Ender Alıcıoğlu
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 5 Haziran 2006
- Mesaj
- 2.405
- Tepki
- 3.885
- Şehir
- Antalya
Merhaba arkadaşlar
Uzun bir ayrılıktan sonra tekrar aranıza dönüyorum. Dokuzbuçuk ayını dolduran torunum ile Antalya içinde yaptığımız, benimde uzun zamandır ilk defa bisiklete binmeme sebep olan gezimizi sizlere aşağıda resimleri ile anlatmaya çalışacağım.
Torunum doğduğu ilk günlerde Almanyadan gelen bu bebek taşıyıcısını gördüğümde hemen aldım, iyiki de almışım, çünkü torunum Derin kızım bu bisiklet ile gezmeyi çok seviyor.
İleride onu, çevreye saygılı, hayvanları seven, bir bisiklet aşığı yapmaya şimdiden başladık. Mahallemizdeki tüm kedi ve köpekler ile şimdiden dost, Hepsini tanıyıp onlara hep el sallıyor.
Şimdi resimler arasında torunumla aramızdaki diyoloğu sizlere aktarmaya çalışacağım. İnşallah beğenirsiniz.
Gezimizin başlangıcı
Derin: Dedecğim hadi artık bahçeden çıkıp gezimize başlayalım.
(link)
Derin: Hadi ama dedeciğim yeter iki resim, çıkalım temiz havada gezelim.
(link)
Derin: Dedeciğim beni nerelere getirdin, buralar çok güzelmiş. ben çok sevdim. İyiki Antalya da kısa da olsa bisiklet yolu varmış. Tehlikesiz bir şekilde beni buralara getirdin.
(link)
Derin: Ya dedem, beni sanırım çok seviyor. Hiç kucağından indirmiyor.
Dede: Evet Derin'cim, iyiki varsın, seni çok seviyorum.
(link)
Derin: Dedecim, resmi çabuk çek arkamız falezler, yani uçurum ve sonunda deniz var, güm diye düşmeyelim uf oluruz.
Dede: Tamam, benim sevgili torunum, hemen şu resmi çekelim ve uzaklaşalım, düşmeden.
(link)
Dede: Bisiklet ile gezerken bak ne bulduk. Senin çok sevdiğin salıncak.
Derin: Dedecim seni çok seviyorum. Hadi beni salla. Havalara uçur.
(link)
Derin: Dedecim, daha hızlı sallasana. korkma sen varken ben düşmem.
(link)
Derin. Yaşa dedecim beni havalara uçurdun.
(link)
Dede: Hoppala bizim torun nereye gitti. Resim çekiyorduk, birden yok oldu, inşallah düşmemiştir.
(link)
Dede: Derincim ya ödümü kopartın, nerdeydin az önceki resim çekilirken.
Derin: Dedecim, ben sallanırken sen resim çekersen, işte ben bir an yok oluveririm. Hadi artık bisiklet yolundan gezimize devam edelim.
(link)
Derin: Bu bisiklet yolunun yanında çok güzel yerler varmış, beni ilk defa buralara getirdin. Çok yaşa dedecim.
(link)
Derin: Dedecim sana birşey soracağım, ben büyüyünce ayaklarım nasıl sığacak buraya. Bak daha 9.5 aylıkken ayaklarımı uzatınca karşıya deymeye başlamış.
Dede: Derin'cim. Sen büyüyünce artık kendi bisikletin olacak. Önce benim bisikletin arkasına takılan bisikletlerden alırız sana, aynı tandemler gibi olanlardan. Ondan sonra sende pedallayıp, dede ve torun beraber gezilere çıkarız.
(link)
Dede ve torun resim çekecek üçüncü bir kişi olmayınca işte böyle resim çekiyorlar.
(link)
Derin: Dedecim, sen beni çok seviyorsun ama, bende seni çok seviyorum, bunu bilmeni istiyorum.
(link)
Dede: Hadi bak bu parkta da bir resim çekelim. O elindeki de ne öyle.
Derin: Dedecim senin fotoğraf makinasının kılıfı, benim kabinin içine bırakmışsın, bende aldım.
(link)
Derin: Dedecim karnım acıkmaya başladı. Senin bu fotoğraf makinasının kılıfını olmayan dişlerimle kemireyim dedim, ama bunun ne tadı var ne tuzu, ve koparamadım gitti ufacık bir parçasını.
(link)
Derin: Dedecim, bu böyle olmayacak, sen bana benim kabinin arkasındaki bagajdan, çıkar şu biberonumu da, ordan, yap bana 150 cc bir süt, ben onu içip bir kendime geleyim. Olmayacak böyle tatsız tuzsuz kılıf kemirmekle.
Dede: Tamam benim sevgili torunum, hemen sana mamanı hazırlayıp veriyorum. Söylesene acıktığını.
(link)
Derin: Dedeciğim, sen çok yaşa, beni gezdirdin, hep böyle gezelim. Seni çok seviyorum.
Dede: Derin'cim, bende seni çok seviyorum. Havalar iyi olduğu müddetçe, hep böyle geziler yaparız artık.
Zaten senin kabinin üstünü örttükten sonra, ne rüzgar alır, ne de yağmur, vay benim halime. Ama sen mutlu ol, ben seni her zaman gezdirirm.
İşte böyle arkadaşlar. Dede ve torun gezilerine artık çok tanık olacaksınız. Tabi bu bizim ilk gezimiz değildi, ama ilk yayınladığımız gezimiz olarak önemli bizim için.
