Bayramda Antalya, Ege ve Marmara bölgelerinde, otoyol kenarında o kadar çok hayvan ölüsü gördüm ki, hayvanseverlerin "öldürmeyelim bir yolunu bulalım" mantığını kavrayamıyorum. Sonuç itibariyle bu kedi ve köpekler sahipsiz hayvanlar. Bu ne demek, yeri yurdu olmayan, kimsenin sorumluluğunu almadığı ve sorumlu tutulmayacağı vahşi hayvanlar. Köpeğin otoyolda işi ne? Birkaç araç gördüm, aracın arkasında sticker yapıştırmış, "sokak hayvanlarını yaşat, sahipsiz değiller". T.... geçiyorlar herhalde.
Barınakların kapasitesi ve işletme maliyetlerini önemsemeden, "bir şekilde hallederiz, yeter ki bilimsel ve vicdanlı bir yol olsun" demesi kolay. Çok istiyorsanız, bütçelerini ölmesin isteyenlerin oluşturacağı ve bağışlayacağı fondan karşılayalım. Bakalım kaç kişi bağış yapacak görelim. Mama dağıtanlar, bir süre sonra maliyetlerin sokakta yaşatmaktan daha fazla olduğunu görecekler ve diyecekler ki "benim elimden gelen bu, herkes katkıda bulunsa böyle olmaz". Kardeşim, ben sokaktaki köpeği beslemek veya tedavi masraflarını karşılamak, barınak giderini karşılamak zorunda değilim. Hele ki senin kontrolsüz yaptığın işin sonucunu sırtlanmak zorunda hiç değilim. Trafikte giderken, aracımla çarparsam, gider tedavi ettiririm. Ancak benim önüme bu hayvanın çıkmasına müsaade eden "sokak hayvanı olmalı" kafasıyla gelirsen, diyeceğim tek şey var: bu köpekler eninde sonunda ortadan kaldırılacak. İster zehirle, ister tüfekle, ister kısırlaştırmayla.