SerkanNamazcı
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 13 Nisan 2010
- Mesaj
- 1.676
- Tepki
- 2.012
- Şehir
- Giresun/Görele
- İsim
- Serkan Namazcı
- Başlangıç
- 2006—07
- Bisiklet
- Giant
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
Herkese Selamün Aleyküm diyip yep yeni tur hikayeme geçmek istiyorum,
Uzun zaman oldu değil mi ?...
Yine bir Ultra maraton tarzı bol rampalı ve sıcaklı süper havalardan , süper sislerin içine sonra bulutlara macera dolu bir tur oldu benim için.
Soğanlı maceram 2013 yılında başladı .
Görele-Gümüşhane -Bayburt-Soğanlı-Kavlatan köyü-Çaykara-Trabzon of ''uzungölü pas geçtik.
(link)
2014 yılında yarısına kadar çetin arkadaşımın eşlik ettiği
Bayburt-Soğanlı dağı - Şekersu köyü - Uzungöl - Trabzon of
ve sıra geldi 2015 yılı turu hikayesine .
Fotoğraf üzerinde görüldüğü gibi 3 rotayı geçmek nasip oldu.
1. rota 2013 2. rota 2014 3. rota 2015 yılında Ağustos ayında geçildi.
Otobüs ile Görele'den Bayburt'a geçtim orada arkadaşlar ile sohbet muhabbetten sonra yarın için Çetin Aksak ile anlaştık.
Bayburt'ta @Özal AYDIN @Çetin Aksak ile güzel bir sohbetten sonra sabah çorbasınıda birlikte içtikten sonra yola koyulduk.
Yolun ilk bölümleri gayet sakin ve ılık bir havada geçildi.
(link)
Bayburt , Çaykara yolunda en sevdiğim yerler yolun sağında ve solunda olan ağaçlardı.
Yıllar geçse bile buradan geçmek benim için büyük bir keyif
(link)
(link)
Soğanlı dağının eteğine kadar çok rahat geliyoruz hava 35 - 37 derece arası öğle olmak üzere .
Su başında @Çetin Aksak ile soğuk suları hüplettikten sonra birazda yiyecek takviyesi yaptık .
Sonra yokuş başında Kılıçkaya köyünde soğukları yeniledik...
Abi böyle sular olduğu zaman keyfim yerine geliyor .
Ha... !!! bu arada Karadeniz'in gerçek yüzü bir duvar gibi duran soğanlı dağının kuzey tarafında bizi bekliyor.
önümüzde güzel bir yokuş 1 yayla 1 geçit var.
Kılıçkaya yaylası ve soğanlı geçidi.
(link)
Köyden sonra direk başlayan yokuş kafadan head shot yapan güneş ışınları .....
''Counter cs oynaranlar iyi bilir
))
45 dereceye yaklaşan sıcaklık ile kadronun üst borusuna damlayan tuzlu terler ile ilk yokuşları tırmanıyoruz.
Bir s yokuşunun batı tarafına bakan tarafında öyle bir rüzgar esiyor ki ...... ohhhhhhhhhhhhhh
Ama Doğu tarafı hiç esmiyor Allah'ım Batı tarafı gelse'de serinlesek diye bekliyorum...
Viraj dönülüyor..
Ohhhhhhh es babam esss
Yokuşların %75 bitti burası kılıçkaya yaylası
(link)
Xman'daki lazer adam gibi gözlüğü çıkarsa cizzzzzzzzzzzzzzzz
)
(link)
Pek yokuş sevmem aslında tırmanışta en fazla 8 km saat ile gidebiliyorum...
İniş hızım gayet hızlıııı
..
Soğanlı dağının yokuşları
(link)
Son yokuş öyle dik ki .
Hani ya tahterevalli olur ya zayıf çocuk tepe kalır aşağı bakar beni indir diye ağlar ya ..
Biz aşağıda kalan şişman çocuğuz yukarı çıkmak ne çile
Sonra çığlık çığlığa tepeye varıyorum...
