Beypazarı-İnözü Vadisi gezisi...(26.08.2007)
Daha hafta başında, hafta sonunda Beypazarı'na gitmeyi kafama koymuştum... tek başıma gidecektim, ama kendi kendime de "bir yol arkadaşı olsa iyi olur" diyorum, insan uzun yolda bazen tek başına sıkılıyor, hem de yardımlaşma açısından iyi oluyor...
Sabah erkenden kalkıp hazırlandım yola çıkıyorum, saat 06:30, her taraf henüz sessiz... Bahçedeki güle "günaydın" diyorum ama o da henüz sabah mahmurluğu içinde...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0001.jpg
Ankara susuzluk çekiyor, bütün yeşillikler kurudu, sarardı. Buna karşın hala bazı yeşil kalmış köşeler de var...
"Haber saldım dört bir yana
Karanfiller susuz kalmış
Muhabbete dost aradım
Bu şehri periler sarmış..."
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0002.jpg
Sincan kavşağına varıyorum, "Harikalar Diyarı" na şöyle bir göz atıyorum... Bugün dolar taşar burası, şimdilik kimsecikler yok!..
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0004.jpg
Yenikent'i de geçiyorum. Ekinler biçilmiş, her taraf sararmış...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0005.jpg
Ama şu köyde biraz yeşillik var gibi...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0006.jpg
Biraz ilerde tırmanışın başlayacağı boğaz uzaktan görünüyor...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0007.jpg
Evden hiç bir şey yemeden çıktım, eh bir şeyler atıştırmak gerek, yol uzun. Buradaki Yeşildere mesire yerinde mola verip, kendi kamp ocağımda su ısıtıp, kahve ve bisküviyle kahvaltı yapıyorum...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0008.jpg
Tam yeniden yola çıkmak üzereyken birisi "merhaba" diyor, bakıyorum bir bisikletli arkadaş, beni forumlardan tanıyormuş ismimle hitap ediyor, kendisini de ismini söyleyince ben tanıyorum, Atilla Bey...
O da Beypazarına gidiyormuş, eh aradığım bisiklet dostunu da buldum işte...
Hadi birlikte gidelim deyip yola düşüyoruz...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0012.jpg
Az sonra da tırmanış başladı...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0013.jpg
İnişimiz hızlı oluyor.Pedallamaya devam... Bir telefon molası...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0014.jpg
Ayaş Beli'ni de tırmandıktan sonra, çok hızlı bir iniş gerçekleştirip Ayaş'ı transit geçiyoruz... Hatta biz inerken Ayaş Beli'ni karşı yönden tırmanmakta olan yabancı bir bisikletli çift görüyoruz ama anca el sallamak suretiyle şöylesine bir selam verebiliyoruz...
Sabah serinliği geçti, hava sıcaklığı gittikçe artıyor, bu sefer küçük bir su ve dinlenme molası... Buradan itibaren 35 km kalmış...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0016.jpg
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0017.jpg
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0019.jpg
Köylerde kış için hazırlıklar sürüyor, hayvanlara yemlik otlar balyalanıyor...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0021.jpg
Öğlen oldu, Akkaya köyünde mola veriyoruz, köy kahvesinde çaylarımızı yudumluyoruz...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0025.jpg
Yolumuz azaldı sayılır...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0026.jpg
Bu arada bir şanssızlık; Atilla arkadaşımın ön lastik patlıyor. Her taraf çıplak, çevrede gölgesine sığınacak bir tek ağaç yok...tipik Anadolu bozkırı...
Tarlalarda çalışanlar için konmuş bir konteynerin gölgeliğine sığınıp tamiratı orada yapıyoruz...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0027.jpg
Kimse yok ama tarladan bir kaç kişi az sonra "kim bunlar? ne arıyorlar?" diye yanımıza geliyorlar...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0028.jpg
Yola bir süre daha birlikte devam ettikten sonra Atilla Bey yoruluyor ve Beypazarı'na gelmiş olan yakınlarının kendisini almaları için bekliyor... Ben yola tek başıma devam ediyorum artık...
Beypazarı'na 6 km. sonra ulaştım, oradan da 4 km. daha devam edip İnözü Vadisi'nde Atilla Bey ve yakınlarıyla buluştuk...90 km. yol gelmişim... Bu arada da saat 15:00 oldu.
