http://img146.imageshack.us/img146/6201/29fi2og4.jpg
Vücut Geliştirme ,Yaşamaktır.
Başka bir gün...
Başka bir tekrar,başka bir çivi.Diğer bir set,başka bir tuğla.Diğer bir split ve insanın belini kıracak kadar ağır beton yükü.Doğru düzgün yapılan bir iş ücretini hakeder.Burada, dikkatini dağıtacak şeyler yok.Dışardaki gibi “vücut geliştirme bir spor mudur?” diye soran umursamaz insanlar yok burada.Bunu yüzlerce kez cevapladım.Ve uzun zaman önce cevap vermeyi bıraktım...
Bir kelime ne anlama gelebilir?
Spor.Bu kelimenin anlamı nedir?Evet, bu,kolayca tanımlanabilecek bir kelimedir.Yine de çok fazla anlam ifade etmiyor.Sana sorayım,tek bir kelimeyle ne yaparsın,sadece 4 harflik tüm hayatını yaşayış biçimi.Ben yapamam.Birden fazla kelimeyle tanımlayabilirim.Yapamayacağım şey dilin temel sınırlamalarına hapsolmaktır.Kim olduğum kolayca tanımlanamaz.
Vücutgeliştirme bir kelimeden fazla anlama gelir...
Vücutgeliştirme,bir spordur, bir sonraki aşamaya yükselmekle son bulmayan bir spordur.Bu,dolambaçlı bir yoldur.Fakat vücutgeliştirme daha fazlasıdır,nefes almak ya da yaşamak gibi.Sadece bir kelime değil,bir sembol,bir oluş sürecidir---daha iyi olabilmek için sürekli çabalamaktır.Atıldığım bu harika yolculuğun başlangıcı vardır ama sonu yoktur. Burada otururken,iki dörtlük sırt çalışmamın ortasında,biliyorum ki ben küçük bir zerreyim.Bu sıradan günde,tekrarlarımı yaparken her biri benim kararlılığımı daha da arttırıyor.
---------------------------------------------
İhtiras
“Vücutgeliştirme bir spor mudur?”Kardeşlerim,eğer bu oyunun içinde derinlere doğru gitmeye başladığında bu soruya hazır olun—bunu tekrar ve tekrar ve tekrar duyacaksınız.Bu spora ilk başladığımda,cevabını bilmiyordum.Sonraları öğrendim ve cevapladım.Bir noktada cevaplamayı hepten bıraktım.Lanet olası kimin umrunda ki?Hala,bir parçam soruya mantıki yönden bakabiliyor.Spor kelimesinin anlamı nedir?Sözlüğe baktığında bir çok farklı tanım görürsün.Tanımlardan biri şudur:Spor,zor bir hayatı benimsemiş ve her tür pisliğe katlanabilen bir adamın işidir.Bu,bana Tantalus’u hatırlatıyor.Şimdi, bu Tantalus, lanet olası kötü bir adamdır.Bak,Tantalus gölde ayakta durmakla cezalandırılmıştı.Üzerinde olgun meyvelerle dolu bir ağaç vardı ve dalları ondan yukarıdaydı.Susadığında ,su içmek için eğildiğinde, su akıp gidiyordu.Cezası;açlığını ve susuzluğunu hiçbir zaman giderememesiydi.Evet,bu,sadece bir hikaye,bir efsane,bir benzetme,ama burada gerçek olan bir şey var.Tantalus gibi,biz vücutgeliştiriciler de bir çok pisliğe katlanmak zorundayızdır.(Evet,biz aynı zamanda ceza da veriyoruz.)Ayrıca sürekli bir açlık ve giderilemeyen bir susuzluk hissetmenin ne demek olduğunu bilirim.Vücutgeliştirme,bence,tüm harika sporlar ya da tüm harika yaşamlar gibi bir süreçtir, kendini geliştirme ve daha iyi hale getirmeye dayalı sonu olmayan bir yolculuktur.Bu sürece dahil olmak rekabetin temel konseptidir.Yarışmanın zorunlu bir aşaması değildir,ama dolambaçlı bir yoludur.Eğer ileriye doğru bir adım atmasaydım, vücutgeliştirme, hala ,aynı kahrolası anlama gelecekti.Çünkü her lanet olası günümü gymde geçiriyorum,her lanet setle ve alnımdan düşen her lanet ter damlasıyla yarışıyorum.Ve eğer bu işi doğru dürüst yaparsan,demektir ki sen en kötü,en hasta ruhlu pislikle rekabet ediyorsundur...Kendinle.
