Scudo Sports

Alanya'nın yayla ve köyleri

canondale

Üye
Kayıt
4 Ekim 2007
Mesaj
18
Tepki
37
Şehir
Ankara
Gördüğümüz güzellikleri,yol arkadaşlarımız,cefakar dostumuz bisikletlerimizle vardığımız tadı sizlerle paylaşmak istedim.Belki aynı turu yapmak isteyenler için bir de aşağıya harita koyuyorum. Ama öncelikle vurgulamak istiyorum; Amansız rampalarla karşılaştık. Zaman zaman yüzde onluk 13km’yi bulan sürekli çıkışlar. Bnlar da işin tuzu biberi.

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/clip_image002.jpg

Bu arada bir konuya değinmek istiyorum. Otobüslerde hepimiz bisikletlerimiz yüzünden sorunlar yaşamışızdır.Zorluklar çıkarılmış, bagaj ücreti ve daha niceleri… 2005 yılında Kamil Koç firması yayınladığı genelgeyle kendi otobüslerinde bunu çözmüş. Yani hiçbir problem yaşamadan seyahat edilebiliyor. Ellerinden gelen yardımı yapıyorlar. Sizde Kamil Koç’u tercih ettiğinizde bunu göreceksiniz. Bende Kamil Koç’a bu yaklaşımında dolayı teşekkürü borç biliyorum.Umarım bu diğer firmalara örnek olur.İnce hesaplar peşinde koşmazlar.

1.GÜN : Ankara’dan güzel bir yolculuktan sonra Alanya’ya geldik. Bizleri sıcak ve nem karşılıyor. Bagajlarımızı bisikletlerimize yerleştirdikten sonra kahvaltı için hazırlık yapıyoruz. Hüseyin,Muammer ve bende ( Okan ) gözle görülür bir heyecan var. Bir an evvel yola düzülmek, doğaya karışmak… Her kilometrenin tadını çıkartmak ve onu yaşamak istiyoruz. Taa uzaklarda yeşillikler, ormanlaşmış dağlar bizleri bekliyor. Bunlar geçiyor usumdan.
http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0079.jpg
( Soldan sağa ) Muammer Hüseyin Okan ( ben )


http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0076.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0078.jpg
Güzel bir kahvaltıdan sonra sonra yola çıktık.Alanya – Manavgat arasında 20 – 25 km ilerledik. Haritada Yeşilköy fakat yeni adı ( tabelada da öyle yazıyor ) Alarahan sapağından içeriye girdik. Birkaç km sonra yeşilin ilk öncüleri bizlere kucak açıyor. Aşağı yukarı 9km sonra tırmanmalar başlıyor. Yorgunluğumuzu atmak için çeşme başında kısa bir su molası verdik.
http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0081.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0083.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0084.jpg

Artık dağlara tırmandığımızı iyiden iyiye hissediyoruz. Yeşillik bize yoldaş. Ağustos böceklerinin türküleri kulaklarımızda. Kimsede çıt yok. Çeviriyoruz.

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0086.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0088.jpg

Çakallara geldik. Yemek molası vermek istiyoruz.Yol kenarında ağaçların altında birkaç köylü kadını laflıyorlar. Yavaş yavaş çoğalıyorlar. Sanki gün yapıyorlar. Açık hava günü. Muammer ile Hüseyin eksiklerimizi tamamlamak için en yakın köy bakkalının yolunu tutuyorlar. Bende arkadaşlar gelene kadar sohbet ediyorum. Ordan şurdan… Arkadaşlar yoğurt da almışlar. Birde ayran yapıyoruz köy yoğurdundan.Üstüne de bayanlar çay demleyince değme keyfimize. Temiz hava, karşıda orman. Eh! Bundan iyisi can sağlığı.Moladan sonra toparlanıp, her şey için teşekkür ettikten sonra,vuruyoruz kendimizi yollara. Yollar.Kıvrılıyor,dönüyor. Ama hep çıkıyoruz.Zirve… Belli değil. Böyle usumdan geçirirken Karamanları geçiyoruz. Daha sonra da o gece konaklayacağımız Saburlara geliyoruz. Tipik Anadolu köyü Saburlar. İnsanıyla misafirperverliğiyle.Bizi gören İbrahim Örkmen abi soğuk ayran getiriyor. Hastaya ilaç gibi geliyor. Biraz sohbet ediyoruz. Cana yakınlığı ile daha koyulaşıyor sohbet. Konaklamak için okul bahçesini öneriyor. Vedalaşıp gidiyoruz. Okul bahçesinde iki tane büyük karayollarının karavanlarıyla karşılaşıyoruz.. Bu akşam ki komşularımız karayollarının personeli. Babacan bir insan olan karayollarının ahçısı hoş geldin diyor. Kampımızı kurarken laflıyoruz. Karavanda duş alabileceğimizi söylüyor. Hem de sıcak sulu. Rüya gibi. Dağın başında sıcak su bu yorgunluğun üstüne… Akşama da yemeğe davet ediyor. Yorgunuz. Kimsede yemek yiyecek hal yok. Bizler kampımızı kurarken personel birer ikişer sökün ediyor. Hepsi sıcak karşılıyorlar.Meraklı bakışlarla , içlerinden soruyorlar. Buraya kadar bisikletlerle mi geldiniz? Onlar yemeklerini yerken bizler de duşlarımızı alıyoruz. Geliyor sıra çayın eşliğinde akşam sohbetlerine.Konuşmadık konu bırakmıyoruz. Ordan oraya geçiyoruz.

