Scudo Sports

Antalya 2-3-4-Şubat-2007, Misafir Gelen Arkadaşlarımızla Gezilerimiz.

Ender abi merhaba.

Değerli abim nasılsın umarım yorgun düşmedin.Ankara'dan gelen arkadaşlarımızı çok mükemmel karşılamışsınız.Kıskanmamak ve imrenmemek elde değil.Yağmura rağmen çok güzel bir gezi olmuş seni yürekten kutluyor ve saygı duyuyorum.Şu an izindeyim ve evimden yazıyorum.Paylaşımın ve güzel resimlerin için için tekrar teşekkür ederim sevgili abim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Ender Alıcıoğlu
Scudo
merhaba Ender abi
muhteşem bir organizasyon ve akabinde müttiş fotolar.Kevser turdan bahsetti ama işten güçten vakit bulamıyoruz. inşallah bir dahaki sefere beraber pedallarız.biz burdan kaçırdığımızla yanalım. bize bir kere daha kardeşliği, paylaşmayı,yardımlaşmayı gösterdiniz.:) size ve ailenize ne kadar teşekkür etsek azdır.işte ben buna bisikletçilik derim.tekrar size ve Ankara ekibine teşekkürler herkesin ellerine ayaklarına sağlık.
HAVALAR NASIL OLURSA OLSUN,AYAKLARINIZ PEDALLARINIZDAN EKSİK OLMASIN
 
  • Beğen
Tepkiler: Ender Alıcıoğlu
süper bir gezi olmuş mükemmel forumdan tenışıpta kırk yıllık dostlar gibi süper birlik ve beraberlik içinde bir gezi yapmişsınız bizede nasip olur inşallah böyle geziler paylaşım ve fotolar için teşekkürler
 
  • Beğen
Tepkiler: Ender Alıcıoğlu
Klübümüzün şubeleşme çalışmalarından dolayı beraber olmadık değerli dostlar.
Neşeniz,
keyfiniz,
çoşkunuz,
sıcaklığınız,
...
buradan bile hissediliyor.
Kim derdi 2 sene önce bisiklet severler internette tanışacak, şehirler arasında birbirlerini ziyaret edecek , dostlar beraber pedallayacak diye.

Peki 2 sene sonra ne olacak acaba.
Belki tüm forum bir yerde toplanacak . :)
 
@Candede

Can'cım
Seninde fırsatın olsaydı gelseydin. Seninde kulaklarını çok çınlattık, misafir arkadaşlarımla. Çok güzel dostluklar yaşadık. Süperdi Anlatılmaz yaşanır. Ama sende aynılarını yaşadın. Valla insan alışınca arkadaşlarından ayrı kalmak zor geliyor insana. Ama havalar ısınsın , güzelleşsin. Durumlarımızı ayarlarsak bundan sonra bir yerlerde buluşacağız. Mesela ürgüpte olabilir ne dersin.:)


@H.Candemirel

H.Can'cım merhaba

İnan tahminlerin çok doğru. Ben ki kış gelirken bisikletini kaldıran ben. Yağmur, sağnak demedim, bisiklete bindim. Birde bayadır binmiyordum ya, 3 gün üst üste binince bayağı bir yorulmuşum. Hastalıkta cabası. Yağmur içimize işledi. Ama çok güzeldi inan. Bu gün yeniden gelseler gene çıkarım.
Sende ne güzel izindeymişsin. Havalar iyi olsa atla gel diyeceğim ama . Havalar kötü. Ama ne zaman gelmek istersen, beklerim.
Selam ve sevgiler.


@onsbike

Onur'cum merhaba
Düşüncelerin için çok teşekkür ederim. Herzaman bekleriz. Burda senle pedallayacak, ilgilenecek arkadaşların var. Havalar güzelleşsin, sende atla gel, elimizden geldiğince yardımcı olur, senle pedallayabildiğimiz kadarda pedallarız.
Sevgi ve selamlarımla.