Mutasyon
Spor.Bu kelimenin anlamı insanın mağlup olması ve daha fazlası için geri dönmesidir.Bu,demir savaşçıları demektir.Aynı zamanda bir organizmanın mutasyon yoluyla anormal bir değişim geçirmesidir.Mutasyon mu?Anormal mi?Değişim mi?Lanet olası bu kelimeler hakkında bir şeyler biliyorum,benimle ilgili olan lanet olası kelimeler.Birçok insan bu işin içine girmek ister.Beğenilmek isterler.Anormal olmak istemezler.Büyük düşünürler.filozoflar ve artistler diğerlerinin ne düşündüğüne hiç önem vermezler.Onlar gerçeği aramayı üstlenmişlerdir.Evet,vücutgeliştirmede bir gerçek vardır.Gerçek ve hiçbir yerde bulamadığım bir çeşit saflık.Oraya uzandığında.ağırlığın altına,orada sadece siyah ve beyaz gerçek vardır,açığa çıkma anı—Bu ağırlığı kaldırabilir miyim?Bir tekrar daha yapabilir miyim.Kardeşlerim bunun benzeri yoktur...Sessizlik,boş bir gymin huzur verici yalnızlığı,sadece düşüncelerin,ağırlıkların temiz yanışı,kendinle olan iç mücadelen...Öyleyse vücutgeliştirme bir spor mudur?Lanet olsun,evet.Bu,mutasyona uğramış olanların spordur.Sizin aranızda geziniyoruz.
--------------------------------------------
Alay
Alay.Jest.Spor yapmak.İki kelime.Ama lanet olası bir çok anlama geliyor.Ve bu,sadece spor kelimesi için geçerli değil.Aynı şey “vücutgeliştirme” kelimesi için de söylenebilir.Bu,”vücutgeliştirme bir spor mudur,değil midir?” konusuna gelince problem haline gelir.Bir çok tanım ve bir çok görüş açısı.Kimse aynı fikirde değildir.Uzun lafın kısası,bu konudaki uzun konuşmalar probleme bir çözüm getirmez.Hareket zamanı.Ellerini kirletme zamanı.Konuşmak,lanet olsun,ucuzdur.Benim için sporun ne anlama geldiğini bilmek ister misin?Bir çok anlama...Barı her kaldışırımda yerçekimi ile alay etmek ve fizik kurallarına kafa tutmak gibi. Plakalarla alay etmek,onları küçümsemek ve lanet yerlerine geri koymak.Ağırlaşmak,düşündüğümden daha zormuş...
----------------------------------------------------
Sınırları Kanla Çizildi
Çıplak,zayıf,özgür...
Hepimiz aynı doğduk,peşin hükümlerce zincirlendik.Sonuç olarak, hepimiz kanunlara riayet ediyoruz.Özgür olabilmek için bu kanunlara uymak zorundayız.Demir ve disiplin kanunları.Aynı özgürlük için meydan okumamız gereken kurallar da vardır.Rahatlık ve dar görüşlülük kuralları.Bu zincirlerin ağırlığı öyle güç farkedilir ki çoğu zaman unuturuz.İşte böyle prangaya vurulup evcilleşiriz.Normallik bir kural haline gelir ve sınırlamalarla büyürüz. Kendi isteğimizle hareket edemeyiz tasmalı bir köpek gibi.
Başkaldıma zamanıdır,isyan zamanıdır...
Cesaretimi test edeceğim,bu kısıtlamalara karşı çıkacağım.Geleneksel düşüncenin beni yönetmesine izin vermeyeceğim.Burada olduğum sürece,zincir vücudumun derinliklerine gömülecek ve ağırlığı beni aşağı çekecek.Fakat bununla savaşacağım.Yerçekimine karşı koyacağım.Düşersem tekrar doğrulacağım.Kardeşlerim,hayat kısadır ve geçen her dakika bizi sona doğru yaklaştırıyor.Bugün ben de seçtiğim bu hayat tarafından sınırlandırıldım ve bu kelimeler beni bu spora bağlayan bir kontrattır.Üzerine, imzamı kanımla attım.
-----------------------------------------------------------
http://img217.imageshack.us/img217/8716/34zt6nk7.jpg
İnsan özgür doğar...
