Herkese keyifli forumlar 🙋🏻♂️, kilo vermek aynı anda pek çok etkene bağlıyken; mesela vücut sıcaklığını nispeten arttırmak, hareket sayılarını arttırmak ve surelerini uzatmak , yediğimiz/içtiğimiz şeylere dikkat etmek gibi şeyler yaninda, bisiklet sürmek, tek başına malesef yardımcı olamıyor.. Herkes kalori açığı yaratmak olarak özetliyor ama iş beslenme ile yarım kaldigi gibi, antrenman tarafında da çok vakit geçirilirse, yine işler yolunda gitmiyor... işin içine girecek pek çok değişken ve sabitler ile aslında mevzu matematik hesabı da biraz.. Ben kendimden örnek vereyim, zamanında askeri okullara hazırlanırken ve sonrasinda, kabaca, en etkili ideal kiloya ulaşmanın, vücuda yağ yaktirmak olduğuna, yani terlemek diyebiliriz, yaktigim yağları da geri almamam ve bol bol maydanoz ve limonla tatlandırılmış su icmem gerektiğine sabitledim kendimi. 3 ayın sonunda, 96 kilodan , 82 ye düşmüştüm ve bunu sağlığımı kaybetmeden yapabildiğim için, çok mutlu oldum.Bunlar benim rutinim olmuştu.. Koşu özellikle, haftalık 60 km yi buluyordu.. içtiğim aromalı suyu da yanımdan ayirmazdim. Sadece 3 kg luk o suyu bile taşıyor olmak, benim için ufak bir kativite idi aslinda...yurt dışında , özellikle ABD de, ofis çalışanları için aktiviteyi arttırmak adına ufak ama etkili dokunuşlar olur. Mesela şu sebilinin koridorun sonunda olması, masalar ya da departmanlar arası mesafenin 3-5 adımlı da olsa merdivenli antreler ile ayrılması gibi müdahaleler .. Şirket yemekleri ya da hafta sonu sportif etkinlikler düzenlenmesi gibi.. neyse, yazın soğuk, kışın sıcak şeyler içerdim. Çünkü soğuk su, yazın vücut için ısıtılması gereken bir şey olarak algılanır ve yine az da olsa metobolizma hızlanır, yağ yakimi hatri sayılır artar. Tersinde de vücut sıcaklığını , soğukta içilen su arttıracağı için, metobolizmamiz hızlanacak, yağ yakimi da çok az da olsa artacak.. Öğünleri ilk başlarda miktar olarak azaltıp, sonraki seviyelerde günlük öğünlerden birini çıkarıp ya da bir gün ekmeksiz, bir gün limitli ekmek yediğim öğünler ile beslenme planlari yapmistim. Sonrasinda ekmek yeme istegim koreldi ancak elimde her zaman taze meyve ve sebze olurdu. Kuru kayisi, salatalık, elma, kuruyemiş, hurma gibi gıdalar ile canım bir şey çektikçe, bunlardan secip yerdim..Çok çok iyi, hafif, atik hissetmeye baslamistim.. Bunun sebebi , vücudumda taşımış olduğum gereksiz yuklerdi...Fazla kilolar hem iskelet sistemi için olumsuzluk yaratırken , hem de sinir sistemi için engelleri kaldırmış oluyordu..Beyni ve düşünmeyi, algilarimizi dahi boğan bir etki yaratan yağlardan kurtuldukca, Kalp, daha rahat calismaya başlıyordu ve bunu hissetmek çok farklı bir seydi..Tabi Bunlar gibi, ufak ufak şeyler, genel toplamda çok anlamlı şeylere hizmet eder hale geldi.. Sonra iş yerime gidip gelmek de, hayatımın önemli etkinliklerinden biri idi ve bunu en verimli kullanmanın aracı bisiklet oldu.. Vücudumuzun en büyük kütleli kas gruplarindan biri bacak kaslarıdir ve vücut kutlemizin neredeyse yarısı olduklarından , bacakları çalıştırmak, aslında tüm vücudu etkiler.. Son zamanlarda bisiklet sürüşlerimin, karakteristik yapısı, eşik güç degerlerime yakın olmasından ötürü, yağdan çok karbonhidrat yaktigimdan, kilo verme değerlerim çok düşük. Ancak hem mevsimsel hem de işten sonra evimde de vakit geçirmek istegimden ötürü, is cikisimda biraz asila asila sürmek durumunda kalıyorum.. Elbette bunun aneorobik ve sonraki bolgelerime olumlu katkısı olsa da, amaç yağ yakimi ise , bu aralar zamanım olmadığı için yapamıyorum. Etrafimdakiler, o kadar bisiklet sürüyorsun ama hala neden irisin? Diye soruyorlar 😀 aslında çok yiyen biri de değilim ama sebebi düşük şiddetli antrenmanlar olmadığı gibi, yüksek şiddetli antrenmanlar da değil, vo2 Max in %60 larinda kalarak, yapmadığım antrenmanlar...