Hepinize sevgi ve selamlarımı gönderirim.
Hoşçakalın.
Uzun bir ayrılıktan sonra tekrar aranıza dönüyorum. Dokuzbuçuk ayını dolduran torunum ile Antalya içinde yaptığımız, benimde uzun zamandır ilk defa bisiklete binmeme sebep olan gezimizi sizlere aşağıda resimleri ile anlatmaya çalışacağım.
Torunum doğduğu ilk günlerde Almanyadan gelen bu bebek taşıyıcısını gördüğümde hemen aldım, iyiki de almışım, çünkü torunum Derin kızım bu bisiklet ile gezmeyi çok seviyor.
İleride onu, çevreye saygılı, hayvanları seven, bir bisiklet aşığı yapmaya şimdiden başladık. Mahallemizdeki tüm kedi ve köpekler ile şimdiden dost, Hepsini tanıyıp onlara hep el sallıyor.
Şimdi resimler arasında torunumla aramızdaki diyoloğu sizlere aktarmaya çalışacağım. İnşallah beğenirsiniz.
Gezimizin başlangıcı
Derin: Dedecğim hadi artık bahçeden çıkıp gezimize başlayalım.
(link)
Derin: Hadi ama dedeciğim yeter iki resim, çıkalım temiz havada gezelim.
(link)
Derin: Dedeciğim beni nerelere getirdin, buralar çok güzelmiş. ben çok sevdim. İyiki Antalya da kısa da olsa bisiklet yolu varmış. Tehlikesiz bir şekilde beni buralara getirdin.
(link)
Derin: Ya dedem, beni sanırım çok seviyor. Hiç kucağından indirmiyor.
Dede: Evet Derin'cim, iyiki varsın, seni çok seviyorum.
(link)
Derin: Dedecim, resmi çabuk çek arkamız falezler, yani uçurum ve sonunda deniz var, güm diye düşmeyelim uf oluruz.
Dede: Tamam, benim sevgili torunum, hemen şu resmi çekelim ve uzaklaşalım, düşmeden.
(link)
Dede: Bisiklet ile gezerken bak ne bulduk. Senin çok sevdiğin salıncak.
Derin: Dedecim seni çok seviyorum. Hadi beni salla. Havalara uçur.
(link)
Derin: Dedecim, daha hızlı sallasana. korkma sen varken ben düşmem.
(link)
Derin. Yaşa dedecim beni havalara uçurdun.
(link)
Dede: Hoppala bizim torun nereye gitti. Resim çekiyorduk, birden yok oldu, inşallah düşmemiştir.
(link)
Dede: Derincim ya ödümü kopartın, nerdeydin az önceki resim çekilirken.
Derin: Dedecim, ben sallanırken sen resim çekersen, işte ben bir an yok oluveririm. Hadi artık bisiklet yolundan gezimize devam edelim.
(link)
Derin: Bu bisiklet yolunun yanında çok güzel yerler varmış, beni ilk defa buralara getirdin. Çok yaşa dedecim.
(link)
Derin: Dedecim sana birşey soracağım, ben büyüyünce ayaklarım nasıl sığacak buraya. Bak daha 9.5 aylıkken ayaklarımı uzatınca karşıya deymeye başlamış.
Dede: Derin'cim. Sen büyüyünce artık kendi bisikletin olacak. Önce benim bisikletin arkasına takılan bisikletlerden alırız sana, aynı tandemler gibi olanlardan. Ondan sonra sende pedallayıp, dede ve torun beraber gezilere çıkarız.
(link)
Dede ve torun resim çekecek üçüncü bir kişi olmayınca işte böyle resim çekiyorlar.
(link)
Derin: Dedecim, sen beni çok seviyorsun ama, bende seni çok seviyorum, bunu bilmeni istiyorum.
(link)
Dede: Hadi bak bu parkta da bir resim çekelim. O elindeki de ne öyle.
Derin: Dedecim senin fotoğraf makinasının kılıfı, benim kabinin içine bırakmışsın, bende aldım.
(link)
Derin: Dedecim karnım acıkmaya başladı. Senin bu fotoğraf makinasının kılıfını olmayan dişlerimle kemireyim dedim, ama bunun ne tadı var ne tuzu, ve koparamadım gitti ufacık bir parçasını.
(link)
Derin: Dedecim, bu böyle olmayacak, sen bana benim kabinin arkasındaki bagajdan, çıkar şu biberonumu da, ordan, yap bana 150 cc bir süt, ben onu içip bir kendime geleyim. Olmayacak böyle tatsız tuzsuz kılıf kemirmekle.
Dede: Tamam benim sevgili torunum, hemen sana mamanı hazırlayıp veriyorum. Söylesene acıktığını.
(link)
Derin: Dedeciğim, sen çok yaşa, beni gezdirdin, hep böyle gezelim. Seni çok seviyorum.
Dede: Derin'cim, bende seni çok seviyorum. Havalar iyi olduğu müddetçe, hep böyle geziler yaparız artık.
Zaten senin kabinin üstünü örttükten sonra, ne rüzgar alır, ne de yağmur, vay benim halime. Ama sen mutlu ol, ben seni her zaman gezdirirm.
İşte böyle arkadaşlar. Dede ve torun gezilerine artık çok tanık olacaksınız. Tabi bu bizim ilk gezimiz değildi, ama ilk yayınladığımız gezimiz olarak önemli bizim için.
Hepinize sevgi ve selamlarımı gönderirim.
Hoşçakalın.