O sıcakta sevinmek normal beynim kaynıyordu nerede ise ......
3 . defa soğanlı zirve
(link)
Taaa Bayburt'tan ince üzüm aldım @Çetin Aksak ise kete aldı poğaça gibi ama daha iyisi.
Soğuk suyun başına geçtik ti ..
Ohhh ne keyif beee Anlatmak ne mümkün o günü.
Aşağıda Derebaşı virajları var..
Sis bulutu da bekliyor artık bizi.
(link)
(link)
(link)
Artık derabaşına doğru yol alıyoruz ama ...
Soğanlı dağının diğer yamacından sonra bir manzara var ya .....
Adamın içi cız ediyor.
Benim her seferimde 1 damla sis görmedim.
Süper manzaralara eşlik etme şansım vardı.
(link)
(link)
Yani ne yazayım ki ...
(link)
Rus yolunun girişinden itibaren adamlar elle nasıl yaptılar ise eğimi çok tatlı ama bir o kadar çok tehlikeli bir yol.
Karşı karşıya 1 araç gelse çıkış yolu yok bazı yerlerde hatta çoğu yerde ..
Birde arap turistler birde almancılar ''Gurbetçiler'' bayağı çoktu ...
(link)
Burayı kimi hızlı kimi yavaş indik ama varya ....
Ekmek kadayıfı gibi idi iniş birde manzara .....
Dedim Çetin sen daha gelme birde tekrardan aynı yokuşu çıkıp döneceksin.
Çetin virajlardan sonra tekrar virajlara döndü ve Bayburt'a doğru atıldı .
(link)
Soğanlı dağında nem terletmiyor bunaltı yapmıyordu ama viraj sonrası boğazımı birisi sıkıyor ,
Durduk yere terliyordum..
Asıl Karadeniz başlamıştı .
Buldum bir şelale attım kendimi altına
(link)
Artık hangi manzaranın nasıl bir keyif verdiğini yazmak ne mümkün.
İniş yapıyorum hiç bir sıkıntı yok .
(link)
İşte geliyoruz sapıkça düşüncelerin beni bulduğu yol ayrımı.
Adını bilmediğim sadece gprs ve google earh üzerinden defalarca baktığım ama hiç pedal basmadığım ayrımdayım.
aşağı nokta 1300 metre eğer tepeye tırmanır isem 2410 metrelere kadar çıkıyorum.
Daha öncede Soğanlı dağını tırmanmıştık.
(link)
Fakat buraya sapmayıp direk aşağı inip asfalt yoldan kolayca uzungöl'e gidebilirdik.
Yokuş inadım yada tevafuk bir şeyleri daha iyi kavramam için buraya sapmam nasip oldu 3 . s yokuşunda artık pilim bitti.
Kafama güneş sanki tokmak gibi vuruyordu .!!!
Nem tekme tokat giriyordu ve 2 . dik ve uzun yokuşa kendimi vurdum ..
O yokuş ve yayla çıkışına kadar su yok ! araba hiç yok sis varsa kesin kaybolma garantiniz var
Bir ara %80 geri dönme kararı alıyorum.... Tam uygulama aşamasında bir şeyler oluyor ve devam ediyorum.
Biraz manevi boyutu olayın..
Bir kuvvet geliyor bana yola devam ediyorum...
Sislerin arasına ramak kala bir fotoğraf çekiyorum...
(link) çıktığım yokuşlar ve ben.
Sonra her zamanki halim sisler ve bitik ben
(link)
s yokuşlar bittiğini sandığım anda bir sapak çıktı düz ve ileri gidiyor ..
Öteki tırmanış var ..
Allah,Allah e hangisi şimdi o kadar tırmandık her halde yokuş kalmadı diye düşünüyorum.
Telefon 3 g çekiyor hemen baktım grps üzerinden ohooo !!
Daha çook tırmanış varmış.
Gprs olmasa zaman kaybedip başka yaylaya girebilirdim.
Sonra yine tırmandım.
Turnalı yaylasında yine bir sapak oda yokuş diğeri düzlük.
