ulas
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 5 Mayıs 2006
- Mesaj
- 3.954
- Tepki
- 9.588
- Şehir
- İstanbul
- Bisiklet
- Geotech
Bugün bir dergide bu yazıyı gördüm ve sizinle paylaşmak istiyorum
(link)
Özgürlüğün peşinde
Bisikletler artık piyasaya çıkmadan binbir testten geçiyor.
Bugünkü çocukların beklenti dünyasının sınırlarını tam kestiremiyorum ama eskiden bir çocuğun hayalini süsleyen yegâne karne hediyesi küçük, kırmızı bir BMX bisikletti. İstanbul Saraçhane, Ankara Ulus ya da İzmir Basmane'deki bisiklet çarşısından alınan gıcır gıcır iki tekerlekliyle mahallenin sokaklarını turlarken sanki dünyayı keşfediyorduk. Ayağımız yerden kesiliyordu ya, kendimize olanca güvenimiz bundandı; özgürdük. Her akşam dizler parçalanmış >>şekilde eve girmek de özgürlüğün şanındandı. Yokuş aşağı kaptırmış giderken bisikletin üzerinden uçmak ya da pedal çevirirken bacakları morartmak iki tekerlek üzerinde yaşanan uçuş sefasının tatlı cefalarıydı. Bisikletin icat edildiği ilk yıllarda yaşasak bu cefadan tebessümle bahsetmek pek mümkün olmayabilirdi. Zira ilk olarak 1791'de iki tekerlekli, tahta oyuncak olarak tasarlanan bisiklete 1869'da Pierre ve Ernest Michaux tarafından demir düzenek eklendi. Bu tahta ve demir iskeletli bisiklet için kullanılan isimse boneshaker'dı; yani kemik titreten. Artık ne kadar rahatsız edici olduğunu siz tahmin edin.
Bugün gelinen noktada bisikletler bin bir testten geçirildikten sonra piyasaya sunuluyor. Sürüş konforu öne çıkarılarak tasarlanan bisikletlerde türlü güvenlik önlemleriyle kaza riski en aza indirilmeye çalışılıyor. Gerçi artık mahalle olgusu yerini dört tarafı çevrili sitelere bırakmış durumda. Dolayısıyla özellikle kentli çocuklar için bisiklet, dünyayı keşfetmekten ziyade izole bir ortamda, anne babanın kapsama alanından çıkmadan atılan turlardan ibaret. Ancak dünün çocukları için bisiklet macerası sona ermiş değil. Bir kasabada ya da adada yaşıyorsanız işiniz kolay, ama insan ve taşıt sayısının gittikçe arttığı kentlerden birinde yaşıyorsanız bu macera biraz zorlu bir kulvara taşınmış demektir. Zira ülkemizin bisikletçilerle yıldızı bir türlü barışmayan kentlerinde bir trafik badiresi atlatmadan kendilerini sahile ya da parklara atabilenler şanslı sayılıyor. İçinizi karartmış gibi olmayayım, zira sonucunda alacaklarınız her şeye değer. Bisiklete binerek stresten uzaklaşacak, zihninizi rahatlatacak, ağrılarınızı dindirecek ve formda bir vücuda kavuşacaksınız. Hemen şimdi karar verip hafta sonlarını bisiklete binmeye ayırabilirsiniz. İster bodrumda paslanmaya yüz tutmuş bisikletinizi çıkarın, ister gidip gıcır gıcır bir bisiklet alın.
Eğer bisiklette tasarımın yanı sıra kalite ve dayanıklılık arıyorsanız biraz paraya kıyıp evladiyelik bir Cannondale'ye sahip olabilirsiniz. Modellerinin yüzde 80'i el yapımı üretilen Amerikan markası sektörde Ar-Ge'ye en çok önem veren firma olarak tanınıyor. Hatta markayla ilgili şöyle bir söylem gelişmiş: "Cannondale icat eder, diğerleri kullanır". Cannondale'nin ürün geliştirme departmanında ilk önce bir prototip tasarlanıyor ve biniş testine tabi tutuluyor. Zira mühendislerin hemen hepsi aynı zamanda iyi birer bisiklet sürücüsü. Bisikletler için 150'den fazla standart belirleyen marka, saha testinden başka çeşitli laboratuar testleriyle en iyinin peşinde koşuyor. Tasarımda daha çok sadelik ve işlevselliği öne çıkaran firma özellikle şehir, dağ ve uzun yol için bisiklet üretiyor. Fiyatlar 850 TL'den başlayıp 20 bin TL'ye kadar çıkıyor.
