KevSerSeri
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 3 Ağustos 2006
- Mesaj
- 1.351
- Tepki
- 3.316
- Şehir
- Ankara
25 Ağustos 2007 Cumartesi ( Turun 11. Günü)
Selam Pedalcılar;
Uzun süredir yaza yaza bitiremediğim Artvin gezisine bir el atsam diyip durdum. Ne de olsa sonlandırmak görevim…
Turdan kopanlar için en son gezinin linkini veriyorum. Nerede kaldığımızı daha iyi hatırlayacaksınız…
(link)
Gelelim turumuzun 11. gününe ve yepyeni bir sabaha…
Yine erkenciyiz. 7.30’da kalktık.
Karnımız halen aç yanımızda yiyecek bir lokma bir şey yok. Besim Amcalardan da istemeye utanıyoruz.
İso yine ortaya atlıyor ‘durun ben şu yorganı götürüyüm nasılsa elimde bir şeylerle dönerim’ diye…
Biz de ortalığı toplayalım derken bakıyoruz Derviş dereye inmiş bisikletin çamurunu yıkıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1457.jpg
İso eli boş dönünce Murat yine başlıyor ulen İso ulen İso diye hahahaha…
Sular kesik olduğu için Besim Amca eşinin bir şey hazırlayamadığını söylüyor. Yarım ekmek, bir çay biraz da peynirle yanımıza geliyor. Çok utanıyoruz çünkü ellerindeki son ekmek olduğunu söylüyor. Bizimle ekmeğini paylaşan bu iyi kalpli insanlara minnettarız…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1458.jpg
Besim Amca bahçe işleri ile uğraşırken...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1460.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1465.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1466.jpg
Eşyalarımızı toplayıp yola çıkana kadar yine iki saat geçiyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1468.jpg
İstikamet Uğur-Maral şelalesi. Hava çok sıcak, ayakkabılar Borçk’da kaldığı için o kadar rampayı botla tırmanmak zorunda kalıyorum. Ayaklarım resmen pişti.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1469.jpg
Şelale yolunda ne kadar armut, elma ağacı varsa dalıyoruz. Bir şekilde tatmin olmayan midelerimizi doyurmaya çalışıyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1470.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1471.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1472.jpg
Mısır unu doğal koşullarda böyle öğütülüyormuş.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/HPIM0940.jpg
Bu kadar tesadüf olur yine Explorer kafilesiyle karşılaşıyoruz. Dilber hanımla hatıra fotosu çektiriyor ve ayaküstü laflıyoruz. Şelale çok güzel mutlaka devam edin diyor. O kadar tırmanmışız, görmeden gider miyiz deli misin diyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSC0270666.jpg
Dilber: Aman ha şelalenin kapısındaki adama dikkat edin.
Kevs: Neden?
Dilber: Bir adam var siz inin gezin gelin ben size çay demlicem diyor.
Kevs: Eeee
Dilber: Demlik başına bizden 30 lira aldı.
Kevs: Hadi yaa tamam dikkat ederiz.
Şelale’ye 13.15’de varıyoruz. 13km.lik toprak yol ve tırmanış bizi bitirdi.
Hakikaten de gittiğimizde Salih Amca ile karşılaşıyoruz yanında da başka biri daha var.
Salih Amca: Siz inin gezin çayınızı demliyorum.
Kevs: Ne kadar amca?
Salih Amca: 30 lira
Kevs: Ohhhh maşallah. Çok para dedin yaw. Bizde o kadar para ne gezer. Kaç gündür yollardayız hem biz öğrenciyiz. Demleme bize öyleyse.
Salih Amca. Yook içeceksiniz. Buraların merdivenlerini ben tek tek ellerimle yaptım, yoksa indirmem şelaleye.
Kevs: Bu kadar yol geldik dağlardan aştık. Şelale’ye de illa ki ineriz. Öyle zoraki şey mi olur canım.
Salih Amca: O zaman size 15 lira olsun demliği.
Kevs: Kişi başı 3 lira yani. Tamam bak o olabilir. Ama şelale senin malın değil yaptığın çok ayıp. İnsanlar bir şekilde gelir de görür de, merdivenlerini ben yaptım indirmem demek yanlış.
Herkes bir yol tutturmuş gidiyor işte. Memleketimin kentinde de köyünde de denetim olmazsa böyle olur.
