@Ferhat Köse
Sayın Ferhat Bey,
İlk olarak forma organizasyonuna gelecek olursak Türkçemizde bu durumu ifade eden güzel bir deyim vardır: Aykırı yatanda bir .......da bir. Bir organizasyona kollarını sıvayanlar her detayı baştan düşünmek durumundadır. Bakın size bir misal vereceğim. Babam rahmetli olmadan 6 ay evvel kendisine Fransadan postaya verilmiş bir mektup geldi. Mektubu gönderen Fransanın sosyal güvenlik kurumuydu. Babam 70 li yılların başında Fransaya gitmiş ve bir yıl kadar çalışmıştı. Mektupta bu çalışmasına istinaden kendisine ya toplu bir para ödemesi yada aylık bağlanacağı yazıyordu. Daha adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ortada bile yokken, fransa sosyal güvenlik kurumunun bizi nasıl bulmuş olduğuna çok şaşırmıştım doğrusu. Biz varolan haklarımızı bile alamazken adamlar arayıp bizi bulmuşlar fi tarihinden kalan bir hakkımızı teslim etmişlerdi. Ne olursa olsun büyük devlet olmak böyle bir şeydir dedim. Sözü bağlayacak olursak forma kampanyasını başından beri takip etmekteyim. Kampanya için açılan anket o kadar az ilgi gördüki bir kez daha tekrarlanmak durumunda kalındı. Tekrarında bile beklenilen ilgiyi görmedi. Bir forum sitesi yazarları ile vardır. O siteyi yazarları yaratır. Böyle olmasına karşın forma kampanyasını takip edenler, bu kampanyayı başlatanlar, formayı tasarlayanlar, oy verenler yani çorbada bir tutam dahi olsa tuzu bulunanlar ne yazıkki mağdur edilmiştir. mağdur edilmiştir diyorum bu forma üç kuruşluk maddi değerinden çok manevi değere sahip bir formadır benim için. Formanın imalinden haberim olduğu ilk günden itibaren gerek deltanın sitesinden gerekse kayseri delta mağazasından formayı takip ediyorum. Israrla peşinde olmama rağmen henüz ulaşamadım. peki şöyle bir organizasyon düşünülemezmiydi: Ankete katılan forum yazarlarına özelden ulaşılır ve kendilerinden ödeme bilgileri ve bedenleri alınabilirdi. Madem en ufak bir olay karşısında sizinde dediğiniz üzere özelden yazarlara ulaşılıyor madem buda yapılabilirdi. Ben formayı forum takipçileri dışında kimse almasın demiyorum. Herkes alsın hatta bu forma bisikletle bağlantısı olmayanları da bisiklete teşvik etmede bir vesile olsun. Ama formaya, yazılarıyla verdiği destek ile can veren yazarlar bir ayrıcalığıda hak ediyor doğrusu. Akçeli bir örnekten hareketle 5 ortak bir şirket kurduğunuzu düşünün. Kuruluşundan bütün prosedürüne siz koşturuyorsunuz. Şirketi kurduğunuzda diğer ortakların ilk işi size dirsek göstermek oluyor.
Karamsarlık bahsine geldiğimizde Yazılarımda sezarın hakkını sezara veren bir anlayış içerisinde hareket ettiğimi düşünüyorum. Bir örnek vermek gerekirse türkiye turu için açmış olduğum olmuyor, olamıyor beceremiyorsunuz başlığına müteakip 50. türkiye turunun ardından başlıklı yazıma bakılmasını salık verebilirim. Sanıldığı ve sizin bahsettiğiniz üzere meselelere hep Aşil in topuğundan bakan bir insan değilim. Yeri geldiğinde 'tanrım bir fındık kabuğuna sığıp yinede kendimi hudutsuz ülkelerin hükümdarı sayabilirim' iyimserliğiyle hareket eden bir kişiliğe sahibim. Karamsarlığın yazılarımda baskın bir unsur taşıdığı, benim ülkemdeki, çevremdeki olayların etkisinde kalmamla belki anlaşılabilir. Size sesleniyorum sayın ferhat köse. Daha 4 yaşındaki çocukların kin uğruna işkenceyle öldürüldüğünü, kadın cinayetlerini, basın özgürlüğünde 150 ülke arasında 149. sırada olduğumuzu geçtim siz acaba Eskişehirde yaşayan ve geçen sene ilinizde öldürülen gencin katilinin dışarda aramızda elini kolunu sallayarak dolaşması karşısında hala iyimserliğinizi koruyabiliyormusunuz.