cagdascaneroglu
Daimi Üye
- Kayıt
- 6 Mayıs 2015
- Mesaj
- 241
- Tepki
- 1.013
- Şehir
- Antalya
- İsim
- Çağdaş Can
- Bisiklet
- Salcano
Merhaba bisiklet ve doğayı seven dostlar;
Yaz boyu bir çok bisiklet turu yapmış olmama rağmen, işimin başlamış olmasıyla birlikte bırakın tur yapmayı bisikleti günlük hayatımda bile kullanamaz hale gelmiştim. Turun hissettirdiği "özgürlük" duygusu ve "keşfetme" isteği azalıyor ve hayat rayından çıkıyordu... Kalp, mantık ve özgürleşme isteği; şehir yaşantısı içinde zamanla kayboluyor, mutluluk doğa ile buluşamadığı için yerini mutsuzluğa bırakıyormuş... Hayattaki tüm hırs ve hedeflerin araç amacın ise mutluluk olduğunu unutur hale geliyormuşuz.
"Kitapların şarjı bitmezmiş, bisikletler benzin zammından etkilenmezmiş. Bir kitap, bir bisiklet; özgürlük ucuzmuş..." demiş birisi... Doğru da söylemiş...
Belki hepimiz "ferrarisini satan bir bilge" olamayacağız ileride, hatta muhtemelen bir ferrarimiz de olmayacak ama özgürlük ucuz birşey olmalı. Bunları anımsatmak için yazdım bu ön yazıyı sizlere... Başlayalım turumuza...
Giderken hava biraz bulutluydu, ama bir o kadar da soğuk diyeceksiniz ki. "Ya Antalya orası ne kadar soğuk olabilir." Biz donduk arkadaşlar
Doyran göletine varana kadar çok fazla fotoğraf çekme fırsatım olmadı. Bahtılı tarafından gidip şehir merkezine girmemek daha mantıklı. Bahtılı köyünden Doyran yoluna giriyorsunuz ve yol daha da sakinleşiyor.
Italya mı? Yapan arkadaşlar "AN" kısmını silip hiç üşenmemiş oraya "I" yi yapıştırmışlar.
Teşekkür ederiz yüzümüzde oluşturdukları tebessüm için. 
Burası Doyran Göletine varmadan kahvaltılık yerlerin bulunduğu bir bölge. Tahta evlerde kahvaltı yapabiliyorsunuz. Gelebilirsiniz. Gerçi boşverin 3 km ileride gölette yapın siz kahvaltınızı. Serin kiliminizi, demleyin çayınızı...
Evet Yeliz'le buraya daha önceden gelmiştik. Ama bu sefer hazırlıklıyız. Yeliz pedallıyor özgürlüğe...
Biz burayı çok seviyoruz... Şehir merkezine hem bu kadar yakın, hemde bu kadar doğal çok yer yok etrafımızda. Gürültüden kaçın gelin buralara...
Bu duyguyu çok özlemişim !! Yazının başında ki sizlere bahsettiğim ve günlük hayattaki uğraştığım herşey bu güzelliğin yanında yapay kalıyor...
Bisikletin arkasında ki kamp sandalye setimiz. Şimdi sandalyelerimizi kurup ocağı yakıp yemeğimizi yiyeceğimiz ve çayımızı demleyeceğimiz yer arıyoruz. Insan olmasın diyoruz mümkünse, insan sesi olmasın, egzoz dumanı olmasın...
"Yolu olmayan ormanlarda mutluluk vardır. Yalnız yürünen deniz kıyısında sevinç... Topluluklar vardır kimsenin zorla girmediği derin denizlerde... ve sesinde de müzik... Insanı daha az seviyorum diyemem ama doğayı daha fazla..."
Yukarıdaki yazı beni özetliyordu... Doğa içimizde, her yanımızda... biraz kulak kabartmak gerekiyor sanırım...
Tavuğumuzu yedikten sonra sıra türk kahvesinde...
Tavuğumuzu yerken onları misafirlerimizle de paylaştık. Doğayı seven birisinin içinde hayvan sevgisi olmadığını düşünemiyorum. Sonuçta komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir!!
Toplandık ve karanlığa kalmamak için pedallamaya başladık. Yol iniş olduğu için rüzgarla beraber fazlaca üşüdük...