@Bedo

Bedo'cum merhaba

Dediğin gibi, bisiklet çok değişik bir arkadaşlık sunuyor insana. Hiç birbirini tanımayan kişiler bile buluştuğunda , dediğin gibi kırk yıllık arkadaşcasına birbirlerine sarılıyorlar. Ama en zoruda vedalaşırken yaşanıyor. İnsanın ayrılası gelmiyor.
Sanada tabi nasip olur böyle güzel dostluk ve arkadaşlıklar. Senide yaza bekleriz buraya. Gezeriz beraber.
Sevgi ve selamlarımla.


@Ataruh

Ataruh'cum merhaba

Seni de gelirsin diye bekledim. Ama denk gelmemiş. Sağlık olsun. Elbet birgün , biryerlerde bir araya geliriz. Ama sanki yanımızda gibiymişsin gibi, konuştuklarımızı kısmen yazmışsın. Bizlerde, güzel havalar gelince , şehrin birinde buluşalım, tüm forum arkadaşlarımızı, oraya toplayalım ve pedallayalım diye bir fikir attık ortaya. Zaman içinde inşallah bunu gerçekleştirebiliriz.
Düşüncesi bile güzel. Herkes, seçtiğimiz şehre aynı gün geliyor ve birkaç gün hep beraber pedallıyor, birbiriyle tanışıyor. Süper bir olay.
Bence 2 sene bile uzakta değil. Çok yakınlarda olacak gibi geliyor bana.
Sevgi ve selamlarımla.
Hoşçakalın.
 
Haftalardır gün sayıyoruz. Heyecanla bekledik bu anı Antalya-Ankara ekipleri olarak. Ve işteee! O gün gelip çattı. Çocuklar gibi şeniz.

Bir gün sonra aramıza katılacak olan arkadaşımız Mesut da uğurlamaya geldi ‘Ben gelene kadar çok gezmeyin tamam mı?’ diye uyararak.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/20070202_IMG_0001.jpg


Gece 12:00’da ayrıldık Ankara’dan Kevser, Emre, Erkut, İsmail…
Antalya ekibiyle tanışacak olmamızın heyecanıyla önceki gece doğru düzgün uyuyamadım.
Yolculuktan pek haz almadığım için uyuyarak geçirmeye çalıştım tüm geceyi. Gerilirken arkamda oturan Emre’nin kafasına vurduğumu hatırlıyorum. Yanımda oturan (yeni kurbanım) Erkut’un dediğine göre de bir ara o kadar çok yüklenmişim ki zavallı çocuk az kalsın koridora düşüyormuş… Neyse ki daha önce öğretmiştim. Ben deli yatarım, fazla yayılırsam iki sars, kendime gelirim diye. Taktikleri iyi dinlemiş olacak ki ‘iki omuz salladım gittin pencere kenarına’ diyor hahahaha…

Karlı, buzlu, soğuk Afyon’da sıcacık çorbalarla içimizi ısıttıktan sonra döndük koltuklarımıza. İnşallah ikinci yarı daha çabuk geçer diye koydum başımı yanımda getirdiğim yastığa. Antalya’ya bir saat kala inanılmaz bir sis çöktü. Görüş mesafesi beş metreye düştüğünde hızımız baya kesildi. Acaba çok geç kalır mıyız? Antalya ekibini çok bekletir miyiz diye bir endişe kapladı içimi.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/20070202_IMG_0003.jpg


Neyse ki fazla geç kalmadan vardık terminale. Forumdaki fotolarda gördüğümüz kadarıyla bakındım etrafa tanıdık yüzler görebilecek miyim diye. Ender Abi’yi görür görmez el salladım sevinçle. O sırada Konya’dan Sercan ve Adana’dan Orhan Abi’nin de gelmiş olduğunu gördük. Otobüsten atlayıp selamlaştık Ender, Ertan , Gökhan ağabeyler ve Ercan, Ceyhun, Murat ile... Havanın serinliğine ve atıştıran yağmura inat çok sıcak bir karşılama yaptılar bizim için…

Bisikletlerimizi toplayıp bastık pedallara denize doğru. Kalacağımız oteli seçtikten sonra çantaları atıp ne yapacağımıza karar verelim dedik. ‘Ne yapmak istersiniz gençler? Yatıp dinlenmek mi, yoksa gezmek mi?’ diye sorulduğunda tabi ki sizinle vakit geçirmek isteriz diye cevap verdik yağan yağmura aldırmadan. Haydi bakalım kahvaltıya diyerek takıldık abilerimizin peşine…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/k.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6873.jpg

