Scudo Sports

Avcılık Yasaklansın

İlk mesajımda avcılık belgem olduğunu ancak hedef atıcısı olduğumu açıkça belirtmiştim. Yani Kendimce özel sebeplerden dolayı canlıya atmıyorum. dikkat ederseniz israrla kırsal yaşam ve tarıma verilen zarardan ve bu işi yasal yollardan yapanların oldukça sert kanuni yaptırımlarfla denetlendiğinden ve kendi içindeki hiyararsik yazılı olmayan kurallara uyduklarından bahsediyorum. Sizde israrlatüm bunu zevk için yaptıklarını iddia ediyorsunuz.

Velevki zevk için yapıyorlar. Yani köylü toplanıyor "Canımız sıkıldı hadi toplaşıp , domuz , tavşan , kuş katledelim" "hepsinin soyunu sopunu kurutalım" diye organizayon yapıyor öyle mi ? Avcılık hakkında hiç bir fikriniz yokken bu kadar israr etmeninde amacını anlayamadım. Köylümüz iman ve vicdan sahibidir.

Haa bu işi kaçak yapanlar katliam yapıyor. Bu doğru .hemde çok doğru. Dişi ,yavru, limit kota, sezon dinlemeden ava çıkıyormu , elbette çıkıyorlar. Marifetmiş gibi vurduklarınıda sergiliyorlarmı ? elbette. Ve elbette çoğu camiiada olduğu gibi avcılık camiiasında sütü bozuk , karaktersiz , yaptıklarını marifet , yedikleri haltı büyük avcılık zannedenler elbette çıkıyor.Bunlara camiiada "etçi" denir. Hiç bir etik kuralı olmadıkları için hiç bir gruba alınmazlar.

Siz tüm ihaleyi avcılara yıkarsanız , avcılık toptan yasaklansın derseniz , bu işlerden biraz anlayan birilerine kendinizi güldürürsünüz. Balık vuruyorlar diye dalış yasaklansın veya bisikletliler kazaya karışsa , bisikletler toptan yasaklansın demek gibi bir şey bu.

Size 3 tavsiyem olacak : Bir konuda bilginiz yoksa , kendinizce fikriniz varsa bunu açıkça belirtip böyle yazın.

İkinci tavsiyem , bir başka başlıkta sorduğunuz çadırlı kamplarda , çadır sizi hiç bir şeyden korumaz.Ya bilindik bir kamp alanına gidin , ya da ışıklarını görebilceğiniz bir mekana yakın çadır kurun.Yoksa ayıya , kurtda akşam yemeği olmanız içten değildir. Türkiyede satılan biber gazları , kendizi etkilemekten başka hiç bir işe yaramıyor. Zaten kampta uzaktan bir ayı geçsin ,veya kurt sürüsü görün , Fellik fellik tüfek nasıl alınır ? bunu araştırmaya başlarsınız.

Üçüncü tavsiyeme mutlaka uyun : Zoom özellikli mor ışık alın. Akrep ve çiyan gibi böcekler , kabuklarındaki bir pigmentten dolayı mor ışık altında , fosforluymuşcasına parlarlar.Manzarası güzel veya havadar diye akrep yuvasının dibine çadır atmamak sizi elinizde

 
Scudo
@Cömert

mesajların ve sizin yazdıklarınızın çoğunu okudum. hak verdiğim şeyler çok, tabi katılmadıklarımda olacaktır. ben vejeteryan olduğum için hayvan avını onaylamıyorum, bıldırcını vursan ne olur. O güzel hayvanı mesela bir sülünü canlı görmek bana haz veren şey. hayvanlar öldürülmemeli derken de bunu kendi hür irademle yapmış olduğum besin türleri seçimimle tutarlı şekilde savunabilirmiyim? ama alaskada yaşayan donmamak için donmuş gölden balık avlayan, geyik vurup 3 ay boyunca herbir parçasını kulanan, ve o geyiği kutsal sayan adamı da hakir görmem. çünkü o da yaşıyor. her canlı hayatta kalmayı içgüdüsel olarak amaçlar. güçlü olan da hayatta kalır. bizim yumuşak koşullu modern market dünyalarımızda et sadece arabayla gidilen bir kaç km uzakta. bu durumda kişisel ihtiyaçların karşılanması anlamında aciz durumdaki bir bireyin yapabiliyorsa bir hayvanı avlayıp yemesi ne kadar normal olacaksa, bence marketten gidip et vs alabilen bir modern şehir insanı içinde o kadar gereksiz durum ve dengesiz/tutarsız bir ruh halidir. Sosyal medyada çıkan bir çok şey de tarflı. Örneğin geçenlerde bir kız çocuğuna ok ve yay ile hayvan avlattırmışlar çocuk gururla poz vermiş. Facebook camiası da kızı linç etmek gayretindeydi. Oysaki alaska da yaşamakta olan bir çiftin çocukları olan bu kız, ailenin kışın hayatta kalması için av yapmayı zaten öğrenmek zorunda kalacaktı. Yani görüldüğü üzere tek bir doğrunun olmasını beklemek saflık olur çünkü tek bir tür de yaşam sürmüyor her coğrafyadaki insanlar. Tabi bunun yanında yivli tüfeğine bilimmum gece görüş aparatı takıp, bilmem kaç metreden sırf içini doldurmak için hayvan öldüren, ruhsal açıdan bence dejenere olmuş, sevgisiz ve vicdansız insanlar, nasılsa bedelini yasal olarak ödedim diyerek rahatça poz verebiliyorlarsa burada bir tuhaflık ararım hayvan seven bir insan olarak. İşin ruhsal yönü uzmanlarınca araştırılmalı diye düşünüyorum. Kesin bir tür sevgi eksikliği yaşamış olmalılar. Bir tür reddedilmişlik. Bir tür intikam hissi. Bir tür varolma çabası var sanki.

