Yaklaşık 1.5 yıl süren işsizliğin ardından bir iş buldum, daha doğrusu buldular. Bir akrabamın çalıştığı inşaat firmasının yaptığı bir yap-işlet-devret durumu olan yer. (inşaat firması hükümet yanlısı bir firma) Neyse işe girerken sen yabancı firmanın elemanı olacaksın onlar biz gibi değil hak hukuk bilir mesaini verir hak geçirmezler dediler. Kendi kendime "oh be sonunda adam gibi bir işe giriyorum maaş olarak da iyi" dedim. Tam 4 aydır çalışıyorum inşallah şu borçlar bitesiye kadar bir aksilik çıkmaz. Şirket ne kadar yabancı olursa olsun arkadaşlarımın da dediği gibi başındaki adamlar bizden ve bu ülkedeki yönetimle bağlantılı olarak diğer ülkelerdeki firmadan çok daha farklı çalışıyor. Misal 2 aydır gece vardiyasına geliyorum. Çalıştığım yerin açılmasına rahat 3-4 ay varken erkenden seçim yatırımı ayağına açılış yaptılar, sürekli bir yerlerden arızalar çıkıyor ki burası bir hastane. Fazladan çalıştığım saatleri imza atarken yazdım ve ertesi gün üzerleri çizili olarak normal saat yazılmış şekilde buldum. Sebep olarak beyaz yaka çalışan mesai almaz. (Neyse ki çalıştığım birim şefim hak hukuk bilen bir insan ki bunu mesai olarak veremem ama izin yazarım işte gibi görünürsün dedi sağ olsun) Firmanın dünyadaki her iş bölümünde belirlediği iş eğitimleri var hiç birine girmeden hepsine imza attırıyorlar her ay düzenli olarak. Tabi ben dışında itiraz eden olmamış ki ben ses çıkarınca amiri müdürü hepsiyle konuştum.
Şimdi buradan aldığım paranın nasıl gittiğine ve nelere gittiğine bakalım.
* KİRA 700 TL :Her ay işe yakın diye tuttuğum TOKİ'deki kiralık daireye 700 TL (ev sahibim çok üç kağıtçı her eksiği sen yap kiradan düşeriz diyor ama bende ellemiyorum adamın site yönetimine borcu hak getire iyi ki doktor olmuş)
* Elektrik 50 TL : Elektrikli olarak buzdolabı+çamaşır makinesi (geçen ay 2 defa açtım)+vakit geçmesi adına laptopum fişte olur (maks. 3 saat): lamba kullanmıyorum. Zaten genelde uyumaya gelebiliyorum. (aslında düşük bir ücret fakat hiç bir şey çalışmıyor)
* SU 30 TL : Sadece duş alıyorum. Gece vardiyasında olduğumdan dolayı sabahları birde 1 fincan bulaşık oluyor o kadar.
* AİDAT 60 TL : Neye yarıyor anlayamadım. Etrafta çimen yok, bina temizlenmiyor, bina içi aydınlatmaların yarısı yanmıyor. Bir binada 24 daire var.
* ISINMA 99 TL : Sadece oturma odası açık (bu bana düşen ücret)
* Tüp var ama o kadar az kullandım ki daha yarısı dolu. Şimdilik onu boş geçiyorum.
* Mutfak masraflarım yine yukarıdaki dediğim gibi vardiyaya bağlı olarak düşüşe geçti. Peynir, zeytin, tatlı grubundan birisi (reçel, bal sarelle vs. gibi) 100 TL Annem sağ olsun konserver falan çok koymuş.
* BORÇ 1000 TL : Babam sağ olsun verdiği yanlış kararların etkisi.
Üst tarafı toplarsam 700+50+30+60+99+100+1000= 2039, düz hesap arada gidenlerle 2050 olsun o. Elime kalan para 300 lira.