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0094.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0093.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0092.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0091.jpg
Saburlar da İbrahim ağabeymiz

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0097.jpg

2. GÜN : Sabah iyi bir kahvaltıdan sonra saat 7’de yola çıkıyoruz. Köyden çıktıktan sonra hemen tekrar tırmanıyoruz. Bazen inişle de var. Bir aşağı bir yukarı.Ormanlık bir vadi ayaklarımızın altında.


http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0099.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0100.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0101.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0104.jpg

İlk molamızı su istemek için durduğumuz köy evinde veriyoruz. Yapmakta oldukları bazlamalarla karnımızı doyuruyoruz. Geleneksel Türk misafirperverliğine bir kez daha şahit oluyorum. Gönülleri zengin insanlar. Bizim insanlarımız. Fakat bir türlü farkına varamadığımız.Orda bir köy var uzakta gitmesek de gelmesek de o köy bizim köyümüzdür misali.Biraz da bu yanlıştan payımı alarak çeviriyoruz pedalları.

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0106.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0109.jpg

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0110.jpg
Muammer evin büyüğüyle konuşurken


Zaman öğlene devrildiğinde Güzelbahçe’ye ulaşıyoruz..Meraklı bakışlar altında köy kahvesine duruyoruz. Çaylarımız geliyor. Kalabalık bir grubuz.

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0113.jpg

Bir yandan merakları gideriyor, diğer taraftan bu güzel ortamda yorgunluğumuzu atıyoruz.Bundan sonra ki yolun,vadinin tabanına kadar olanı iniş ondan sonrası rampa.Hadi kolay gelsin. Vadinin tabanında güzel alabalık yiyeceğimiz lokantaların olduğunu söylediler. Oradan geçen derenin de dünyanın sayılı rafting yerlerinden olduğunu hatırlatmayı ihmal etmediler. Turistlerin uğrak yeriymiş. Vedalaşıp geride bırakıyoruz Güzelbahçe’yi. Gerçekten adı gibi. Şirin güzel.
Asılıyoruz pedallara. Kısa bir süre sonra inişe geçiyoruz. Tam 20 km. İn in bitmiyor.Bu da bize doğanın bir armağanı olsa gerek. Nice yılanları devirdikten sonra vadinin tabanı kendini gösteriyor.İki dağın arasında sıkışmış gibi. Muammer ön araştırma yaptıktan sonra lokantanın birinde karar kılıyoruz. Lokantanın terasına kuruluyoruz. Birer alabalık siparişi veriyoruz. Yanında da bol yeşillik geliyor. Buz gibi suyunda tadına doyulmuyor. Gözlerim etrafımdaki yeşilden yoruluyor. Burada bir saat kadar konaklıyoruz. Uyku çöküyor. Biraz daha kalsak kalkamayacağız. Su ikmali yapıp düşüyoruz yola. Önümüzde vadinin çıkışı var. 13km civarında. Yol kıvrılarak uzanıyor önümüzde. Her kıvrımdan sonra yenisi. Epey boğuştuktan sonra Ümütlü’ye varıyoruz. Aynı kartal yuvası gibi.Zirvede bir köy. Kahvede mola veriyoruz. Bu yolda zaman zaman araçların hararet yaptığını anlatıyorlar.Bizde bu küçük başarının sevincini içimizde yaşıyoruz. Aramızda kısa bir toplantıdan sonra yola devam kararı alıyoruz. Gündoğmuş da konaklayacağız. Rampanın diğer kalanını da tamamlayarak Gündoğmuş’a geliyoruz. Gündoğmuş da konaklayacak yer ararken orman işletmesinde görevli birsiyle tanışıyoruz. Bizi ve bisikletlerimizi kendi arabasıyla 9 – 10 km uzaktaki yayla tesislerine gönderiyor.Aslında burası belediyenin. Fakat özel sektör işletiyor. Akşam çadırlarımızı tahtadan yapılmış verandalara kuruyoruz.. Rakım yükseklığı kendini akşam hissettiriyor. Üç adet borudan hiç durmadan su akıyor. Suyun lezzetini anlatamam. Biz burada çok kötülerini memba suyu olarak içiyoruz.. Soğukluğunu söylememe gerek yok. Restoranında Keçi etinden kıymalı pide yine keçi yoğurdundan ayran söylüyoruz.. Muammer dokunduğundan bu damak tadından mahrum kalıyor. İnsan bir tane ile tıka basa doyuyor.Yemekten sonra yatıyoruz.

