Kadir AYINTAP
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 27 Kasım 2009
- Mesaj
- 908
- Tepki
- 2.689
- Şehir
- İstanbul Maltepe
- İsim
- Kadir
- Bisiklet
- Cannondale
Arkadaşlar merhaba.
Daha evvel ertelediğim bir turu sonunda vakit ayırıp yapabildim
Bu benim uzun zamandır hayalimdi, Memleketim olan Akçakoca"ya ist"dan bir günde ulaşabilmek mesafa 250km.
Daha evvel bir günde en fazla 210km pedal çevirmiştim bu benim için bir rekor olacak
Geçtiğimiz haftalarda bu tur için antrenman niteliğinde, içinde bir şelale gezisi olan körfez turu yapmıştım.
Onun haricinde ciddi bir idman hazırlık olmadı zaten bu geziye ani bir kararla çıktım
Yolda gerekecek tüm ekipmanı hazırlayıp herşeyi gözden geçiriyorum. heybem ful dolu, o lazım olur bu lazım olur derken
boş yer kalmadı cadır, uyku tulumu, mat yolda atıştıracağım yiyecekler bile heybede yerini aldı
Yatarken saati 04:30 kuruyorum sabah gün doğmadan yola çıkmak niyetindeyim.
Sabah evden çıkış saatim 05:30 pedal çevirmeye başladığım an ise 05:40
Ya Allah Bismillah deyip yola çıkıyorum...
Planım
1.gün E5 den 250km yol kat edip bir günde Akçakoca"ya varış.
2.gün Akçakocada tatil.
3.gün Akçakocada tatil.
4.gün sahilden İst. yönüne gidebildiğim kadar gidip uygun bir yerde kamp kurup konaklamak.
5.gün sahilden ist"a varış.
İlk Fotograf maltepe sahil bisiklet yolu...
(link)
İstanbul il sınırından Kocaeli il sınırına girerken...
(link)
Rüzgar karşımda oldukca kuvvetli esiyor, Eskihisardan feribotla topculara geçip karşı sahilden pedal çevireceğim.
(link)
Arabalı vapurdayım, vapura girer girmez hareket ediyoruz
sanki beni bekliyormuş gibi oldu
40 dakika mola...
(link)
Rüzgar yine karşımda değişen birşey olmadı sadece bu tarafın trafiği daha sakin...
Karamürsel sahildeyim... Burası pehlivanları ile ünlü bir yer sahilde Ahmet Taşçının heykeli var...
(link)
Gölcük"den geçerken...
(link)
Gölcük izmit arasında yuvacık ayrımında güzel bir çimenlik, 10 dakika uzanayım dedim, matımı açtım yere uzandım,
uzanmamla kalkmam bir oldu en az 50 tane sivrisineğin saldırısına uğradım en az 10 yerimden ısırdılar ve onlardada kayıp var tabi 15 tanesi yere serildi
(link)
Tekrar E5 karayoluna çıkıyorum...
(link)
Sapanca gölünün başlangıcındayım, karşıda görünen dağ Kartepe...
(link)
Sapanca gölünün başlangıcı...
(link)
Bu kadar ferah, rahat ve manzaralı bir tabela daha varmı acaba?
(link)
Sapanca gölünün bitimi... hava oldukca nemli sıcak ve bunaltıcı... Öğle saatleri, sakarya nehrinden sonra öğle yemeği sonrasıyola devam...
(link)
Yemek sonrası rüzgara karşı pedal çevirirken arkamdan idman yapan biri geliyor yarım saat kadar sohbet ederek birlikte pedal çeviriyoruz,
Bu bana biraz moral oluyor sonra öne geçiyor peşinden pedal çeviriyorum rüzgarı bayağı kesti ama benim bisiklet bayağı yüklü olduğundan,
geri kalıyorum burası Hendek girişi... arkadaşta hendek bisiklet takımındanmış, kendisine teşekkür ediyorum
(link)
Gölgem önde ben arkada yola devam
(link)
Bu tabeladan sonra rüzgar yön değiştiriyor sağdan esmeye başlıyor bir kaç tepe rampa aştıktan sonra düzce girişinde rüzgar sonunda arkamda
(link)
Düzce şehir merkezi girişi ilk Akçakoca tabelasını burada görüyorum hava kararmak üzere...
