@Devenez ce que vous etes
benim denize girdiğim yer de buna benzerdi aslında... yakından bakınca renkli olduğu daha belirgin gözüküyor...
@karton_piyer
evet haklısınız köyün adı Kabalak Köyü...
yüklü bisiket ile 100 km nin üstüne bir de o yokuşlar gelince gidebildiğim kadar gittim sonrasında ben de pes etmiş ve bisikleti iterek saat 21:00 de zirveyi görmüştüm.
sonrasında bir saate yakın gece sürüşü/inişi ile campinge ulaştım.
merhabalar, herkes yaş konusunda tahminlerini yaptı, genel olarak tutarlı tahminlerdi.
turumda bahsettiğim Fransız Amcanın yaşı 66. adam benim iki katım yaşımda ama yola çıksak benden çok daha hızlı ve uzun yol alır.
amcanın yaşını ve yaptıklarını şöyle bir düşündüğümde; bir yandan ülkemdeki o yaştaki amcalarımızın ne yaptığını göz önüne getirdiğimde...
ev ile cami/kahve arasında geçen vakitler, pasif bir emeklilik hayatı, bizden geçti artık bilinci, bir tık iyisi belki bir bahçede ekim, dikim, bakım vs. ile uğraşmalar....
turlarımda karşılaştığım yabancı turcu/yolcu insanlardan ve bir miktarda yurtdışı deneyimlerimden( 5 farklı ülke) de çıkardığım bir tespit şudur ki;
-bazı toplumların bireyleri ve akılları; doğumun gerçektende "dünyaya" gelmenin anlamı olduğunu bilincindeyken; yani dünya vatandaşıyım ve elimden geldiğince tüm dünyayı görmeliyim anlayışı hakimken,
-bazı toplumların bireyleri ve akılları(bana göre bizim toplumumuzda bu gruba dahil) doğumu bir ülkede doğmak, ülkenin vatandaşı olmak, yine aynı ülkenin sınır ve güzellikleriyle-kimi zaman köy sınırına kadar iniyor bu alan- yetinmek anlamına geliyor.
tabii ki yukarda özetlenen bir iki satırla açıklanacak kadar basit bir konu değildir, ama en basit özeti de bence ancak böyle yapılabilir.
Selamlar...
Akçakoca'nın girişinde sanırım, bir otel vardı onun sahilindeydi çok güzel rengarenk kumlar resmini çekmiştim...
