Barış Kılınç
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 22 Eylül 2007
- Mesaj
- 729
- Tepki
- 1.154
- Şehir
- İstanbul
Herkese merhaba,
Bahar klasikleri olarak adlandırılan tek günlük yol bisikleti yarışları bulunduğum yere (Brüksel’in 30 km güneyi) yakın çevrelerde gerçekleştiği için, ben de geçtiğimiz 10 Nisan pazarını yerinde değerlendirip, canlı canlı Paris-Roubaix yol yarışı izlemek istedim. Üstelik bu geziyi bisikletle yapacaktım. Asıl bisikletimi Türkiye’de bıraktığımdan, burada çok cüzi bir fiyata idareten bir bisiklet almıştım. Lastiklerim kabak, frenlerim tutmuyor, ön vites değiştiricim kırık. Kaskım, eldivenim, spd pedalım falan yok. Tıpkı eski amatör zamanlardaki gibi, heyecanla fırladım yola. Bakkal bisikletiyle uluslararası tur diye buna derim.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4021.jpg
Burası Louvain-La-Neuve kasabası. Yaklaşık 15 dakika sürecek yolculukla aktarma istasyonuna varacağım. 2 tren değiştirip bisikleti indirip bindirmekle uğraşmak istemedim, ayrıca hava çok güzel!
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4024.jpg
Zaten gideceğim yere de bisiklet yolu mevcut. Buralarda bisiklet yolundan bol bir şey yok.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4025.jpg
Kavşaklarda sorunsuzca geçmemiz için her türlü maymunluğu düşünmüşler. Zaten bisikleti öteden fark eden araçlar hemen frenlere abanıyor. Siz yavaşlar ya da geçmezseniz ayıplanıyorsunuz. Yol veren bisikletliyi dövüyorlar hatta
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4034.jpg
Tek aktarmamı yapacağım Brüksel Kuzey Garı. Şehir içindeki diğer garlarda bisiklet transferi yasakmış. Tabii kağıt üzerinde yasak
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4037.jpg
Günübirlik istediğim yere bisiklet taşıma biletimin seleye bağlanan kısmı. Bu da çok üstünde durulmayan bir prosedür. Madem parasını verdik takalım diye taktım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4039.jpg
İşte çift dilli ülke uygulaması. Belçika’da bazı şehirlerin Flaman/Valon karışık olması nedeniyle bu var. Brüksel’de de sıklıkla görülen bir durum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4040.jpg
Trenle vardığım yer Tournai. Buradan 15 km uzaklıkta bulunan Fransa’daki Paris-Roubaix yoluna pedallayacağım.
(link)
Şimdi haritamıza bir göz atalım, tıklayınca açılıyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4045.jpg
Şehri turluyorum. Yuvarlak tasarımlı, ortasından dere geçen, tipik ve küçük bir Avrupa kenti.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4048.jpg
Hava güzel, günlerden de pazar olduğu için restoranlar masaları dışarıya atmış.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4051.jpg
Heykel filan...
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4055.jpg
Fransa’ya giden yol. Lille Şosesi. Normal asfalt yol bile olsa kenarlarında bisiklet kısmı mevcut.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4060.jpg
Etrafta hayvancılık yaygın.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4066.jpg
Cort diye kendimizi Fransa sınırında buluyoruz. Duvarmış, kapıymış, tokmakmış, kontrolmüş... hiçbir engel yok.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4067.jpg
Hem Fransa kısmındaki bisiklet yolu anayoldan ayrı ve duble. Canlarım benim.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4090.jpg
Yarışı izleyeceğim pave kısma geliyorum. Burada bisikletler zorlandığı için seyir zevki ve toz duman katlanmakta.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4113.jpg
Diğer izleyenler kadar büyük bayrak taşıyamasam da, bizim de bir desteğimiz bulunsun istiyorum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4086.jpg
Çevreye saygı bâbında çok yaratıcı bir afiş çalışması olmuş. Paris-Roubaix turunun sembolü parke taşından çöp tenekesi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4092.jpg
15 km kapısında bir hatıra fotoğrafı
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4102.jpg
Aman tanrım, uzaklarda bir toz bulutu, geliyorlar!
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4126-1.jpg
Geçiyorlar...
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4130.jpg
Öhö öhö!