3.GÜN :Sabah tembellik yaptık. Geç kalktık. Bagajlarımızı topladıktan sonra kahvaltımızı yaptık. Kolay yolculuktan sonra Gündoğmuş’a geri döndük. Ufak bir alış veriş yapıyoruz. Bugün turumuzun son etabını yapacağız. Çıkıyoruz yola.
3km inişten sonra rampalar hoş geldin diyor. İlk güne göre daha sıkı çeviriyoruz. Karşılaştığımız ilk çeşme başında mola verip yemek yiyoruz. Biraz da kestiriyoruz. Bizimkisi tilki uykusu. Tekrar düşüyoruz yollara. İnişli çıkışlı asfaltta çeviriyoruz.
Dağlar geride şimdi. Sıfırdayız. Denizi gormemiz an meselesi.Uzakta deniz paraşütü yapanlar seçiliyor. Uzun süre yeşile alışmış gözlerim aniden maviyle tanışıyor. Akdeniz karşımda. Sapaktan ana yola çıkıyoruz. Açık hava kahvasinde son molamızı xeriyoruz. bir şeyler atıştırıyoruz.

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0115.jpg

O gece orman bakanlığının kampında konaklayıp ertesi akşam Kamil Koç ile Ankara’ ya dönüyoruz.

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0120.jpg
Bizimkiler ormancılar kampında şekerleme yaparken

http://i539.photobucket.com/albums/ff352/okankaraman/IMG_0119.jpg
Kamptan görünüm

Ben arkadaşlarımla gezdim gördüm. Her kilometresini doya doya yaşadım. Tüm bunları sizlerle, bisikletseverlerle, onu yaşamının bir parçası haline getiren dostlarla paylaşmak istedim. Sürçü lisan ettiysek af ola. Tekrar yeni turlar da görüşme, buluşma umuduyla sevgiyle kalın.

OKAN KARAMAN
 
Scudo
hala alanyadamısınız??? ben salı günü ordayım... muammer abiiii neden bana haber vermedinizzzzzzz :(:(:(:(
 
BMX_rider07, zeplin.ates güzellikler paylaştıkça değer kazanır,kıymetlenir.Benim için zevkti sizlerle paylaşmak
 
Alper 15 en azından ilgisiz kalmaman bu sporla elinde geldiğince ilgilenmen bile
güzel.Çünkü bisiklet yalnızca binmekle olmuyor. Onun kültürünü almak( doğa sevgisi gibi ) benimsemek özümsemek gerekiyor.Sana elinden geldiğince bol pedallı günler diliyorum.
 
Çok güzel bir tur fotoğraflar ve paylaşım için çok teşekkürler, pedalınıza sağlık
 
Çok güzel bir tur olmuş. Yeni yerlere gitmek için böyle paylaşımlardan ilham almak çok güzel.

Çok çok teşekkürler.

five
 
abi ben suan kusadasındayım ve bisiklete bincek hiç arkadaşım yok ondan ıcımden gelmiyor artık içinizde kusadalı warsa bulusalım :D
 
Turdan sonra sizinle görüşemedik ama diğer arkdaşlar ballandırarak anlattılar.

Ayaklarınıza sağlık.

Paylaşım için teşekkürler

Gökhan
 
Alper 15 kimselerin olmadığı yerde sen bu misyonu yüklenip bisikletçiliği felsefesini yayabilirsin. Sana da bu yakışır.
 
Gökhan'cığım keyifli geçti. Yeni yerler keşfettik. En güzeli de tüm bunları sizlerle paylaşmak olmalı...Sevgiyle kal.
 
çok güzel kareleri bizimle paylaştığınız için tşkler. ayaklarınıza sağllık.
 
cok gusel bır gezı olmus kutlarım sızlerı .....
fakat wermıs oldugunuz harıtada manavgat barajı olarak gorunen yerın gercek adı OYMAPINAR barajıdır, muhtesem bır hıdroelektrık santralıdır. Gezılmeye degecek mukemmel bır yerdır. Bırcok turk fılmıne de ew sahıplıgı yapmıstır. Cekmıs oldugunuz resımlerle sankı yenıden memleketımın havasını solumus gıbı oldum...
 
Myaba07 haritayla ilgili uyarına sağol.Memleketinle bende memleketim olarak gururlandım. Doğa harikası yerler. Tekrar teşekkür ederim.
 
Güzel yerler, güzel fotolar, güzel bir tur, güzel temenniler, güzel paylaşım:) Bize de güzel güzel okuyup teşekkür etmek düşüyor. Elinize ayağınıza sağlık...
 
Geri