Neyse ki sonunda Şelale’yi görebildik. Gerçekten de muhteşem...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1477.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1478.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1475.jpg
3 gündür yıkanamıyorum. Acaba ben de girsem mi girmesem mi diye düşünürken yağmur atıştırmaya başlıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1492.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1476.jpg
Sonra birden hızlanıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1479.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1480.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1482.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1486.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1488.jpg
Öyle de ıslanıcam böyle de diyip yeminimi bozdum diyip ben de şelalenin soğuk sularına bırakıyorum kendimi e tabi yedekte olan kıyafetlerime güvenerek…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1496.jpg
Bir saat kadar şelalenin altında oyalanıyoruz. Saçlarım iyice dolansa da en azından kiri gitti. Ohhh yaşasın temizlik. Buz gibi su da bir iyi geldi ki yandıktan sonra sormayın gitsin…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1506.jpg
Çaylarımızı içtikten sonra 15.30da yola çıkıyoruz. Amacımız bugün şelaleden sonra Borçka’ya dönmek.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1507.jpg
Macahel’e varmamız 16.30'u buluyor. Hava kararmadan Borçka’da olmamız imkansız. Akşam ne yapacağımızı kara kara düşünmeye başladık. Asıldık pedallara.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/HPIM0951.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1512.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1513.jpg
Yahu kamp atacak bir yer de yok. Yerleşimden de uzaklaştık. Acaba geri dönüp bir gün daha mı kalsak. Ayılara yem olmak da var işin ucunda. Allah’ım yardım et bana sığındım sana diye rampayı ağır ağır çıkarken duyulan araç sesi sevinç yarattı Serkan ile bende. Baktık ki transporter ve de bagajı bomboş. Serkan hemen koştu ben de acınası gözlerle bakıyorum tabi.
Serkan: Abi nereye gidiyorsun?
Kevs: Borçka de ne olur!
Abi: Borçka’da işimiz var.
Kevs: Vallaha sizi Allah gönderdi.
Serkan: Bisikletleri atabilir miyiz arkaya.
Abi: Sizi çok gördüm ben buralarda hadi atın da kurtulalım artık hahahahahah.
Bağırarak sesimizi duyurduğumuz İso ile Derviş de geri döndü yüzlerinde tebessümle.
Allah razı olsun. Aylar sonra bile hala gülümseyerek yazabiliyorum sayelerinde.
Yolda gelirken çektiğimiz birkaç foto. Bulutların üstünde bir mutluluk…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1524.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1518.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1519.jpg
Borçka Karagöl’e gitmeyi çok istiyorum. Mutlaka görmemiz gerek gelin kamp atalım yarı yolda inip diyorum. Amma ve lakin Serkan Hollanda’dan Abim gelmiş Ankara’ya dönmem lazım kim bilir bir daha ne zaman gelir diyor. Yaw buralara kadar gelmişken Karagöl’ü görelim kim bilir bir daha yolumuz ne zaman düşer desem de konuşmalarım bu sefer pek ikna edici olmuyor. Üzülerek sisin içinde Karagöl’ü görmeye çalışıyorum ama nafile. Ühhüüüü kısmet değilmiş..
Araçla Borçka’ya gitmemiz 2 saati aldı. Bisikletle mümkün değil sabaha çıkamazdık hele ki o ıssız ormanda…
Teşekkür edip ayrılıyoruz ve 19’da medeniyete ulaşmanın keyfiyle hemen bir pideciye dalıyoruz.
Saat 21.00 da Cesur ağabeylerin oraya (oto yıkamaya) varıyoruz.
Evimize yukarı buyurun, çay içelim birlikte diyorlar.
Akordeon eşliğinde ilk defa horon tepiyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1541.jpg
Gerçekten çok eğlenceli.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1548.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1568.jpg
Yeter bu kadar ayak uydurma çabamız. Haydi bakalım buyrun Ankara havasına diyoruz hahahaha...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1558.jpg
Akordeon çalmak da zor şeymiş yahu...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1587.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1591.jpg
Çok cana yakın insanlar. Hepsine minnettarız. Her şey için çok teşekkürler.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1592.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/HPIM0963.jpg
Serkan gitti mi diye merak ediyorsunuz değil mi? Hayır gidemedi efendim. Havadaki bulutları görünce saat de geç olunca Hopa'ya yetişemeyeceğini anladı ve vazgeçti. Olan bizim Borçka Karagöl'e oldu. Karagöl'de kamp atmak varken biz yine oto yıkamanın yerlerine talip olduk. Ah Serkan ah bak aklıma geldikçe deli oluyorum. Aradan zaman geçse de yine iç çekebiliyormuş insan ahhhh ahhhh... Neyse ki sözü var ileride direkt Borçka Karagöl'ü görmeye ve kamp atmaya gidicez.
Turun bitmesine çok az kaldı... Bir azimle onları da tamamlıyacağım inşallah yakında. Yaz yaz bitmedi gitti. Ama iyi oldu. Şu gece vaktinde yeniden dönmüş oldum yüzümü gülümsetti yaşananlar... Umarım sizin de öyle olmuştur...
