Almata (yeni adı Almatı) kazakistanın en büyük şehri belki ama küçük maalesef. Bir uçtan bir ucu taş çatlasın 30 km. Yol bisikletiyle insan biraz uzağa gitmek istiyor.
Bugün Alatau denilen bir banliyosuna gitmeye karar verdim. Kardeşim ve yeğenim daha önce gitmişlerdi, yeşil güzel bir yer, sakin demişlerdi, bir bakayım dedim.
Evden anayola çıkıp 25. km deki girişini kaçırdım, tabela yoktu çünkü. Şehir bitip banliyö başlayınca yol kaymak asfalttan rezil bir asfalta dönüştü. 10 km hiç seleye oturmadım desem yeridir.
Yolda bir magazinden su ve lipton ice tea aldım (reklam olmasın diye marka vermiyorum), tezgahtar 3 km sonra Alatau yol ayrımı olacak, solda helios benzinci var. 3-4-5-6 tam 7 km sonra yol ayrımı. 3 nere 7 nere arkadaş.
Neyse gittim, tırmandım, biraz gezip geri döndüm. Bir kaç tane de resim çektim.
Caad8 her yönüyle benden tam not aldı. Vitesler zaten saat gibi.
Fotoğraf bulunamadı.
Fotoğraf bulunamadı.
Tau kazakça dağ demek, Alatau Aladağ oluyor, Almatayı güneyden çeviren ulu dağların da adı. Bizde de var değil mi Aladağlar?
Fotoğraf bulunamadı.
Almata ağaç yoğunluğu olarak dünyanın en yeşil şehirlerinden birisi.
Fotoğraf bulunamadı.
Dönüşte bir şaşlık yiyelim dedik, iki kuzu bir tavuk. Et lezzetli, Bolu dağı gibi.
Fotoğraf bulunamadı.
Geri dönüş, şehir girişi. Bizim Anadolu şehirlerinde de vardır ya böyle hoşgeldiniz takları. Kazakistandaki her şehrin girişinde bulmak mümkün.
Son olarak, yolda yanımda durup "abi pencereye tutun götüreyim" diyen Honda sürücüsüne teşekkür ediyorum, dan dun yolda ancak Jacky Chan yapabilir o hareketi.
Yol yeterli genişlikteyken sıfırımdan geçen hayvan kamyon şoförü, ben seni tenhada yakalamaz mıyım!!
Bana havlayan ve gereksiz depart attıran köpek kardeş, sen gereğini yaptın, kızmıyorum. Ama kayınçonun Kangalı alıp göstereceğim sana gününü, bekle beni orda.
Bugün Alatau denilen bir banliyosuna gitmeye karar verdim. Kardeşim ve yeğenim daha önce gitmişlerdi, yeşil güzel bir yer, sakin demişlerdi, bir bakayım dedim.
Evden anayola çıkıp 25. km deki girişini kaçırdım, tabela yoktu çünkü. Şehir bitip banliyö başlayınca yol kaymak asfalttan rezil bir asfalta dönüştü. 10 km hiç seleye oturmadım desem yeridir.
Yolda bir magazinden su ve lipton ice tea aldım (reklam olmasın diye marka vermiyorum), tezgahtar 3 km sonra Alatau yol ayrımı olacak, solda helios benzinci var. 3-4-5-6 tam 7 km sonra yol ayrımı. 3 nere 7 nere arkadaş.
Neyse gittim, tırmandım, biraz gezip geri döndüm. Bir kaç tane de resim çektim.
Caad8 her yönüyle benden tam not aldı. Vitesler zaten saat gibi.
Fotoğraf bulunamadı.
Fotoğraf bulunamadı.
Tau kazakça dağ demek, Alatau Aladağ oluyor, Almatayı güneyden çeviren ulu dağların da adı. Bizde de var değil mi Aladağlar?
Fotoğraf bulunamadı.
Almata ağaç yoğunluğu olarak dünyanın en yeşil şehirlerinden birisi.
Fotoğraf bulunamadı.
Dönüşte bir şaşlık yiyelim dedik, iki kuzu bir tavuk. Et lezzetli, Bolu dağı gibi.
Fotoğraf bulunamadı.
Geri dönüş, şehir girişi. Bizim Anadolu şehirlerinde de vardır ya böyle hoşgeldiniz takları. Kazakistandaki her şehrin girişinde bulmak mümkün.
Son olarak, yolda yanımda durup "abi pencereye tutun götüreyim" diyen Honda sürücüsüne teşekkür ediyorum, dan dun yolda ancak Jacky Chan yapabilir o hareketi.
Yol yeterli genişlikteyken sıfırımdan geçen hayvan kamyon şoförü, ben seni tenhada yakalamaz mıyım!!
Bana havlayan ve gereksiz depart attıran köpek kardeş, sen gereğini yaptın, kızmıyorum. Ama kayınçonun Kangalı alıp göstereceğim sana gününü, bekle beni orda.