Said Ergöktaş
Forum Demirbaşı
- Kayıt
- 15 Temmuz 2005
- Mesaj
- 444
- Tepki
- 192
- Şehir
- KAYSERİ - Hill Climb - XC
İtalya'da,Venedik'in kenar mahallelerinden birinde bir kafede espressolarımızı içiyorduk.İçeri giren müşterilerden biri,garsona ''Due caffee,uno sospeso''(İki kahve,biri askıda)dedi.İki kahve parası verdi,bir kahve içip gitti.garson da duvar üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kağıt astı.
Biraz sonra içeri iki kişi girdi.onlar da ''Trio caffee,uno sospeso''(Üç kahve,biri askıda)dediler.Üş kahve parası verdiler ve iki kahve içip gittiler.Garson 'askı'ya yine küçük bir kağıt astı,bunun gün boyu böyle olduğu anlaşılıyordu.
Bir süre sonra kahveye üstü başı eski-püskü,belli ki yoksul bir kişi girdi ve garsona ''Uno caffee sospeso''(Askıdan bir kahve)dedi.Garson hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu.Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı,gitti.Garson ise askıya taktığı kağıtlardan birini kopardı,parçalayıp çöp kutusuna attı.
Bu gözlemimizin sonunda,gözlerimizi yaşartan,fakat kesinlikle örnek almamız gereken bir 'İtalyan toplumsal terbiyesi'öğrendik:Yardım etmek için insanların ihtiyaçlarını belirlerken,yalnızca hayati ihtiyaçlarla sınırlı kalmak zorunda değiliz.Bir Venedikli için,hayati olmasa da,kahve günlük hayatta önemli bir yer tutmaktadır.
Kahve içebilecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler,kendileri bir kahve parası daha ödüyorlar.
Yardım ettikleri kişiyi görmedikleri için,bu kişiler de daha mutlu oluyorlar.Kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul eden kişiler ise,huzurlu oluyorlar.
Yardım eden ile alan arasında,bu kahvedeki garson gibi,köprü görevi yapan kişilerin ise güleryüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor.
İçeri giren yoksul bir kişinin ''Bana askıda kahve var mı?'' diye sormasına gerek bırakmamak için 'askıda kahve olduğunu' belirten kağıt parçalarını kolaylıkla görünebilen bir yere asmak ise,bu olgunun zarif bir bölümünü oluşturuyor.
Alıntı:Karakalem Dergisi yıl:2005 sayı:02
paylaşmanın-yardımlaşmanın önemini anlatan güzel bir hikaye...
Biraz sonra içeri iki kişi girdi.onlar da ''Trio caffee,uno sospeso''(Üç kahve,biri askıda)dediler.Üş kahve parası verdiler ve iki kahve içip gittiler.Garson 'askı'ya yine küçük bir kağıt astı,bunun gün boyu böyle olduğu anlaşılıyordu.
Bir süre sonra kahveye üstü başı eski-püskü,belli ki yoksul bir kişi girdi ve garsona ''Uno caffee sospeso''(Askıdan bir kahve)dedi.Garson hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu.Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı,gitti.Garson ise askıya taktığı kağıtlardan birini kopardı,parçalayıp çöp kutusuna attı.
Bu gözlemimizin sonunda,gözlerimizi yaşartan,fakat kesinlikle örnek almamız gereken bir 'İtalyan toplumsal terbiyesi'öğrendik:Yardım etmek için insanların ihtiyaçlarını belirlerken,yalnızca hayati ihtiyaçlarla sınırlı kalmak zorunda değiliz.Bir Venedikli için,hayati olmasa da,kahve günlük hayatta önemli bir yer tutmaktadır.
Kahve içebilecek kadar parası olmayan kişilere yardım edebilecek düzeydeki kişiler,kendileri bir kahve parası daha ödüyorlar.
Yardım ettikleri kişiyi görmedikleri için,bu kişiler de daha mutlu oluyorlar.Kimden geldiğini bilmedikleri bu ikramı kabul eden kişiler ise,huzurlu oluyorlar.
Yardım eden ile alan arasında,bu kahvedeki garson gibi,köprü görevi yapan kişilerin ise güleryüzlü ve sevgi dolu olmaları gerekiyor.
İçeri giren yoksul bir kişinin ''Bana askıda kahve var mı?'' diye sormasına gerek bırakmamak için 'askıda kahve olduğunu' belirten kağıt parçalarını kolaylıkla görünebilen bir yere asmak ise,bu olgunun zarif bir bölümünü oluşturuyor.
Alıntı:Karakalem Dergisi yıl:2005 sayı:02
paylaşmanın-yardımlaşmanın önemini anlatan güzel bir hikaye...