Bisiklet seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli detaylardan biri hafiflik.
Çünkü siz bisikleti değil bisiklet sizi taşımalı. Başlangıç seviyesi için önerilen maksimum ağırlık dağ bisikletinde 13-14 kg, yol-yarış bisikletinde 9-11 kg, şehir bisikletinde ise 16-17 kg. Karbon, titanyum ve skandiyum gibi özel malzemelerden yapılan hafif bisikletler diğerlerine göre daha pahalı. Karşılığında vaat edilense zevkli bir sürüş keyfi ve dayanıklılık. Dağ bisikletlerinde iddialı Alman Corratec markası son yıllarda ürettiği bisikletlerin ağırlığını 7,5 kilograma kadar düşürdü. Sertlik ayarı yapılabilen amortisörü sayesinde rahat kullanım sunan dağ bisikletlerinde bile zarafeti elden bırakmayan firma, uluslararası tasarım alanında verilen Red Dot Design Award sahibi. Fiyatlar 900 TL ile 14 bin TL arasında değişiyor.
1994'te Türk-İtalyan ortaklığıyla kurulan, 1997'de tamamen Türk şirketi haline gelen Bianchi, Türkiye'nin en bilinen bisiklet markalarından. Kullandığı teknolojiler bakımından yurtdışındaki muadillerinden geri kalmayan firma Manisa'da bir Ar-Ge merkezi kurdu. Burada, Avrupa Bisiklet Emniyeti Standartları tarafından belirlenen tüm deneylerin gerçekleştirebileceği büyük bir test laboratuarı bulunuyor. Yetişkinlerin yanı sıra çocuklar için de bisiklet üreten firma, şık tasarımların yanında dayanıklılık yönünden iddialı modellere sahip. Bianchi'nin son atılımıysa Çin'den dünyaya yayılan elektrikli bisiklet üretimi. 6 - 8 saatte şarj edilen ve 50 kilometre hıza çıkabilen bisiklet, tembel sürücüler için. Yokuş yukarı pedal çevirerek tırmandıktan sonra zafer kazanmış edasıyla kendimi yokuş aşağı bırakmanın tadını başka bir şeye değişmem, diyorsanız elektrikli bisikletlere hiç yanaşmayın. Bianchi'de bisiklet fiyatları 280 TL'den başlayıp en fazla 4 bin 300 TL'ye çıkıyor.
Montajı ve tasarımı Delta Bisiklet tarafından yapılan Türk markası Geotech uygun fiyata kaliteli bisiklet satma iddiasında. Firmanın ürettiği en ilginç modellerden biriyse üç tekerlekli tricycle. Arkada bir de sepet bulunan model alışverişe bisikletiyle çıkmak isteyenler için zevkli bir seçim olabilir. Geotech'te bisiklet fiyatları 250 - 1,250 TL arasında değişiyor. Şayet yerim dar, bana en iyi katlanır bisiklet gider diyorsanız marinada kullanım kolaylığı sunduğu için yatçıların en çok tuttuğu Strida marka bisikletleri tercih edebilirsiniz. İngiliz tasarımcı Mark Sanders tarafından tasarlanan model çok şirin bir görünüme sahip. Profesyoneller bu modeli pek kullanışlı bulmasa da hem yerden tasarruf etmek hem de Avrupa Tasarım Ödülü almış bir bisiklete binmek için sıra dışı bir tercih yapabilirsiniz. Fiyatı 860 TL ile 1,735 TL arasında değişiyor. İçinizdeki çocuk artık uyanmıştır herhalde.
