye. Bir sonraki seçimde oy vermez kaygısıyla gidip rahatsız bile etmiyor. Zabıta desen, hemşerisi. Bu adamlara kaliteli bir eğitim verilmediği gibi (öğretmenler de hemşerileri), aynı zamanda toplum içinde yaşamaya dair kurallar olduğu da öğretilmiyor. Yere çöpünü atıyor, dereye atığını boşaltıyor, yeri geliyor, sokağın ortasına sandalyeyi atıp düğün yapabiliyor, gidip ormanın kenarında anız yakabiliyor... Cuma günü namazını kılıp, akşamına içki içip şişesini yerde parçalıyabiliyor.

Hepsini görüntüle...

(link)

Bisiklet ulaşım aracıdır demiş ki:

Selam arkadaşlar,

bugün kaza değil ama bir kazaya ramak kala yaşadım. Tali yoldayız. :
karşıdan gelen var.
Arkamda da araç var ve araç aniden beni solladı.
ve karşıdan gelenle tokuşmamak için araç beni sollayıp aniden sağa önüme kırdı.
araca sağ aynadan vurmaya ramak kaldı. Sert frenle kurtardım.

özetle sürücü beni kasten hayati tehlikeye attı.
Plakayı alıp emniyete şikayet edecektim ama fotoğraflayamadıö maalesef.

Hepsini görüntüle...

Geçmiş olsun.

Bazen şöyle Bir hata yaptığımı fark ediyorum, tek şeritli gidiş geliş olan yollarda arkamdan gelen araçlara yol vermek için fazla hevesliyim. Şimdi yavaş yavaş kırıyorum bu sıkıntımı, boğaz sahili şeridinde bisiklet sürmek bu açıdan faydalı epey çünkü nispeten medeniyet seviyesinin yüksek olmasına bağlı olarak arkamda takılıp 1-2 dakika benimle 25-30km/s gibi süratlerde gitmek sürücülerin canını pek sıkmıyor. Ne zaman ki kenara geçip yol vermeye çalışıyorum bazen bazı sığırlar aceleci davranıp ben kenara götün götün kayarken hemen araya girmeye çalışıyor, ne kadar medeni de olsa bazı tiplerde istemsizce, bir nevi refleks gibi bi davranış bu.

Aleni bi şekilde insan öldürmeye teşebbüs etmekten herkes imtina eder, o yüzden direksiyon başındakilere bizi geçmesi için bırakmamız gereken tek çare üstümüzden geçmek olursa canımıza istemeyerek kast etmemeyi tercih edeceklerdir.

Mehmet Altuğ demiş ki:

(link)

Hepsini görüntüle...

Şükrü Erbaş aklı sıra ironi yapmaya çalışmış. Keşke "Bu memleket niçin bir türlü düzelmiyor" sorusuna cevap arasaymış.

Umur Bora demiş ki:

Geçmiş olsun.

Bazen şöyle Bir hata yaptığımı fark ediyorum, tek şeritli gidiş geliş olan yollarda arkamdan gelen araçlara yol vermek için fazla hevesliyim. Şimdi yavaş yavaş kırıyorum bu sıkıntımı, boğaz sahili şeridinde bisiklet sürmek bu açıdan faydalı epey çünkü nispeten medeniyet seviyesinin yüksek olmasına bağlı olarak arkamda takılıp 1-2 dakika benimle 25-30km/s gibi süratlerde gitmek sürücülerin canını pek sıkmıyor. Ne zaman ki kenara geçip yol vermeye çalışıyorum bazen bazı sığırlar aceleci davranıp ben kenara götün götün kayarken hemen araya girmeye çalışıyor, ne kadar medeni de olsa bazı tiplerde istemsizce, bir nevi refleks gibi bi davranış bu.

Aleni bi şekilde insan öldürmeye teşebbüs etmekten herkes imtina eder, o yüzden direksiyon başındakilere bizi geçmesi için bırakmamız gereken tek çare üstümüzden geçmek olursa canımıza istemeyerek kast etmemeyi tercih edeceklerdir.