Yukarıda ki videoda eve gittiğimizde aklımızda kalanlar oldu...
Biz çok keyif aldık, umarım sizde okurken keyif almışsınızdır. Keyifli ve sağlıklı pedallamalara...
Yaz boyu bir çok bisiklet turu yapmış olmama rağmen, işimin başlamış olmasıyla birlikte bırakın tur yapmayı bisikleti günlük hayatımda bile kullanamaz hale gelmiştim. Turun hissettirdiği "özgürlük" duygusu ve "keşfetme" isteği azalıyor ve hayat rayından çıkıyordu... Kalp, mantık ve özgürleşme isteği; şehir yaşantısı içinde zamanla kayboluyor, mutluluk doğa ile buluşamadığı için yerini mutsuzluğa bırakıyormuş... Hayattaki tüm hırs ve hedeflerin araç amacın ise mutluluk olduğunu unutur hale geliyormuşuz.
"Kitapların şarjı bitmezmiş, bisikletler benzin zammından etkilenmezmiş. Bir kitap, bir bisiklet; özgürlük ucuzmuş..." demiş birisi... Doğru da söylemiş...
Belki hepimiz "ferrarisini satan bir bilge" olamayacağız ileride, hatta muhtemelen bir ferrarimiz de olmayacak ama özgürlük ucuz birşey olmalı. Bunları anımsatmak için yazdım bu ön yazıyı sizlere... Başlayalım turumuza...
Giderken hava biraz bulutluydu, ama bir o kadar da soğuk diyeceksiniz ki. "Ya Antalya orası ne kadar soğuk olabilir." Biz donduk arkadaşlar
Doyran göletine varana kadar çok fazla fotoğraf çekme fırsatım olmadı. Bahtılı tarafından gidip şehir merkezine girmemek daha mantıklı. Bahtılı köyünden Doyran yoluna giriyorsunuz ve yol daha da sakinleşiyor.
Italya mı? Yapan arkadaşlar "AN" kısmını silip hiç üşenmemiş oraya "I" yi yapıştırmışlar.
Burası Doyran Göletine varmadan kahvaltılık yerlerin bulunduğu bir bölge. Tahta evlerde kahvaltı yapabiliyorsunuz. Gelebilirsiniz. Gerçi boşverin 3 km ileride gölette yapın siz kahvaltınızı. Serin kiliminizi, demleyin çayınızı...
Evet Yeliz'le buraya daha önceden gelmiştik. Ama bu sefer hazırlıklıyız. Yeliz pedallıyor özgürlüğe...
Biz burayı çok seviyoruz... Şehir merkezine hem bu kadar yakın, hemde bu kadar doğal çok yer yok etrafımızda. Gürültüden kaçın gelin buralara...
Bu duyguyu çok özlemişim !! Yazının başında ki sizlere bahsettiğim ve günlük hayattaki uğraştığım herşey bu güzelliğin yanında yapay kalıyor...
Bisikletin arkasında ki kamp sandalye setimiz. Şimdi sandalyelerimizi kurup ocağı yakıp yemeğimizi yiyeceğimiz ve çayımızı demleyeceğimiz yer arıyoruz. Insan olmasın diyoruz mümkünse, insan sesi olmasın, egzoz dumanı olmasın...
"Yolu olmayan ormanlarda mutluluk vardır. Yalnız yürünen deniz kıyısında sevinç... Topluluklar vardır kimsenin zorla girmediği derin denizlerde... ve sesinde de müzik... Insanı daha az seviyorum diyemem ama doğayı daha fazla..."
Yukarıdaki yazı beni özetliyordu... Doğa içimizde, her yanımızda... biraz kulak kabartmak gerekiyor sanırım...
Tavuğumuzu yedikten sonra sıra türk kahvesinde...
Tavuğumuzu yerken onları misafirlerimizle de paylaştık. Doğayı seven birisinin içinde hayvan sevgisi olmadığını düşünemiyorum. Sonuçta komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir!!
Toplandık ve karanlığa kalmamak için pedallamaya başladık. Yol iniş olduğu için rüzgarla beraber fazlaca üşüdük...
Yukarıda ki videoda eve gittiğimizde aklımızda kalanlar oldu...
Biz çok keyif aldık, umarım sizde okurken keyif almışsınızdır. Keyifli ve sağlıklı pedallamalara...