Vadinin girişinden bir görünüm...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0031.jpg
Yolun kenarında bir "hatmi çiçeği" sert esen rüzgara karşın dik durmaya çalışıyor...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0030.jpg
Vadi İnözü Çayı'nın aşındırmasıyla oluşmuş...Vadideki kayalara oyulmuş mağaralar bulunmakta, ki bunlar çok yüksekte... Bu mağaraların çok eski dönemlerde mesken olarak kullanıldığı sanılmakta...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0029.jpg
Geriye yine bisikletle döneceğimden vakit sıkıntısı yaşıyorum, bu yüzden hemen Beypazarı'nın ünlenmiş "güveç" ini yiyip ayrılıyorum... İlçe merkezine dönüp, şöylesine bir tur atıyorum ve yola çıkış...
Bundan sonrasında karanlığa kalma kaygısıyla acele ettiğimden fotoğraf çekme fırsatım olmadı, ki zaten yol aynı yol...
Acele etsem de aksiliklerden dolayı hiç faydası olmadı... Önce giderken mola verdiğimiz Akkaya Köyü'nün hemen yakınında arka lastiğim diken batması nedeniyle patladı. Tamir ettim, yola koyulmak üzereyken bir başka yerden bir patlağı daha olduğunu farkedip tekrar söktüm... Onu da tamir edip yola çıktım ama bana tam bir saat zaman kaybettirdi...
Aksi gibi rüzgar da karşıdan ve sert esiyor...
Ayaş'a geldiğimde saat 19:30 olmuş. Çok susadım, bir su molası. Hava kararmak üzere ve de biraz serinledi... Ünlü Ayaş Beli'nin henüz yarısını geçtim, yarısı duruyor. Karanlıkta devam edip etmeme kararsızlığı geçiriyorum...
Çünkü, hem karanlıkta binmekten hoşlanmıyorum, hem de bundan sonra hem sıkı iniş, sonrasında da yine bir çıkış ve iniş var, dolayısıyla inişlerde o karanlıkta yolu göremeyeceğimden tehlikeli bir durum oluşacak... İnişlerde bisiklet kendiliğinden 50-60 km. hıza ulaşıyor... Böyle kararsız olarak tırmanışın epey bir bölümünü de yapıyorum ve buradaki bir çeşmenin yanında bekliyorum. Önce bir kamyon, kamyonet falan durdurup gitmeye çalışayım diyorum fakat karanlıkta duran eden yok, yarım saat kadar bekledikten sonra devam etmeye karar verip yola çıktım...
Sözü fazla uzatmayayım, artık karanlıkta, bazen arkadan gelen araçların farları ışığında, araç gelmediğinde yolu neredeyse hiç görmeksizin inişlerde hızım bazen 50 km. yi bularak ve hafifçe yağan yağmurun ıslattığı yolda 35 km. kadar böyle pedallayarak şehire girdim, burada artık aydınlatma başladığından rahatladım...
Eve girdiğimde saat 22:00 olmuştu. Gidiş dönüş toplam 183 km yol katetmişim...
Bir Pazar günü benim için biraz maceralı bir şekilde böylece sonlanmış oldu...
Daha hafta başında, hafta sonunda Beypazarı'na gitmeyi kafama koymuştum... tek başıma gidecektim, ama kendi kendime de "bir yol arkadaşı olsa iyi olur" diyorum, insan uzun yolda bazen tek başına sıkılıyor, hem de yardımlaşma açısından iyi oluyor...
Sabah erkenden kalkıp hazırlandım yola çıkıyorum, saat 06:30, her taraf henüz sessiz... Bahçedeki güle "günaydın" diyorum ama o da henüz sabah mahmurluğu içinde...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0001.jpg
Ankara susuzluk çekiyor, bütün yeşillikler kurudu, sarardı. Buna karşın hala bazı yeşil kalmış köşeler de var...
"Haber saldım dört bir yana
Karanfiller susuz kalmış
Muhabbete dost aradım
Bu şehri periler sarmış..."
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0002.jpg
Sincan kavşağına varıyorum, "Harikalar Diyarı" na şöyle bir göz atıyorum... Bugün dolar taşar burası, şimdilik kimsecikler yok!..
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0004.jpg
Yenikent'i de geçiyorum. Ekinler biçilmiş, her taraf sararmış...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0005.jpg
Ama şu köyde biraz yeşillik var gibi...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0006.jpg
Biraz ilerde tırmanışın başlayacağı boğaz uzaktan görünüyor...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0007.jpg
Evden hiç bir şey yemeden çıktım, eh bir şeyler atıştırmak gerek, yol uzun. Buradaki Yeşildere mesire yerinde mola verip, kendi kamp ocağımda su ısıtıp, kahve ve bisküviyle kahvaltı yapıyorum...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0008.jpg
Tam yeniden yola çıkmak üzereyken birisi "merhaba" diyor, bakıyorum bir bisikletli arkadaş, beni forumlardan tanıyormuş ismimle hitap ediyor, kendisini de ismini söyleyince ben tanıyorum, Atilla Bey...