Hepsini görüntüle...

Benim hiç karşıma gelmedi değil ama destansı durum gibi bir şey bende, trafikte olabildiğince iyi olmaya çalışıyorum.

İnşallah iyi durumdadır.

Yaw bugün gebze'den tübitak yolunu kullanıp eski hisara giriyorum. Önde tofaş benzeri eski bir model araç var, sanıyorum ışıklardan sonra birkaç metrede devam edeceğini düşünüp tekrar şeride girmesini bekliyorum ama ne bir sinyal ne de bir dikkat, üstelik telefonla konuşuyor (benim frenler de zayıf) mecburen iki kişi araya girdik bir şey olmadı, sinirlendim, pedaldan sağ ayağı çıkardım telefonla konuştuğunu görünce çıldırdım telefonla konuşuyo bide dedim ve ardından ana şeride dönüp: "gerizekalı ne bi sinyal var ne de bir şey dedim" ve yoluma devam ettim.

Olay şu şekilde okulun az ilersinde, tümsekten 2-3 metre arasında yaşandı. Hiç bir şeyim yok, iyiyim

Siz siz olun sinyal vs. hata olursa mutlaka sesinizi çıkarın, gerekirse polisi arayın diretin ve ceza yazdırın.

Dün kendi şeridimde yaklaşık 30-35km hızla gidiyordum. Karşıdan arkasında kocaman çuvallarda olan motorlu hurdacılardan biri geliyordu. Birden ani bir hareketle benim bulunduğum taraftaki çöpe doğru yöneldi ve yolun ortasında yan durarak tüm yolu kapattı. Duramasamda yavaşlayarak çarptım. Hurdacıya bağırıp çağırdım fakat pişkin pişkin sırıtarak ağzının ucuyla özür diledi. Süren kişinin ehliyeti olduğunu bile düşünmüyorum. Trafikteyken ne kadar dikkatli olursak olalım bazen hayatınızın ne yöne kayacağını bu tipler belirliyor...

Yeşil=ben / kırmızı=motorlu hurdacı

Eray BAYĞAR demiş ki:

Dün kendi şeridimde yaklaşık 30-35km hızla gidiyordum. Karşıdan arkasında kocaman çuvallarda olan motorlu hurdacılardan biri geliyordu. Birden ani bir hareketle benim bulunduğum taraftaki çöpe doğru yöneldi ve yolun ortasında yan durarak tüm yolu kapattı. Duramasamda yavaşlayarak çarptım. Hurdacıya bağırıp çağırdım fakat pişkin pişkin sırıtarak ağzının ucuyla özür diledi. Süren kişinin ehliyeti olduğunu bile düşünmüyorum. Trafikteyken ne kadar dikkatli olursak olalım bazen hayatınızın ne yöne kayacağını bu tipler belirliyor...

Yeşil=ben / kırmızı=motorlu hurdacı
314092 dosyayı görüntüle314093 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Öncelikle geçmiş olsun, polis de çağırsanız, sonuç alamazsınız. Hatta ihaleyi size kitlerler, emin olun buna..Bunları ülkeye musallat eden zihniyetin suratına tüküreyim (!) Ben bunların çöp toplayıcısı olduklarını düşünmüyorum. Her birinin özel eğitimli istihbarat askeri ya da subayı olduklarını düşünüyorum. Nasıl ki bizim de bordo bereli askerlerde gerek eğitim gerekse sızma,bilgi toplama, keşif, psikolojik harekat, halkla ilişkiler vs üzerine komşu ülkelere sızıp 3-5 yıllığına göreve giden ya da en az 2 farklı ülkeye giriş yapıp dönebilecek donanımı kazandırmaya yönelik emir ya da eğitim alınıyorsa bunlarda da aynı mevzu var.. O kadar çöp pisliğin içinde, hastalanmamaları bir kenara, Afgan kadın ya da kız çocuk ben görmedim... Birileri görevini çok iyi yapıyor (?)