Fakat kardeşlerim,topluma girdiğimiz anda zincirler hemen karşımıza çıkar.Bunlar her yerdedir.Görünmezdirler.Ve hapsediliriz.Belli düşünce kalıplarının içine düşeriz.Dünyayı aynı şekilde görürüz ve farklı bir yolla göremeyiz.Bu,bizim günlük hayatımızı etkiler hatta tüm hayatımızı.En sonunda kökleşmiş düşünce ve hareket kalıplarının içine düşeriz.Örneğin benim gym yolum—her zaman,hep aynı yol...Öyle düzenliki adımlarımı bile sayabilirim.Öyle aşina ki gözüm kapalı gidebilirim.Ya peki başka bir yol tutsaydım?Doğrusu çok da büyük bir fark yaratmazdı.Ama lanet olsun,buradaki temel nokta “buna alıştım”.Tahmin edilebilir bir hale geldi-üstünde iki kez düşünmeye gerek yok.Ve tam orada bir problem var.Eğer aynı şeyi her gün ve gece yapsaydım,bir vücutgeliştirici olarak başarısız olurdum.Bak,istikrar ve tekrar kelimeleri arasında dünya kadar fark vardır.Bir vücutgeliştirici istikrarlı olmak zorundadır ama tekrarcı değil.Birkaç hafta önce,istediğim kadar hızlı eğilip doğrulamadığımı belirtmiştim.Bazı şeyleri araştırmasaydım,sonuna kadar diyetime devam ederdim.Ama bazı şeyleri karıştırıp birleştirmem gerektiğini biliyorum.Öyleyse ne yapmalıydım?Başlangıç olarak öğünlerimi arttırdım.Ayrıca bazı sığır eti yediğim öğünlerimi tavuk göğsüyle değiştirdim. Ve geri kalan etli öğünlerim için de kasabıma etleri incelttirdim. Ne yapmam gerektiğini nasıl akıl ettim?Gymdeki birine mi sordum?Kalorileri sayıp,makro besleyicilerin oranlarına mı baktım?Lanet olsun hayır.Denedim.Kendimi nasıl hissettiğime dikkat ettim.Aynaya baktım.Bak,insanlar basit cevaplar isterler.Ne yapmaları gerektiğini bilmek isterler,saf gerçeği.Gerçek mi?Lanet olsun,Gerçek,ihtiyaç duyduğun cevaplar,istediğin cevaplara rastlamak kolay olmayacak.Kestirme yol yoktur bu işte.Birine ne kadar protein karışımı ya da ne kadar tavuk göğsü yemen gerektiğini sorman bu lanet işi hallettiğin anlamına gelmez.Buradaki temel nokta,cevabı bulduğunu düşündüğün anda bunun tek ve son cevap olmasına izin veremezsin.Bildiklerine karşı sürekli meydan okumalısın.
------------------------------------------------
Bulamacım
Gymdeyim ve sonraki öğünümü düşünüyorum.Bu nasıl lanet bir hastalıktır?Yemeğim...Bulamaç..Tadı b-k gibi.Her gün ve gece aynı cezalandırıcı pislik yemek.En azından bulamacın yemesi kolay oluyor,çiğnemeye gerek kalmıyor.Günde iki kez 20 oz yağsız biftek kuşbaşı yemeyi dene.Antremanla ilgili konuşmak istiyorsun.Ağırlık kaldırmak parkta yapılan bir yürüyüş gibidir.Benim yaptığım budur.Yeni bir tarif oluşturma zamanı geldi.Vücutgeliştiricilerin bir tür aşçı olduğunu bilmiyor musun?Aynı pisliği daima farklı şekillerde karıştırırız.Bir arkadaşım tonbalığını.yumurta beyazını ve pilavı mikserde karıştırırdı.Çok da işe yaramadı.Lanet olsun bu yaptığı pislik yanlıştı.Zaten yeni bir tarif keşfetmiştim mecburiyetten.kuşbaşı ve biftek aldığım bir mahalle kasabım var.Eski, sadık tavamı alırım ve içine yağsız sprey sıkarım.Kızınca 16-20 oz kuşbaşı koyarım.Bir yanda et pişerken bir yanda da tatlı patatesi mikrodalgaya koyarım.Piştiğinde biftekle beraber tavaya koyup hepsini karıştırırım.Şimdi bunların nasıl göründüğünü söyleyim.Yağlı bifteği pişirip dolaba attın mı hiç?Yağ soğur ve sertleşir.Sonuç hiç de iştah açıcı değildir.İşte benim kuşbaşı etim ve tatlı patatesimde böyle görünüyor.Tadı görüntüsünden daha mı iyi peki?Hayır.İşin zor olanı bunları yemektir..Lanet olsun,vücutgeliştirici olarak yemeklerime zincirlendim.Yemek yemek?Yemek yemek lanet olsun çok yorucu.