Şu sevgi pıtırcıklarına bi’ bakın…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/k-1.jpg

Islak zeminde inşallah kaymadan kazasız belasız bir gezi yaparız umuduyla çıktık varyantı. Cadde kalabalık olduğu için tramvay yoluna girdik. Önden üç kişi Güllük Caddesi’ne döndük. Arkada kalanları merak edip sorduğumuzda Erkut’un tekerinin rayların arasına girince düştüğünü öğrendik. İlk kaza haberimiz de bu şekilde geldi. Acaba önemli bir şey var mı diye merak ederken Erkut’un ‘Ben düşmem Kevser! Hiç heveslenme,’ cümlesi aklıma geldi.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/20070202_IMG_0015.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/20070202_IMG_0009.jpg

Ekip toplanınca girdik bir çorbacıya. Sabahın köründe çorba mı içilirmiş, ay bir de sarımsaklı mantı mı yenirmiş demeyin. O bizim için öğle yemeği gibiydi saat henüz erken de olsa… Kim kiminle ne konuşacağını şaşırırken ben her zamanki gibi tüm masalara yetişiyordum…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/k-6.jpg

Yemekten sonra hadi şöyle bir şehir turu yapalım dedik. Çıktık Mevlana mevkiindeki bisikletçinin yoluna. Yağmurdan çok yanımızdan geçen arabaların sıçrattıkları su ıslattı boydan boya. İyi ki yağmurluk almışım, çok akıllı kızım değil mi diye onaylattım bizimkilere…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/20070202_IMG_0017.jpg

Ekipten bazı arkadaşlar Cuma namazını kılmak için arka sokaktaki camiye gidince ben de kalanlarla muhabbet ettim. Sandalyede sabit duruyum iki dakika oturuyum desem de duramıyordum. Kah dışarı çıkıp yağmurda dolandım kah içeri girip laf yetiştirdim...


İşimiz bitince hadi bu sefer de kaleye gidelim dedik. Tarihi Yivli Minare’de hatıra fotoları çektikten sonra saldık ‘bisi’leri taş kaldırımlardan aşağı. Sonuna kadar fren sıktığım halde virajları almakta zorlanıyor, bir türlü bisiklete hakim olamıyordum. Hoyyy oy oy diyerek inerken bir kaydım pir kaydım. Neyse ki birkaç adımda toparlayarak düşmekten son anda kurtuldum. Düşseydim arkamdan gelen Murat’ı da sürükleyeceğim kesindi.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6878.jpg

Kaledeki limana indiğimizle Emre adında yeni bir arkadaşla karşılaştık. Ben Emre’nin bisikletçi olduğunu sonradan öğrendiğim için yanından es geçtim ne olduğunu anlamadan. O sırada Erkut’un lastiğinin patladığını öğrendik. Tarihi bir yapı olan İskele Camii’nin altına sığınıp yapalım dedik. Yama yerinden patladığı için yedek lastiğe ihtiyacımız vardı. İndiğimiz yokuşu Serci ile Erci yeniden tırmanmak zorunda kaldı. Çiseleyen yağmur o ara coşup sağanak halini aldı. Yedek lastik alıyım mı dediğimde gerek yok canım şehir içinde gezicez diyenlere ‘Ben demiştim’ diye söylendim…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/20070202_IMG_0019.jpg

Bu sırada Ender Abi ile Ertan Abi de benim bisiklete aldığımız çamurluğu takmaya çalışıyorlardı. Bana düşen bir iş olmadığından başladım şarkı söylemeye. Yerimde duramıyor ona buna sataşıyordum. Bulunduğumuz ortamın ekosu iyi olunca e bir de şarkı söyleyeyim bari diyerek başladım bağırmaya. Yanımıza yabancılar geldikçe susuyor, gittiklerinde tekrar başlıyordum. Baktım olacak gibi değil madem ki yağmurluğum var tadını çıkarıyım diye attım kendimi dışarı… Hoyyy damlalar kaksıma çarptıkça çıkardığı ses çok hoşuma gitti. Islanmak güzel şeydi e tabi yedek kıyafetin varsa! Neden mi? Anlatırım sonra…
http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/DSCN6884.jpg


