Tekrardan geçmiş olsun kardeşim, güzel anlatım olmuş.
Tur için aslında bir başarı kriteri yok o yüzden başarısız demek yanlış olur, elbette gönlümüzden geçen İstanbul'a varmaktı ama başından beri varmaktan ziyade yolda olmak istedik. Amacımız keyif almak ve keyif aldığımız sürece yolda olmak, keyif eziyete dönüşürse yolda olmanın da bir anlamı kalmıyor. Ben de Bartın'a kadar devam edebildim, Sinop'tan sonra tek devam etmeme, her gün o ağırlıklarla deli gibi rampa çıkmama rağmen hastalanana kadar çok keyif aldım. Ama hastalanınca, bir plajda tek başınıza çadırdayken gece kusmaya başlayınca, yanınızda kimse yoksa bunun moral bozukluğu çok ağır oluyor. Bir kaç gün dinlenmeyle fiziksel olarak iyileşip belki devam edebilirdim ama psikolojim düzelir miydi bilmiyorum, o psikolojiyle bir an önce eve dönmek istiyor insan.
Yükümüzün ağır olduğuna katılıyorum, ama dünya turuna çıkan insanlara baktığımızda belki bizden en az 10 kg daha fazla yükleri vardır, yükün ağırlığından ziyade aynakol küçük dişlisinin ve rublenin büyük dişlisinin oranları uygun olursa çıkılamayacak rampa yoktur diye düşünüyorum. Amaç da performans olmadığına göre rampaları ağır ağır çıksak da olur. Bir daha ki turuma şu anki aynakol dişlim 24 onu 22 yapıp, rubleyi de 34'e yükseltirsem tamamdır.
Bir de beslenme olayını biraz daha ciddiye almak gerekiyor, vitamin veya ek gıda takviyesi gibi şeyler de olabilir. Hastalanmamın temel nedeni güneş altında ağır ağır çıkılan rampalarda deli gibi terleme sonrasında 50 km/s gibi hızlarla inilen rampalarda yediğim rüzgar diye düşünüyorum ama beslenmenin düzenli olmaması da bünyeyi zayıf düşürmüş ve daha kolay hastalanmamda bir etken olmuş olabilir.
Aslında tüm bu aksaklıklar iki şeyi bir arada istemenin sonucu gibi geliyor, hem keyif yapalım istediğimiz yerde yemeğimizi yiyelim istediğimiz yere çadırımızı atalım diye düşünürken, bir yandan da akşama şuraya varayım kaygısına düşüp pedallayınca, ikisi bir arada olmuyor, birisi eksik kalıyor. Akşama şurada olayım kaygısının temel nedeni de turda süre kısıtı olması ve bu kısıtlı süre içinde insan geçebileceği kadar yer geçmek istiyor. Bunun için de biraz daha tecrübe kazanmak, olgunlaşmak gerekiyor sanırım. Ya günlük rotaları toplam tırmanma, eğim vs. ye göre çok iyi planlayarak plana uymak, ya da hiç plan yapmadan ve bir kısıt koymadan, belli bir yere varma kaygısı olmadan pedallama olgunluğuna ulaşmak. Bir gün gerekli tecrübeye veya olgunluğa ulaşmak ümidiyle...