Turgay Gürses
Aktif Üye
- Kayıt
- 2 Nisan 2011
- Mesaj
- 114
- Tepki
- 218
- Şehir
- istanbul/kartal
- İsim
- Turgay
- Bisiklet
- Merida
Merhabalar,
4-11 Ağustos 2018 tarihleri arasında gerçekleştirdiğim ilk uzun ve yurt dışı turumu dilim döndüğünce sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım beğenirsiniz.
Yıllardır istediğim ve hayalini kurduğum bu tura eşimin "ben senin yerinde olsam hiç düşünmem sonuçta bu senin hayalin" diyerek destek vermesiyle yaklaşık 5 ay önce karar verdim ve uçak biletlerimi aldım.
Çocukluktan sonra tekrar bir bisiklete 2011 yılında aldığım mtb ile sahip oldum. İstanbul'da ve yakın illerde günlük turlar dışında hiç uzun tura çıkmamıştım. Geçen sene aldığım 2. bisikletim olan Merida Crossway'i aldıktan sonra uzun tur planları yapmaya başlamıştım. Bisiklet yolları ve doğasının güzelliğinden dolayı Hollanda'dan başlamaya karar verdim. Daha sonra hazırlıklara başladım. Uzun bisiklet turunun hakkını vermek ve tabii ki Avrupa'da daha ekonomik olacağından dolayı kamp alanlarında kalmaya karar verdim ve kendime bir çadır aldım ve sonrasında yavaş yavaş eksiklerimi tamamladım.
Tur vakti geldiğinde herşeyim hazırdı. Atatürk Havalimanına gittiğimde acaba sorunsuz ve sağlam bir şekilde bisikletimi götürebilecek miyim diye düşünmeden edemedim tabi ama havayolu çalışanları çok yardımcı oldu. Merak etmeyin bisikletinizi sapasağlam ulaştıracağız Amsterdam'a dediklerinde biraz rahatladım ama asıl Amsterdam'da bisikletimi sağlam bir şekilde teslim alınca çok mutlu oldum. Çünkü tura daha başlamadan bisikletime zarar gelmesi ihtimali beni biraz endişelendiriyordu. Sonuçta yıllardır hayalini kurduğum birşeyi gerçekleştirecektim.
1.Gün- İstanbul-Amsterdam
Atatürk havalimanında kutuyu kontrol ettirdikten sonra aşağıdaki gibi hazırladım.
Amsterdam'da bisikletimi sağlam bir şekilde teslim aldığımda daha mutluyum
Asterdam'a akşam saatlerinde vardığım için daha öncesinde hava alanına yakın bir iki kamp alanı belirlemiştim. Bisikletimi hızlıca kurduktan sonra yola çıktım ve kamp alanını aramaya başladım. Ancak turun ilk sürprizi google maps'ten geldi. Kamp alanı diye işaretlenen yerde kamp alanı falan yoktu Neyse, diğerine bakayım dedim ve tekrar yola koyuldum yaklaşık 10 km sürdükten sonra hava karardığında ikinci belirlediğim kamp alanına vardım. Ancak o da ne!!!! Burada da kamp alanı yoktu bir karavan satış noktası gibi birşeydi bulduğum.
İyice telaşlanmaya başlamıştım. Hava kararmıştı ve ilk defa geldiğim bir memlekette kalacak yerim yoktu. Tekrar kamp yeri aramadan direk Amsterdam merkeze gitmeye ve otelde kalmaya karar verdim. Karanlıkta yola çıktım yaklaşık 15 km daha sürdükten sonra Amsterdam merkeze vardım. Bir kaç otele baktım fakat yer yok hiç birinde en sonunda Booking'den bulduğum içerisinde banyosu bile olmayan Amsterdam'ın en dandik otel odasına 85 eur ödedikten sonra rahatladım Resepsiyondaki görevliye neden bütün otellerin dolu olduğunu sordum. Meğer bugün Amsterdam'da Gay yürüyüşü varmış o yüzden her dolu. Çok şanslı bir başlangıç
Yer bulma telaşı ile doğru düzgün fotoğraf çekemeden ilk günü tamamlamıştım. Stravayı açmayı ve km saatini de takmayı unuttuğum için ilk gün kaç km sürdüğümü bilmiyorum yaklaşık 30 km sanırım.