Bu kadar ıslanmak yetti diyip otelimize doğru ilerlemeye karar verdik. Akşam ne yapacağımıza ise daha sonra telefonla haberleşip kararlaştırırız diyip girdik tramway yoluna. Orhan Abi de lastiği raya sıkıştırıp düşünce onun sesine korkan Murat da aynı şekilde düşmüş. Aman yahu ne oluyor bize derken İsmail de aynı şekilde yeri boylayınca aman Kevser dikkat et sıra sende olabilir diye uyardım kendimi. İyice çapraz geçmeye başladım makas yerlerinden. Bu arada giderken düşen Erkut acaba dönüş yolunda gidondaki ışığın pilini bulabilir miyim diye dikkatle yere bakıyordu. Şahin gözlü arkadaşım pili buldu. Hemen sevinmeyin oh be diye Erk gibi. Tamway ezdiği için pek işine yaramayacağı aşikar.

Varyantdaki virajlara deli oldum. Ne kadar güzel bir yoldu o öyle. Yoldan aşağı akan sular çok güzel süzülüyordu. Fren pabuçları yağan yağmurun etkisiyle iyice aşınmış, ya biterse diye beni korkutmaya başlamıştı. Aman ha Kevs, hıza aldanma, acele etme diye tembihledim kendimi. Sahile geldiğimizde ise sol tarafımda kalan denizi izlemek için büyük çaba sarf ettim düşersem bunlar bana da güler diye.

Madem ki iç çamaşırlarımıza kadar ıslandık, hadi o zaman denize de girelim diye indik sahile. Erk’in inişi biraz farklı oldu tabi hepimizinkinden. Önde giden Serci ‘gelme sakın ön teker batıyor’ dese de yavaş gittiği halde geç kalan erk bisikletin ön tekerinin gömülmesiyle bisikletin üzerinden kafa üzeri uçarak giriş yaptı sahile. Bizse adam akıllı bisikletleri park edip atladık.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/k-5.jpg

Daha ne kadar ıslanabilirim mantığıyla Erk suya ayaklarını sokarken bisikletiyle objektiflere poz vermeyi ihmal etmedi. ‘Yapma sakın’ diye bağırıyordum ama dinleyen kim. Bir ara öyle bir dalga geldi ki kaçışımı fotodan görebilirsiniz. Ertan Abi ‘hadi bakalım gidiyoruz çocuklar’ diye işaret verince çıktık yeniden sahil yoluna.

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/k-2.jpg

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/k-3.jpg

Otele döndüğümüzde duşa girebilmek için hangimiz önce diye yarışmaya başladık. Duş faslı bittikten sonra sıra geldi elbiselerimizi kurutmaya. Üzerimizden ne kadar şey çıktıysa astık dolabın üzerine klimanın etkisiyle kurusun diye. Ama yok giysilerden su damlıyordu resmen. Bu sefer de Erk ile sıkmaya başladık giysileri. Yarına kadar mutlaka kurutmalıydık…
Otelden rica ettiğim saç kurutma makinesiyle saçımı kurumaya çalışırken odamıza gelen Serci de ütü ile eşofmanını kurutmaya çalışıyordu. Ben kapkalın polar eşofmanlarımı giyip sıcacık oturmuşken çabaları görülmeye değerdi. Akşam yemeği için nereye gidelim ne yapalım diye muhabbet ederken o sırada Ender Abi aradı. ‘Çocuklar akşam bir yere gitmeyin, İlknur Ablanız sizi yemeğe davet etti’ dedi. ‘Yok bize olur mu hiç öyle şey. Hem kalabalığız hem çocukların üzeri ıslak. Biz sizi rahatsız etmeyelim’ dediysem de dinletemedim. Yanlarında zahmet edip yedek kıyafet getirmezlerse olacağı bu. Bir de benimle dalga geçiyorlardı bu çantaya bu kadar ne doldurdun diye. O zaman da söyledim yine söylüyorum. ‘Eşek gibi taşırım, kral gibi yaşarım kardeşim!’ Bu sırada sakın denize girme dediğim Erk ayakkabılar sırılsıklam, n’apıcam ben şimdi diye düşünmeye başladı. Allah’tan yanımda yeni çorap vardı. Onu giydikten sonra, bugün kullanmış olduğum yağmurluğun kollarını kesip ayağına geçirdik. En azından eve gidene kadar ayağını sudan korurdu. Bu kadar erkeğin içinde tek kız el üstünde tutulup şımartılacağım yerde, bir de onlara annelik yapıyordum. Ah şu erkekler pufff!...