-------------------------------------------------------
Doğanın Durumu,İnsanın Durumu
Doğanın durumu ilkeldir.Ve bu kaotik durumda,kanunlar çelik gibi serttir ve kurallar demirden dövülür.Burada vaziyet kötüdür,iş hayvanidir.Sana söyleyim,burada pek çok ağrılı sabahlar geçirdim,gayretimle başbaşa,şakırdayan plakalar,insanın içini kemiren şüpheler.Seçtiğim bu yol oldukça aşınmış bir yoldur.Harcanan fedakarlıklar,çarçur edilen potansiyel ve gerçekleşmemiş kaderlerle kirletilmiştir.Fakat bu,benim yolculuğum olmasına rağmen tek başına değilim.Gençlik hatıralarım,ve yolumdan saptığımda beni tekrar yola koyan, bana hep destek olan babam da benimle birlikte her zaman.Doğanın durumu?Kendinle olan savaşın?Boş ver.Bu harika spor yalnız bir spor olmasına,yarışmamıza,savaşmamıza rağmen hepimiz ayı mücadelenin içindeyizdir.Ve kardeşlerim bizi bu yoldan ayıracak pek çok engel var etrafta.Dinle,Bizi bu spora bağlayan kontrat aynı zamanda bizi birbirimize de bağlıyor.Ve bu kurallar?Bu demir ve çelik kuralları aramızda yeni bağlar kuruyor.bunlar kırılamaz.Adamlığın ve demir kardeşliğinin gereği budur işte.
----------------------------------------------------------
İzliyor musun?
Bazı insanlar sadece bakmak isterler..
Bazı insanlar güzel sözlerle dolu kartlar alırlar.Bense bakışları...Her çeşidini ve tüm gün boyunca.Bir kafeste yaşamak gibi.Farklı bakışlar farklı duygular taşır.Bazıları dotçadır.Bazıları değil.Spora yeni başlamış bir çocuğun bakışıyla ne zaman karşılaşsam,geçmişte bu gymin önünden nasıl yürüyüp geçtiğimi hatırlarım.Her seferinde durup orada akıl ermez kiloda olan ve antreman yapan büyük çocukları benden ayıran camdan bakardım.Gözüm korkardı ama derinlerde bir yerde oraya ait olduğumu bilirdim.Oraya katılacak cesareti topladığımda bu yiyecek zincirinin en aşağısındaydım.
Bu,senin burada oluş sebebin mi?
Bugün geriye dönüp bakabilsydim ve ilk kez gymin içinde yürüyen o çocuk yüzümü görebilseydim inan bana, sana anlatırdım.Daha büyük bir şeyle karışık korku.Açlık...Arzuyla yanan bir yüz...Bir şeyler kanıtlamak isteyen ve bunu tüm dünyanın bilmesini isteyen bir çocuk.Bu aradaki yıllarda bir kaç şey öğrendim.İlki ,bir şeyler kanıtlayacağın tek kişi kendinsin.İkincisi, hayatı ,ya burnunu dayayıp o camdan izleyeceksin ya da kapıyı açacak ve içeri adımını atacaksın.
--------------------------------------------------------------
http://img172.imageshack.us/img172/8453/41zv7zk5.jpg
Saygı
Kapılar gıcırdayarak açılır.İçeri adımını atarsın.Herşey olması gerektiği gibidir.Derin bir soluk alırsın.Hava bayattır.ekşi,tanıdık,Sirke ya da sidik gibi.Lanet olsun evet,evdesin.Hatta buranın bir çift anahtarı var sende.Burada saçmalamak için zaman yoktur.Ayaklarını uzatmak için yer yoktur.Sessizdir—metalin metale değmesinden çıkan sesten başka bir gürültü duyamazsın.Kimse sana dönüp bakmaz.Yapılacak çok iş vardır.Bir sonraki 70 dakikanın nasıl olacağını gözünde canlandırırsın.Vahşilik,düşmanlık,bir kova dolusu kızgınlık.Nabzın hızlanır.Kanın kaynamaya başlar.Harekete geçme zamanıdır.Kardeşlerim soracağım soru basit.Gyme her girdiğinde bu duyguları hissediyor musun?Korkunun pis kokusu ve heyecanla karışık korku kanında akıyor mu?Bende akıyor.Şeker dükkanındaki bir çocuk gibiyim ve herşey bedava.
Gymde en büyük adam benim.Büyük lanet bir gerçek.Bu gerçek bana pislik gibi ya da güzel bir şey gibi gelmiyor.Oradaki herhangi birinin rekabat etmesi de sorun değil,sonuçta karşılıklı saygıya dayalı bir kardeşlik var aramızda.Buraya girdiğimde kimse dikkat etmez.Beni gördüklerinde,demir nakliyecisi olan arkadaş,bir onay bakışı,hızlı bir baş sallama ve işine devam etmek.Gözünü dikip bakmak yok.Beklentiler yok.Aramızdaki , demire saygısı olan adamların saygısıdır.Birçok kalın plakanın altına yattığında k-çını parçalayan yandaki adamdan hiç bir farkın yoktur.İstersen bu ağırlıkların altında Elvis Presley ol,ağırlıklar kim olduğuna önem vermez.Aynı şekilde seni de gömmek isteyeceklerdir.İş iştir ve zevk zevktir.Ama bu şeker dükkanında,iş zevktir ve zevk işi ciddiye almaktan meydana gelir.