2. gün- Amsterdam- Delft Rotterdam
Olaylı geçen ilk günün ardından bugün turun ve güzergahın keyfini çıkarmaya kararlıydım. Amsterdam'da kısa bir tutun ardından yola koyuldum. Bugünkü hedefim Rotterdam'a ulaşmaktı.
Bisiklet yolları ve manzara harikaydı. İlk günün stresini hemen attım üzerimden ve turun keyfini çıkarmaya başladım.
Nehir kenarında bir kafede kahvaltı yapmak için mola verdim. Çünkü kaldığım müthiş otelde kahvaltı diye 3. sınıf fındık ezmesi ve ekmek vermişlerdi. Pek yiyemedim tabi
Burası çok keyifli bir yerdi. Nehir kenarındaki evlerin hepsinin önünde tekneler bağlıydı ve insanlar hafta sonu nehirde tekne keyfi yapıyorlardı. Çok dinlendirici ve keyifli bir yer..
Kahvaltıda omlet yiyip biraz da kahve keyfi yaptıktan sonra yol devam ettim. Geçtiğim nehir ve dere kenarındaki bisklet yolları gerçekten çok güzel normal şartlarda araba ile aynı güzergahtan geçseniz bu manzaraları göremezsiniz çünkü bisiklet yolu nehir ve dere kenarlarından gidiyor ama normal yollar tamamen ayrı ve uzakta.
Sonrasında kısa bir süreliğine nehir kenarından ayrıldım ama yollar ve doğa burda da müthiş..
Yaklaşık 2 saatlik sürüşten sonra yine nehir kenarında bir kafede kısa bir kahve molası verdim.
Kafenin duvarında bira ile harika bir tespit yapılmış
Nehir kenarındaki evlere bayıldım..
Uzun ve bol manzaralı günün sonunda Rotterdam yakınlarındaki Delft kasabasında yine önceden belirlediğim kamp alanına ulaşıyorum. Bu sefer bir kamp alanı var geldiğim yerde, mutluyum ama kamp alanının kapısı dışardan içerisinin hiç görünmemesi için özellikle yapılmış ve kapalı, oldukça korunaklı, bir garip geldi açıkçası, neyse zile basıyorum, diafon gibi birşeyden konuştuğum yarım ingilizcesi ile bir adam beni içeri almak istemiyor. Tam anlaşamıyoruz da zaten. 80 km sürüşten sonra biraz söylenerek telefondan diğer kamp yerini bulmaya çalışıyorum, o sırada kapı açılıyor ve bir golf arabasında orta yaşlı göbekli bir abi beliriyor ve gel içeri diyor. Giriyorum ve adamla konuşmaya başlıyorum. Diafonda konuştuğum amca. Adam meğer bana bu kampın çıplaklar kampı olduğunu anlatmaya
çalışıyormuş 2 gündür çok şanslıyım gerçekten Peki diyorum buralarda başka bir kamp yeri var mı, normal olanlardan? diafonda konuşurken beni içeri almak istemeyen adam bu sefer "burası çok güzel, herkes anadan doğma, burda kalabilirsin" falan diyor (tipimi beğendi heralde)
Tabii ki kalmıyorum ve o yorgunlukla yaklaşık 6-7 km daha sürerek nomal bir kamp alanına ulaşmayı başarıyorum ve kendimi ödüllendiriyorum. Bu benim için aynı zamanda bir bira turu. Tadabildiğim kadar farklı bira tatmayı hedefliyorum.
Kamp alanına yerleştikten sonra bir şeyler yemeye çıkıyorum ancak gittiğim restoranın mutfağı kapandığından ve diğer restoranların 5 km ilerde olduğunu öğrenince sadece bira içerek geri dönüyorum. Baya yorulmuşum daha fazla zorlamak istemedim kendimi. Bu Avrupalılar da çok tembel arkadaş saat 8 de mutfak mı kapanırmış Neyse ki yanıma konserve falan almıştım, aç kalmadım.
İlk günün stava kayıtları
Turun en uzun km'sini bugün yaptım.