Ender Abi ile eşi İlknur Abla otelin önüne kadar üşenmeden iki araba gelip bizi alarak evlerine götürdü. İyilikleri karşısında ezilip büzülüyorduk. Eve varır varmaz ellerimi yıkadığım gibi mutfağa daldım İlknur Abla’ya yardım için. Ne de olsa o çalışan bir bayandı ve kızları da henüz işten gelmemişti. ‘İsterseniz salatayı ben yapıyım. Bu sene mutfak dersi görüyoruz.’diye teklif geldi Erk’den. ‘Yardıma ihtiyacımız olursa seni çağırırız,’ diyerek yolladık mutfaktan. İlknur Abla hem çalışıp hem de ev işinden anlayan hamarat bir kadın. Yarım saatte kaç çeşit yemek yaptı inanamazsınız. Belki de sofradaki fotoları görünce inanırsınız… Salatayı yaparken ‘o bıçak öyle tutulmaz, yanlış yapıyorsun. Baş parmağını bıçağın üstüne koyacaksın, sonra cırt cırt diyen Erkut’a verdim bıçağı yap da görelim beyefendi diye. Domateslerde sorun yok gayet güzel doğradı küp küp. Ancak iş soğana gelince berbat etti sanki dolma içi hazırlıyoruz. Bu sefer ben ona öğrettim nasıl ince ince kıyacağını. ‘Aa! Sevdim bak bu yöntemi,’ diyerek terk etti mutfağı hahaha. İlknur Ablayla dedikodu yapmaya başladık erkekler hakkında. Ben komik varlıklar olduğundan bahsettim o da evde daha çok yardımcı olsalar süper olacağından!.. (Ender Abi emekli biri olarak bu laf sana sanırım, benden söylemesi!)

Ender Abi’nin kızları geldi sırayla. Önce Selin, sonra Pelin. Onlarla tanıştığımıza da çok memnun olduk. Ancak Selin’in o gün rahatsızlanmış olması hepimizi üzdü. İlknur Abla elinden gelenin en iyisini yaptı ancak hepimizin aklı Selin de kaldı. Güzel muhabbetler eşliğinde yedik yemeğimizi. Sonracında ise Erci, Ceycey, Ertan ve Gökhan Ağabeyler de aramıza katıldı. İlknur Abla çayları (iki demlik) demlediğini söyleyerek Selin’i hastaneye götüreceklerini söyledi. Zamanlamamız kötüydü belki ama yapacak bir şey de yoktu. Ne biz biliyorduk Selin'in hasta olduğunu ne de annesi. Ziyaretin kısası makbuldur diyerek ayrıldık evden. Bizi yağmurda tekrar ıslanmaktan kurtarıp arabalarıyla otele bırakan Gökhan ve Ender Abi’ye yine teşekkürlerimi sunarım…