Sevgiyle kalın efeeeeem...
Selam Pedalcılar;
Uzun süredir yaza yaza bitiremediğim Artvin gezisine bir el atsam diyip durdum. Ne de olsa sonlandırmak görevim…
Turdan kopanlar için en son gezinin linkini veriyorum. Nerede kaldığımızı daha iyi hatırlayacaksınız…
(link)
Gelelim turumuzun 11. gününe ve yepyeni bir sabaha…
Yine erkenciyiz. 7.30’da kalktık.
Karnımız halen aç yanımızda yiyecek bir lokma bir şey yok. Besim Amcalardan da istemeye utanıyoruz.
İso yine ortaya atlıyor ‘durun ben şu yorganı götürüyüm nasılsa elimde bir şeylerle dönerim’ diye…
Biz de ortalığı toplayalım derken bakıyoruz Derviş dereye inmiş bisikletin çamurunu yıkıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1457.jpg
İso eli boş dönünce Murat yine başlıyor ulen İso ulen İso diye hahahaha…
Sular kesik olduğu için Besim Amca eşinin bir şey hazırlayamadığını söylüyor. Yarım ekmek, bir çay biraz da peynirle yanımıza geliyor. Çok utanıyoruz çünkü ellerindeki son ekmek olduğunu söylüyor. Bizimle ekmeğini paylaşan bu iyi kalpli insanlara minnettarız…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1458.jpg
Besim Amca bahçe işleri ile uğraşırken...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1460.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1465.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1466.jpg
Eşyalarımızı toplayıp yola çıkana kadar yine iki saat geçiyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1468.jpg
İstikamet Uğur-Maral şelalesi. Hava çok sıcak, ayakkabılar Borçk’da kaldığı için o kadar rampayı botla tırmanmak zorunda kalıyorum. Ayaklarım resmen pişti.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1469.jpg
Şelale yolunda ne kadar armut, elma ağacı varsa dalıyoruz. Bir şekilde tatmin olmayan midelerimizi doyurmaya çalışıyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1470.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1471.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1472.jpg
Mısır unu doğal koşullarda böyle öğütülüyormuş.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/HPIM0940.jpg
Bu kadar tesadüf olur yine Explorer kafilesiyle karşılaşıyoruz. Dilber hanımla hatıra fotosu çektiriyor ve ayaküstü laflıyoruz. Şelale çok güzel mutlaka devam edin diyor. O kadar tırmanmışız, görmeden gider miyiz deli misin diyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSC0270666.jpg
Dilber: Aman ha şelalenin kapısındaki adama dikkat edin.
Kevs: Neden?
Dilber: Bir adam var siz inin gezin gelin ben size çay demlicem diyor.
Kevs: Eeee
Dilber: Demlik başına bizden 30 lira aldı.
Kevs: Hadi yaa tamam dikkat ederiz.
Şelale’ye 13.15’de varıyoruz. 13km.lik toprak yol ve tırmanış bizi bitirdi.
Hakikaten de gittiğimizde Salih Amca ile karşılaşıyoruz yanında da başka biri daha var.
Salih Amca: Siz inin gezin çayınızı demliyorum.
Kevs: Ne kadar amca?
Salih Amca: 30 lira
Kevs: Ohhhh maşallah. Çok para dedin yaw. Bizde o kadar para ne gezer. Kaç gündür yollardayız hem biz öğrenciyiz. Demleme bize öyleyse.
Salih Amca. Yook içeceksiniz. Buraların merdivenlerini ben tek tek ellerimle yaptım, yoksa indirmem şelaleye.
Kevs: Bu kadar yol geldik dağlardan aştık. Şelale’ye de illa ki ineriz. Öyle zoraki şey mi olur canım.
Salih Amca: O zaman size 15 lira olsun demliği.
Kevs: Kişi başı 3 lira yani. Tamam bak o olabilir. Ama şelale senin malın değil yaptığın çok ayıp. İnsanlar bir şekilde gelir de görür de, merdivenlerini ben yaptım indirmem demek yanlış.
Herkes bir yol tutturmuş gidiyor işte. Memleketimin kentinde de köyünde de denetim olmazsa böyle olur.