Diğer günleri de en kısa sürede paylaşmaya çalışacağım..
Görüşmek üzere..
4-11 Ağustos 2018 tarihleri arasında gerçekleştirdiğim ilk uzun ve yurt dışı turumu dilim döndüğünce sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım beğenirsiniz.
Yıllardır istediğim ve hayalini kurduğum bu tura eşimin "ben senin yerinde olsam hiç düşünmem sonuçta bu senin hayalin" diyerek destek vermesiyle yaklaşık 5 ay önce karar verdim ve uçak biletlerimi aldım.
Çocukluktan sonra tekrar bir bisiklete 2011 yılında aldığım mtb ile sahip oldum. İstanbul'da ve yakın illerde günlük turlar dışında hiç uzun tura çıkmamıştım. Geçen sene aldığım 2. bisikletim olan Merida Crossway'i aldıktan sonra uzun tur planları yapmaya başlamıştım. Bisiklet yolları ve doğasının güzelliğinden dolayı Hollanda'dan başlamaya karar verdim. Daha sonra hazırlıklara başladım. Uzun bisiklet turunun hakkını vermek ve tabii ki Avrupa'da daha ekonomik olacağından dolayı kamp alanlarında kalmaya karar verdim ve kendime bir çadır aldım ve sonrasında yavaş yavaş eksiklerimi tamamladım.
Tur vakti geldiğinde herşeyim hazırdı. Atatürk Havalimanına gittiğimde acaba sorunsuz ve sağlam bir şekilde bisikletimi götürebilecek miyim diye düşünmeden edemedim tabi ama havayolu çalışanları çok yardımcı oldu. Merak etmeyin bisikletinizi sapasağlam ulaştıracağız Amsterdam'a dediklerinde biraz rahatladım ama asıl Amsterdam'da bisikletimi sağlam bir şekilde teslim alınca çok mutlu oldum. Çünkü tura daha başlamadan bisikletime zarar gelmesi ihtimali beni biraz endişelendiriyordu. Sonuçta yıllardır hayalini kurduğum birşeyi gerçekleştirecektim.
1.Gün- İstanbul-Amsterdam
Atatürk havalimanında kutuyu kontrol ettirdikten sonra aşağıdaki gibi hazırladım.
Amsterdam'da bisikletimi sağlam bir şekilde teslim aldığımda daha mutluyum
Asterdam'a akşam saatlerinde vardığım için daha öncesinde hava alanına yakın bir iki kamp alanı belirlemiştim. Bisikletimi hızlıca kurduktan sonra yola çıktım ve kamp alanını aramaya başladım. Ancak turun ilk sürprizi google maps'ten geldi. Kamp alanı diye işaretlenen yerde kamp alanı falan yoktu Neyse, diğerine bakayım dedim ve tekrar yola koyuldum yaklaşık 10 km sürdükten sonra hava karardığında ikinci belirlediğim kamp alanına vardım. Ancak o da ne!!!! Burada da kamp alanı yoktu bir karavan satış noktası gibi birşeydi bulduğum.
İyice telaşlanmaya başlamıştım. Hava kararmıştı ve ilk defa geldiğim bir memlekette kalacak yerim yoktu. Tekrar kamp yeri aramadan direk Amsterdam merkeze gitmeye ve otelde kalmaya karar verdim. Karanlıkta yola çıktım yaklaşık 15 km daha sürdükten sonra Amsterdam merkeze vardım. Bir kaç otele baktım fakat yer yok hiç birinde en sonunda Booking'den bulduğum içerisinde banyosu bile olmayan Amsterdam'ın en dandik otel odasına 85 eur ödedikten sonra rahatladım Resepsiyondaki görevliye neden bütün otellerin dolu olduğunu sordum. Meğer bugün Amsterdam'da Gay yürüyüşü varmış o yüzden her dolu. Çok şanslı bir başlangıç
Yer bulma telaşı ile doğru düzgün fotoğraf çekemeden ilk günü tamamlamıştım. Stravayı açmayı ve km saatini de takmayı unuttuğum için ilk gün kaç km sürdüğümü bilmiyorum yaklaşık 30 km sanırım.