(link)
Akçakocaya mesafe gösteren ilk tabela... bu tabeladan 5 km sonra akşam yemeği yiyip yola devam ediyorum...
(link)
Melen deresi...
Bu kısım günün en yorucu kısmı diyebiliriz günün yorgunluğu üzerimde artı burada rampalar başlıyor bir dağ aşıp Karadenize ineceğim ve hava karardı...
Yemek sonrası şifalı su denen mevkide su molası veriyorum onun haricinde rampalar dahil çok şükür durmadan Akçakocaya vardım...
(link)
Gece saat 23:10 Akçakoca giriş... Geleceğimden kimsenin haberi yok zaten gece kalmayı planladığım yer Tezel kamping Akçakoca içinde turistik bir yer...
Gün içinde abimle telefonda konuşmuştum yola çıktığımı söylemedim sabah ona süpriz yapacam
Ayrıca yine gün içinde en çok zorlandığım kısım 150.km ile 200km arasıydı herhangi bir yerde durup gidişi ertesi güne bırakmayı bile düşündüm
bu kısımlarda rüzgar iyice hızını artırmış benimde hızımı yarı yarıya kesmişti... Düzce"den sonra arkamdan esmese belkide gelemezdim...
Çok şükür son kısımda Allah yardım etti Akçakocaya vardım
(link)
Tezel kampingte konaklama ücreti 20 lira gece cadırımı kurup sıcak su imkanı olan banyosunda yıkanmak harika bir duygu
ve memleketimdeyim bu tarif edilemez bir duygu
ayrıca bir hayalim gerçek oldu bir günde Akçakocaya varmak benim için müthiş bir şey...
(link)
Öğleye kadar uyurum sanmıştım ama sabah 07:00 de uyandım... Tezel kamping genel görünüm...
(link)
Havlumu alıp yüzmeye gidiyorum buranın ön tarafı kayalık harika bir manzarası var.. yolunuz buradan geçerse burada mutlaka konaklayın
(link)
Karadeniz sabah saatlerinde hep böyle sakindir ama her öğleden sonra dalga çıkar deniz hırçınlaşır işte asıl yüzülecek zaman o zamandır
Tabi burada yüzmesini öğrenenler için bu dediklerim geçerli
(link)
Tezel kamping...
(link)
Çadırımı toplayıp abimin yanına gidiyorum işletmecisi kendisi olduğu Ömür lokantasında sabah kahvaltısı yapıyorum...
Kahvaltı ile birlikte fırçada yiyorum gece eve niye gelmedin diye
Kahvaltı sonrası Akçakoca turu...Akçakoca liman, iskele üzerindeyim.
(link)
Burası Akçakoca liman bir balıkcı barınağı... yüzmeyi bu iskelede öğrendim
Çocukluğumda bu iskeleye küçük yabancı bayraklı yelkenli tekneler gelirdi, hep hayal kurardım bir tekne ile dünya turu,
o yaşta benim en büyük hayalimdi
(link)
Akçakoca limanda demirlemiş balıkcı tekneleri...
(link)
Balıkçı ağları...
(link)
Limandan çıkıp gezmeye başlıyorum...
(link)
İlginç mimarisi ile Akçakoca camii...
(link)
Akçakoca bey anıtı...
(link)
Çınar caddesi, görünmüyor ama ön tarafta plaj var...
(link)
Şehrin içinde başka bir plaj...
(link)
Akçakoca evleri...
(link)
Akçakoca limandan akşam manzarası...
(link)
Bir tekne balıktan dönüyor...
(link)
Akçakoca"da ne yenir? her zaman balık bulabilirsiniz... Abimin ellerine sağlık
(link)
DÖNÜŞ
Hava kapalı sabah erken çıkacaktım ama çok yağmur vardı biraz dinsin diye bekledim saat 10:30 gibi yola çıkıyorum
İst"a dönüş başlıyor... Yağmur yeni dindi...
(link)
Yağmur için tedbir aldım arka bağajı komple çöp poşetleri ile ayrı ayrı paketledim
(link)
Akçakoca Öğretmenler evinin önündeki başka bir plaj...
(link)
Akçakoca çıkışı... Birdaha bisikletle gelmek ne zaman nasip olur Allah bilir
(link)
Böyle bir yerde yaşamak güzel olurdu
(link)
Sahilden karasu yönüne giderken oldukca fazla dik rampalar sizi bekliyor ve yol çok dar kimi virajlarda iki araba zor geçiyor...