Aksesuar: Kasksız çıkmayın
Bisiklete heveslendiniz ama iş sadece bisiklet almakla bitmiyor. Özellikle şehir içinde bisiklet kullanacaksanız kask ve eldiven takmanız icap edecek. Sıcak yaz günlerinde nasıl kask takarım diye düşünüyorsanız hemen söyleyelim, bisiklet kaskları çok hafiftir, pek rahatsız olmazsınız. Üstelik kask sizi sadece düşmelere ve çarpmalara değil, güneşe karşı da korur. Bisiklet eldivenleri de elinizin uyuşmasını engelleyeceği gibi düşme sırasında refleks olarak avucunuzu yere siper ettiğinizden, olası yaralanmaları önler. Kask ve eldiveni tamamlayacak bir üçüncü aksesuar güneş gözlüğü. Size cool bir hava verecek bu aksesuarın tabii ki önemli işlevleri de var. Hem güneşten hem de gözünüze çarpabilecek sinek ve kum parçalarından korunacaksınız. Konforlu bir sürüş için bir diğer detay, ayakkabı. Altı sert, özel bisiklet ayakkabıları pedala daha güçlü basmanızı sağlar. Ayrıca ayak bileğinizin burkulma riski de en aza iner. Bisiklet üzerinde sizi rahat ettirecek bir diğer unsur bisiklet taytı. Eskiden bisiklet yarışlarını izlerken sürücülerin neden özellikle tayt giydiğini ve onun içinde terleyip terlemediklerini merak ederdim. Buradaki en büyük sırlardan biri içlerindeki özel güderi sayesinde poponun acımasını ve uyuşmasını engellemesi. Ayrıca bugün bu taytların çoğu anti bakteriyel malzemeden üretiliyor. Özel bisiklet aksesuarlarını Nike, Adidas gibi spor mağazalarında ve bisiklet satan dükkânlarda bulabilir ya da internetten sipariş edebilirsiniz. Şayet tüm bu donanımla trafiğe çıkarsanız emin olun saygı görecek ve daha çok dikkate alınacaksınız.
Bisiklette en iyiler
1. Cannondale, ABD
2. Corratec, Almanya
3. Strida, İngiltere
4. Bianchi, Türkiye
5. Trek, ABD
6. Merıda, Tayvan
7. Geotech, Türkiye
8. Colnago, İtalya
9. Electra, ABD
10. Cervelo, Kanada
(link)
Özgürlüğün peşinde
Bisikletler artık piyasaya çıkmadan binbir testten geçiyor.
Bugünkü çocukların beklenti dünyasının sınırlarını tam kestiremiyorum ama eskiden bir çocuğun hayalini süsleyen yegâne karne hediyesi küçük, kırmızı bir BMX bisikletti. İstanbul Saraçhane, Ankara Ulus ya da İzmir Basmane'deki bisiklet çarşısından alınan gıcır gıcır iki tekerlekliyle mahallenin sokaklarını turlarken sanki dünyayı keşfediyorduk. Ayağımız yerden kesiliyordu ya, kendimize olanca güvenimiz bundandı; özgürdük. Her akşam dizler parçalanmış >>şekilde eve girmek de özgürlüğün şanındandı. Yokuş aşağı kaptırmış giderken bisikletin üzerinden uçmak ya da pedal çevirirken bacakları morartmak iki tekerlek üzerinde yaşanan uçuş sefasının tatlı cefalarıydı. Bisikletin icat edildiği ilk yıllarda yaşasak bu cefadan tebessümle bahsetmek pek mümkün olmayabilirdi. Zira ilk olarak 1791'de iki tekerlekli, tahta oyuncak olarak tasarlanan bisiklete 1869'da Pierre ve Ernest Michaux tarafından demir düzenek eklendi. Bu tahta ve demir iskeletli bisiklet için kullanılan isimse boneshaker'dı; yani kemik titreten. Artık ne kadar rahatsız edici olduğunu siz tahmin edin.