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4142.jpg
İki saat beklememe rağmen 15 dakikada peletonun büyük bir kısmının geçmesinden sonra, oradan ayrılıp finiş noktası Roubaix velodromunun yolunu tutuyorum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4150.jpg
Ben vardığımda dahi yarışı bitirmek üzere olan bisikletçiler vardı. Ancak şampiyon Van Summeren, ikinci ise Fabien Cancellara olmuştu. Podyumu tabii ki kaçırmıştım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4152.jpg
Son yüz metreye bu manzaradan giriyor bisikletçiler. Bu fotoğraftan yarım saat kadar önce dananın kuyruğu kopmuştu. Şimdi belki birilerini görürüm diye takım arabalarının olduğu kısma geçeceğim.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4158.jpg
Öncesinde orijinal forma satış reyonunu ziyaret edelim
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4156.jpg
Yarışın hoş bir afişi daha.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4163.jpg
Takım arabalarının olduğu yerdeyim. Birazdan bisikletçi avına çıkacağım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4171.jpg
Yarış sonrası hummalı temizlik çalışmaları sürüyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4178.jpg
Objektifime yakalanan ilk ünlü Sylvain Chavanel oluyor. Bugün kötü düştü, talihsiz bir yarış geçirdi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4181.jpg
Arada Euskatel-Euskadi takım otobüsünü yakalıyorum. Sempati duyduğum Basklar. Tam oradayken birden herkes “kançelara” diye diye bir tarafa hücum ediyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4184.jpg
Veee karşınızda Fabien Cancellara, nâmı diğer Spartaküs. Aslında poposu. Ama bize o bile yeter.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4188.jpg
Onu gördükten sonra daha önemli bir şeye tanık olacağımı düşünmediğim için, Roubaix tesislerini arkamda bırakarak merkeze doğru ilerliyorum. Hedefim başka bir Belçika sınır şehri olan Mouscron’a gidip, orada yine trene atlamak.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4194.jpg
Roubaix çevresinde hayata kazandırılmayı bekleyen işlevsiz endüstri siteleri.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4198.jpg
Yaklaşık yarım saat pedallama sonucunda Mouscron’a varıyorum. Burada sınırı belirten bir tabela dahi yok. Sokağın kavşağını geçerken bir anda Belçika’da buluyorum kendimi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4204.jpg
Trenle dönerken gün batıyor ve ben 23 derece sıcaklıkta parlayan güneşin kurbanı olan ensem ve yüzümle evin yolunu tutuyorum. Yaklaşık elli kilometrelik bir tur yapmış oldum, ancak yüzlerce kilometreye bedel hatırası kaldı
Gezinin detaylı hikayesine ulaşmak isteyenler bu linke göz atabilir:
(link)
Herkese selamlar, izleyenlere teşekkürler.
(link)
Bahar klasikleri olarak adlandırılan tek günlük yol bisikleti yarışları bulunduğum yere (Brüksel’in 30 km güneyi) yakın çevrelerde gerçekleştiği için, ben de geçtiğimiz 10 Nisan pazarını yerinde değerlendirip, canlı canlı Paris-Roubaix yol yarışı izlemek istedim. Üstelik bu geziyi bisikletle yapacaktım. Asıl bisikletimi Türkiye’de bıraktığımdan, burada çok cüzi bir fiyata idareten bir bisiklet almıştım. Lastiklerim kabak, frenlerim tutmuyor, ön vites değiştiricim kırık. Kaskım, eldivenim, spd pedalım falan yok. Tıpkı eski amatör zamanlardaki gibi, heyecanla fırladım yola. Bakkal bisikletiyle uluslararası tur diye buna derim.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4021.jpg
Burası Louvain-La-Neuve kasabası. Yaklaşık 15 dakika sürecek yolculukla aktarma istasyonuna varacağım. 2 tren değiştirip bisikleti indirip bindirmekle uğraşmak istemedim, ayrıca hava çok güzel!
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4024.jpg
Zaten gideceğim yere de bisiklet yolu mevcut. Buralarda bisiklet yolundan bol bir şey yok.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4025.jpg
Kavşaklarda sorunsuzca geçmemiz için her türlü maymunluğu düşünmüşler. Zaten bisikleti öteden fark eden araçlar hemen frenlere abanıyor. Siz yavaşlar ya da geçmezseniz ayıplanıyorsunuz. Yol veren bisikletliyi dövüyorlar hatta
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4034.jpg
Tek aktarmamı yapacağım Brüksel Kuzey Garı. Şehir içindeki diğer garlarda bisiklet transferi yasakmış. Tabii kağıt üzerinde yasak
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4037.jpg
Günübirlik istediğim yere bisiklet taşıma biletimin seleye bağlanan kısmı. Bu da çok üstünde durulmayan bir prosedür. Madem parasını verdik takalım diye taktım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4039.jpg
İşte çift dilli ülke uygulaması. Belçika’da bazı şehirlerin Flaman/Valon karışık olması nedeniyle bu var. Brüksel’de de sıklıkla görülen bir durum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4040.jpg
Trenle vardığım yer Tournai. Buradan 15 km uzaklıkta bulunan Fransa’daki Paris-Roubaix yoluna pedallayacağım.