Yol üzeri manzaralar...
(link)
Papatyaları birde tersten çekelim bisiklet gözüksün
(link)
Yol üzerinde Köy evleri... Akçakoca Tahirli köyü...
(link)
Yol üzeride Köy evleri... Akçakoca Paşalar köyü...
(link)
Fındıklar bayağı büyümüş
(link)
Akçakocadan Nerdeyse ist"a kadar fındık bahçelerini görmek mümkün...
(link)
Fındık bahçelerine girdiğinizde şansınız varsa Bu dağ çileklerine raslarsınız
(link)
Kokusu ve tadı harikadır, Akçakocada hemen hemen herkes bunun reçelinide yapar
(link)
Yine sahildeyim Burdan itibaren Karasuya kadar uzun bir düzlük var...
(link)
Melenağzı deresi...
(link)
Burası aynı zamanda balıkçı barınağı olarakta kullanılan bir yer...
(link)
Melenağzı deresi...
(link)
Melenağzı deresi...
(link)
Sakarya il sınırından giriş yapıyorum...
(link)
Kocaali deniz kıyısı
(link)
Bu fotograf makinaların iyiki otomatik çekimi var
(link)
Burada yol kimin hakkı?
tabiiki onun hakkı
istersen yol verme 
(link)
Karasuya az kaldı...
(link)
Karasu girişinde bir dere...
(link)
Küçük boğaz deresi...
(link)
Karasu çıkışı burada yol ikiye ayrılıyor sol taraf adapazına E5 karayoluna kadar gidiyor...
Ben sahilden sağdan yola devam ediyorum, daha evvel bisikletle buradan ileriye geçmedim
Keşif başlıyor
(link)
İlk Keşif, Sakarya nehrinin buradan denize döküldüğünü bilmiyordum. Sakarya Nehri...
(link)
Sakarya Nehri...
(link)
Sakarya Nehrini genelde Adapazarında E5"den veya otobandan görüyorum... sakarya nehrini burada böyle çok farklı
güzel görünce çok hoşuma gitti
buradan pek ayrılasım gelmedi doğrusu 
(link)
Sakarya Nehrinin Karadeniz"e döküldüğü yer...
(link)
Acarlar Langozu, daha evvel adını duyupta görme fırsatı bulamadığım yer...
(link)
Girişte sevimli ördekler karşılıyor sizi
Burası mesire alanı piknik yapabilir ve gölet üzerine kurulu restoranda
yemeğinizi yiyebilir kahvenizi yudumlayabilirsiniz...
(link)
Bunlarda yabani ördekler...
(link)
Buradaki göletin yanına ahşap yürüyüş yeri yapmışlar manzara oldukca güzel
(link)
Burası denize 700 mt mesafede 1. derece sit alanı koruma altında olan bir yer..
Bir çok farklı su kuşuna ev sahipliği yapan tabiat harikası bir yer...
Bu kuşu pek tanıyamadım beni görünce bulunduğu yerden hemen uzaklaşıp kendisini garantiye aldı
(link)
Nilüferler çiçek açmış olağanüstü, suyun üzerinde böyle bir güzellik gerçekten çok güzel...
(link)
Sudaki yansımamı fotograflarken
(link)
1 km.ye yakın uzunluğu olan ahşap yürüyüş iskelesinin sonundayım biraz mola, sessizliği bozan kuş sesleri ile başbaşa kalma zamanı
(link)
Acarlar langozunda konaklayıp geceyi burada geçirmeyi planlamıştım ama, biraz erken varınca yola devam etme kararı alıyorum...
(link)
Kandıra"ya doğru yola devam...
(link)
Akşam güneşi tam karşımda... Kocaeli il sınırı...
(link)
Kandıraya varıyorum, burada akşam yemeği yedikten sonra etrafı gezdim kandırayı pek sevemedim.
(link)
Sahil ne tarafta diye sorup yol tarifi aldım Kandıradan sonra Sarısu diye bir yer tavsiye ettiler deniz kıyısında 10km kadar pedal çevirip
Bir kamping buldum 25lira konaklamak için ücret istediler 15 liraya anlaşıp cadırımı kurdum deniz kıyısında ağaçlık güzel bir yer...