-----------------------------------------------------
Pislik değilsin.
Kibirliyiz.Ben merkezciyiz.Aynalarda kendimize bakmakla çok vakit geçiriyoruz.Buna inananlar bu konuda ipucu sahibi bile değillerdir.Sanki biz kocaman çirkin canavarlaşmışız gibi gözlerini dikip bize bakarlar ve bunu kendilerinde bir hak görürler.Lanet olsun, bu,gittiğimiz her yerde oluyor.Ne hakkında konuştuğumu anladınız kardeşlerim.Hatta, bu,gymde bile oluyor.Birkaç hafta önce,gym değiştirmeyi düşündüğümü söylemiştim.Ama yapamadım.Sürekli gittiğim yerde ,bana lazım olan herşey olmamasına rağmen orası evim gibi oldu artık.Orada bir tarih var.Bu yüzden haftada birkaç kez kasabadaki diğer gymi kullanmaya karar verdim.K-çımda lanet bir acı var ama en başta işini dikkate almalısın.Buradaki kapılardan antreman yapmak için ilk kez geçiyorum ve yemin edeim herkes durmuş bana bakıyor.Kolayca tanıdığım bir çift bakış yakaladım-onaylama,hatta korku ve merakla karışık saygı.Sonra köşede onu gördüm.Geniş bir vücut,resmen bu boy posu insanı kendine çekiyor.Göğsünü dışarı doğru iterken ve kanat kaslarını uzatırken gördüm onu.Şüphesiz büyük bir züppe.Yavaşça bana döndü ve gözünü dikerek baktı.Bu bakışı iyi tanıyordum.Sen lanet bir pislik değilsin dedi bana.Lanet olsun,kendi kendime düşündüm.Bu,uzun bir gün olacak...
----------------------------------------------------
Destek
Bu arabanın yükselişleri ve düşüşleri de vardır,yükselişleri daha yüksek,düşüşleri daha alçak olmasına rağmen.Vücutgeliştirme denilen bu rollercoaster sürüşünü başarabilmek için kesin bir destek görmelisin etrafından.Aile...Arkadaşlar...Destekleyici bir kız arkadaş...Tüm bunlar,lanet olsun,senin başarında rol oynarlar.Aynı zamanda büyük rol oynayan başka destek oyuncuları da vardır.Benim için,bana özel destek olan kişi Keg Amcadır.Keg hakkında sana birşeyler anlatayım...Her hafta ona saygılarımı sunarım ve o da beni bu yolculukta güçlü tutmak için yardım eder.Şimdi bu Keg Amca,gerçek amcam değil.Benim kasabım ve tüm mahalle sakinleri ona böyle hitap ediyor çünkü dükkanında gezen herkese sanki kendi öz yeğenleriymiş gibi davranıyor ve çünkü boyu kısa ve geniş göğüslü.
Amca destek çıkan bir insandır.Her zaman bana kuşbaşının en iyisini ayırır.Onun dükkanına ilk gidişimi hala hatırlıyorum.Şimdi ,keşke, aynı şeyi ,yeni gitmeye başladığım gym için de söyleyebilsem...Lanet olsun,orada bulunduğum ilk hafta,stiff-legged deadlift yaparken,bu küçük baykuş bana doğru geldi ve ayaklarımın yanına üzerinde kendi numarasının yazılı olduğu küçük bir kağıt düşürdü.Lanet olsun.Bu,diğer gymde,düşündüğümde,hiç başıma gelmeyecek ilk şeydi.İş gyme ya da yatağa geldiğinde etraftakilerle yatmam.İstesem bile buna zamanım yok.Bu küçük olay bana,diğer gymde insanlardan uzak durabilmek için gözlerimin üzerine kadar indirdiğim bir şapkayı neden kullandığımı hatırlattı.Müzik haykıran kulaklıklar...Lanet olsun,gençken,göz temasından kaçınmak için gymde güneş gözlüğü takmayı bile denedim.Aslında böyle yaptığında,bu,insanların yanına gelip bir sürü saçma soru sormaları için açık bir davet gibi oluyormuş.Bu aşamaya gelince asıl gerçeği hemen anlıyorsun.Beni yanlış anlama.Antremanım bittiğinde insanlarla konuşmama gibi bir problemim yok,ama asla setimin ortasında bana bulaşmasınlar.Bu 1 nolu kuraldı.Dün anlattığım o iri arkadaşın bu kibarlığı uygulamaya niyeti yoktu.Ben de 2nolu kuralı uyguladım...