Bugün gelinen noktada bisikletler bin bir testten geçirildikten sonra piyasaya sunuluyor. Sürüş konforu öne çıkarılarak tasarlanan bisikletlerde türlü güvenlik önlemleriyle kaza riski en aza indirilmeye çalışılıyor. Gerçi artık mahalle olgusu yerini dört tarafı çevrili sitelere bırakmış durumda. Dolayısıyla özellikle kentli çocuklar için bisiklet, dünyayı keşfetmekten ziyade izole bir ortamda, anne babanın kapsama alanından çıkmadan atılan turlardan ibaret. Ancak dünün çocukları için bisiklet macerası sona ermiş değil. Bir kasabada ya da adada yaşıyorsanız işiniz kolay, ama insan ve taşıt sayısının gittikçe arttığı kentlerden birinde yaşıyorsanız bu macera biraz zorlu bir kulvara taşınmış demektir. Zira ülkemizin bisikletçilerle yıldızı bir türlü barışmayan kentlerinde bir trafik badiresi atlatmadan kendilerini sahile ya da parklara atabilenler şanslı sayılıyor. İçinizi karartmış gibi olmayayım, zira sonucunda alacaklarınız her şeye değer. Bisiklete binerek stresten uzaklaşacak, zihninizi rahatlatacak, ağrılarınızı dindirecek ve formda bir vücuda kavuşacaksınız. Hemen şimdi karar verip hafta sonlarını bisiklete binmeye ayırabilirsiniz. İster bodrumda paslanmaya yüz tutmuş bisikletinizi çıkarın, ister gidip gıcır gıcır bir bisiklet alın.
Eğer bisiklette tasarımın yanı sıra kalite ve dayanıklılık arıyorsanız biraz paraya kıyıp evladiyelik bir Cannondale'ye sahip olabilirsiniz. Modellerinin yüzde 80'i el yapımı üretilen Amerikan markası sektörde Ar-Ge'ye en çok önem veren firma olarak tanınıyor. Hatta markayla ilgili şöyle bir söylem gelişmiş: "Cannondale icat eder, diğerleri kullanır". Cannondale'nin ürün geliştirme departmanında ilk önce bir prototip tasarlanıyor ve biniş testine tabi tutuluyor. Zira mühendislerin hemen hepsi aynı zamanda iyi birer bisiklet sürücüsü. Bisikletler için 150'den fazla standart belirleyen marka, saha testinden başka çeşitli laboratuar testleriyle en iyinin peşinde koşuyor. Tasarımda daha çok sadelik ve işlevselliği öne çıkaran firma özellikle şehir, dağ ve uzun yol için bisiklet üretiyor. Fiyatlar 850 TL'den başlayıp 20 bin TL'ye kadar çıkıyor.
Bisiklet seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli detaylardan biri hafiflik.
Çünkü siz bisikleti değil bisiklet sizi taşımalı. Başlangıç seviyesi için önerilen maksimum ağırlık dağ bisikletinde 13-14 kg, yol-yarış bisikletinde 9-11 kg, şehir bisikletinde ise 16-17 kg. Karbon, titanyum ve skandiyum gibi özel malzemelerden yapılan hafif bisikletler diğerlerine göre daha pahalı. Karşılığında vaat edilense zevkli bir sürüş keyfi ve dayanıklılık. Dağ bisikletlerinde iddialı Alman Corratec markası son yıllarda ürettiği bisikletlerin ağırlığını 7,5 kilograma kadar düşürdü. Sertlik ayarı yapılabilen amortisörü sayesinde rahat kullanım sunan dağ bisikletlerinde bile zarafeti elden bırakmayan firma, uluslararası tasarım alanında verilen Red Dot Design Award sahibi. Fiyatlar 900 TL ile 14 bin TL arasında değişiyor.
1994'te Türk-İtalyan ortaklığıyla kurulan, 1997'de tamamen Türk şirketi haline gelen Bianchi, Türkiye'nin en bilinen bisiklet markalarından. Kullandığı teknolojiler bakımından yurtdışındaki muadillerinden geri kalmayan firma Manisa'da bir Ar-Ge merkezi kurdu. Burada, Avrupa Bisiklet Emniyeti Standartları tarafından belirlenen tüm deneylerin gerçekleştirebileceği büyük bir test laboratuarı bulunuyor. Yetişkinlerin yanı sıra çocuklar için de bisiklet üreten firma, şık tasarımların yanında dayanıklılık yönünden iddialı modellere sahip. Bianchi'nin son atılımıysa Çin'den dünyaya yayılan elektrikli bisiklet üretimi. 6 - 8 saatte şarj edilen ve 50 kilometre hıza çıkabilen bisiklet, tembel sürücüler için. Yokuş yukarı pedal çevirerek tırmandıktan sonra zafer kazanmış edasıyla kendimi yokuş aşağı bırakmanın tadını başka bir şeye değişmem, diyorsanız elektrikli bisikletlere hiç yanaşmayın. Bianchi'de bisiklet fiyatları 280 TL'den başlayıp en fazla 4 bin 300 TL'ye çıkıyor.