(link)
5. GÜN
Sabah yine erken uyanıp etrafı gezdim kamping dışına yürüyerek gidip kahvaltı yapacak bir yer bulup kahvaltı yaptım...
(link)
Kamping yakınındaki tekneler...
(link)
Ağaçlık kısımdan buraya kadar yürüyerek geldim çok sakin güzel bir yer...
(link)
Çadır kurduğum yer... çadırım en solda
(link)
Çadır toplandı bagaj yüklendi yola çıkmaya hazırım artık
(link)
Öndeki köpek 6km beni takip etti yanımdan ayrılmadı köyden geçerken diğer köpeklere havladı güya beni korudu
dön geri diyorum gel anlıyor sanırım çok koştu garibim
rampa aşağı uzaklaştım rampa yukarı 3 kez yakaladı beni 
(link)
Yol üzeri ilgimi çeken bir yer...
(link)
Kelebek peşinde koşmalar
(link)
İlginç yerler...
(link)
İki kaya birbirinden ayrılmış gibi...
(link)
Şuranın güzelliğine bakarmısınız harika bir yer...
(link)
Kayalar kaç asırda bu hale gelmiştir? acaba... oldukça ilginç...
(link)
Bağırganlı giriş...
(link)
Bağırganlı içinde güzel bir kumsal...
(link)
Bağırganlı"dan muz takviyesi yapıp yola devam
Ağva Şile yönüne devam bu tabeladan sonra 20 km kadar pedal çevirdim yanımdam tek bir araç geçmedi...
Şimdiye kadar bisiklet sürdüğüm en tenha yol...
(link)
Yol üzerinde imrenli diye bir köyde geçerken...
(link)
İmrenli köyü...
(link)
Yola devam...
(link)
Ağva"ya girmeden yola devam... daha çok yolum var ist"a
(link)
Buradada yollar güzel ve sakin...
(link)
Sağnak yağmura yakalanıyorum
sonrasında toprak kokusu harika geliyor 
(link)
Yağmura yakalanan sadece ben değilim
(link)
Şile girişi...
(link)
Şilede yemek yiyip etrafı dolaşıyorum... liman...
(link)
Şile liman...
(link)
Şile liman...
(link)
Şile Kalesi, bakıma alınmış...
(link)
Şileden İstanbul yönüne devam... Ömerli barajı...
(link)
Hava kararınca maltepeye eve varıyorum...
(link)
Bu gezinin son fotograf karesi...
çok şükür kazasız belasız eve ulaştım...
Malteye vardığımda toplam 520km pedal çevirmişim...
ortalama 18 km...
Harika bir geziydi benim için unutulmaz gezilerim arasında yerini aldı
Sağlıcakla kalın Selam ve sevgiler...
Daha evvel ertelediğim bir turu sonunda vakit ayırıp yapabildim
Bu benim uzun zamandır hayalimdi, Memleketim olan Akçakoca"ya ist"dan bir günde ulaşabilmek mesafa 250km.
Daha evvel bir günde en fazla 210km pedal çevirmiştim bu benim için bir rekor olacak
Geçtiğimiz haftalarda bu tur için antrenman niteliğinde, içinde bir şelale gezisi olan körfez turu yapmıştım.
Onun haricinde ciddi bir idman hazırlık olmadı zaten bu geziye ani bir kararla çıktım
Yolda gerekecek tüm ekipmanı hazırlayıp herşeyi gözden geçiriyorum. heybem ful dolu, o lazım olur bu lazım olur derken
boş yer kalmadı cadır, uyku tulumu, mat yolda atıştıracağım yiyecekler bile heybede yerini aldı
Yatarken saati 04:30 kuruyorum sabah gün doğmadan yola çıkmak niyetindeyim.
Sabah evden çıkış saatim 05:30 pedal çevirmeye başladığım an ise 05:40
Ya Allah Bismillah deyip yola çıkıyorum...
Planım
1.gün E5 den 250km yol kat edip bir günde Akçakoca"ya varış.
2.gün Akçakocada tatil.
3.gün Akçakocada tatil.
4.gün sahilden İst. yönüne gidebildiğim kadar gidip uygun bir yerde kamp kurup konaklamak.
5.gün sahilden ist"a varış.
İlk Fotograf maltepe sahil bisiklet yolu...
(link)
İstanbul il sınırından Kocaeli il sınırına girerken...