-----------------------------------------------------
Çok derinlerde
Deniz seni yutacak...
Geç oldu ve dikkatim dağıldı.Kendimi denizin ortasına sürüklenmiş.yorucu antremanımın içinde kaybolmuş hissediyorum.Sonra gecenin içinde bir işaret fişeği beliriyor.Tekrarımım ortasında,setimin yarısına gelmişken,aynı tanıdık duygu geri dönüyor.Acı.Dalgalarla beni baştan aşağı yıkıyor.Duygularım gerçek.Ağırlığı düşürüp bu yükten kurtulabilirim.Bunun yerine dişlerimi sıktım,nefesimi tuttum,devam ettim.İşler zorlaşmaya başladığında,birçoğu güvenli limanlara çekilirler.Ben böyle yapmam.Ben acıyı karşılarım—Bu,benim dürüst olmamı sağlar.Kardeşlerim deniz engin ve fırtınalıdır.Acı sana geldiğinde asla seni yenmesine izin verme...
-----------------------------------------------------
Beklemek
Aşırı kilolu bir çocukken,annem bana “Biraz bekle oğlum”demişti.Çok genç olduğumu ve suplementların sağlıksız olduğunu düşünüyordu.Vücutgeliştirmenin ,meslek olması şöyle dursun,saygıdeğer bir spor olmadığını düşünürdü.
Bazı arkadaşlarım,benim bu fedakarlıklarımı ve kendimi bu işe adamamı gördüğünde “Yavaşla adamım”demişlerdi.Belkide onlarla partilerde yeterince zaman geçirmiyordum,her hafta sonu içki içmiyordum.Belki de onlar benim gerçek arkadaşlarım değillerdi...
Eski kız arkadaşlarım,vücutgeliştirme konusunda ne kadar ciddi olduğumu gördüklerinde”Yavaşla bebek”demişlerdi.Dikkatimi çekmek için bu vücutgeliştirme ile yarışmak zorunda hissediyorlardı kendilerini.Yapamadılar.Başka türlü ikna etme yolu da yoktu...
Sokaktaki insanlar bana baktığında “Biraz ağırdan al yabancı”diyorlar.Neden büyük olmak istediğimi anlamıyorlar.Diyet yaparken neden bir dilim kek bile yemediğimi anlamıyorlar.Kendime neden bunu yaptığımı.Şu anda anlamıyorlar ve hiç anlayamayacaklar.
Rekabet etmeyi ilk düşlediğim ve oyunun sonraki aşamasına ilk girdiğim zaman,antreman arkadaşım”Ağırdan al Öfkeli”demişti.O,bu işe devam edemedi.Belki de istemedi
Ağırlık kaldımaya başladıktan sonra,neden bu işe girdiğimi unuttuğumda,kendime”Yavaşla biraz”dedim.Ağırlık kaldırmaya okul çıkışlarında popüler olabilmek amacıyla kabadayı olabilmek için başlamadım.Havalı olmak için de değil.
O zaman bunu neden yaptım?Lanet olsun,kendim için yaptım.Bunu yapıyorum çünkü bunun için doğdum.Bu spor bana hayatın anlamını öğretiyor.Dinleyin kardeşlerim,bu spor yüreği küçük olanlar için değildir.Çok az insan bunun gereklerini yerine getirebilir.Biz,bunların arasındayız.Boğulmaya başladığını hissettğinde,nefesini tut.Bu işi gevşetmek istediğinde daha sıkı sarıl.Diğer gün artık diyet yapamayacağını hissettiğinde,yataktan kalkamayacağını anladığında,lanet olsun,ayağa kalk.İnsanlar senin nakavt olduğunu görmek isteyeceklerdir.Seni baştan çıkaracak şeyler olacaktır.Yoluna engeller çıkacaktır.Bunları kır geç ve yoluna devam et.
Bu harika yolculuk,Bir adımla başlar...Ama bu adım nasıl ayakta duracağını öğrenmekten daha önemli değildir...
