46482 dosyayı görüntüle 46483 dosyayı görüntüle 46484 dosyayı görüntüle 46485 dosyayı görüntüle 46486 dosyayı görüntüle 46487 dosyayı görüntüle 46488 dosyayı görüntüle 46481 dosyayı görüntüle Klasik bisiklet konusu kafamı karıştırıp duruyor. Mesela, bu benim 1988 yılında Bandırma'da görev yaparken aldığım bisiklet, o zamanın en pahalı bisikletiydi. Üzerinde nikelajlı demir bagaj ve yine nikelajlı çamurlukları vardı. Bagajlı haliyle Bandırma Limanı'ndaki kaynak suyu çeşmesinden 20 litrelik su bidonu ile Hava Lojmanları'na su taşırdım. Bandırma'yı bilenler bilir bahsettiğim güzergah oldukça eğimlidir, şu an aynı şeyi yapabilir miyim bilemiyorum. Neyse, biz yine konumuza dönelim, Yanılmıyorsam jantlar Fransız, frenler Alman, pedallar İtalyan malı; vites, aynakol ne malıdır, kadro neyin nesidir bilmiyorum. (Bilen meraklı arkadaşlar paylaşırlarsa sevinirim.) Anladığım kadarıyla zamanının kaliteli parçaları ile toplanmış. Şimdi bu bisiklet sırf markası BİSAN diye klasik sınıfına girmeyi hak etmiyor mu? Klasik bisiklet olması için ne olması gerekiyor. Son hali itibariyle sele, lastikler ve kırıldığı için değiştirilen arka göbek mili dışında her şeyi ile orjinal (Bakım kitabı bile duruyor.) ve müthiş akıcılığı olan bir bisiklet. Bisiklet toplama, yenileme konusunda otorite olan forumdaşlar başta olmak üzere görüşlerinizi merak ediyorum. Bu arada arka göbek milinin duruşunu hiç beğenmedim hemen mandallı ile değiştireceğim, orjinal mandalı duruyor.