iyi geceler diyerek söze başlamak istiyorum ama affınıza sığınarak hatırlatacağım bazı can sıkıcı şeyler var.
amacım insanları galeyana getirmek , umutsuzluğa sürüklemek , korkutmak vs.. asla değil
istanbulumuz dünyanın gözbebeği herkes tarafından kuşkusuz kabul edilen muazzam bir coğrafyada ancak bir gerçek var ki insanın kanını donduracak cinsten
evet sizinde tahmin ettiğiniz gibi çok büyük bir dram önümüzde yaşanmayı bekliyor ve artık fazla zaman kalmadı...
aşağıda bir kaç alıntı ile birlikte bazı bilimsel çalışmalara ait resimler paylaştım.
üstteki resimde depremlerin ölçülebildiği aletsel dönem denilen zamandan bu yana , kuzey Anadolu fay hattı başlangıcında oluşan 7,9 büyüklüğünde 1939 Erzincan depreminden 1999 Yalova depremine kadar 60 senelik süreç içerisinde oluşan ve sürekli kaf (kuzey Anadolu fay hattı) üzerinde batıya yani marmaraya doğru göç eden deprem fırtınası görülmektedir.
alıntı
Kuzey anadolu fayının ilginç yönü üzerinde bir deprem fırtınası taşıması. deprem fırtınası demek bir fay hattı boyunca birbirine benzer depremlerin ilerlemesi demektir. 1939 yılında Erzincanda 7.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu depremde bir sonraki depremi tetikledi ve üç yıl sonra yani 1942 senesinde 7.0 lık Niksar depremi oldu. o da bir yıl sonra, 1943 yılındaki 7.2lik tosya depremine neden oldu. Ardından 1944 yılındaki 7.2lik bolu depremi meydana geldi. Fay hattı 13 yıl sakin kalabildikten sonra 1957 yılında 7.1lik abant depremi meydana geldi. Bundan da tam on yıl sonra 1967 senesinde Adapazarı depremi oldu. Sonrasında da, 22 yıl sonra hepimizin bildiği 7.4 büyüklüğündeki Gölcük depremi oldu. Yani 1939 yılında Erzincan'dan başlayıp sürekli batıya ilerleyen bir deprem fırtınası 60 senede Gölcük'e kadar ulaştı. Uzmanların İstanbulda deprem beklemesinin sebebi de budur zaten. Fırtına istanbulun kapısını çaldı. Fay sürekli enerjisini her bir depremden sonra batıya aktardı. Gölcük'ün de batısında İstanbul var.
çok can sıkıcı değilmi ama gerçek şu ki uzmanlar tek parçalı kırık olması halinde 7,2-7,6 arasında çok parçalı kırık senaryosunda ise 7,7 ye kadar ulaşabilecek bir sarsıntının marmara denizinin kapısını çaldığını söylüyor.
aşağıdaki resimde bunula ilgili açıklayıcı bir görsel mevcut
görüldüğü gibi bursa da aslında büyük tehlike altında 1999 depreminden sonra özellikle adaların altındaki fay ile Bursanın hemen üzerindeki segmentte ciddi bir gerilme meydana gelmiş durumda.
bildiğiniz gibi 17 ağustos Yalova depreminden sonra 12 kasım 1999 da yani üç ay sonra düzce merkezli 7,2 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi ve 850 den fazla insan yaşamını yitirdi şaka gibi değil mi
Bunun anlamı kural olarak fay hatlarından boşalan enerji hemen bir sonraki segmente yığılarak o bölgeyi tehdit altına sokuyor. Adapazarı segmenti enerjisini Düzceye aktarıp 3 ay sonra burada büyük bir deprem oluşmasına sebep olurken batıda Yalova segmenti enerjisini adaların altındaki segmente ileterek burada büyük bir gerilmeye sebep oldu ve bombanın pimini çekti.
Bu aynı zamanda Düzceden sonra Bolununda tehlike altında olduğu anlamına geliyor çünkü Düzceden sonraki birikme doğuda henüz bolu segmentini kırmadı.
aşağıdaki görselde istanbul için risk haritası mevcut.
şiddet 7,6 civarında olursa Kadıköy , Bakırköy , özellikle avcılar , B.Çekmece gibi ilçeler ve civarları depremi 9 şiddetinde hissedecek bölgeler yanlış okumadınız 9 kuzeye doğru ise şiddet azalacak ve belkide daha büyük yıkıma sebep olacak bir unsurda tsunami. Marmaradan yükselen dalgaların bütün bu sahil bölgelerini saniyeler içinde vurması bekleniyor.
15 yıldır marmara denizinde araştırma yapan Fransız ekip 15 yıl içinde bu segmentin çok büyük ihtimal ile kırılacağı görüşünü benimsemişler. geçenlerde Fatih Altaylının programına Celal Şengör ile birlikte katıldıkları programın linki aşağıda mutlaka izleyin.
Yazımın başında da belirttiğim gibi amacım insanları korkutmak değil ama şunu söylemem gerekirse henüz biraz daha vakit varken bu işi ciddi ciddi düşünüp plan yapmaya başlamak , alternatifler aramak en azından riskli bölgelerden İstanbulun olabildiğince kuzeyine göç etmek hayati önem taşıyor.
ben sizleri Allah için seviyorum ve uyarmak istiyorum
istanbulda yaşanacak böylesi büyük bir felakette gözlerinizi kapatıp şöyle bir düşünün trafik karmaşasını , yardım ekiplerinin acizliğini... aklınıza bir şeyler gelmiyorsa 1999 depreminin video kayıtlarının youtube üzerinden seyredin
buralar küçük yerleşim birimleri olmasına rağmen yaşanan izdihamın kim bilir kaç katı istanbulda yaşanacak
ve en acısı da maalesef 5 milyon dan fazla insan göçük altındayken acaba ne kadarının sağ çıkarılabileceği gerçeği...
canınızı sıktığım için tekrar tekrar özür dilerim ama amacım İstanbulu terk etme niyetinde olan insanların süreci hızlandırmalarına yardımcı olmak ve unuttuğumuz gerçekleri hatırlatarak insanları bilinçlendirmeye çalışmak.
sağlıcakla kalın