---------------------------------------------------------
http://img217.imageshack.us/img217/371/43mz0bw5.jpg
Siren
Banyo musluğundan su damlıyor...Denizdeki başka bir damla.Uzakta bir ekip arabasının sireni bağırıyor.Yalnız fakat rahatlatıcı bir ses.Jersey de başka bir gece ve kız arkadaşım diğer odada yavaşça horluyor.Lanet olsun,etrafındaki duvarlar yıkılsa ve onu görsem.Evet,uyuduğunda sanki benden millerce uzaktaymış gibi geliyor.Animal Pump kullanmaya başladım extradan.Harika bir antreman.Hepsinin üstünde,iyi bir gün.Hatta yemeğin tadında bile sorun yok. Şu anda uyanığım o halde,zamanımı iyi kullanayım dedim,zorunlu işlerimi halledeyim.Bunu yapıyorum çünkü hayatın sana birsürü lanet beyzbol topu fırlattığını düşünüyorum.Eğer extralardan ve hayatı yaşanabilir kılan süslerden arınmış temiz bir hayat yaşıyorsan,yoluna seni caydıracak pekçok şey çıkar.Yeni gymimdeki kızlar telefon numaralarını veriyorlar bana.Yol kenarındaki küçük lokantalardaki sıcak donutlar.Lanet olsun,gençken özgürlüğüm elimdeydi.Bu bir caydırmaydı.Ağırlık odasında bile aşırıya kaçardım.Bu çürük dizlerim gymde gençken yaptığım düşüncesizliklerin bir sonucuydu.Squat ta çok aşırıya kaçardım.Gurur yoluma çok sık çıkardı.İite bu yüzden bu günlerde,bacak antremanı yaparken bacaklarımı 4x20 ölçüsünde açmaya çalışıyorum hep.Daha yaşlı ve daha erdemli olmama rağmen,hala 6 plakayı birden kaldrmayı istediğim günler oluyor.Eğer bu oyunda uzun süre kalmayı düşünüyorsan,egonu kapının dışında bırak.Gymde olma sebebin başkalarını etkilemek değil,kendini geliştirmektir.Güven bana,demirin çağrısını duyduğun halde buna direnmek ne kadar zordur bilirim.Kulaklarını tıka ve umursama.Vücudunu dinle.O.seni yönetecektir.Birkaç saat içinde,beni uyanık tutan alarm ve siren sesi kayboldu.Benim kız uyumaya devam ediyor her zamanki gibi.Uyandığında ben çoktan gitmiş olacağım.K-çımı çalıştırarak eve bie adım daha yaklaşmış olacağım.
-----------------------------------------------------------
Sen ve ben.
Sen ve ben,Bir sorunumuz olacak.Setimi bitirirken bu ses kulaklarımda haykırıyor.Lanet olsun,yorgunum ve açım ama bu o-uspu çocuğunun derimin altından çıkıp beni oyundan elemesine izin vermeyeceğim.Geri çekilmeyeceğim,dönmeyeceğim.Bunun yerine birkaç tekrar daha yapacağım.Nefesimi tutup yeni bir sete geçme zamanı.Fakat o kısa anda,o paslı barı kavramadan önce hayata karşı koçan 11 yaşındaki o çocuktum.
Çocukluk günlerinin iyi zamanlar olması umulur.Mutlu anılar,mutlu günler.Benim içinse tam sefalet dönemleriydi.Bak.çocukken,müşfik ve kısaydım.Kolay biriydim.Ta o zamanlarda,farklı olduğum için sivrilmiştim.Ve şu sözleri hiç unutmayacağım.”Sen ve ben,bir sorunumuz olacak.”Bu kabadayıların çetesinin lideri benden paramı istedğinde,onlar sayıca üstün olmalarına rağmen,ben küstah,meydan okuyan biriydim.Okulun geri kalan zamanı çabuk geçti ve kısa zmanda kendimi bu çete tarafından ağaçlıkların oraya doğru vahşi bir köpek gibi takip edilirken buldum.Köşeye sıkıştırılıp,dövülüp,bu lanet pisliklerin seni yenmesinin nasıl bir şey olduğunu bilir misin?Ya eve topallayarak ve yüzünden kir ve kan akarak gitmeyi?Her gün ve gece bunu nasıl bilebilirsin ki?Sana ne bildiğimi anlatayım.O sıcak yaz günü,ısı asfalttan yükseliyordu.Fakat kısa zamanda,bastıran ani yağmur herşeyi yıkayıp temizledi.Bu anılar,gençlikadaletsizlikleri de geçecek.Bu olaydan öğrendiğim şey bu iyi yada kötü tecrübeler sayesinde bugün ben kendim oldum.Bunu o yenilgiden, yaralarımdan , tekrar ayağa kalkmamdan öğrendim.Rakiplerimi yenemediğim zaman babamın Weider bench’ine gidip beton ağırlıkları kaldırıp irademi ve bedenimi daha güçlü hale getirerek öğrendim. Bu ağırlıklarla olağandan daha çabuk büyüdüğümde bilardo masasından kendime bir bench uydurdum.İstek varsa mutlaka bir çıkış yolu vardır ve bugün bildiğim şey ayaklarım yere sağlam basıyor tıpkı babam gibi.Sen ve ben – farklı yollarda olmamıza rağmen tekiz ve aynıyız.Artık o 11 yaşındaki kısa çocuk değilim.Yontulmuş sıkı bir adamım.Aramızdaki fark o yıllar ve biriktirdiğim o hatıralardır.En sonunda öğrendimki saygı zor kazanılır ama onu devam ettirmesi daha da zordur.Fakat en güzeli saygının arkadaşlar tarafından değilde düşmanlarca size duyulmasıdır.