Montajı ve tasarımı Delta Bisiklet tarafından yapılan Türk markası Geotech uygun fiyata kaliteli bisiklet satma iddiasında. Firmanın ürettiği en ilginç modellerden biriyse üç tekerlekli tricycle. Arkada bir de sepet bulunan model alışverişe bisikletiyle çıkmak isteyenler için zevkli bir seçim olabilir. Geotech'te bisiklet fiyatları 250 - 1,250 TL arasında değişiyor. Şayet yerim dar, bana en iyi katlanır bisiklet gider diyorsanız marinada kullanım kolaylığı sunduğu için yatçıların en çok tuttuğu Strida marka bisikletleri tercih edebilirsiniz. İngiliz tasarımcı Mark Sanders tarafından tasarlanan model çok şirin bir görünüme sahip. Profesyoneller bu modeli pek kullanışlı bulmasa da hem yerden tasarruf etmek hem de Avrupa Tasarım Ödülü almış bir bisiklete binmek için sıra dışı bir tercih yapabilirsiniz. Fiyatı 860 TL ile 1,735 TL arasında değişiyor. İçinizdeki çocuk artık uyanmıştır herhalde.
Aksesuar: Kasksız çıkmayın
Bisiklete heveslendiniz ama iş sadece bisiklet almakla bitmiyor. Özellikle şehir içinde bisiklet kullanacaksanız kask ve eldiven takmanız icap edecek. Sıcak yaz günlerinde nasıl kask takarım diye düşünüyorsanız hemen söyleyelim, bisiklet kaskları çok hafiftir, pek rahatsız olmazsınız. Üstelik kask sizi sadece düşmelere ve çarpmalara değil, güneşe karşı da korur. Bisiklet eldivenleri de elinizin uyuşmasını engelleyeceği gibi düşme sırasında refleks olarak avucunuzu yere siper ettiğinizden, olası yaralanmaları önler. Kask ve eldiveni tamamlayacak bir üçüncü aksesuar güneş gözlüğü. Size cool bir hava verecek bu aksesuarın tabii ki önemli işlevleri de var. Hem güneşten hem de gözünüze çarpabilecek sinek ve kum parçalarından korunacaksınız. Konforlu bir sürüş için bir diğer detay, ayakkabı. Altı sert, özel bisiklet ayakkabıları pedala daha güçlü basmanızı sağlar. Ayrıca ayak bileğinizin burkulma riski de en aza iner. Bisiklet üzerinde sizi rahat ettirecek bir diğer unsur bisiklet taytı. Eskiden bisiklet yarışlarını izlerken sürücülerin neden özellikle tayt giydiğini ve onun içinde terleyip terlemediklerini merak ederdim. Buradaki en büyük sırlardan biri içlerindeki özel güderi sayesinde poponun acımasını ve uyuşmasını engellemesi. Ayrıca bugün bu taytların çoğu anti bakteriyel malzemeden üretiliyor. Özel bisiklet aksesuarlarını Nike, Adidas gibi spor mağazalarında ve bisiklet satan dükkânlarda bulabilir ya da internetten sipariş edebilirsiniz. Şayet tüm bu donanımla trafiğe çıkarsanız emin olun saygı görecek ve daha çok dikkate alınacaksınız.
Bisiklette en iyiler
1. Cannondale, ABD
2. Corratec, Almanya
3. Strida, İngiltere
4. Bianchi, Türkiye
5. Trek, ABD
6. Merıda, Tayvan
7. Geotech, Türkiye
8. Colnago, İtalya
9. Electra, ABD
10. Cervelo, Kanada


