Alman hükümetinin bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için stratejik planını onaylad

Bisikletliler derneği web sayfasından alıntıdır:

"Alman hükümetinin bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak için stratejik planını onayladı.

Alman kabine toplantısında, bugün ulaşım gibi bisiklet kullanımını teşvik yanı sıra agresif bisikletliler cezalandırmak için önlemler için yeni bir ulusal stratejik planını onayladı.

planda motorlu taşıt sayısını 2020 ye kadar azaltmak % 10' a indirmeyi bisiklet kullanımını arttırmayı hedefliyor.

"Ulusal ulaştırma planı bisiklet ile şehir ve kasabalarda çekiciliğini artırma yanı sıra, özellikle kırsal alanlarda, KOBİ'ler ve turizm güçlendirilmesi, sürdürülebilir hareketlilik için gerekli olan ivme kazandıracaktır" dedi.

Belgenin yol ağlarının inşası için özel projeler içermemekle birlikte, Ramsauer devletin 2002 yılından bu yana bir yatırımları olduğunu söyledi Toplam ulusal yollar boyunca inşaat ve bisiklet yolları bakım 877 milyon avro harcanacak.

Bakan Proje ayrıca cezalar sürücülerin çok daha düşük olan ile trafik kurallarına uyum ve şimdiye kadar cezası olmayan agresif bisikletliler cezalandırmak için yeni yasalar geliştirmeyi amaçlamaktadır dedi.

Alman bisikletliler derneği ADFC akaryakıt fiyatlarındaki artışın sürmesi ve elektrikli bisiklet artan satış nedeniyle, Almanya bisikletçilerin sayısının hızla yükseldiğini belirtti.

"En az sekiz kilometrelik seyahatler de bisiklet eşsiz bir ulaşım ve en hızlı yoludur," Bettina Cibulski sözcüsü ADFC dedi.

Derneğin tahminlerine göre, Almanya'da 70 milyon bisiklet var ve yaklaşık 29 milyon Alman ulaşım bu araçların düzenli kullanımı yaparken hanelerin% 80'i, en az bir tane var."

translate çeviri gibi olmuş..
Darısı bizim ülkemizin başına. gerçi bizde sistem farklı işliyor, motorlu taşıt sayısını azaltmak istiyorsak vergi oranlarını arttırırız, toplu taşıma oranını arttırmak için akaryakıta zam yaparız, sigara içilme oranını azaltmak için sigaraya zam yaparız, bir tek bisiklet kullanımını arttırmak için neye zam yapacağımızı çözemedik, bir çözsek her yer bisiklet olacak.

Zama gerek yok yok ki onun için. Binme yasağı getirilir olur biter.

Çok imreniyorum Avrupa'nın çalışma disiplini ve planlama kabiliyetine.. Umarım biz de yakın zamanda toplum olarak aynı bilince kavuşuruz, pek öyle görünmese de umut fakirin ekmeği işte...

@Eser Sevinç

gerçekten bisikleti yaygınlaştırmak için çözümü bilmişsiniz ama nasılı muamma. bizim toplumda moda olması lazım bisikletin, iphone gibi. asgari ücretli nasıl aç geziyoa ama iphone kullanıyorsa, bisikletin de öylesi bir cazibesi oluşturulmalı.

@Coşkun Kumru

almanlara bizi kıyaslamayın lütfen. almanlar iki adet dünya savaşı çıkarmış ve her ikisinden de yenik çıkmış, en sonuncusundan sonra cia güdümünde de olsa dünyada sayılı ekonomi olmayı başarmış bir ulus-devlet. bizim için ise japonların bir sözü var, " bir türk beş japon a bedeldir; beş japon elli türke bedeldir" diye. biz bir araya geldik mi bişi yapamıyoruz.

@Yavuz Çetin

ayranımız yok içmeye, tahtırevanla gider ekin biçmeye.

odtüde okurken, seneeee 1996 falan, bisiklete biniyorum. o zamanlar tam ankaralı olamamışım tam da anadolulu ki, kışın bile bisiklet tepesindeyim. buzda biniyorum, karda çamurda. o zamanki bisikletim de bianchi thomisus. büyük keyiflerdeyim. atlıyorum, kızılaya gidiyorum, dönüyorum. kandırıyorum arkadaşı anakara turu yapıyoruz, orman içinden eymire gidiyoruz.

bendeki durum yukarıdaki gibi. odtü makine mühendisliğinde okuyan bir denizlili arkadaş ne dedi peki bana? "artık otomobile terfi et" evet, okumuşu okumamışı, bisikleti o zamanlar hakir görüyordu. hala da hakir görüyorlar. gittiğim bir doktor ne dedi bana geçen sene? " yaşın ilerledi artık bisiklete binme, kendini yıpratma"

sonuç olarak, bu toplumda at-avrat-silah üçlemesinden atın yerini otomobil, silahın yerini cep telefonu aldı. bisiklete binene sıpaya biniyormuş muamelesi ise tarihsel olan bu atasözünde gizli gibi.

Türk mantığı şudur Ev dediğin işe , okula , hastaneye yakın olacak ve Türk insanı maddi bir sorun yaşamazsa bu kriterlere uygun evi alır ama işe , okula , hastaneye arabayla gider.

Şuan ki sistemde her çocuk evine en yakın okula gitmek zorunda ama kimsenin bundan faydalanıp çocukları bisiklete yöneltmek aklına gelmiyor.