----------------------------------------------------------
Ayna,ayna...
Sen kimsin?
Ben kimim?Kimi sorduğuna bağlı.Bazıları beyinsiz bir canavardan ya da acınacak ya da korkulacak egoist bir kaçıktan başka birşey göremezler.Diğerleriyse tek bir amacın yönlendirdiği bir adam görürler.Ben kimim?Bu ıcak ışığın altında durup aynaya baktığımda bir canavar ve bir adam görüyorum.Fakat aynı zamanda şişman kabadayı çocuğuda.Babasına benzeyen bir çocuk.Yolunu bulmaya çalışan bir gençlik.O yolu bulduğumdan beri ne kadar yol katettiğimi ve gelecekte ne olacağımı biliyorum.
-------------------------------------------------------------
Ticaret Araçları
Madenci,kazma ve küreğine güvenir.Marangoz,çekiç ve çivilerine güvenir.Tamirci,pensesine güvenir.Ticaret araçları,kardeşlerim...Ticaret araçları.Bu iş çizgisinde,fark yoktur.Ben sanatımı bu ellerimle icra ediyorum.Lanet olsun,hatta kanıtlamak için ellerimdeki nasır ve yaraları gösterebilirim.Ticaret araçlarım temel olanlardır.Bunları şu solmuş eski çadır bezinden yapılmış çantada tutuyorum.Şu kemeri gördün mü?10 yıldır kullanıyorum.10 yılın birikimi olan ter,kan ve çalışmanın izlerini bu kemerde görmek mümkündür.Animal Pak ı uzun zamandır kullanıyorum...İlk kullandığım supplement aslında ihtiyaç duyduğum son şeydi.Bu botlar babamın...Onları giydiğimde üstesinden gelemeyeceğim hiçbir şey yoktur.Arkamdaki ayna mı?O,bakışlar için orda değil.Bu,lazım olan başka bir alet.Açgözlü egoyu tatmin etmek için orda değil.Narsizm.Lanet olsun,bu sporda ondan yeterince var.Daha fazlasına gerek yok.Bu ayna kendimi eleştirmek,ve bana gerçeği söylemek için orada.Benim hakimim ve jürim.Dinle,bu ticarette,bu harika işte,her çivi yerine oturana kadar çakmaya devam etmelisin.Ve herşey kıvamına geldiğinde artık senin ışıldama zamanın gelmiştir.Tüm bunlara değdiğini düşünürsün.Gururlu ol ve çalışmaya devam et...
-----------------------------------------------------------------
En güzel kim?
Hepsi mi?Hayır kardeşlerim Toplumun güzellik konusunda dar kalıpları vardır ve sen o modele uymadığında ya da o beklentilerin arasına sıkıştığında ki işte o zaman s-çtın.Benim geniş ve korkulu simetrime bakan bir çok kişi güzelliği göremez.Kesinlikle bu uyumu ve bağlantıyı göremezler.Gariplik görürler.Kare bir deliğe sokmaya çalıştıkları yuvarlak bir mandalım.Bu asla olmayacak.Olmasına izin verme,Bak,kim ve ne olacağım konusunda bir görüşüm var.Bir vücutgeliştirici.Evet,bu doğru,bir vücutgeliştirici.Bir vücutgeliştiricinin işinin çirkinlikle ilgisi yoktur.Tamam belki uyuyan güzel değilim ama bu çabanın ,disiplinin ve saf arzumun da güzel bir tarafı var.Dinle.ben vücutgeliştiriciyi bir sanatkar olarak görürüm.Mermerin yerine kaslarıyla çalışır.Keskinin yerine demirle çalışır.Aynaya baktığımda,kibirden değil,benden ayrı olan bir şeyi değil benim bir parçam olan şeyi mükemmelleştiriyorum.Ben sanatkarım.Mermer benim.Bu kovalamaca beni arındırıyor.
------------------------------------------------------------
http://img293.imageshack.us/img293/5908/journeyspotfb7.jpg