(link)
Rüzgar karşımda oldukca kuvvetli esiyor, Eskihisardan feribotla topculara geçip karşı sahilden pedal çevireceğim.
(link)
Arabalı vapurdayım, vapura girer girmez hareket ediyoruz
(link)
Rüzgar yine karşımda değişen birşey olmadı sadece bu tarafın trafiği daha sakin...
Karamürsel sahildeyim... Burası pehlivanları ile ünlü bir yer sahilde Ahmet Taşçının heykeli var...
(link)
Gölcük"den geçerken...
(link)
Gölcük izmit arasında yuvacık ayrımında güzel bir çimenlik, 10 dakika uzanayım dedim, matımı açtım yere uzandım,
uzanmamla kalkmam bir oldu en az 50 tane sivrisineğin saldırısına uğradım en az 10 yerimden ısırdılar ve onlardada kayıp var tabi 15 tanesi yere serildi
(link)
Tekrar E5 karayoluna çıkıyorum...
(link)
Sapanca gölünün başlangıcındayım, karşıda görünen dağ Kartepe...
(link)
Sapanca gölünün başlangıcı...
(link)
Bu kadar ferah, rahat ve manzaralı bir tabela daha varmı acaba?
(link)
Sapanca gölünün bitimi... hava oldukca nemli sıcak ve bunaltıcı... Öğle saatleri, sakarya nehrinden sonra öğle yemeği sonrasıyola devam...
(link)
Yemek sonrası rüzgara karşı pedal çevirirken arkamdan idman yapan biri geliyor yarım saat kadar sohbet ederek birlikte pedal çeviriyoruz,
Bu bana biraz moral oluyor sonra öne geçiyor peşinden pedal çeviriyorum rüzgarı bayağı kesti ama benim bisiklet bayağı yüklü olduğundan,
geri kalıyorum burası Hendek girişi... arkadaşta hendek bisiklet takımındanmış, kendisine teşekkür ediyorum
(link)
Gölgem önde ben arkada yola devam
(link)
Bu tabeladan sonra rüzgar yön değiştiriyor sağdan esmeye başlıyor bir kaç tepe rampa aştıktan sonra düzce girişinde rüzgar sonunda arkamda
(link)
Düzce şehir merkezi girişi ilk Akçakoca tabelasını burada görüyorum hava kararmak üzere...
(link)
Akçakocaya mesafe gösteren ilk tabela... bu tabeladan 5 km sonra akşam yemeği yiyip yola devam ediyorum...
(link)
Melen deresi...
Bu kısım günün en yorucu kısmı diyebiliriz günün yorgunluğu üzerimde artı burada rampalar başlıyor bir dağ aşıp Karadenize ineceğim ve hava karardı...
Yemek sonrası şifalı su denen mevkide su molası veriyorum onun haricinde rampalar dahil çok şükür durmadan Akçakocaya vardım...
(link)
Gece saat 23:10 Akçakoca giriş... Geleceğimden kimsenin haberi yok zaten gece kalmayı planladığım yer Tezel kamping Akçakoca içinde turistik bir yer...
Gün içinde abimle telefonda konuşmuştum yola çıktığımı söylemedim sabah ona süpriz yapacam
Ayrıca yine gün içinde en çok zorlandığım kısım 150.km ile 200km arasıydı herhangi bir yerde durup gidişi ertesi güne bırakmayı bile düşündüm
bu kısımlarda rüzgar iyice hızını artırmış benimde hızımı yarı yarıya kesmişti... Düzce"den sonra arkamdan esmese belkide gelemezdim...
Çok şükür son kısımda Allah yardım etti Akçakocaya vardım
(link)
Tezel kampingte konaklama ücreti 20 lira gece cadırımı kurup sıcak su imkanı olan banyosunda yıkanmak harika bir duygu
ve memleketimdeyim bu tarif edilemez bir duygu
(link)
Öğleye kadar uyurum sanmıştım ama sabah 07:00 de uyandım... Tezel kamping genel görünüm...
(link)
Havlumu alıp yüzmeye gidiyorum buranın ön tarafı kayalık harika bir manzarası var.. yolunuz buradan geçerse burada mutlaka konaklayın
(link)
Karadeniz sabah saatlerinde hep böyle sakindir ama her öğleden sonra dalga çıkar deniz hırçınlaşır işte asıl yüzülecek zaman o zamandır
Tabi burada yüzmesini öğrenenler için bu dediklerim geçerli
(link)
Tezel kamping...
