murat serbet
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 5 Mayıs 2014
- Mesaj
- 588
- Tepki
- 1.905
- Yaş
- 46
- Şehir
- istanbul
- Bisiklet
- b'Twin
Merhaba arkadaşlar, birlikte sık sık tur yaptığımız can dostum güzel insan Arif'le cumartesi günü yaptığımız turu burada anlatmak istedim. Belki bisikletçi arkadaşlara faydası olur. Deniz otobüsünün kış tarifesinden dolayı
bu sefer kendi bisikletimle gidemediğim turumuza Bakırköy İncirli'den başladık. Ara sokaklardan Galeria tarafına geçerek devam ettik. Sahil yoluna çıktık. Burada geniş bir bisiklet yolu var. yavaş yavaş ve keyifle yolumuza devam ettik. Bir anda sisin içinde bulduk kendimizi. Güneş görünmemeye ve hava soğumaya başladı. Nemli sisin içinden geçerken üstümüz ıslanmaya başladı. Bu arada piknik yapan insanların yerini garip tipler almaya başladı. Karanlık yüzlü adamlar 5-6 kişilik gruplar halinde dolaşıyordu. Yenikapı'ya vardığımızda sis hala etkisini gösteriyordu.
Yola devam ettik. Genellikle bisiklet yolundan gittik. Arada yol bittiğinde sahilden devam ettik. Avrasya Tünelinin orada mesela bir müddet kaldırımdan gitmek zorunda kaldık. Uzun ama tatlı bir yokuştan sonra sirkeciye ulaştık. Bu yokuşu çıkınca sisten kurtulduk. Üşüyen sırtlarımıza vuran güneşin etkisiyle daha rahat yol almaya başladık. Arif daha önce bu turu yapmıştı. Yemek yenecek yerleri çok iyi biliyordu. İlk lezzet durağımız Kral Kokoreç oldu. (Ayıp olduysa, reklama girdiyse yada forumda yasaksa hemen kaldırabilirim.)Hiç fena olmadığını söyleyebilirim. Buradan sonra da buraya sırtınızı verip sokağın sonuna kadar yürüdüğünüzde karşınıza çıkan cağ kebabını denemenizi öneririm. Biz öyle yaptık. Burada yemek yiyeceğimiz zaman bisikletleri Milli piyango bayisinin yanına koyduk. Ancak biraz gıcık tavırlarla bizden çekmemizi istedi, bu çok ünlü milli piyango bayisinin sahibi. Biz de bisikletleri birbirine bağlayarak kaldırımın kenarına koyduk. Yemekten sonra dönüş için yola koyulduk. Vapur iskelesinin önünde bir kadın; "karşıya mı gidiyorsunuz?" diye sordu. Fahrradmanufaktur marka bisikleti vardı. Sisten dolayı muhtemelen Avrupa yakasında kalmış. Buradaysa selamlar. Biz de karşıya geçmediğimizi söyledik. Marmarayı denemesini önerdik ve devam ettik. Eminönü'nden çıkarken zalım sis tekrar etrafımızı sardı. Birkaç fotoğraf daha paylaşayım.
Fotoğrafta arkamız deniz aslında, 3 metre falan mesafe var.
Dönüşte nem biraz daha arttı, hava daha da soğudu. Kasktan su damlamaya başladı. Ama midenin dolu olması daha rahat yol almamızı sağladı. Kıyafetler biraz ıslandı tabi. Yavaş yavaş Ataköy sahile geldik. Burada da bir şeyler içip evlere dönecektik. Tercihimizi salepten yana kullandık ve öyle iyi geldi ki anlatamam. En son arkadaşın Bakırköy'deki evine bisikletleri bırakarak ayrıldık.
Ana fikir: Bakırköy'den Eminönü tarafına rahatlıkla ve çok trafikle muhatap olmadan gidebilirsiniz.
Yola devam ettik. Genellikle bisiklet yolundan gittik. Arada yol bittiğinde sahilden devam ettik. Avrasya Tünelinin orada mesela bir müddet kaldırımdan gitmek zorunda kaldık. Uzun ama tatlı bir yokuştan sonra sirkeciye ulaştık. Bu yokuşu çıkınca sisten kurtulduk. Üşüyen sırtlarımıza vuran güneşin etkisiyle daha rahat yol almaya başladık. Arif daha önce bu turu yapmıştı. Yemek yenecek yerleri çok iyi biliyordu. İlk lezzet durağımız Kral Kokoreç oldu. (Ayıp olduysa, reklama girdiyse yada forumda yasaksa hemen kaldırabilirim.)Hiç fena olmadığını söyleyebilirim. Buradan sonra da buraya sırtınızı verip sokağın sonuna kadar yürüdüğünüzde karşınıza çıkan cağ kebabını denemenizi öneririm. Biz öyle yaptık. Burada yemek yiyeceğimiz zaman bisikletleri Milli piyango bayisinin yanına koyduk. Ancak biraz gıcık tavırlarla bizden çekmemizi istedi, bu çok ünlü milli piyango bayisinin sahibi. Biz de bisikletleri birbirine bağlayarak kaldırımın kenarına koyduk. Yemekten sonra dönüş için yola koyulduk. Vapur iskelesinin önünde bir kadın; "karşıya mı gidiyorsunuz?" diye sordu. Fahrradmanufaktur marka bisikleti vardı. Sisten dolayı muhtemelen Avrupa yakasında kalmış. Buradaysa selamlar. Biz de karşıya geçmediğimizi söyledik. Marmarayı denemesini önerdik ve devam ettik. Eminönü'nden çıkarken zalım sis tekrar etrafımızı sardı. Birkaç fotoğraf daha paylaşayım.
Fotoğrafta arkamız deniz aslında, 3 metre falan mesafe var.
Dönüşte nem biraz daha arttı, hava daha da soğudu. Kasktan su damlamaya başladı. Ama midenin dolu olması daha rahat yol almamızı sağladı. Kıyafetler biraz ıslandı tabi. Yavaş yavaş Ataköy sahile geldik. Burada da bir şeyler içip evlere dönecektik. Tercihimizi salepten yana kullandık ve öyle iyi geldi ki anlatamam. En son arkadaşın Bakırköy'deki evine bisikletleri bırakarak ayrıldık.
Ana fikir: Bakırköy'den Eminönü tarafına rahatlıkla ve çok trafikle muhatap olmadan gidebilirsiniz.