Eray BAYĞAR demiş ki:

Dün kendi şeridimde yaklaşık 30-35km hızla gidiyordum. Karşıdan arkasında kocaman çuvallarda olan motorlu hurdacılardan biri geliyordu. Birden ani bir hareketle benim bulunduğum taraftaki çöpe doğru yöneldi ve yolun ortasında yan durarak tüm yolu kapattı. Duramasamda yavaşlayarak çarptım. Hurdacıya bağırıp çağırdım fakat pişkin pişkin sırıtarak ağzının ucuyla özür diledi. Süren kişinin ehliyeti olduğunu bile düşünmüyorum. Trafikteyken ne kadar dikkatli olursak olalım bazen hayatınızın ne yöne kayacağını bu tipler belirliyor...

Yeşil=ben / kırmızı=motorlu hurdacı
314092 dosyayı görüntüle314093 dosyayı görüntüle

Hepsini görüntüle...

Polis vs hiç bir şey yapmıyorlar... bana silah çekmişlerdi şehrin merkezinde. Geçmiş olsun.

SerdarCYCoo2Bursa demiş ki:

Öncelikle geçmiş olsun, polis de çağırsanız, sonuç alamazsınız. Hatta ihaleyi size kitlerler, emin olun buna..

Hepsini görüntüle...

StanicEnemy demiş ki:

Polis vs hiç bir şey yapmıyorlar... bana silah çekmişlerdi şehrin merkezinde. Geçmiş olsun.

Hepsini görüntüle...

Öncelikle geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkürler. @StanicEnemy hocam kendinize çok dikkat edin, böyle insanlarda her zaman silah olmasa da hemen hemen hepsinde bıçak oluyor. Ben bu yüzden biber gazı almaya karar verdim.

*Olay hakkında*
Bisiklette gözle görünür hasar olmayınca polisi arayıp uğraşmak istemedim. Bisikletle biraz ilerledikten sonra ön frenin ayarının bozulduğunu ve sol fren kolunun gevşediğini farkettim. Fren ayarını yaptıktan sonra pedalı düzelttim.

Üstteki vidaları sıkınca geçti


*Benzer bölgede yaşanan şiddet olayları*
Bunun dışında el arabası ile binalardan hurda alan yaşlı bir amcayla konuşmuştum. Böyle kişiler tarafından darp edilip parasının alındığını söylemişti. Bunların yaşandığı yere 10dk lık mesafede de engelli bir vatandaşa 3 tane "keko" dediğimiz kişiler saldırmıştı ve engelli vatandaşın para ve telefonunu çalmıştı.

Her gün akşam haberleri şiddet olaylarından geçilmiyor iken habere düşmeyen bu kadar olay olması ülkemizin, özellikle kendini savunmaktan aciz kişileri korumak konusunda yetersiz olduğunu düşündürüyor.

Eray BAYĞAR demiş ki:

Öncelikle geçmiş olsun dilekleriniz için teşekkürler. @StanicEnemy hocam kendinize çok dikkat edin, böyle insanlarda her zaman silah olmasa da hemen hemen hepsinde bıçak oluyor. Ben bu yüzden biber gazı almaya karar verdim.

*Olay hakkında*
Bisiklette gözle görünür hasar olmayınca polisi arayıp uğraşmak istemedim. Bisikletle biraz ilerledikten sonra ön frenin ayarının bozulduğunu ve sol fren kolunun gevşediğini farkettim. Fren ayarını yaptıktan sonra pedalı düzelttim.

Üstteki vidaları sıkınca geçti
314100 dosyayı görüntüle

*Benzer bölgede yaşanan şiddet olayları*
Bunun dışında el arabası ile binalardan hurda alan yaşlı bir amcayla konuşmuştum. Böyle kişiler tarafından darp edilip parasının alındığını söylemişti. Bunların yaşandığı yere 10dk lık mesafede de engelli bir vatandaşa 3 tane "keko" dediğimiz kişiler saldırmıştı ve engelli vatandaşın para ve telefonunu çalmıştı.