(link)
Çadırımı toplayıp abimin yanına gidiyorum işletmecisi kendisi olduğu Ömür lokantasında sabah kahvaltısı yapıyorum...
Kahvaltı ile birlikte fırçada yiyorum gece eve niye gelmedin diye
Kahvaltı sonrası Akçakoca turu...Akçakoca liman, iskele üzerindeyim.
(link)
Burası Akçakoca liman bir balıkcı barınağı... yüzmeyi bu iskelede öğrendim
Çocukluğumda bu iskeleye küçük yabancı bayraklı yelkenli tekneler gelirdi, hep hayal kurardım bir tekne ile dünya turu,
o yaşta benim en büyük hayalimdi
(link)
Akçakoca limanda demirlemiş balıkcı tekneleri...
(link)
Balıkçı ağları...
(link)
Limandan çıkıp gezmeye başlıyorum...
(link)
İlginç mimarisi ile Akçakoca camii...
(link)
Akçakoca bey anıtı...
(link)
Çınar caddesi, görünmüyor ama ön tarafta plaj var...
(link)
Şehrin içinde başka bir plaj...
(link)
Akçakoca evleri...
(link)
Akçakoca limandan akşam manzarası...
(link)
Bir tekne balıktan dönüyor...
(link)
Akçakoca"da ne yenir? her zaman balık bulabilirsiniz... Abimin ellerine sağlık
(link)
DÖNÜŞ
Hava kapalı sabah erken çıkacaktım ama çok yağmur vardı biraz dinsin diye bekledim saat 10:30 gibi yola çıkıyorum
İst"a dönüş başlıyor... Yağmur yeni dindi...
(link)
Yağmur için tedbir aldım arka bağajı komple çöp poşetleri ile ayrı ayrı paketledim
(link)
Akçakoca Öğretmenler evinin önündeki başka bir plaj...
(link)
Akçakoca çıkışı... Birdaha bisikletle gelmek ne zaman nasip olur Allah bilir
(link)
Böyle bir yerde yaşamak güzel olurdu
(link)
Sahilden karasu yönüne giderken oldukca fazla dik rampalar sizi bekliyor ve yol çok dar kimi virajlarda iki araba zor geçiyor...
Yol üzeri manzaralar...
(link)
Papatyaları birde tersten çekelim bisiklet gözüksün
(link)
Yol üzerinde Köy evleri... Akçakoca Tahirli köyü...
(link)
Yol üzeride Köy evleri... Akçakoca Paşalar köyü...
(link)
Fındıklar bayağı büyümüş
(link)
Akçakocadan Nerdeyse ist"a kadar fındık bahçelerini görmek mümkün...
(link)
Fındık bahçelerine girdiğinizde şansınız varsa Bu dağ çileklerine raslarsınız
(link)
Kokusu ve tadı harikadır, Akçakocada hemen hemen herkes bunun reçelinide yapar
(link)
Yine sahildeyim Burdan itibaren Karasuya kadar uzun bir düzlük var...
(link)
Melenağzı deresi...
(link)
Burası aynı zamanda balıkçı barınağı olarakta kullanılan bir yer...
(link)
Melenağzı deresi...
(link)
Melenağzı deresi...
(link)
Sakarya il sınırından giriş yapıyorum...
(link)
Kocaali deniz kıyısı
(link)
Bu fotograf makinaların iyiki otomatik çekimi var
(link)
Burada yol kimin hakkı?
(link)
Karasuya az kaldı...
(link)
Karasu girişinde bir dere...
(link)
Küçük boğaz deresi...
(link)
Karasu çıkışı burada yol ikiye ayrılıyor sol taraf adapazına E5 karayoluna kadar gidiyor...
Ben sahilden sağdan yola devam ediyorum, daha evvel bisikletle buradan ileriye geçmedim
Keşif başlıyor
(link)
İlk Keşif, Sakarya nehrinin buradan denize döküldüğünü bilmiyordum. Sakarya Nehri...
(link)
Sakarya Nehri...
(link)
Sakarya Nehrini genelde Adapazarında E5"den veya otobandan görüyorum... sakarya nehrini burada böyle çok farklı
güzel görünce çok hoşuma gitti
(link)
Sakarya Nehrinin Karadeniz"e döküldüğü yer...