Bu sefer düzlük olana girdim oradaki adamlara yolu sordum ..
Yokuş olan yerden tekrar girecekmişim
))) sonra oraya devam ettim.
Ama her yer beyaz ..Sis dolu ...
100 metre sonra birde kendimi başka bir boyuta geçmiş olarak buldum...
Güney yamaca girmişim sis birden alta çekildi 2 tane gök yüzü var..
Birisi parçalı bulutlu güneş görünüyor..
Aşağı tarafta sis denizi.
(link)
(link)
Buradan sonra aşağıda bir yayla daha var sonra uzungöle direk iniş var.
Öteki yaylanın içine girdim çıkamıyorum sisten yolu kaybettim.
Amcalara sordum onlarda yine yukardan devam edeceksin. dedi....
Çıktım yine yukarı bu sefer direk uzungöle kadar indim.
45 dereceden 17 dereceye yüzüme vuran sis taneleri ...
pehh nasıl tarif edilir ki ..
Artık idare edin yazılardan fotoğraflardan .
(link)
Uzungöl'e indim her yer turist arap kaynıyor..
Sanki bizim buranın salı pazarı gibi ..
Ne var yani ??? ortada bir su parçası göl olmuş ...
Onu görmeye niye gelir ki insan bilmiyorum....
Paraları fazla geliyor galiba.
Ticaret ..
Uzungöl'de kalmak istesem bile pahalı olduğu için Çaykara'ya indim.
(link)
Öğretmenler evinin dolu olduğunu duyunca yağmur yiyip Trabzon Of'a gece indim.
Burada 22:00 arabasına yer ayırttım.
Direk üzerimi değiştim.
Mescitde namaz kılmak için gittiğimde sahilde nemden dolayı bunalan ve yorulan ben klima görünce çok sevindim.
saat 10 a kadar orada oturdum..
Otobüs içinde nescafe ile evime geri döndüm...
(link)
(link)
İşte benim gezi hikayem.
Ben
Serkan Namazcı
Saygılarımla.
Bayburt'da evini açan Hasan enişteme teşekkür ediyorum.
Sohbetimi alan , Yediren içiren kim varsa Allah razı olsun.....
Uzun zaman oldu değil mi ?...
Yine bir Ultra maraton tarzı bol rampalı ve sıcaklı süper havalardan , süper sislerin içine sonra bulutlara macera dolu bir tur oldu benim için.
Soğanlı maceram 2013 yılında başladı .
Görele-Gümüşhane -Bayburt-Soğanlı-Kavlatan köyü-Çaykara-Trabzon of ''uzungölü pas geçtik.
(link)
2014 yılında yarısına kadar çetin arkadaşımın eşlik ettiği
Bayburt-Soğanlı dağı - Şekersu köyü - Uzungöl - Trabzon of
ve sıra geldi 2015 yılı turu hikayesine .
Fotoğraf üzerinde görüldüğü gibi 3 rotayı geçmek nasip oldu.
1. rota 2013 2. rota 2014 3. rota 2015 yılında Ağustos ayında geçildi.
Otobüs ile Görele'den Bayburt'a geçtim orada arkadaşlar ile sohbet muhabbetten sonra yarın için Çetin Aksak ile anlaştık.
Bayburt'ta @Özal AYDIN @Çetin Aksak ile güzel bir sohbetten sonra sabah çorbasınıda birlikte içtikten sonra yola koyulduk.
Yolun ilk bölümleri gayet sakin ve ılık bir havada geçildi.
(link)
Bayburt , Çaykara yolunda en sevdiğim yerler yolun sağında ve solunda olan ağaçlardı.
Yıllar geçse bile buradan geçmek benim için büyük bir keyif
(link)
(link)
Soğanlı dağının eteğine kadar çok rahat geliyoruz hava 35 - 37 derece arası öğle olmak üzere .
Su başında @Çetin Aksak ile soğuk suları hüplettikten sonra birazda yiyecek takviyesi yaptık .