Her gün akşam haberleri şiddet olaylarından geçilmiyor iken habere düşmeyen bu kadar olay olması ülkemizin, özellikle kendini savunmaktan aciz kişileri korumak konusunda yetersiz olduğunu düşündürüyor.

Hepsini görüntüle...

En azından canına bir şey olmamış olayı ufak tefek şeyler ile atlatmışın. Geçen sene ana yol üzerinden uzun sürüş yapıyorduk, rüzgarı arkamıza almıştık ama öyle böyle bir rüzgar değildi baya güçlü esiyordu. 45km/s hız ile giderken kamyondan şerefsizin teki içi sidik dolu 2,5 litre kola şişesini bize atmıştı neyse ki isabet ettiremediği için kılpayı kurtulmuştuk arkadaş ile. Biber gazı iyi fikir benimde temin etmem gerekiyor her gün ayrı bir macera yaşıyorum zaten.

SerdarCYCoo2Bursa demiş ki:

Öncelikle geçmiş olsun, polis de çağırsanız, sonuç alamazsınız. Hatta ihaleyi size kitlerler, emin olun buna..Bunları ülkeye musallat eden zihniyetin suratına tüküreyim (!) Ben bunların çöp toplayıcısı olduklarını düşünmüyorum. Her birinin özel eğitimli istihbarat askeri ya da subayı olduklarını düşünüyorum. Nasıl ki bizim de bordo bereli askerlerde gerek eğitim gerekse sızma,bilgi toplama, keşif, psikolojik harekat, halkla ilişkiler vs üzerine komşu ülkelere sızıp 3-5 yıllığına göreve giden ya da en az 2 farklı ülkeye giriş yapıp dönebilecek donanımı kazandırmaya yönelik emir ya da eğitim alınıyorsa bunlarda da aynı mevzu var.. O kadar çöp pisliğin içinde, hastalanmamaları bir kenara, Afgan kadın ya da kız çocuk ben görmedim... Birileri görevini çok iyi yapıyor (?)

Hepsini görüntüle...

Öyle bir hikaye yazdınki, sanki dünyada tek bordo berelilerde var istihbarat gücü gibi bir anlam çıkıyor. Anlattığın şeyler her istihbarat sevisinde var ve Her ülkenin en az beşer altışar istihbarat servisi vardır ve hepside çok güçlüdür.

myjourney demiş ki:

Öyle bir hikaye yazdınki, sanki dünyada tek bordo berelilerde var istihbarat gücü gibi bir anlam çıkıyor. Anlattığın şeyler her istihbarat sevisinde var ve Her ülkenin en az beşer altışar istihbarat servisi vardır ve hepside çok güçlüdür.

Hepsini görüntüle...

Hikaye yazmadım, bordo berelileri öven ya da diğer özel kuvvetlerden daha becerikli, üstün vs iması da yapmadım.. Pek tabii, diğer özel kuvvetlerin eğitiminde de böyle konular olacak..ayrıca hele şimdilerde, böyle kuvvet komutanlığının varlığı bile tartışılıp, gereksizliği konusunda kaldırılma tasarısı çıksa, şaşırmam herhalde..Öyle ki, söz gelişi, 15 temmuz saçmalığında , bina baskını yapan bordo bereliler örneğin; tırtıl gibi dizilip, binanın kapısından (?) -sanki bacası,kazan dairesi,çamaşır odası,kanalizasyon,tünel vs yokmuş da- camı bile kırıp arka taraftan bir yerden girme zahmetini alamayan bir bordo bereli timi gördükten sonra zaten bizim özel kuvvetler tıraş...Ulan mahalle internet kafesinde; half life ya da counter strike oynayan 13-15 yaşındaki minimal dima çeteleri bile böyle bir baskın yapmıyor 😁