Yazdıkların samimi ve içten o noktaya hiçbirşey söyleyecek değilim, hislerini paylaşmışsın güzelde olmuş. Güncel hayatta hepimizin yaşadığı ve bir parçasından kopartıp tattığı bir yaşam pastasının analizi, özeti misali anlattıkların. Lakin katılmadığım ve asla katılmayacağım inancıma tamamiyle ters düşen bir tespitin var ki bunu söylemeden edemeyeceğim isterse yönetim tarafından silinsin önemli değil ben söylemiş olayım. " milyonlarca tesadüfün bir araya gelmesiyle karşılaştığın arıya bak! " cümlesi inançlı bir insanın sarfedeceği bir cümle değildir. Darwinist bir yaklaşımdır. (Size böyle demiyorum inancınızı bilmiyorum farklı noktalara çekmeyelim lütfen bilmeden yada bilinçli de söylemiş olabilirsiniz ben bu noktada değilim sadece söylemem ve yazmam gerekiyor siz nasıl yazmış iseniz bunun yalnışlığını da savunmak için yazmak bir haktır ve yazıyorum ) Yalnış anlamayın lütfen kimsenin inançlarını sorgulamıyorum burada. Zaten niyeyse doğruğu gösterebilmek ve bilinçlenebilmek için en çok tartışılması gereken inanç noktası bu tarz forumlarda hep yasaklanmıştır. Sanırım bu tartışmaların altından kalkamayacaklarını düşündükleri içindir. Her neyse sadece şunu söylemek istiyorum. Hayatta hiçbirşey tesadüf değildir. İnsan vucudunda yada yaratılmış evrende bir tek molekülün yada hücrenin bile tesadüfi olarak bir araya geldiğini hiçbir müspet bilim ispatlayamaz. Tüm kainat İlahi bir düzen içinde, hiçbir hataya yer vermeyecek şekilde, tıpkı bir makinanın parçaları dişlileri gibi sorunsuz bir nizam içinde kendilerine belirlenen ömür döngüsünde işleyişine devam etmektedir. Bu ömür döngüsünün başını ve sonunu da tayin etmeye yaratılmış hiçbir varlık takdir etme kuvvet ve kudretine müktedir değildir. Güneş birkaç santim hatta milim dünyaya yaklaşacak ve hep orada kalacak olsa tüm mevsimler değişir, kimse bunların tesadüfi olduğunu bana anlatamaz. Birisi size bir makinanın tesadüfi bir hal ile tüm parçalarının bir araya geldiğini, kendi kendini imal ettiğini, kendi parçalarını birleştirdiğini, daha sonra kendi elektriğini bağladığını, kendi kendini test ettiğini ve çalışmaya başladığını söylese o kişi hakkında ne düşünürsünüz ? İşte aynı şekilde insanoğlunun yaptığı basit bir makinadan milyarlarca kat daha kapsamlı ve karışık olan kainat makinası nasıl olurda tesadüfi olarak oluşur ? İlkini inkar eden akıl, ikinciyi nasıl kabul eder ? Fazla uzatmadan konuyu şöyle toparlamak istiyorum : ben kendimden örnek vererek bu yazdıklarının hepsini yaşadım hayatta, yalnız benim hayata bakış açım ve inancım bana en evvela şunu öğretmektedir ki zaten buda imanın şartlarındandır ; Kadere, hayır ve şerrin ALLAH(C.C.)'tan geldiğine inanmak. Böyle baktığınızda inanın ki herşey daha anlamlı gelecektir. Bir öğretmene öğrenci bana bu dersi bu şekilde anlatma şu şekilde anlat diyemeyeceği gibi, gerçek mülkün sahibi ve hepimizin sahibi ALLAH-U TEALA(C.C.)'ya da kimse beni şu şekilde imtihan et, niye dert verip imtihan ediyorsun, patronumu niye kötü yapıyorsun yada "budamı gol değil " tarzı yaklaşımlar
insanı karamsarlığa ve kör döngüye sürükler. Herşeyin ALLAH(C.C.)'tan olduğuna inanıp, sabretmek ve mükafatını ALLAH(C.C.)'tan beklemek bizim inancımıza uygun olandır. ( Kimse polemik yapmasın lütfen bizim gibi düşünenlerin inancına uygun olanıdır diyorum, bu şekilde düşünmeyenlere zaten lafımız olmaz, herkez inancında özgürdür, biz sadece hoşgörü ve iyi niyet ile inancımızın gereği anlatmak ile mükellefiz, sen kimsinde anlatıyorsun senin ilmin içtimai mevkin nedir ? diyenler çıkabilir bu noktada da şunu belirteyim her Müslüman kişi Ehl-i Sünnet akaidinden bildiğini anlatmak ile mükelleftir herkezin her konuda herşeyi bilmesi zaten mümkün değildir.) Selam ve dua ile.