Sonra yokuş başında Kılıçkaya köyünde soğukları yeniledik...
Abi böyle sular olduğu zaman keyfim yerine geliyor .
Ha... !!! bu arada Karadeniz'in gerçek yüzü bir duvar gibi duran soğanlı dağının kuzey tarafında bizi bekliyor.
önümüzde güzel bir yokuş 1 yayla 1 geçit var.
Kılıçkaya yaylası ve soğanlı geçidi.
(link)
Köyden sonra direk başlayan yokuş kafadan head shot yapan güneş ışınları .....
''Counter cs oynaranlar iyi bilir
45 dereceye yaklaşan sıcaklık ile kadronun üst borusuna damlayan tuzlu terler ile ilk yokuşları tırmanıyoruz.
Bir s yokuşunun batı tarafına bakan tarafında öyle bir rüzgar esiyor ki ...... ohhhhhhhhhhhhhh
Ama Doğu tarafı hiç esmiyor Allah'ım Batı tarafı gelse'de serinlesek diye bekliyorum...
Viraj dönülüyor..
Ohhhhhhh es babam esss
Yokuşların %75 bitti burası kılıçkaya yaylası
(link)
Xman'daki lazer adam gibi gözlüğü çıkarsa cizzzzzzzzzzzzzzzz
(link)
Pek yokuş sevmem aslında tırmanışta en fazla 8 km saat ile gidebiliyorum...
İniş hızım gayet hızlıııı
Soğanlı dağının yokuşları
(link)
Son yokuş öyle dik ki .
Hani ya tahterevalli olur ya zayıf çocuk tepe kalır aşağı bakar beni indir diye ağlar ya ..
Biz aşağıda kalan şişman çocuğuz yukarı çıkmak ne çile
Sonra çığlık çığlığa tepeye varıyorum...
O sıcakta sevinmek normal beynim kaynıyordu nerede ise ......
3 . defa soğanlı zirve
(link)
Taaa Bayburt'tan ince üzüm aldım @Çetin Aksak ise kete aldı poğaça gibi ama daha iyisi.
Soğuk suyun başına geçtik ti ..
Ohhh ne keyif beee Anlatmak ne mümkün o günü.
Aşağıda Derebaşı virajları var..
Sis bulutu da bekliyor artık bizi.
(link)
(link)
(link)
Artık derabaşına doğru yol alıyoruz ama ...
Soğanlı dağının diğer yamacından sonra bir manzara var ya .....
Adamın içi cız ediyor.
Benim her seferimde 1 damla sis görmedim.
Süper manzaralara eşlik etme şansım vardı.
(link)
(link)
Yani ne yazayım ki ...
(link)
Rus yolunun girişinden itibaren adamlar elle nasıl yaptılar ise eğimi çok tatlı ama bir o kadar çok tehlikeli bir yol.
Karşı karşıya 1 araç gelse çıkış yolu yok bazı yerlerde hatta çoğu yerde ..
Birde arap turistler birde almancılar ''Gurbetçiler'' bayağı çoktu ...
(link)
Burayı kimi hızlı kimi yavaş indik ama varya ....
Ekmek kadayıfı gibi idi iniş birde manzara .....
Dedim Çetin sen daha gelme birde tekrardan aynı yokuşu çıkıp döneceksin.
Çetin virajlardan sonra tekrar virajlara döndü ve Bayburt'a doğru atıldı .
(link)
Soğanlı dağında nem terletmiyor bunaltı yapmıyordu ama viraj sonrası boğazımı birisi sıkıyor ,
Durduk yere terliyordum..
Asıl Karadeniz başlamıştı .
Buldum bir şelale attım kendimi altına
(link)
Artık hangi manzaranın nasıl bir keyif verdiğini yazmak ne mümkün.
İniş yapıyorum hiç bir sıkıntı yok .
(link)
İşte geliyoruz sapıkça düşüncelerin beni bulduğu yol ayrımı.