Neyse ki sonunda Şelale’yi görebildik. Gerçekten de muhteşem...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1477.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1478.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1475.jpg
3 gündür yıkanamıyorum. Acaba ben de girsem mi girmesem mi diye düşünürken yağmur atıştırmaya başlıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1492.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1476.jpg
Sonra birden hızlanıyor.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1479.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1480.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1482.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1486.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1488.jpg
Öyle de ıslanıcam böyle de diyip yeminimi bozdum diyip ben de şelalenin soğuk sularına bırakıyorum kendimi e tabi yedekte olan kıyafetlerime güvenerek…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1496.jpg
Bir saat kadar şelalenin altında oyalanıyoruz. Saçlarım iyice dolansa da en azından kiri gitti. Ohhh yaşasın temizlik. Buz gibi su da bir iyi geldi ki yandıktan sonra sormayın gitsin…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1506.jpg
Çaylarımızı içtikten sonra 15.30da yola çıkıyoruz. Amacımız bugün şelaleden sonra Borçka’ya dönmek.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1507.jpg
Macahel’e varmamız 16.30'u buluyor. Hava kararmadan Borçka’da olmamız imkansız. Akşam ne yapacağımızı kara kara düşünmeye başladık. Asıldık pedallara.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/HPIM0951.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1512.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1513.jpg
Yahu kamp atacak bir yer de yok. Yerleşimden de uzaklaştık. Acaba geri dönüp bir gün daha mı kalsak. Ayılara yem olmak da var işin ucunda. Allah’ım yardım et bana sığındım sana diye rampayı ağır ağır çıkarken duyulan araç sesi sevinç yarattı Serkan ile bende. Baktık ki transporter ve de bagajı bomboş. Serkan hemen koştu ben de acınası gözlerle bakıyorum tabi.
Serkan: Abi nereye gidiyorsun?
Kevs: Borçka de ne olur!
Abi: Borçka’da işimiz var.
Kevs: Vallaha sizi Allah gönderdi.
Serkan: Bisikletleri atabilir miyiz arkaya.
Abi: Sizi çok gördüm ben buralarda hadi atın da kurtulalım artık hahahahahah.
Bağırarak sesimizi duyurduğumuz İso ile Derviş de geri döndü yüzlerinde tebessümle.
Allah razı olsun. Aylar sonra bile hala gülümseyerek yazabiliyorum sayelerinde.
Yolda gelirken çektiğimiz birkaç foto. Bulutların üstünde bir mutluluk…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1524.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1518.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1519.jpg
Borçka Karagöl’e gitmeyi çok istiyorum. Mutlaka görmemiz gerek gelin kamp atalım yarı yolda inip diyorum. Amma ve lakin Serkan Hollanda’dan Abim gelmiş Ankara’ya dönmem lazım kim bilir bir daha ne zaman gelir diyor. Yaw buralara kadar gelmişken Karagöl’ü görelim kim bilir bir daha yolumuz ne zaman düşer desem de konuşmalarım bu sefer pek ikna edici olmuyor. Üzülerek sisin içinde Karagöl’ü görmeye çalışıyorum ama nafile. Ühhüüüü kısmet değilmiş..
Araçla Borçka’ya gitmemiz 2 saati aldı. Bisikletle mümkün değil sabaha çıkamazdık hele ki o ıssız ormanda…
Teşekkür edip ayrılıyoruz ve 19’da medeniyete ulaşmanın keyfiyle hemen bir pideciye dalıyoruz.
Saat 21.00 da Cesur ağabeylerin oraya (oto yıkamaya) varıyoruz.
Evimize yukarı buyurun, çay içelim birlikte diyorlar.
Akordeon eşliğinde ilk defa horon tepiyoruz.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1541.jpg
Gerçekten çok eğlenceli.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1548.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1568.jpg
Yeter bu kadar ayak uydurma çabamız. Haydi bakalım buyrun Ankara havasına diyoruz hahahaha...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1558.jpg
Akordeon çalmak da zor şeymiş yahu...
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1587.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1591.jpg
Çok cana yakın insanlar. Hepsine minnettarız. Her şey için çok teşekkürler.
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/IMG_1592.jpg
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/HPIM0963.jpg
Serkan gitti mi diye merak ediyorsunuz değil mi? Hayır gidemedi efendim. Havadaki bulutları görünce saat de geç olunca Hopa'ya yetişemeyeceğini anladı ve vazgeçti. Olan bizim Borçka Karagöl'e oldu. Karagöl'de kamp atmak varken biz yine oto yıkamanın yerlerine talip olduk. Ah Serkan ah bak aklıma geldikçe deli oluyorum. Aradan zaman geçse de yine iç çekebiliyormuş insan ahhhh ahhhh... Neyse ki sözü var ileride direkt Borçka Karagöl'ü görmeye ve kamp atmaya gidicez.
Turun bitmesine çok az kaldı... Bir azimle onları da tamamlıyacağım inşallah yakında. Yaz yaz bitmedi gitti. Ama iyi oldu. Şu gece vaktinde yeniden dönmüş oldum yüzümü gülümsetti yaşananlar... Umarım sizin de öyle olmuştur...
Sevgiyle kalın efeeeeem...