2. gün- Amsterdam- Delft Rotterdam
Olaylı geçen ilk günün ardından bugün turun ve güzergahın keyfini çıkarmaya kararlıydım. Amsterdam'da kısa bir tutun ardından yola koyuldum. Bugünkü hedefim Rotterdam'a ulaşmaktı.
Bisiklet yolları ve manzara harikaydı. İlk günün stresini hemen attım üzerimden ve turun keyfini çıkarmaya başladım.
Nehir kenarında bir kafede kahvaltı yapmak için mola verdim. Çünkü kaldığım müthiş otelde kahvaltı diye 3. sınıf fındık ezmesi ve ekmek vermişlerdi. Pek yiyemedim tabi
Burası çok keyifli bir yerdi. Nehir kenarındaki evlerin hepsinin önünde tekneler bağlıydı ve insanlar hafta sonu nehirde tekne keyfi yapıyorlardı. Çok dinlendirici ve keyifli bir yer..
Kahvaltıda omlet yiyip biraz da kahve keyfi yaptıktan sonra yol devam ettim. Geçtiğim nehir ve dere kenarındaki bisklet yolları gerçekten çok güzel normal şartlarda araba ile aynı güzergahtan geçseniz bu manzaraları göremezsiniz çünkü bisiklet yolu nehir ve dere kenarlarından gidiyor ama normal yollar tamamen ayrı ve uzakta.
Sonrasında kısa bir süreliğine nehir kenarından ayrıldım ama yollar ve doğa burda da müthiş..
Yaklaşık 2 saatlik sürüşten sonra yine nehir kenarında bir kafede kısa bir kahve molası verdim.
Kafenin duvarında bira ile harika bir tespit yapılmış
Nehir kenarındaki evlere bayıldım..
Uzun ve bol manzaralı günün sonunda Rotterdam yakınlarındaki Delft kasabasında yine önceden belirlediğim kamp alanına ulaşıyorum. Bu sefer bir kamp alanı var geldiğim yerde, mutluyum ama kamp alanının kapısı dışardan içerisinin hiç görünmemesi için özellikle yapılmış ve kapalı, oldukça korunaklı, bir garip geldi açıkçası, neyse zile basıyorum, diafon gibi birşeyden konuştuğum yarım ingilizcesi ile bir adam beni içeri almak istemiyor. Tam anlaşamıyoruz da zaten. 80 km sürüşten sonra biraz söylenerek telefondan diğer kamp yerini bulmaya çalışıyorum, o sırada kapı açılıyor ve bir golf arabasında orta yaşlı göbekli bir abi beliriyor ve gel içeri diyor. Giriyorum ve adamla konuşmaya başlıyorum. Diafonda konuştuğum amca. Adam meğer bana bu kampın çıplaklar kampı olduğunu anlatmaya
çalışıyormuş 2 gündür çok şanslıyım gerçekten Peki diyorum buralarda başka bir kamp yeri var mı, normal olanlardan? diafonda konuşurken beni içeri almak istemeyen adam bu sefer "burası çok güzel, herkes anadan doğma, burda kalabilirsin" falan diyor (tipimi beğendi heralde)
Tabii ki kalmıyorum ve o yorgunlukla yaklaşık 6-7 km daha sürerek nomal bir kamp alanına ulaşmayı başarıyorum ve kendimi ödüllendiriyorum. Bu benim için aynı zamanda bir bira turu. Tadabildiğim kadar farklı bira tatmayı hedefliyorum.
Kamp alanına yerleştikten sonra bir şeyler yemeye çıkıyorum ancak gittiğim restoranın mutfağı kapandığından ve diğer restoranların 5 km ilerde olduğunu öğrenince sadece bira içerek geri dönüyorum. Baya yorulmuşum daha fazla zorlamak istemedim kendimi. Bu Avrupalılar da çok tembel arkadaş saat 8 de mutfak mı kapanırmış Neyse ki yanıma konserve falan almıştım, aç kalmadım.
İlk günün stava kayıtları
Turun en uzun km'sini bugün yaptım.
Diğer günleri de en kısa sürede paylaşmaya çalışacağım..
Görüşmek üzere..
Dosyalar
-
96,1 KB Okunma: 13
-
110,2 KB Okunma: 13