(link)
Şimdi haritamıza bir göz atalım, tıklayınca açılıyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4045.jpg
Şehri turluyorum. Yuvarlak tasarımlı, ortasından dere geçen, tipik ve küçük bir Avrupa kenti.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4048.jpg
Hava güzel, günlerden de pazar olduğu için restoranlar masaları dışarıya atmış.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4051.jpg
Heykel filan...
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4055.jpg
Fransa’ya giden yol. Lille Şosesi. Normal asfalt yol bile olsa kenarlarında bisiklet kısmı mevcut.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4060.jpg
Etrafta hayvancılık yaygın.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4066.jpg
Cort diye kendimizi Fransa sınırında buluyoruz. Duvarmış, kapıymış, tokmakmış, kontrolmüş... hiçbir engel yok.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4067.jpg
Hem Fransa kısmındaki bisiklet yolu anayoldan ayrı ve duble. Canlarım benim.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4090.jpg
Yarışı izleyeceğim pave kısma geliyorum. Burada bisikletler zorlandığı için seyir zevki ve toz duman katlanmakta.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4113.jpg
Diğer izleyenler kadar büyük bayrak taşıyamasam da, bizim de bir desteğimiz bulunsun istiyorum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4086.jpg
Çevreye saygı bâbında çok yaratıcı bir afiş çalışması olmuş. Paris-Roubaix turunun sembolü parke taşından çöp tenekesi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4092.jpg
15 km kapısında bir hatıra fotoğrafı
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4102.jpg
Aman tanrım, uzaklarda bir toz bulutu, geliyorlar!
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4126-1.jpg
Geçiyorlar...
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4130.jpg
Öhö öhö!
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4142.jpg
İki saat beklememe rağmen 15 dakikada peletonun büyük bir kısmının geçmesinden sonra, oradan ayrılıp finiş noktası Roubaix velodromunun yolunu tutuyorum.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4150.jpg
Ben vardığımda dahi yarışı bitirmek üzere olan bisikletçiler vardı. Ancak şampiyon Van Summeren, ikinci ise Fabien Cancellara olmuştu. Podyumu tabii ki kaçırmıştım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4152.jpg
Son yüz metreye bu manzaradan giriyor bisikletçiler. Bu fotoğraftan yarım saat kadar önce dananın kuyruğu kopmuştu. Şimdi belki birilerini görürüm diye takım arabalarının olduğu kısma geçeceğim.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4158.jpg
Öncesinde orijinal forma satış reyonunu ziyaret edelim
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4156.jpg
Yarışın hoş bir afişi daha.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4163.jpg
Takım arabalarının olduğu yerdeyim. Birazdan bisikletçi avına çıkacağım.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4171.jpg
Yarış sonrası hummalı temizlik çalışmaları sürüyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4178.jpg
Objektifime yakalanan ilk ünlü Sylvain Chavanel oluyor. Bugün kötü düştü, talihsiz bir yarış geçirdi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4181.jpg
Arada Euskatel-Euskadi takım otobüsünü yakalıyorum. Sempati duyduğum Basklar. Tam oradayken birden herkes “kançelara” diye diye bir tarafa hücum ediyor.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4184.jpg
Veee karşınızda Fabien Cancellara, nâmı diğer Spartaküs. Aslında poposu. Ama bize o bile yeter.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4188.jpg
Onu gördükten sonra daha önemli bir şeye tanık olacağımı düşünmediğim için, Roubaix tesislerini arkamda bırakarak merkeze doğru ilerliyorum. Hedefim başka bir Belçika sınır şehri olan Mouscron’a gidip, orada yine trene atlamak.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4194.jpg
Roubaix çevresinde hayata kazandırılmayı bekleyen işlevsiz endüstri siteleri.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4198.jpg
Yaklaşık yarım saat pedallama sonucunda Mouscron’a varıyorum. Burada sınırı belirten bir tabela dahi yok. Sokağın kavşağını geçerken bir anda Belçika’da buluyorum kendimi.
http://i150.photobucket.com/albums/s104/shakaofthezulu/prviaforum/DSCF4204.jpg
Trenle dönerken gün batıyor ve ben 23 derece sıcaklıkta parlayan güneşin kurbanı olan ensem ve yüzümle evin yolunu tutuyorum. Yaklaşık elli kilometrelik bir tur yapmış oldum, ancak yüzlerce kilometreye bedel hatırası kaldı
Gezinin detaylı hikayesine ulaşmak isteyenler bu linke göz atabilir:
(link)
Herkese selamlar, izleyenlere teşekkürler.
(link)