Bisikleti sevmez Türk insanı saygı duyarım ama biri bindimi hele ki çocukluk çağını geçmişse deli gözüyle bakarlar , dalga geçerler.

Benim yaşadığım yerin sahilinde bisiklet yolu var , bisikletçiler rağbet gösteriyor , belediye onarımları düzenli yapıyor ama insan trafiğinden üstünde zor gidiliyor.Şöyle düşünüyorum belediye yaşadığım yerin her tarafına bu yolları yapsa bu insan zihniyeti kaldırımdan iner orda yürür.Önce zihniyetin düzelmesi lazım.

Zamanında tüketici pazar konumuna düştüğümüz için sonuca da böyle oluyor sanırım.Otomobil üretmedik satın aldık.Üretecek olduk.Tembelliğe alıştırıldık.Yollarımız arabalara göre şekillendirildi.Çünkü daha çok getirisi var.Benzin vs.Kültür spor yollarını zamanında hiç düşünemedik.Zamanında hep araba sevdası gibi romanlarmı çok rağbet gördü bilinmez durum böyle oldu.Bizde bu kötü gidişe doğru yangını körükledik durduk.Keşke bisiklet sevdası romanlarda olsaydı ya da ben göremedim.Şu an yollarımız arabaların ihtiyacına bile yetmiyor.Durum, düzeltilmeye çalışılsada alt yapı tasarımı sil baştan,tekrar şekillenmesi uzun süreç oluşturacak gibi gözüküyor.Aslında bisiklet yolu o kadar masraflı olacağını sanmıyorum.Asfalt olmasınada hiç gerek yok.Şu an futbol odaklı sporla uğraşıyoruz.Eskiden beden hocalarım futbolcu olmam için çok uğraştılar.Önyargı bakış açısından okumaya karar vermiştim.At gözüyle bakıyoruz.Futbolu severim ama diğer sporlarada yer verilmesi gerek.Geniş perspektiften bakılması lazım.Herşeyin getiriden dolayı olmaması lazım.Medeniyetten öte uygarlığın meşalesini taşıyan bizler,şimdi ne durumdayız.Tarihte de kendimizi doğru bularak çok hatalar yaptık.Japon sözünü okuyunca,öyle bir sözde vardı ki; Mustafa Kemal Paşa koğuştan çıkarken kapı üstündeki ''Bir Türk On Düşmana Bedeldir.''ibareli levhayı görünce bir subay çağırdı,sonra başını kaldırarak ona,''hayır, bence öyle değildir''

''BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR'' DEDİ,

Sonra, komutanın odasınca birlikte dinlenildi,Gazi'ye kahve ve limonata ikram edildi. Bunun gibi güzel sözlere ne oldu.Kendimize gelelim.Gösterişe,fiyakaya,üstünlük görmeye,kendimizi beğenme,iç egolarımızı tatmin etme,özellikle önyargı gibi değerler bizde çok oldu.Çoğumuzda böyle bir şey olmamasına rağmen sürükleniyoruz.Virüs gibi.Herhangi bir yerde iphone yeni alınan telefonlarla bağıra bağıra dikkat çekmek isteyenler olsun ya da elinde maskot yapmış gibi sallayanlar,eğitimde açıöğretim okuyanları küçük görme, fakat açıköğretim çağdaş eğitimin öncülüğünü yapıyor,herkese okuma imkanı veren,gelecekte müthiş değeri olacağı şimdiden anlaşılmaya başlanıldı.(Bisiklette öyle olacak.)Tıp ve müdendislik,fen bölümü olsun bütün bölümlerin ileride açıköğretim olarak yapılacağınıda umuyorum.Çoğumuz istemedende olsa bir bölüm veya okul seçiyor ya da bazılarımız mecburiyetten istemediğimiz işleri yapıyoruz ve toplumda okuduğun bölüm vs olsun zeka ile belirleme,alttan görme,yüzüne karşı söylemesekte mimik hareketle geçiştirmek,davranışlarımızla belli ediyoruz .Rahatsız edici durumlarla karşılaşıyoruz.Buluşlar,icatlar olsun,zeka,beceri aslında bunların tamamen dışında tabiki eğitimle geliştirilerek meydana geliyor.Önyargıdan bir türlü kurtulamadık.Albert Einstein'in bir sözü vardı.Ne hazin bir Dünya da yaşıyoruz,önyargıları ortadan kaldırmak atomu parçalara ayırmaktan daha zordur.Mehmet Levent,Mm34 ve diğerlerinin dediği gibi ilk başta zihniyetin düzelmesi lazım.Konuyu açan arkadaşa teşekkürler.Translate yazıdan öte,güzel araştırılmış bir konu saptamış,emeğe saygı diyorum.

@Mehmet Levent

Kadınların içerisindeki "Boş Beyinli" grubun, belirli bir marka ve model bisikleti olan erkeklere "Bakmasını!" sağlayabilirsek, bu iş olur! Ama, boş beyinli tipler için bisikletin bir anlam ifade etmesini sağlayamayacağımızdan, bu Proje hayata geçmez; benden söylemesi

evet Almanyada bisiklet yolları çok güzel ülkeyi bir örümcek ağı gibi sarmışlar adeta hiç trafiğe çıkmadan istediğiniz yerden istedğiniz yere gidebilirsiniz...