Alkol, sigara veya tütün mamülleri kullanmıyorum + bekarım + gece hayatım yok Evden işe- işten eve git gel ile geçinip gidiyorum. Şimdilik o kalan 300 lira. Telefon faturasını da unutmamak lazım en düşük olanı aldım yinede vergisi ile 30 liraya yuvarlıyorlar. İnternet bağlatayım dedim aylık 100 TL dediler. İş yerinden ne kadar kapalı olursa olsun forum açık olduğu için işimi görüyor. Çocukluğumda bir şey istedim mi paramız yok derler almazlardı. Yıllar boyunca bu devam etti. Bazen babamla pazara gideriz istediğin bir şey var mı diye bu sefer sorar ama yıllarca alamayız paramız yok deyişi kafamda yer ettiği için gerek yok canım istemiyor der oldum otomatik cevap gibi, o arada acaba canım istiyor mu düşünmüyorum bile. Devir kısma devri. Aldığım maaş Türkiye şartlarında bir tekniker için iyi aslında ama girdiği ile çıktığı bir oluyor. İlk telefonumu yazları çalıştığım para ile 15 Şubat 2008'de almıştım. Şuanda 2. telefonum olan Nokia C6-01'i kullanıyorum. Onu da Haziran 2013'te amcam vermişti. WhatsApp falan çalışıyordu o ara işimi görüyordu. 2 yıldır wp yok hali ile kullanmıyorum. Şimdilik çalıştığım firma 7/24 açık kalmak şartıyla verdiği bin liralık android telefon ve hattı işimi görüyor. 2 yıldır telefon alayım diyorum habire bir şeyler engelliyor. En son alacakken gümrük kayıt bedeli 650 lira olunca ondan da vazgeçmek zorunda kaldım. Bisikleti değiştireyim bari bir yol bisikleti alayım diyorum elimdekini satsam aldığım para çok bir faydası olmayacağı gibi ondan da olacağım. O işte duruyor. Bu aralar ev arkadaşı arayan birilerine bakar oldum en azından ev masrafları yarıya düşerse bir 300 TL civarı daha kalır elimde. Yani benim bu durumda evlenmem biraz zor. Oldu da evlendim diyelim. Bu devirde paran varmış yokmuş kimse umursamıyor çok nadir düğün yapmasak da olur diyen var. Ama genelde bir tane kızım var tabi ki düğün olacak diyenler daha çok. Düğün+ ev masrafları falan derken minimum 5 yıl borç ödeme garanti. Tabi durum böyle olunca maaşta yetmeyince alacaksın kredi kartını uçurum açıldıkça açılacak hali ile bir 5 yıl daha ekler ve zincirleme reaksiyon ile uzar gider. Bu bin lira olan borcum 12 ay sonunda bitecek inşallah. Bunları yazarken aklıma geldi. İşe girerken hali ile çamaşır makinesi,buzdolabı yatak ve kanepe almıştık onun borcunu da ilave edersem 3 ay daha eklerim ve 15 ay boyunca benim bu işten çıkmamam gerektiği sonucuna varıyorum. Allah asgari ücretlinin yardımcısı olsun. Biraz umudum olan polislik vs alımları için her fırsatı bulduğumda kpss giriyorum belki bir şeyler olur.
Sonuç olarak ben zaten iş yerindekiler baktığımda evde kalmış durumdayım, yaşım 26 yıl+8 ay. Benle yaşıtların çocuğu bile var. Ben bu saatten sonra biraz zor evlenirim. En iyisi bir tane kedi alayım sevgimi onunla paylaşayım. İşten çıkıp eve giderken saat kaç olursa olsun mahalledeki tüm kedi ve köpeklerle paylaşıyorum hali hazırda.
Şuan işteyim. Boş oldukça yazıyorum zaten 1,5 saattir her boşluk olduğunda yazıya ilave yaptım. Beni geç ben %75 oturuyorum işte. Bilgisayar başından otomasyon takibi vs. Sahadaki adam deli gibi bir aşağı bir yukarı inip çıkıyor. Hastaneyi bir uçtan bir uca dolaşıyor. Türkiye'de 50000 (elli bin), dünyada 520000 (beş yüz yirmi bin) personeli olan firmanın verdiği akşam kumanyası. Milletin verdiği emek ile aldığının hiç bir zaman karşılığı yok bu ülkede. İlla ki istisna vardır ama kurunun yanında yaşta yanar.