O da Beypazarına gidiyormuş, eh aradığım bisiklet dostunu da buldum işte...
Hadi birlikte gidelim deyip yola düşüyoruz...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0012.jpg
Az sonra da tırmanış başladı...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0013.jpg
İnişimiz hızlı oluyor.Pedallamaya devam... Bir telefon molası...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0014.jpg
Ayaş Beli'ni de tırmandıktan sonra, çok hızlı bir iniş gerçekleştirip Ayaş'ı transit geçiyoruz... Hatta biz inerken Ayaş Beli'ni karşı yönden tırmanmakta olan yabancı bir bisikletli çift görüyoruz ama anca el sallamak suretiyle şöylesine bir selam verebiliyoruz...
Sabah serinliği geçti, hava sıcaklığı gittikçe artıyor, bu sefer küçük bir su ve dinlenme molası... Buradan itibaren 35 km kalmış...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0016.jpg
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0017.jpg
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0019.jpg
Köylerde kış için hazırlıklar sürüyor, hayvanlara yemlik otlar balyalanıyor...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0021.jpg
Öğlen oldu, Akkaya köyünde mola veriyoruz, köy kahvesinde çaylarımızı yudumluyoruz...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0025.jpg
Yolumuz azaldı sayılır...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0026.jpg
Bu arada bir şanssızlık; Atilla arkadaşımın ön lastik patlıyor. Her taraf çıplak, çevrede gölgesine sığınacak bir tek ağaç yok...tipik Anadolu bozkırı...
Tarlalarda çalışanlar için konmuş bir konteynerin gölgeliğine sığınıp tamiratı orada yapıyoruz...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0027.jpg
Kimse yok ama tarladan bir kaç kişi az sonra "kim bunlar? ne arıyorlar?" diye yanımıza geliyorlar...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0028.jpg
Yola bir süre daha birlikte devam ettikten sonra Atilla Bey yoruluyor ve Beypazarı'na gelmiş olan yakınlarının kendisini almaları için bekliyor... Ben yola tek başıma devam ediyorum artık...
Beypazarı'na 6 km. sonra ulaştım, oradan da 4 km. daha devam edip İnözü Vadisi'nde Atilla Bey ve yakınlarıyla buluştuk...90 km. yol gelmişim... Bu arada da saat 15:00 oldu.
Vadinin girişinden bir görünüm...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0031.jpg
Yolun kenarında bir "hatmi çiçeği" sert esen rüzgara karşın dik durmaya çalışıyor...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0030.jpg
Vadi İnözü Çayı'nın aşındırmasıyla oluşmuş...Vadideki kayalara oyulmuş mağaralar bulunmakta, ki bunlar çok yüksekte... Bu mağaraların çok eski dönemlerde mesken olarak kullanıldığı sanılmakta...
http://i191.photobucket.com/albums/z82/optimist78/IMG_0029.jpg
Geriye yine bisikletle döneceğimden vakit sıkıntısı yaşıyorum, bu yüzden hemen Beypazarı'nın ünlenmiş "güveç" ini yiyip ayrılıyorum... İlçe merkezine dönüp, şöylesine bir tur atıyorum ve yola çıkış...
Bundan sonrasında karanlığa kalma kaygısıyla acele ettiğimden fotoğraf çekme fırsatım olmadı, ki zaten yol aynı yol...
Acele etsem de aksiliklerden dolayı hiç faydası olmadı... Önce giderken mola verdiğimiz Akkaya Köyü'nün hemen yakınında arka lastiğim diken batması nedeniyle patladı. Tamir ettim, yola koyulmak üzereyken bir başka yerden bir patlağı daha olduğunu farkedip tekrar söktüm... Onu da tamir edip yola çıktım ama bana tam bir saat zaman kaybettirdi...
Aksi gibi rüzgar da karşıdan ve sert esiyor...
Sözü fazla uzatmayayım, artık karanlıkta, bazen arkadan gelen araçların farları ışığında, araç gelmediğinde yolu neredeyse hiç görmeksizin inişlerde hızım bazen 50 km. yi bularak ve hafifçe yağan yağmurun ıslattığı yolda 35 km. kadar böyle pedallayarak şehire girdim, burada artık aydınlatma başladığından rahatladım...
Eve girdiğimde saat 22:00 olmuştu. Gidiş dönüş toplam 183 km yol katetmişim...
Bir Pazar günü benim için biraz maceralı bir şekilde böylece sonlanmış oldu...