hasatı mahfedilen köylü, kendisine bahşedilmiş olan zekayı önceden kullanıp yaban hayvanlarını uzak tutumaya kullansa bence başarılı olabilecek seviyededir. Öyle ki en zeki tür olan insanın rekabet ortamında birbirine karşı zekasını kullanması ve her şekilde başarılı olacak olması bunun kanıtı olmalı.

Son olarak ben ülkemizde uygulanabildiği ölçüde avcılık kurallarının olmasını takdir etmekle birlikte, denetim olmayan heryerde tüm olanakların sonuna kadar kullanıldığından ve suistimal edildiğinden adım gibi eminim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Çağdaş78
Avcılık zevki olarak sa yasaklansın ancak bahçemde 50 dönüm domates var adam varını yoğunu ekmiş tarlaya zaten kazancağı az bi miktar sabah akşam başında nöbet tutuyo tarlanın gelicek bi domuz sürüsü eee gircek tarlaya talan etçek adamı rıskından etçek oda vurmucak domuzu olur mu öyle şey ya çoluğuna çocuğuna ne götürcek bu adam böylede düşünmek lazım spor amaçlı yapılması kesinlikle yanlış ve sakıncalı ancak tarlasını evini tapasını korumak için elbetteki vahşi hayvanlar vurulabilir
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
Merak ettiğim bişey var. Avcılığa karşı olupta shimano grupset kullanan var mı? Varsa bilsin ki sportif avcılığa finansal destek sağlıyor.

73861b.jpg
 
@Soykan U.
Shimanonun ayrıca ürettiği olta makineleri de var.
Ama malesef forumun %90ı shimano kullanıyor
 
  • Beğen
Tepkiler: Cemal Ç.
Shimano kamış ve makine vs gibi ekipmanların piyasasının yarısından fazlasını elinde tutan bir firma.
 
@Soykan U.
Hepimiz kullanıyoruz:booo::booo:
Shimano'ya HAYIR Kampanyası başlasın mı o zaman???:hihi::hihi:
 
@Cömert Zevk için yapıyorlar fikrimin hala arkasındayım, ayrıca canlı bir hedefe atış yapmadığınız için size forumca teşekkür ederiz.

Açın yaban tv"yi akşama kadar el kadar kuşları, keklikleri, bıldırcınları, tavşanları vuruyorlar.

Açık açık televizyonda, daha ben ne diyeyim size.

Açın televizyonu, resmen zevk için katlediyorlar işte.
 
@Hastateker
domuzu çit durduruyomu + binlerce dönüm olan yeri çitle çevirebilrmisin benim yok öle bişeyim ama bazı durumlarda bu tarz hayvanları avlayabilrsin malını canını paranı korumak için
 
@Cömert Dediğinize bu sefer bende katılıyorum, dağda yavru tavşanı, kurdu, kuşu vuracak kadar caniler var.

Benim verdiğim örneğin bisikletlerle alakası yok, bisiklet sonuçta bir canlıyı öldürmüyor.

Ayrıca bisiklet bir gereksinim, avcılık bir gereksinim değil.

Kötü birşey demiyoruzki hayvan vurmak yasaklansın diyoruz bu kadar basit.
 
mezbahalar ve çiftlikler de yasaklansın mı? aynı laciverdin farklı tonu çünkü. bilek hareketiyle tuz atmak, hayvan cesedi tokatlamak, ceset parçalarıyla seksüel(!) figürler sergilemek de yasaklanmalı mı acaba?
 