(link)
Acarlar Langozu, daha evvel adını duyupta görme fırsatı bulamadığım yer...
(link)
Girişte sevimli ördekler karşılıyor sizi
yemeğinizi yiyebilir kahvenizi yudumlayabilirsiniz...
(link)
Bunlarda yabani ördekler...
(link)
Buradaki göletin yanına ahşap yürüyüş yeri yapmışlar manzara oldukca güzel
(link)
Burası denize 700 mt mesafede 1. derece sit alanı koruma altında olan bir yer..
Bir çok farklı su kuşuna ev sahipliği yapan tabiat harikası bir yer...
Bu kuşu pek tanıyamadım beni görünce bulunduğu yerden hemen uzaklaşıp kendisini garantiye aldı
(link)
Nilüferler çiçek açmış olağanüstü, suyun üzerinde böyle bir güzellik gerçekten çok güzel...
(link)
Sudaki yansımamı fotograflarken
(link)
1 km.ye yakın uzunluğu olan ahşap yürüyüş iskelesinin sonundayım biraz mola, sessizliği bozan kuş sesleri ile başbaşa kalma zamanı
(link)
Acarlar langozunda konaklayıp geceyi burada geçirmeyi planlamıştım ama, biraz erken varınca yola devam etme kararı alıyorum...
(link)
Kandıra"ya doğru yola devam...
(link)
Akşam güneşi tam karşımda... Kocaeli il sınırı...
(link)
Kandıraya varıyorum, burada akşam yemeği yedikten sonra etrafı gezdim kandırayı pek sevemedim.
(link)
Sahil ne tarafta diye sorup yol tarifi aldım Kandıradan sonra Sarısu diye bir yer tavsiye ettiler deniz kıyısında 10km kadar pedal çevirip
Bir kamping buldum 25lira konaklamak için ücret istediler 15 liraya anlaşıp cadırımı kurdum deniz kıyısında ağaçlık güzel bir yer...
(link)
5. GÜN
Sabah yine erken uyanıp etrafı gezdim kamping dışına yürüyerek gidip kahvaltı yapacak bir yer bulup kahvaltı yaptım...
(link)
Kamping yakınındaki tekneler...
(link)
Ağaçlık kısımdan buraya kadar yürüyerek geldim çok sakin güzel bir yer...
(link)
Çadır kurduğum yer... çadırım en solda
(link)
Çadır toplandı bagaj yüklendi yola çıkmaya hazırım artık
(link)
Öndeki köpek 6km beni takip etti yanımdan ayrılmadı köyden geçerken diğer köpeklere havladı güya beni korudu
dön geri diyorum gel anlıyor sanırım çok koştu garibim
(link)
Yol üzeri ilgimi çeken bir yer...
(link)
Kelebek peşinde koşmalar
(link)
İlginç yerler...
(link)
İki kaya birbirinden ayrılmış gibi...
(link)
Şuranın güzelliğine bakarmısınız harika bir yer...
(link)
Kayalar kaç asırda bu hale gelmiştir? acaba... oldukça ilginç...
(link)
Bağırganlı giriş...
(link)
Bağırganlı içinde güzel bir kumsal...
(link)
Bağırganlı"dan muz takviyesi yapıp yola devam
Şimdiye kadar bisiklet sürdüğüm en tenha yol...
(link)
Yol üzerinde imrenli diye bir köyde geçerken...
(link)
İmrenli köyü...
(link)
Yola devam...
(link)
Ağva"ya girmeden yola devam... daha çok yolum var ist"a
(link)
Buradada yollar güzel ve sakin...
(link)
Sağnak yağmura yakalanıyorum
(link)
Yağmura yakalanan sadece ben değilim
(link)
Şile girişi...
(link)
Şilede yemek yiyip etrafı dolaşıyorum... liman...
(link)
Şile liman...
(link)
Şile liman...
(link)
Şile Kalesi, bakıma alınmış...
(link)
Şileden İstanbul yönüne devam... Ömerli barajı...
(link)
Hava kararınca maltepeye eve varıyorum...
(link)
Bu gezinin son fotograf karesi...
çok şükür kazasız belasız eve ulaştım...
Malteye vardığımda toplam 520km pedal çevirmişim...
ortalama 18 km...
Harika bir geziydi benim için unutulmaz gezilerim arasında yerini aldı
Sağlıcakla kalın Selam ve sevgiler...


