Gökhan.ALPTEKİN
Üye
- Kayıt
- 27 Mart 2013
- Mesaj
- 52
- Tepki
- 80
- Şehir
- Ankara
- Bisiklet
- Trek
Ankara-Mersin Turu 1. Gün
07.06.2014
Ankara-Cihanbeyli
Alınan Yol: 149,81 km
Max.Hız: 59,37 km/s
Ortalama Hız: 21,30 km/s
Sürüş Süresi: 7:01:53
http://2.bp.blogspot.com/-TA5ZyRWDAdk/U5_pb5b1GRI/AAAAAAAAAJY/3SHrQ1ojzcM/s1600/Ankara_bozyaz%C4%B1.png
Turlarım öncesinde bazıları gibi rahat olup sadece yola çık mantığıyla hareket edemiyorum maalesef; araştırıyorum, eğimleri ve genel rüzgâr eğilimlerini kontrol ediyorum... Kısacası uzun zamandır bu tura mental olarak hazırlanıyorum.
Tur başlangıcını evden yaparsam fazladan 40 km civarı yolum var ve Cihanbeyli girişinde kampımı kurmayı planladığımdan, eşim arabayla kepekli yokuşunun Gölbaşı'ya doğru indiği yerde beni bırakıyor. Hava genelde yağışlı ancak bahar yağmuru olduğundan, yağmur bulutlarını takip edip temkinli davranınca genelde buluttan kaçabiliyorum. Yağmurdan kaçacağım derken fotoğraf çekmeye fırsat bulamıyorum.
Ankara-Konya arası dümdüz diyenlere Kulu’ya kadar bisikletle gitmelerini öneriyorum, bitmeyen yokuşlar mevcut ama eğim oranları çok yüksek olmadığından fazla zorlanmıyorum.
50. km’de termik dönen leylekler gördüğümde hava durumunun düzeleceğine inancım artıyor ve mutlu oluyorum.
60. km’yi devirirken karşı şeritten bir turcu geliyor korna çalıyorum ancak duymuyor, kaskı çıkarıp arkaya asmış kafada kocaman kulakları kapatan cinsten kulaklıklar; köpek tehlikesinin bol olduğu bu coğrafyada bu sürüş tarzı beni şaşırtıyor, sonuç olarak görüşemiyoruz.
T.Ş.O.F Dinlenme Tesislerinde ilk molamı veriyorum, bu aynı zamanda yemek molam da oluyor; yemeğimi yiyip 2 çay içiyorum, sporcu içeceğimi alıyorum; tam yola çıkacağım ancak arka lastiğimin tamamen indiğini fark ediyorum. Yükümü indiriyorum yedek iç lastiğimi takıyorum, çıkan lastiği yamıyorum, bu arada yağmur başlıyor. Benzinlikte çalışan arkadaşlar çay söylüyorlar, biraz muhabbet ve çaydan sonra yağmurun dinmesini beklemeden yola çıkıyorum. Bu noktadan itibaren 60 km civarı sağanak yağmur hiç durmadan üzerime yağıyor, botlarım, çoraplarım pantolonum sudan dolayı iyice ağırlaşıyor, manzara yok, insanlar çok değişik, moralim oldukça bozuluyor.
http://4.bp.blogspot.com/-Ulh-k-iT4aA/U5_2gTbpfYI/AAAAAAAAAJo/OeMgFbvyb_Y/s1600/20140607_170614.jpg
Güneş açan nadir anlardan, çay molasındayım...
Cihanbeyli’ye 15 km civarı var, kamp kuracağım Shell benzinliğini gözüm arıyor bu arada karşımdan ters yönden bir motor üzerinde 2 genç geliyor, yanımdan geçerken anlamsız bir şekilde bağırıyorlar. Biraz sonra motorun sesi arkamdan gelmeye başlıyor, anlıyorum ki bela geliyor, yanıma yanaşıyor yine çok anlamsız bir şekilde bakışlar gülüşmelerle birkaç soru soruyorlar, sadece gitmelerini istediğimden kısa kısa ters cevaplar verip önüme dönüyorum hala gitmeyince iyice tersliyorum, nerede kalacağımı soruyorlar hatta kalacağım benzinliği tahmin edip akşam geliriz oraya diye tehdit de ediyorlar altta kalmıyorum dikleşince önüme geçip ara gaz verip, egzoz gazı çıkarıp arkaya bakıp bakıp sırıtıyorlar, iyice sinirim bozuluyor. Yola çıkmadan önce silahını yanıma almamı ciddi ciddi teklif eden Günay aklıma geliyor J Neyse ki gidiyorlar ama tabii ki benim çadır planım, gerek bu olay gerekse 60 km yağmurda ıslanma sebebiyle iptal oluyor; öğretmenevi arayışına giriyorum. Tam da bu sırada Cüneyt Hocaoğlu Abim arıyor ve beni öğretmenevinde kalmam için tam olarak ikna ediyor J Öğretmenevi girişinde bir öğretmenin bana sorusu bu coğrafyadan biranönce uzaklaşmam gerektiğini hatırlatıyor:
“Hayırdır, neyi protesto ediyorsun?”
...
http://1.bp.blogspot.com/-KqnEJ5iEAtU/U5_2i6r71AI/AAAAAAAAAJ4/eE65zjIyoSY/s1600/20140607_185830.jpg
Bisikleti odaya çıkarmama izin veren Öğretmenevi çalışanı abiye sonsuz saygı...
Kaynak:


