Ülkemizin sahip olduğu bisiklet parkur zenginliğinin dünyada tek olduğunu düşünüyorum.
İster mtb olsun ister yol bisikleti olsun türlü doğa sporları etkinliklerine cevap verebilecek araziye sahibiz .(her açıdan dünyanın iştahını kabartmıyormuyuz!!)
Yarıştığımız illerde, bölgelerde kısa süreli de olsa bir renk cümbüşü esiyor
ayrıca ekonomik anlamda da hareketlilik yaşanıyor, lokantası-oteli turizm sezonu dışında bile para kazanıyor,bisiklet sporuna olan ilgiyi pekiştirip
çevreci ulaşım aracına bir şekilde dikkati çekiyoruz ....
Birçok firma yedek parça olsun markalar olsun ticari risklere giriyor ve bu sektör ile yaşamlarını sürdürüyor insanlar..
Biz yarışçılar kimimiz takımı, kimimiz kendi olanakları ile yarışlara katılan bu sporun savaşçılarıyız,çeşitli farklılıklar da olsa ortak noktamız BİSİKLET
Federasyonumuz desteğini sıfıra kadar indirse bile bu spordan vazgeçmeyelim..
Özellikle biz masterların ve elitlerin iş hayatlarında mutlaka bir yerlerde tanıdıkları yakınları var...bu sektörde isim yapmış firmaların ,markaların bağlantıları var...
Yerel yönetimlerin,markaların,firmaların kapılarını çalma vakti gelmiştir..
Çevremizdeki zor olmayan parkurlarda ufak çaplı yapılabilecek yarışlar mutlaka ilgi çekecektir. Örneklemek gerekirse Kış Antreman Yarışları
Sosyal sorumluluk adına firmaların veya markaların
bu tür organizasyonlarda rekabeti biz yarışçılar için de faydalı olacaktır..
Aklıma hemen Yalova'da yapılan yarışlarda AKSA firmasının hizmetleri
geldi , Delmece Yaylası'ndaki yarışa bile bir gece önceden gelmişlerdi..
Yine Yalova diyeceğim ama orada konaklanan ve kullanılan mekanı
elimizden gelen olanaklarla biraz daha uygun hale getirsek (İstanbul'a yakınlığı büyük bir avantaj aslında )
Alın size bisikletçi evi !!! kaç tane bisikletçi kamp evine sahibiz ??
bildiğim bir tane bile yok
Tüm fikirlerimizi bu forumda yazıyoruz ama bunları eyleme geçirmemiz de gerekiyor... ( bir oluşum/kulüp/dernekleşme )