Adını bilmediğim sadece gprs ve google earh üzerinden defalarca baktığım ama hiç pedal basmadığım ayrımdayım.
aşağı nokta 1300 metre eğer tepeye tırmanır isem 2410 metrelere kadar çıkıyorum.
Daha öncede Soğanlı dağını tırmanmıştık.
(link)
Fakat buraya sapmayıp direk aşağı inip asfalt yoldan kolayca uzungöl'e gidebilirdik.
Yokuş inadım yada tevafuk bir şeyleri daha iyi kavramam için buraya sapmam nasip oldu 3 . s yokuşunda artık pilim bitti.
Kafama güneş sanki tokmak gibi vuruyordu .!!!
Nem tekme tokat giriyordu ve 2 . dik ve uzun yokuşa kendimi vurdum ..
O yokuş ve yayla çıkışına kadar su yok ! araba hiç yok sis varsa kesin kaybolma garantiniz var
Bir ara %80 geri dönme kararı alıyorum.... Tam uygulama aşamasında bir şeyler oluyor ve devam ediyorum.
Biraz manevi boyutu olayın..
Bir kuvvet geliyor bana yola devam ediyorum...
Sislerin arasına ramak kala bir fotoğraf çekiyorum...
(link) çıktığım yokuşlar ve ben.
Sonra her zamanki halim sisler ve bitik ben
(link)
s yokuşlar bittiğini sandığım anda bir sapak çıktı düz ve ileri gidiyor ..
Öteki tırmanış var ..
Allah,Allah e hangisi şimdi o kadar tırmandık her halde yokuş kalmadı diye düşünüyorum.
Telefon 3 g çekiyor hemen baktım grps üzerinden ohooo !!
Daha çook tırmanış varmış.
Gprs olmasa zaman kaybedip başka yaylaya girebilirdim.
Sonra yine tırmandım.
Turnalı yaylasında yine bir sapak oda yokuş diğeri düzlük.
Bu sefer düzlük olana girdim oradaki adamlara yolu sordum ..
Yokuş olan yerden tekrar girecekmişim
Ama her yer beyaz ..Sis dolu ...
100 metre sonra birde kendimi başka bir boyuta geçmiş olarak buldum...
Güney yamaca girmişim sis birden alta çekildi 2 tane gök yüzü var..
Birisi parçalı bulutlu güneş görünüyor..
Aşağı tarafta sis denizi.
(link)
(link)
Buradan sonra aşağıda bir yayla daha var sonra uzungöle direk iniş var.
Öteki yaylanın içine girdim çıkamıyorum sisten yolu kaybettim.
Amcalara sordum onlarda yine yukardan devam edeceksin. dedi....
Çıktım yine yukarı bu sefer direk uzungöle kadar indim.
45 dereceden 17 dereceye yüzüme vuran sis taneleri ...
pehh nasıl tarif edilir ki ..
Artık idare edin yazılardan fotoğraflardan .
(link)
Uzungöl'e indim her yer turist arap kaynıyor..
Sanki bizim buranın salı pazarı gibi ..
Ne var yani ??? ortada bir su parçası göl olmuş ...
Onu görmeye niye gelir ki insan bilmiyorum....
Paraları fazla geliyor galiba.
Ticaret ..
Uzungöl'de kalmak istesem bile pahalı olduğu için Çaykara'ya indim.
(link)
Öğretmenler evinin dolu olduğunu duyunca yağmur yiyip Trabzon Of'a gece indim.
Burada 22:00 arabasına yer ayırttım.
Direk üzerimi değiştim.
Mescitde namaz kılmak için gittiğimde sahilde nemden dolayı bunalan ve yorulan ben klima görünce çok sevindim.
saat 10 a kadar orada oturdum..
Otobüs içinde nescafe ile evime geri döndüm...
(link)
(link)
İşte benim gezi hikayem.
Ben
Serkan Namazcı
Saygılarımla.
Bayburt'da evini açan Hasan enişteme teşekkür ediyorum.
Sohbetimi alan , Yediren içiren kim varsa Allah razı olsun.....