İşinize geldiği gibi yorumluyorsunuz. Verdiğimiz kararlar doğada avcılıktan daha fazla hayvanın ölmesine sebep oluyor. Sizin yaptığınız : Suç bizden çıksın da her şeyin suçlusu avcı olsun. İlk önce kendimize dönüp bakmamız gerekiyor. İstenerek yapılan her eylemin içinde zevk olduğu da aşikar .
 
genelleme yaparak herkes aynı hataya düşüyor, tabiki av bir spor olamaz buraya kadar herşey tamam, kuş avlamadınız, çulluk, keklik, ördek,balık avlamadınız gittiniz bunun yerine bamya,fasulye, araka,ıspanak yediniz ee noldu onlar ölümüydü neydi? yani mevzu can (yaşam) ise bitkide de yok mu bu bahsettiğiniz şeyler... illa ayakları,kanatları vs. olmalı öylemi?

@ozgur908
aynen, bilinçli tüketim olsa zaten çiftlikler çokta gerekli olmazdı sanırım, ama bilekten tuz atmak , et tokatlamak fantazisi ayrı bir bilim dalı olsa gerek:confused:
 
Habille kabilin çekişmesidir bu.ne yazıkki homosapiens,insan olarak evrilmedikçe,bu durum bitmeyecek.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ahmet Bag
Bitki ölürken ses cikarmiyor kan akmiyor diye öldurmus sayilmazsiniz
Bol bol bitki öldurun
Bitki ölümlerini protesto ediyorum ve bu gece protesto amacli mangal yakicam :):)
 
@trabzonlu ozan
Etyemezler umrumda mi saniyorsun
Etyemez kendi halinde takilirsa sıkintı yok yiyenlere tahammulsuzluk gosterirse sıkıntı var demektir
 
Etçilliğe vejetaryen bakışa bir de feminist okumayı ekleyen iyi bir kitap önereyim: Etin Cinsel Politikası.

Carol J. Adams, feminist-vejeteryan eleştirel bir kuram sunduğu bu kitapta, erkeklik inşasının önemli bir parçasının başka bedenleri denetim altında tutmak olduğunur; et yemenin de bunun önemli bir aşamasını oluşturduğunu söylüyor. Adams'a göre, "Et yemek, erkek iktidarının her öğünde yeniden ilan edilmesidir." Pornoda ya da sofrada parçalanarak tüketilen nesnelerden söz ediyor Adams. Yalnızca şiddet ve tahakkümden beslenen erkek egemen kültürün yeri yurdu olmadığının, zayıf bulduğu her şeyi ve herkesi "erkek" tanımının dışına atarak, alt edilecek bir öteki ilan ettiğinin, özneden nesneye indirgediğinin altını çiziyor. Yiyecek/giyecek başka bir şey yokmuşçasına, birtakım canlılara yaşarken kafesi, ölürken ise kan gölünü reva gördüğümüz sürece savaşları ve ayrımcılığı olumlayan eril şiddet kültürünün ve hiyerarşinin aramızdan ayrılmayacağını hatırlatıyor.

Hadi bir de uzunca bir alıntı yapayım:

"Kadınların sokaklarda taciz edilmeden, peşlerine kimse takılmadan ya da saldırıya uğramadan yürüdüğü günü hayal edin. Şiddete maruz kalan kadınlar için sığınma evlerine ihtiyacımız olmadığı günü hayal edin. Kültürümüzde en sık rastlanan seri katillerin kendi ailelerini öldürenler OLMADIĞI günü hayal edin. Daha da iyisi, kadınların her nerede olursa olsun güvende olduğu, ailelerin evlerinde güvenle yaşadığı ve katliamların olmadığı bir dünyayı hayal edin. İnsanların, “İyi de benim sabahları sosis yemem gerekiyor” diyen birine, “Ah, bu tam bir yirminci yüzyıl konuşması. Bilirsin; iklim değişikliği hakkında farkındalık yaratmaya başlayan ilk kesimlerden birinin çevrenin yok edilmesi ile hayvancılık arasındaki bağlantıyı keşfeden hayvan hakları savunucuları olduğu yüzyıl” diye cevap verdiği günü hayal edin. Daha da iyisi, insanların artık sabahları “sosis” yemeye ihtiyaç duymadığı günü hayal edin. Kadınların ve çocukların seks köleleri olarak satılmadıkları, seks işçiliğine ya da pornografiye zorlanmadıkları günü hayal edin. Daha da iyisi, tahakkümün değil eşitliğin seksi olduğu günü hayal edin. Eşitlik bir fikir değildir; bir pratiktir. Diğer insanlara ya da diğer hayvanlara nesne muamelesi yapmadığımızda onu pratiğe dökmüş oluruz. Birinin başından geçenler hepimizi bağladığı için ona, “Bir derdin mi var? Anlatmak ister misin?” diye sorduğumuzda bunu pratiğe dökeriz."
 
Geri