http://i173.photobucket.com/albums/w59/KevSerSeri/k-7.jpg

Uzun bir gün geçirdik. Yarın sabah erken kalkmalıyız diyerek odalarımıza çekildik. Avrupa yakasında Tahsin Amcaların evini aratmayan bir odaydı bizimki. Gireni çıkanı belli değil. Kapıyı tıklatan ha arkadaşlar bi’ şey daha söylicem, şunu n’apıcaz bunu n’apıcaz derken giriyordu içeri. Sonra muhabbet uzayıp gitti bir müddet. Büyük yatağı ben kaptım çok dönerek yattığım için, Erk’e ise küçük yatak kaldı haha. Üzerimde iki pike bir battaniye olmasına rağmen donuyordum. Yahu benim uykum yok hadi muhabbet edelim dediğimde sen anlat ben dinliyorum dedi Erk. Başladım bi’ şeyler anlatmaya. Aradaki buzdolabından yüzünü göremiyordum. Çakal hemen uyudu. Ben de bari Beyaz Show’u izleyim diye televizyonu açtım. Bekle bekle program yok. En sonunda ben de sızmışım… Sabaha kadar kesintisiz uyudum yarın ne yapacağımız belli olmadan. En son hatırladığım yatarken ‘Allah’ım ne olur hava güzel olsun’ diye dua ettiğim. Göreceğiz bakalım yarın olaylar nasıl gelişecek…
 
  • Beğen
Tepkiler: Serkan Taşdelen
@Ersinseyda

Teşekkürler Ersin. Mutlaka bekleriz. Biz de sizleri tanımaktan çok mutlu olduk. Şehirlerimizin plakaları kadar yakın olduk birbirimize. Bu pedal kardeşliğinin devam etmesi dileklerimle...
 
Büyük gün geldi çattı Ankara ekibi geliyor...

Ender abi ile akşamdan kararlaştırdık Ender abinin evinin önünde buluşup beraber Otogara yola çıkacağız...
Perşembe günlük gülistan süper bir hava vardı bende o yüzden sabah serinliğini yemeyeyim diye biraz giyindim kuşandım...
Ama unuttuğum bir nokta vardı Ender abi beni uyarmıştı yağmurlu olacak diye ama unuttum :(

Herneyse yağmura karşı neredeyse hiçbirşey almadan çıktım evden...
Aşağıya inince asfaltın ıslak halini görünce canım sıkıldı hava da kapalı...
Eve de tekrar çıkmak istemiyorum sabahın köründe abimi uyandırmaya ne gerek var boşver yağarsa yağsın dedim
Ender abinin evinin yolunu tuttum...

Ender abiyi de alıp Otogara doğru yola çıktık
Ama ben bile yetişemeyiz sanıyordum ki Ender abime yetişiriz diye moral veriyordum :rolleyes:

Otogar girişinde Ertan beyi gördük ve sonunda tam 5 dakika felan var 7.30 a etrafa bakıyoruz neden bakıyorsak?
Ender abi bana söylememişti daha erken gelecek olan Sercan ve Orhan abi yi bilmiyordum ben...

Hemen konuşurken de Arkadaşları karşılamak için Ceyhun kardeşim geldi
Karşılayıp iş yerine geri dönecekti...

Baya zor oldu neşeli sabah sonrasında işe gitmesi Ceyhun için ama napalım işte... :(

Erkenden gelenleri bulmamız zor olmadı :) hemen gördük Sercanın bisikletini kesin bunlar dedik ve başlarında beklemeye başladık...
http://img467.imageshack.us/img467/5697/pict0077ts0.jpg

Şehir içinde güvenlikçilerle uğraştığımız yetmiyor gibi bir de sabah sabah Otogarda güvenlik görevlileri geldi buraya kaldırıma + çimlere bisiklet koymak yasak...
Halbuki bisikleti koyup kaçan felan da yok... başlarında bekliyoruz!

Neyse sabahın erken saati moralimi bozamaz bir güvenlikçi :)
Sonunda geldiler Ender abi bize seslendi ama ne çare herkes Otobüslerin yanına gitti
E bisikletler bana emanet ben bisiklet beklemeye mi geldim ?
sonunda Murat geldi ve devir teslim yaptım hemen koşarak gittim yanlarına...

Bu turunculu deli kim olabilir tabiki Kevser :)
http://img176.imageshack.us/img176/3217/pict0078qw8.jpg

Herbirinin bisikletini monte ediyorlardı birer birer bana iş düşmeyince bende dedim herkes birşeyler yapıyor madem bende foto çekeyim :)

http://img467.imageshack.us/img467/2536/pict0079kv7.jpg

Bu arada Gökhan hocam ve Nalan hanım da otogara geldiler
Yanlız bırakmadılar bizleri...

sonunda toparlandık ve otogarda bir fotoğraf çekilelim dediler...

http://img176.imageshack.us/img176/1823/pict0080bq5.jpg
http://img444.imageshack.us/img444/8329/pict0081vb0.jpg

istikamet Arapsuyu mevkii Ertan abimizin bulduğu 2 pansiyonu göstermeye geldi...

Yazı dört gözle bekleyen işletmeciler keşke biraz daha kalabalı gelseydiniz felaket indirim yaparlardı ki zaten baya uygun du fiyatlar da

pansiyon önünde bir foto alalım deli kız kevser incecik bir yağmurluk getirmiş
Nasılımmm :) diyor :p
http://img467.imageshack.us/img467/9482/pict0082kx0.jpg

Kameram büyük olduğu için ıslanması riskine karşı taşıyacak bir kap kılıf olmadığı için taşıyamadım yanımda :(

Güzel geçen ilk günün ardından

Ertesi gün hiç niyetim yoktu bisiklete binmeye vallahi ...
Ender abi hadi kahvaltı ediyorlarmış yanlarına gidiyoruz hazırlan dedi
Bunlar kahvaltı işini baya abartmışlar Öğle yemeği ile de birleştirmişler :)

http://img444.imageshack.us/img444/9822/pict0088ea5.jpg

Ama ekibi o şekilde hırslı hafif bir tur atalım diye görünce dayanamadık
Ender abinin arabaya atlayıp evlere dağılıp at binip de geri döndük :)


Bendeki Fotoların tamamı bunlar :( umarım beğenirsiniz

Benden Bu Kadarus
Ercan...
 
  • Beğen
Tepkiler: Serkan Taşdelen
Fotoğraflar geldikçe bizlerde burada eriyip bitiyoruz. Aman Allah'ım bu ne güzel bir dostluktur. Kurban olduğumun bisikletine bak. Sen nelere kadirsin. :)
İşte bizler birbirimize koparılamayacak bir bağ ile bağlıyız. Ve bundan çok ama çok mutluyuz.

Paylaşımlarınız için tek tek teşekkür ediyorum..

Sevgiler...
 
böyle bi gezide bulunmamak bisikletle erciyesten atlamak kadar kötü bişey(ne alakaysa olayı büyük bişeyle anlatmam lazımdı)nese gerçekten şu anda yüzüm gülüyo çünkü sizleri gördükçe içimiz ısınıyo bizde iyi bir mtb sürücüsü olur isek sizlere katılıcaz yani katılmak için çırpınıyoruz... Teşekkürler Antalya Teşekkürler Ankara Teşekkürler Adana :)
 
@Serkan Taşdelen


Serkan'cım
Daha son günün , yani pazar gezisinin de fotoğrafları var. En güzel hava o günde idi. Tabi ençokta o gün gezebildik. Çok güzeldi. İlk fırsatta, son günün fotoğraflarıda gelecek. Tabi benden ve Kevserden başka arkadaşlarımızda da resimler var. Onlarda sanıyorum ilk fırsatta buralara ilave ederler.
Selamlar.
Hoşçakal.


@3rkn*MF


3rkn*MF Merhaba

Dediklerinde yerden göğe haklısın. Sanıyorum bu gezinin bir benzeri önümüzdeki günlerde tekralansa , mutlaka çok daha fazla katılım olur.
Bizim , dostluk, arkadaşlık, bol neşe, bol muhabbet görüntülerini gören çoğu arkadaşımızın içi gidiyor. Keşke bende gelseydim diyor, içinden.
Bende diyorum ki, buna benzer bir etkinliği, havalar iyileşince, tüm forum çapında yapalım. Fikir benden uygulamak hepimizden.

Sevgiler selamlar
Hoşçakalın.
 
müthiş bir gezi olmuş.forumun önemini daha iyi anladım çok güzel dostluklar kuruluyor.böyle toplu halde arkadaşlarla eğlenmek ne güzel özellikle mekan süper olursa ve de hobi alanı aynı olursa:)katılmak isterdim,fotoğraflarla yetiniyorum.teşekkürler
 
  • Beğen
Tepkiler: sare
Geri